BİZDEKİ UKRAYNA

BİZDEKİ UKRAYNA  - Hurrem Sultan
,
BİZDEKİ UKRAYNA  - Hurrem Sultan

BİZDEKİ UKRAYNA 

Fazla uzağa gitmeğe gerek yok, Osmanlı tarihinde Padişahların büyük bir bölümünün anneleri Türk olmadığını görürüz. Hatta birkaç dönemi içeren devirde Valide Sultan lar Devlet işlerinde inanılmaz şekilde Devlet işlerinde etkin olduğunu biliyoruz. Osman Gazi den sonra Orhan Gazi ile başlayan Osmanlı Devletinde Valide sultanlar etnik kökenleri çeşitlenmiştir. I Orhan’ın eşi  Nilüfer hatun diye biliriz ve I Murat’ın annesidir. Nilüfer Hatun’un asıl adı Horofira‘dır ve etnik kökeni Rum dur. I Murat’ın eşinin adı da Gülçiçek Hatun’dur ve asıl adı bilinmemekle beraber etnik kökeni Rum dur. II Bayezit’in eşi olan Gülbahar hatun , bazı yerlerde ise Ayşe Hatun diye geçer, onunda etnik kökeni Rum’dur. 

Osmanlı tarihinde en fazla etkin olan Valide Hürrem Sultan ise UKRAYNAlıdır. Haziran 1504 senesinde Ukrayna’da Rohatyn kentinde dünyaya  gelen La Rossa veya Roxelana, Tatar akıncılar tarafından henüz 15 yaşında iken kaçırılıp Topkapı Sarayına sunulur. Aslen Ortodoks bir aileden gelmektedir. Kızıl saçları ile ilgi odağı olan Hürrem Sultan Sarayda en fazla resmi yapılan Valide Sultan unvanı da vardır. 

Sultan Süleyman’ın Manisa Valiliği sırasında beraber olduğu Mahidevran Sultan’dan  Mustafa isminde bir oğlu olur. Topkapı Sarayına geldikten sonra Hürrem Sultan dan 1521 senesinde Şehzade Mehmet dünyaya gelir. Osmanlı Devletinde Padişah’ın nikahlı eşi olması Hürrem Sultanla başlar. 1534 senesinde Sultan Süleyman Hürrem Sultanla nikahlanır. Bununla birlikte Hürrem Sultan Saray da daha güçlü bir yere gelir. Bu olayla birlikte Şehzade Mustafa’nın annesi Mahidevran hatunla Hürrem arasında çok güçlü bir çekişme başlar. Saraydaki bu rekabet içinde Şehzade Mustafa’yı destekleyen Pargalı Damat İbrahim Paşa 14 Mart 1536 da uyurken boğdurulması, Hürrem Sultan’ın önündeki en büyük engelin kalktığı olarak nitelendirilir. 

Okumaya devam et  Diyarbakır’dan Mardin’e

Hürrem Sultan’ın hedefi kendi çocuklarının tahtın varisi olmasıdır. Önündeki her engeli zekası ile aşmaya çalışması çok ilginçtir. Hatta İbrahim Paşa nın boğdurulması olayında dahli olduğu söylenir. Hürrem Sultan Padişah yaşamı boyunca Sultan Süleyman’la evliliğinden 6  çocuğu olmuş. Mihrimah sultan hariç hepsi erkek evlat olmuş ve  aralarından Şehzade Mehmet’i sivrilen bir Şehzade olarak görmekteyiz. Osmanlı Devletinde Şehzade Mustafa ile Şehzade Mehmet arasında kıyasıya bir rekabet başlamış. Şehzade Mustafa’nın Manisa Sancak Beyliğinden Amasya Sancak Beyliğine gönderilmesi, önemli bir yer olan Manisa Sancak Beyliğine de Şehzade Mehmet in gönderilmesinde yine Hürrem Sultanın baskısı olduğunu bilmekteyiz. 

Devlet işlerinde daha fazla etkili olmak adına,  Harem’in Topkapı’nın içine taşınmasını sağlayan Hürrem Sultan, bu dönemde daha aktif olduğuna şahit olmaktayız. 

