Ayasofya Camii, Müslümanların En Kutsal Mabetlerindendir

Ayasofya Camii, Müslümanların En Kutsal Mabetlerindendir

Alaeddin Yalçınkaya

 

 

Ayasofya Camii, Müslümanların En Kutsal Mabetlerindendir - 230311 ayasofya2

Ateistliğini her fırsatta izhar eden Yunanistan Başbakanı Çipras’ın iki günlük Türkiye programında Ayasofya ve Heybeliada ziyaretleri, gündemi oldukça fazla meşgul etti. Teokratik vasfı oldukça güçlü Yunanistan’da kutsal kitaba el basmadan yemin eden ilk başbakan, Çipras’tır. Bu ülkenin, Müslümanlara karşı katliam ile kuruluşundan itibaren patrikhane ve kilise, her döneminde merkezinde olup günümüz Yunan politikalarında da bu ağırlık sürmektedir. Ekonomik alanda da kilisenin önemli bir gücü ve etkisi vardır.

Yunan Başbakanın gezisinde iki ülke arasında son derece sıcak olan adalar, Batı Trakya, Doğu Akdeniz gibi konuların pek gündeme gelmemesi, en azından sorunların çözümü yönünde bir programın zikredilmemesi diplomatik açıdan kayıplar arasındadır. Halbuki bu alanlarda saldıran, ezen, ihlal eden, Uluslararası Hukuku ve mahkeme kararlarını yok sayan, bütün bunlara karşın mağdur rolünü ustalıkla oynayan Atina yönetimidir. İki günlük gezide de bu strateji başarıyla uygulanmıştır. “Ayasofya’da Yunanistan 1, Türkiye 0” başlığını atan yazarımız, haksızlıklar karşısında hırsını yutan halkımızın duygularına tercüman olmuştur.

Ayasofya’nın Ortodoks dünyasının en kutsal ikinci mabedi olduğu beyanlarına karşın Türk yetkililer ısrarla buranın müze olduğunu vurgulamışlardır. Bu anlamda, Çipras’ın kendisi ateist olsa da Ortodoks dünyası mensubu olarak bu mabet ile bütünleşen bir kimliğe sahip olduğunu gururla dile getirmiştir. İki asırdır, savaşta ve barışta uygulanan ve her dönemde bir aşama daha kazanan Megali İdea’nın son maddesinin İstanbul olduğunu hatırlatalım. Türkiye tarafından buranın sadece bir müze olduğu ifadesi ise sözkonusu mabet üzerinde zilyetlik dışında bir bağlantının olmadığının ifadesidir ki bu durum Yunanistan’ın 1-0 öne geçmesi demektir.

537 senesinde kilise olarak açılan Ayasofya’nın Ortodoks dünyasının Kudüs’teki Yeniden Diriliş Kilisesi’nden sonra en kutsal mabedi olduğu bilinmektedir. Buna karşın aynı Ayasofya’nın bütün İslam alemi için kutsiyyet sebepleri saymakla bitmez. Bundan dolayı Emevilerden itibaren o zamanki adıyla “Konstantiyiyye”yi almak için nice seferler düzenlenmiştir. Bu kutsiyyet sebebiyle İstanbul’un mânevî fâtihi kabul edile Ebâ Eyyub el-Ensârî (Eyyup Sultan) pîrî fânî iken at sırtında binlerce kilometreyi aşıp burada şehit olmuştur.

Ayasofya ibâdete açıldıktan sonra zaman zaman hasarlar meydana gelmiştir. Bir rivâyete göre Hz. Muhammed (S.A.V) doğduğu gece diğer ünlü mâbetler ve saraylar gibi Ayasofya’nın kubbesi de çökmüştür. Bir türlü tutturulamayan kubbe için Bizans İmparatoru çare aramıştır. Nihayet son peygamberin mübarek ağız suyunun katıldığı harç ile yapılan kubbe tutmuştur. Bu yüzden kubbenin kıyamete kadar yıkılmayacağı müjdelenmiştir. Bu manevi destek ile birlikte Mimar Sinan’ın minarelerden kubbeye uzanan payandalarını, yani maddi tedbirleri de hatırlatalım. “Konstantiniyye elbette fetholunacaktır. Onu fetheden emir ne güzel emir, onun askeri ne güzel askerdir!” müjdesi de sâdır olmuştur.

Özetlenen bu hususlar ile ilgili oldukça zengin, bir o kadar da farklı rivâyetler vardır ki hepsi de Ayasofya’nın Müslümanlar açısından kudsiyyetini teyit etmektedir. İstanbul’un fethi ve Osmanlı döneminde de birçok manevi değeri önemli hadiseler yaşanmıştır. Bu gibi rivayetler konusunda, özellikle kiliseden muhavvel üniversitelerde kariyer yapan, ruhban sınıfı mensubiyetini “bilimsel” cüppeyle gizleyen akademisyenlerden feyz alan ilâhiyatçılarımız muhaliftirler. Modern bilimin temellerinden olan referans (dipnot) usulünün hadis alimlerince ilk defa kullanıldığını mühendis bir profesörden yeni öğrendim. Ayasofya’nın Müslümanlar açısından kutsiyyeti ile ilgili rivâyetleri inkârı vazife edinenleri iknâ etmek alanımız dışındadır. Ancak Çipras’ın inanmadığı halde Ayasofya ve Heybeliada’yı ziyaret edip oradaki ayine katılma sebeplerini, inkârcı ilahiyatçılarımızın da düşünmelerini öneririz. Bu gerçeği dikkate alarak herkesin Megali İdea’nın son aşamasını heyecanla bekleyenlerin değirmenlerine su taşımamaları gerektiğini hatırlatırız. Netice olarak Ayasofya’nın kutsiyyeti konusundaki Müslümanların inancının bir çok tarihi ve bilimsel delili vardır. Ancak konunun siyaset boyutu, bilimsel delillendirmelerin ötesindedir.

Ayasofya, hiçbir zaman kilise mülkü olmayıp İmparatorun şahsi mülkü üzerinde kurulmuştur. Fetihten sonra dönemin Uluslararası Hukuku tarafından tanınmış haliyle kamu malı olarak yeni yönetimin hakkı olmuştur. Fatih Sultan Mehmet burayı kendi mülküne geçirmiş, cami olarak vakfetmiştir. Bununla beraber Hıristiyanları kendi kiliselerinde, mabetlerinde hür bırakmış, hatta yıkık kiliselerini tamir ettirmiştir. Halbuki 8 asır boyunca Endülüs’te, Kurtuba’da, Malaga’da ve diğer İspanya kentlerinde Müslümanlarca  inşa edilen camilerin tamamı ya yıkılmış veya kiliseye çevrilmiştir. Yunanistan’da da belgelerle varlığı sabit Osmanlı’dan kalan yüzlerce caminin yerinde yeller esmektedir.

Heybeliada Ruhban Okulu’nun Osmanlı tarafından açıldığını, bunun Osmanlının büyüklüğünü gösterdiğini, yeniden açılmasıyla Türkiye’ye daha da büyüklük kazandıracağı yönündeki iddialar, bazı çevrelerce özellikle Osmanlıcı kılıflarla yayılmaktadır. Ancak aynı Osmanlının Ayasofya’yı cami olarak muhafaza etme konusundaki hassasiyetini hiç hatırlamıyorlar! Heybeliada’daki okulun, mevcut yasalar dahilinde açılabileceği her fırsatta bildirilmiştir. Patrikhane ise TC yasalarına uymadan devlet içinde devlet hatta ekümenik (evrensel) bir güç olarak, kendileri dışında konulan kurallarla bağlı olmadan hareket etmektedir. Bu durumda bir de Batı Trakya’daki Müslümanların dînî, kültürel ve eğitim konularında Yunanistan’ın uygulamalarına bakmak gerek.

Ayasofya’nın statüsü ile ilgili Lozan’da bir karar alınmadığı halde tamir gerekçesiyle kapatılıp sonra da müze olarak açılmasının yasal bir temeli de bilinmemektedir. Bu konuda verilen soru ve yasa tasarıları es geçilmektedir. Türkiye egemen bir devlet olarak tarihinin, halkının inanç ve hassasiyetlerinin gereğini yerine getirmelidir.

Öncevatan, 21.02.2019

[email protected]

Ayasofya Camii, Müslümanların En Kutsal Mabetlerindendir - hagia sophia 292530 640

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Alaeddin Yalçınkaya, 1961'de Elazığ'da doğdu. Adapazarı Ozanlar Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1987-1996 yılları arasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. İ.Ü. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde "Cemalettin Efgani ve Türk Siyasi Hayatı Üzerindeki Etkileri" konulu teziyle 1990’da Yüksek Lisans, “Sömürgecilik-Panislamizm Işığında Türkistan” başlıklı tezi ile 1995’te doktora eğitimini tamamladı.

1993-1994 yıllarında, New York University, Center for Middle Eastern Studies'de visiting scholar statüsüyle araştırmalarda bulundu. 1996’da Sakarya Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent, 2000 yılında doçent, 2007’de Profesör olan Yalçınkaya, 2013 yılından beri Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesidir.

Yayınlanmış kitaplarından bazıları, "Yetmiş Yıllık Kriz: Sovyetler Birliği'nde Moskova - Türkler İlişkileri", "Almatı'dan Akmola'ya Kazakistanı'ın Başkenti", "Türk Cumhuriyetleri ve Petrol Boru Hatları", "Etnik Düğümlerden Küresel Kördüğüme Kafkasya'da Siyasi Gelişmeler" başlığını taşımaktadır.

Yalçınkaya, Sakarya, Kocaeli, Bahçeşehir, Marmara üniversiteleri ile İstanbul, Şükrü Balcı Polis MYO'nda Uluslararası İlişkiler, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Örgütler, Diplomatik Yazışma Teknikleri, Bölgesel Dış Politika, Türk Dünyası ve Kafkasya, İnsan Hakları Hukuku gibi alanlarda lisans ve lisansüstü seviyesinde dersler vermiştir/vermektedir.

Evli ve iki çocuk babası olan Yalçınkaya, halen Marmara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanıdır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. KUR’AN-İçki?! Robotlaşmış Kullar?! Kafayı içki içenlere takmış, onları cehennemlik-kâfir ilan eden din satıcıları-yobazlara inat, Yüceler Yücesi Yaratıcı aşağıdaki ‘içki’ ile…

  2. İlginç, bir sürü insan hakkında haklı haksız yurtdışına çıkış yasağı var ama sadece spesifik olarak TMSFye borcu olanların yasağını kaldırmak…

  3. KUR’AN! ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?! Vefa-Minnet! Kibir? (Enbiya,18)”Allah’a yakıştırdığınız sıfatlardan-yalanlardan dolayı size yazıklar olsun!” KUR’AN’da olmayanları, Kitap’tan-KUR’AN’dan ALLAH’ın sözleriymiş gibi insanlara…

  • Çocuklar en çok tahılla besleniyor

    Çocuklar en çok tahılla besleniyor

    CHP’li Sarı, çocukların en çok tahılla beslendiğine dikkat çekti HEPİMİZ YOKSULLAŞTIK! Cumhuriyet Halk Partisi Balıkesir Milletvekili A.Adayı Serkan Sarı, TÜİK verilerinin çocukların sağlıklı ve dengeli […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • KURUCU MECLİS

    KURUCU MECLİS

    Öğrenme ve öğretmenin bir yolu da ‘yinelemek’tir (tekrarlamak). O nedenle, örneğin daha iki ay önce yayımlanan ‘düklük ve düdüklük’ başlıklı yazımı yeniden ve aynen yayınlamak […]


  • Korkutan tahmin…

    Korkutan tahmin…

    Türkiye deprem kuşağında. Art arda yaşadığımız depremler son olmayacak. Yeni depremler oluyor ve daha sonra beklenen depremler var. Uzmanlar uyarıyor. Tedbirleri almak ve yapılan bu […]


  • TARİH NASIL YAZILIR?

    TARİH NASIL YAZILIR?

    TARİH NASIL YAZILIR? HÜSEYİN MÜMTAZ Meraklısı, iç politikaya hiç bulaşmadığımı iyi bilir. Ama yukarıdaki seçim afişini görünce kıyısından köşesinden iki laf etmek istedim. Yine meraklısı […]


  • ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!

    ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!

    KUR’AN!ALLAH’ın ALLAH’lık Hakkı?!Vefa-Minnet!Kibir? (Enbiya,18)”Allah’a yakıştırdığınız sıfatlardan-yalanlardan dolayı size yazıklar olsun!” KUR’AN’da olmayanları, Kitap’tan-KUR’AN’dan ALLAH’ın sözleriymiş gibi insanlara sunarak yalan beyanda bulunup iftira edenler ALLAH’ın hakkına […]


  • Kızılay maden suyunda zehir

    Kızılay maden suyunda zehir

    Kızılay maden suyunda zehir çıktı. Sağlığımızla oynayanlar yargılansın! Kızılay ile ilgili skandallar bitmiyor! Sorumluların yargılanmasını ve cezalandırılmasını talep ediyorum. Birgün Gazetesi, Migros’un 2019’da Kızılay maden […]


  • Emekli Aylıkları

    Emekli Aylıkları

    Emekli Aylıkları Üzerine Bilgi Notları…1️⃣Emekli aylıkları yasayla artırılır. Yetki TBMM’dir. Bu 1.2️⃣En düşük emekli aylığı 7.500 olmuyor. Eğer yasa çıkarsa 7.500 TL’den düşük aylıklar Hazine […]


  • “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    “Adalet” diye gelenlerin ülkeyi getirdiği nokta

    Trabzon’da öğretmenlik yapan  R.G.S, 2005 yılında Başbakanlık tarafından “Yılın Öğretmeni” seçildi. 19 yıl “sahte diploma” ile öğretmenlik yaptığı ortaya çıktı. Suçunu itiraf etti. Yargı beraat […]


  • İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    İNSAN ÖMRÜNÜ TÜKETEN SİYASET

    Demokrasinin özde, dolaysız değil sözde yaşanır bir hale geldiğini görmek? Heyecan, sevinç, umutlar, yaşanası tüm güzellikler, huzur ve mutluluklar özgürlük hepsi unutulan bir zamanın içinde […]


  • Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    Ukraynalı kadınlara Avrupa’da fuhuş tuzağı

    GÖÇ ETMEK ZORUNDA KALAN(SARI SAÇLI MAVİ GÖZLÜ) UKRAYNALI KADINLAR AVRUPA’DA FUHŞA ZORLANIYORMUŞ AB ülkelerinde internette ‘Ukrayna mülteci pornosu’ aramalarında patlama yaşanmaktaymış (1 )  Savaş’tan kaçan […]


  • Üreticiyi teşvik edeceklerini tehdit ediyorlar

    Üreticiyi teşvik edeceklerini tehdit ediyorlar

    VEKİL YOKUŞ: İTİRAF ETTİLER ÇİFTÇİYİ TEŞVİK EDECEKLERİNE TEHDİT EDİYORLAR! İYİ Parti Konya Milletvekili ve Tarım, Orman ve Köyişleri komisyonu üyesi Fahrettin Yokuş, 20 Mart günü […]


  • Rusya iç turizme yöneliyor…

    Rusya iç turizme yöneliyor…

    Ukrayna savaşı nedeni ile sıkıntılı günler yaşayan Rusya iç turizmi canlandırmak için çeşitli önlemler almaya başladı. Hedef belli: Milli gelir dışa gitmesin. Ancak alınan bu […]


  • Putin’e Tutuklama Kararı ve ABD’nin Teröre Desteği

    Putin’e Tutuklama Kararı ve ABD’nin Teröre Desteği

    Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcılığının Putin’i tutuklama kararının Ukrayna’daki savaş suçlarının ötesinde anlamı bulunmaktadır. 1998 Roma Statüsü’yle kurulan, 2003’te çalışmaya başlayan mahkeme, yargı yetkisini kabul etmiş ülkelerde, soykırım, tecavüz, işkence gibi insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındaki kişileri yargılar. Aynı zamanda bu ülkelerin hakkında tutuklama kararı bulunanları tutuklama hakları ve görevleri vardır. Kremlin’dekilerin karar konusunda umursamaz görünmesinin temelinde, Rusya’nın mahkemeye taraf olmaması bulunmaktadır. Ukrayna sözleşmeyi imzaladığı halde henüz onaylamamış, fakat ihlaller konusunda mahkemenin yetkisini kabul etmiştir. Yasa dışı olarak çocukların, insanların zorla Rusya’ya nakledilmesi insanlığa karşı suç kabul edilerek sorumlular Putin ve Rusya Çocuk Hakları Komiseri için tutuklama kararı çıkartılmıştır. Bu durumda lise/üniversite çağındaki çocuklarımızın ABD destekli terör örgütü tarafından zorla dağa kaldırıldığını hatırlayalım. UCM savcılığı Ukrayna’da tahkikat yaparak iddiaların gerçek olduğu sonucuna varmıştır. Bunlar önemli ölçüde Rusya kontrolündeki Dombass kentlerinde gerçekleşse de hukuken Ukrayna’ya aittir. Kararı memnuniyetle karşılayan Ukraynalılar arkasının geleceğini, başka tutuklama kararları olacağını söylemişlerdir. Bütün umursamaz tavırlara karşın, Kremlin’de derin endişeler bulunmaktadır ki yine nükleer silah gücünü gündeme getirmiştir