Türkiye içerideki siyasi ve ekonomik sorunlarla uğraşırken, dışarıda meydana gelen gelişmeleri gözden kaçırmaktadır. Bu gelişmeler sonunda ABD Başkanı Joe Biden eğer 24 Nisan’da “soykırım” (genocide) ifadesini kullanırsa, içerdeki kısır çekişmelerin bedelini çok ağır bir şekilde öderiz. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Kamuoyumuzun büyük bir kısmının bu son gelişmeden haberi bile yoktur.
Yazımı kaleme alırken Türk basınına baktım. CNN Türk dahil ancak 15 basın kuruluşunun dışında gelişmeden söz eden ve yorumlayan yazılı ve görsel yayın organı görmedim. (Saat 15.30) Bilindiği gibi ABD Kongresi’nin üst kanadı olan Senato sözde Ermeni Soykırımı’nı tanıyan yasa tasarısını oybirliğiyle, Kongre’nin alt kanadı olan Temsilciler Meclisi de 1915’te yaşananları soykırımı olarak tanıyan bir yasayı onaylamıştır.
ABD’de, Demokrat Parti ile Cumhuriyetçi Partili 38 senatörün imzaladığı mektupta Joe Biden yönetimine Ermeni Soykırımı’nı tanıması için çağrı yapılarak “Size, Ermeni Soykırımı gerçeğini resmi olarak tanımaya güçlü şekilde davet etmek üzere yazıyoruz” denilmiştir. Demokrat Parti ile Cumhuriyetçi Partili senatörlerin imzaladığı mektupta, 2019 yılında Kongre’nin her iki kanadında da kabul edilen sözde Ermeni soykırımını tanıyan yasa tasarısına işaret edilmiş ve “Kongre, bu konuda tutumunu açıkça belli etti. Şimdi yürütmenin de bunu yapmasının zamanı geldi” denilmiştir.
Demokrat Partili senatör Bob Menendez ile Cumhuriyetçi Partili senatör John Corny‘nin öncülüğünde hazırlanan mektupta, Biden’ın geçtiğimiz yıl Ermeni Soykırımı’nı Anma Günü’nde soykırımı tanıyan kararı destekleme sözü verdiği hatırlatılarak, 1915’in resmen soykırım olarak kabul edilmesi gerektiği şöyle belirtilmiştir: “Bugün size, Ermeni Soykırımı gerçeğini resmi olarak tanımaya güçlü şekilde davet etmek üzere yazıyoruz. Geçmişte, Ermeni Soykırımı’nı soykırım olarak kabul etmiştiniz. Şimdi size, ABD’nin bu korkunç gerçeği tanıdığını göstermeniz adına Başkan olarak aynısını yapmanız için çağrıda bulunuyoruz. Ermeni Soykırımı’nı bir soykırım olarak tanıyın ve bu suç ortaklığı modelini kırın.”
ABD’de geçtiğimiz Kasım ayındaki başkanlık seçimlerinden önce 24 Nisan Ermeni Soykırımı’nı Anma Günü’nde konuşan Biden, “soykırımı” ifadesini kullanmış ve 1915’i soykırım olarak tanıyan yasaya destek vereceğini belirtmişti: “Bugün, Ermeni halkının Medz Yeghern’de karşı karşıya kaldığı zulmü hatırlıyoruz. Seçilirsem, Ermeni Soykırımı’nı tanıyan kararı destekleme sözü veriyorum.”
Her iki partiden de senatörlerin isimlerinin yer aldığı mektupta Biden’ın geçen yıl yaptığı bir konuşması hatırlatılarak, “Ermeni soykırımı gerçeğini resmen tanıma çağrısını güçlü şekilde yapmak üzere size yazıyoruz. Geçmişte Ermeni soykırımını soykırım olarak tanımıştınız, şimdi Başkan olarak yine aynı şeyi yapmaya çağırıyoruz” denmiştir. Mektup aşağıdadır.
36 yıl senatörlük, 8 yıl başkan yardımcılığı yapan Biden ile yardımcısı Kamala Harris’in sözde Ermeni soykırımı konusunda Ermeni kökenli Amerikalılara soykırımı tanıyacakları sözü verdikleri şimdiye kadar göz ardı edilmiştir. TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı bile katıldığı bir TV kanalında Biden’ın açıklamalarını görmezden gelmiştir.
Türkiye’yi en az S-400 kadar ilgilendiren bir konuda ilgililerden ses çıkmamasını hayretle karşılıyorum. Bu konu S-400 sorunundan çok daha önemlidir. 24 Nisan 2021’de eğer Biden söz verdiği gibi “gonocide” (soykırım) derse, bu Türkiye Cumhuriyeti ve 83 milyon Türk vatandaşını vebal altında bırakacak, yapılmayan bir soykırımı Türkiye’ye kabul ettirmek isteyen Ermeni lobisine çok büyük destek verilmiş olacaktır.
Biden, 1915 olaylarının yıldönümünde yaptığı açıklamada “Ermeni soykırımı” ifadesini kullanmış, “Ermeni soykırımını tanıyan kararı destekleme sözü veriyorum” demiştir. (If elected, I pledge to support a resolution recognizing the Armenian Genocide and will make universal human rights a top priority for my administration)
Bu gelişmeler olurken Kilikya Katolikosu I. Aram, “29 Nisan 2020 tarihinde Ermeni soykırımı demek sadece kınama değil, tazminat talebi de demektir” demiştir. Kanada Ermenilerinin Horizon haftalık gazetesi genel yayın yönetmeni Vahakn Karakachian’a konuşan I. Aram, “Geçtiğimiz yıllarda Ermeni Devrimci Federasyonu (Taşnaksutyun) Partisi Hay Dat (Ermeni Davası) komisyonlarının sürdürdükleri çalışmalar sayesinde onlarca devlet ile hükümet Ermeni soykırımını tanıdı. Bu tanıma, yoğun çalışmalar neticesi oldu. Dolayısıyla tazminat talep ettiğimizi de dile getirmemiz gerekir” açıklaması sanırım ilgililerin dikkatinden kaçmış olabilir. -https://akunq.net/tr/?p=57209)
I. Aram’ın 24 Nisan 2020 tarihindeki açıklaması ise şöyledir: “1915’te Osmanlı Devleti’nin Ermenilere karşı işlediği suç, 20. yüzyılın ilk soykırımıydı. Dünya Ermenileri, 24 Nisan’da Ermeni Soykırımı’nın 105. yıldönümünü anıyor. Yaklaşık 3 düzine ülke Ermeni Soykırımı’nı tanıdı ve kınadı.” (In 1915, the crime perpetrated by the Ottoman Empire against the Armenians was the first genocide of 20th century. The Armenians worldwide commemorate 105th anniversary of the Armenian Genocide on April 24. Nearly 3 dozens of countries have recognized and condemned the Armenian Genocide)
ABD Kongresi’ne sunulan taslaklar, ABD’li Ermenilerin kendi çıkarlarını, vatandaşı oldukları ülkenin çıkarlarının önüne koyduklarını göstermektedir. Ermeni lobisinin (tek gündemli – single issue – ve özel çıkarları gözeten – special interest) ABD iç politikasındaki etkinlikleri sürdüğü sürece ABD’nin çıkarlarının ikinci planda kalmaya devam edeceği bilinmelidir.
Tarihi gerçekleri çarpıtan Ermeni iddialarından hareketle Başkan Biden’ı kullanmak, Amerika’ya bir şey kazandırmaz. Aksine stratejik bir hataya yol açar. Bu süreç Biden döneminde de devam ederse eğer, Türkiye-ABD ilişkilerine hem ciddi oranda zarar verecek hem de Türkiye’nin NATO müttefikine duyduğu güveni önemli ölçüde zayıflatacaktır.
Bruce Fein, Reagan’a bu konuda bir rapor hazırladıklarını ve lobiler tarafından anlatılan tarihin gerçekle bağdaşmadığını kanıtladıklarını iddia etmektedir. “Yalanlar, Lanet Yalanlar ve Ermeni Ölümleri” ile ilgili 7 Mayıs 2009 tarihli (25 Mayıs 2011’de güncellendi) yazısı, sözde Ermeni soykırım yalanlarını savunanlara en güzel cevaptır.
Sözde Ermeni soykırımı yalanlarına karşı gerçekleri dünya kamuoyuna anlatacak üst düzeyde bir kurum oluşturulmalı, YÖK üniversitelerde “ERMENİ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜLERİ” kurulmasını sağlamalıdır. YÖK’e sunduğum önerim YÖK tarafından dikkate alınmamıştır. Her ile bir üniversite kurarsınız ama ciddi bir Enstitü kurmak, her ile bir üniversite açmaktan çok daha önemlidir. Çünkü kurulmamanın Türk Milletine bir bedeli vardır. O bedel var mı yok mu bir ay sonra hep beraber göreceğiz.
“Yalana karşı topyekun mücadele” edilmemesi durumunda Türkiye’yi altından kalkamayacağı büyük zorluklar beklemektedir. Bir mahkeme kararıyla istenecek tazminatlar, istenecek topraklarla karşı karşıya kalabiliriz. Ermeni terörüne 40’tan fazla diplomatını şehit vermiş Dışişleri Bakanlığı’mızın öncülüğünde sivil toplum kuruluşları yurt dışındaki muhataplarına gerçekleri anlatmak için derhal harekete geçmelidir. Son pişmanlık fayda etmez demiş atalarımız.
1933’de Nazilerin yakmaya başladıkları kitapların yazarı Yahudi kökenli Stefan Zweig’ın “Akıl ve siyaset nadiren aynı yolda buluşur” sözü günümüzde Ermeniler için geçerliliğini koruduğu sürece, sözde Ermeni soykırımı gündemden düşmeyecektir. Mark Twain’e ait olduğu söylenen “Gerçek Ayakkabılarını Giymeden, Yalan Dünyayı Üç Kez Dolaşır” sözü sözde Ermeni soykırımı yalanı için geçerliliğini koruduğu sürece, Türkiye en az Ermeniler kadar gerçeklerin ortaya çıkması için çaba harcamalı, bunun için yumurta kapıya gelmeden önlem almalıdır.
Bu son gelişme beni çok rahatsız etmiştir. Eğer Biden söz verdiğini yaparsa, bu Türk Amerikan ilişkilerinde büyük sıkıntı yaratacaktır. Türk kamuoyunda pek bilinmeyen bir gerçek vardır. O da eski Başkan Ronald Reagan, sözde soykırımı tanıyan ilk ve tek ABD Başkanıdır. CNN Türk’ün öğle haberlerinde bunu atlamasına ben çok şaşırdım.
Türkiye derhal harekete geçmelidir. Zaten çok geç kalınmıştır. Çünkü 24 Nisan’a 1 ay 4 gün vardır. İngilizce ifadesiyle “Too late.” Hep beraber göreceğiz. Acaba Biden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı bu sebeple mi aramamaktadır? Kim bilir belki!..
Yazıları posta kutunda oku