1539 senelerinde Osmanlı Devletinde kritik yer olan Diyarbakır Valiliğine Mihrimah Sultan la evlendirilen Rüstem Paşa daha sonra 1544 de Sadrazamlığa tayin olur ve İstanbul’a gelir. Aslında liyakat sırasında Hadım Süleyman Paşa’nın bu göreve gelmesi gerekirken, azledilip Rüstem Paşa’nın getirilmesinin arkasında yine Hürrem Sultan ve Mihrimah Sultanın olduğu kabul edilmektedir.   

Osmanlı Devletinde etnik kökeni Ukrayna olan çok önemli bir başka kadın ise 1627 Slobodskaya  doğumlu, esas isminin ne olduğu kayıtlarda olmayan ve Padişah Sultan İbrahim ile anılan Hatice Turhan Sultan’dır. Ailesi Ortodoks olan Hatice Turan Sultan daha 12 yaşında iken Tatar akıncılar tarafından kaçırılıp İstanbul’a getirilir. Bir çok şehzadenin Topkapı Sarayında boğdurulduğu dönemde çocukluğu geçen Şehzade İbrahim’in küçük yaştan itibaren  kafeste kaldığı bilinir. 23 yıl kafes denilen bir bölümde yaşayan Sultan İbrahim, öldürülmekten çok korktuğu bilinir.  Rum etnik kökenli olan Valide Kösem Sultan’ın oğlu olan Şehzade İbrahim çocukluk dönemlerinde ruhsal sarsıntılar geçirdiğinden kimi yerde Deli İbrahim diye de anılır. Topkapı Sarayının güçlü kadınlarından olan Kösem Sultan ve Hatice Turhan Sultan, Devlet işlerinde etkin olmaları ile bilinir. Ticaret gemilerinin Akdeniz’de güvenli dolaşması için Girit adası Sultan İbrahim zamanında alınır.   

Okumaya devam et  YAVUZ SULTAN SELİM VE FIRILDAK

1648 senesinde Hezarpare Ahmet Paşa aleyhine başlatılan isyan  sonucunda Sultan İbrahim tahtan indirilir, yerine oğlu IV Mehmet geçer. İsyancıların başında bulunan Sofu Mehmet Paşa vasıtasıyla Sultan İbrahim 18 Ağustos 1648 de idam ettirilir. IV Mehmet’in annesi Hatice Turhan Sultan, Osmanlı tarihinde en güçlü Valide Sultan olarak  anılır. Yine bir Ukrayna’lı kadını Osmanlı Devletinde önemli yerde görmekteyiz. 

Bu günlerde Rusya’nın Ukrayna’yı istila etmek istemesini izlemekteyiz. Hiçbir zaman bir devlet diğerinin ne dostu nede kardeşi olduğuna inanmam. Sadece ülkeler bir birleri ile ticari, siyasi, ve jeopolitik çıkarları doğrultusunda işbirliği yaparlar. Bunun ötesinde din, dil, ve ırk birliği ülkeleri kardeş yapmaz. Rusya, Karadeniz’de Nato güçlerini istemediğinden Ukrayna’nın Nato ile dans etmesini kabul etmediğini gördük. Türkiye olarak ticari ilişkimiz olan Ukrayna ve Rusya ile ne kebap yansın nede köz misali Avrupa Konseyinde çekimser oy kullandık. Doğrumu değil mi tarih gösterecek. 

Tehlikeli bir siyasi yapıya sahip Rusya, Akdeniz’de de bir limana sahip olmak için Ak Kuyu Nükleer Santralı yapma projesine sahip çıktı. Dış Ticaretimizdeki önemli maddeleri Rusya dan alırken, kendi Tarım politikamızı yıprattık. Enerjide bir ülkeye bağlı olduk. 

Faiz sebep enflasyon netice misali Rusya’nın sergilediği bu istilacı tutumlarına bigane kalan yürütmenin, ne zaman gerçekleri göreceğini merakla izlemekteyim, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına. Metin Atamer 


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir