Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024"  araştırmasında ilk defa  Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin üniversiteleri değerlendirilmiştir. Sıralamada ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent, Boğaziçi üniversiteleri ilk 200'e girme  başarısını göstermiştir. QS araştırması  daha önce sıralamaya girmemiş 106  Avrupa üniversitesini de  kapsamıştır. Bu yerler şunlardır: Kuzey Makedonya, Moldova, Karadağ ve Arnavutluk.  Üniversitelerin en çok temsil edildiği ülkeler ise; İngiltere (%15,5), Türkiye (%10,6), Almanya (%7,8), İtalya (%7,5), Fransa (%7,2), İspanya (%6,4), Polonya (%4,8)  ve Ukrayna’dır. (4.8). - Bosphorus University bogaziciuniversitesi scaled

İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024″  araştırmasında ilk defa  Avrupa Konseyi’ne üye ülkelerin üniversiteleri değerlendirilmiştir. Sıralamada ODTÜ, İTÜ, Koç, Bilkent, Boğaziçi üniversiteleri ilk 200’e girme  başarısını göstermiştir. QS araştırması  daha önce sıralamaya girmemiş 106  Avrupa üniversitesini de  kapsamıştır. Bu yerler şunlardır: Kuzey Makedonya, Moldova, Karadağ ve Arnavutluk.  Üniversitelerin en çok temsil edildiği ülkeler ise; İngiltere (%15,5), Türkiye (%10,6), Almanya (%7,8), İtalya (%7,5), Fransa (%7,2), İspanya (%6,4), Polonya (%4,8)  ve Ukrayna’dır. (4.8).

Quacquarelli Symond 2004-2009 döneminde Times Higher Education ile ortaklaşa çalışmış,  THE–QS Dünya Üniversite Sıralamalarını yayınlamışlardır.  İlk sayı 2004 yılında THE ile ortaklaşa yayınlanmış, 2010 yılından sonra tek başına sıralama yapılmıştır.

QS’in, “Akademik saygınlık, çalışan saygınlığı, makale başına düşen atıf sayısı, öğretim üyesi başına düşen makale sayısı, uluslararası araştırma iletişim ağı, istihdam edilebilirlik, öğretim üyesi-öğrenci oranı, uluslararası öğrenci çeşitliliği, uluslararası öğretim üyesi oranı, gelen değişim öğrencisi oranı, giden değişim öğrencisi oranı, sürdürülebilirlik puanı” kriterlerini esas alarak ve “küresel tanınma, araştırma becerisi, öğretim kaynakları, uluslararasılaşma ve istihdam”  alanlarında yaptığı değerlendirmeye Türkiye 72 üniversite ile girmiş,  İngiltere’den sonra en fazla üniversite ile temsil edilen ikinci ülke olmuştur.

 Quacquarelli Symond’un  Avrupa  sıralamasında  ODTÜ 124’ncü, İTÜ 138’nci, Koç 174’ncü, Bilkent  178’nci, Boğaziçi 199’ncu olmuştur. Sabancı (201), Hacettepe  (224), İstanbul (228), Gazi  (283), Ankara  (289), Yıldız Teknik (326), Ege  (381), İstanbul Gelişim (432), Abdullah Gül (445), Galatasaray (445), Marmara  (451), Çankaya  (455), Bilgi  (488), Dokuz Eylül  (488)  ilk 500 içerisine girme başarını gösteren üniversiteleridir.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol  Özvar bu başarı üzerine özetler şu değerlendirmeyi yapmıştır: “Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı olarak, ülkemizin yükseköğretim alanında dünya devleriyle rekabet edebilir hale gelmesi ve gittikçe artan sayıda öğrenci için bir çekim merkezi olması için uluslararasılaşma stratejimiz doğrultusunda yoğun çaba sarf ediyoruz. Yürüttüğümüz çalışmaların meyve verdiğini görmek bizim için büyük bir mutluluk kaynağı. Akademik saygınlık, öğrenci-öğretim üyesi oranı, makale sayısı, uluslararası öğrenci sayısı gibi kriterlere göre yapılan değerlendirmede üniversitelerimiz yüzümüzü güldürdü. QS’in yalnızca bölgesel sıralamalarında değil; dünya üniversiteleri sıralamalarında da yüksek başarı gösteren üniversite sayımızın ileride daha da artmasını ve başarı gösteren üniversitelerimizin bu çıtayı daha da yükseltmelerini temenni ediyorum.”

QS’in uluslararası işverenler arasında tanınırlık açısından yaptığı değerlendirmeyi yansıtan “İşveren İtibarı“nda Türkiye’den 3 üniversite Avrupa’nın bu alandaki en iyi 50 üniversitesi arasına girmiştir. ODTÜ, 34’ncü sırada yer alarak işverenler tarafından en çok tanınan Türk üniversitesi olmuştur. ODTÜ‘yü 37’nci sıradaki İstanbul Teknik, 42’nci sırada Boğaziçi Üniversitesi izlemiştir. ODTÜ, “Akademik İtibar” göstergesinde  109’ncudur.  Türk üniversiteleri “Avrupa’nın En İyi Öğrenci Değişim Programları”nda da  üst sıralardadır. “Giden Öğrenci Değişimi“nde  Galatasaray  12’nci, Bilkent  31’nci, ODTÜ 32’nci, “Gelen Öğrenci Değişim”nde  ise  Fırat  Üniversitesi 35’nci sıradadır.  QS’in “İstihdam Sonuçları” göstergesinde Boğaziçi 33’ncü sırada olup,  bu alandaki en iyi Türk üniversitesidir.  İstanbul Üniversitesi    62’nci sıradadır.  “Sürdürülebilirlik alanında ise ODTÜ 47’nci sıradadır.

Okumaya devam et  Times Higher Education: İlk 500 İçinde Türk Üniversitesi Kalmadı

Üniversitelerin en çok temsil edildiği ülkeler şunlardır: İngiltere (%15,5), Türkiye (%10,6), Almanya (%7,8), İtalya (%7,5), Fransa (%7,2), İspanya (%6,4), Polonya (%4,8) ve Ukrayna (4.8). QS daha önce sıralamaya girmemiş 106 yeni listelenmiş Avrupa üniversitesini içermektedir. Bu ülkeler şunlardır: Kuzey Makedonya, Moldova, Karadağ ve Arnavutluk.

42.613’ün üzerinde katılımcının  yer aldığı QS Uluslararası Öğrenci Anketi 2023‘te  öğrenciler Avrupa’daki en iyi öğrenim yeri olarak  İngiltere’nin ilk tercihleri olduğunu (%22)  açıklamışlardır. Sonraki en popüler ülkeler, İsveç (%8), İtalya (%6) ve yüzde 5 ile Hollanda ve Almanya’dır. İngiltere, itibarlı ve arzu edilen becerilere sahip mezunlar yetiştirmesi ve de mezun olduktan sonra istihdam edilmesiyle dikkat çektiğinden, uluslararası aday öğrenciler için çekici   ülkedir. Londra, Temmuz ayında yayınlanan “QS En İyi Öğrenci Şehirleri”  arasında ilk sırada yer almıştır.

Şimdi, Türkiye’de bazı  üniversitelerin  neden  sıralamaya giremediği gerçeğini açıklamak istiyorum. Türkiye’de aşağıda yer alan 9 kriter ile profesör ataması yapılabiliyorsa, YÖK  bu konuda  derin bir sessizlik içindeyse, bu üniversitenin sıralamaya girmesi mümkün değildir. Daha da kötüsü, YÖK söz konusu kriterler ile yapılan atama konusunda gereğini yapmıyorsa, söz konusu 9 kriter ile profesör atamasının yapıldığı bir  üniversitenin “Dünya Üniversite Sıralaması” na girmesi mümkün değildir.

Aşağıda yer alan  9 kriteri icat eden devlet üniversitesi öğretim üyeleri ile bunu uygulayan vakıf üniversitesi öğretim üyeleri hakkında gereği yapılmıyorsa, yolun sonuna gelmişiz demektir.  Şimdi, şu soruyu sormanın tam zamanıdır. Söz konusu öğretim üyeleri bu kriterleri uygulayarak (adayın genç olması, adayın dinamik olması, adayın yaşı, adayın dinamik olması) öğretim üyesi değil de 100 metreyi 10 saniyenin altında koşabilen  Jim Hines gibi birini mi  almak istiyorlar? Cevap çok basit. Bu kriterler ile bilim insanı olunmaz. İkinci bir Jim Hines ise hiç bulunmaz! YÖK tarihine de geçmiş olan kriterler aşağıdadır.

  • Dosyanın düzenli olması, (The regularity of the file)
  • Taşınır bellek, (Portable memory)
  • Adayın genç olması, (The candidate is young)
  • Adayın dinamik olması, (The candidate is dynamic)
  • Adayın projeci olması,  (Being a project designer)
  • Adayın yaşı, (Candidate’s age)
  • Adayın dinamikliği, (Candidate’s dynamism)
  • Adayın lisans programlarında ders vermesi, (The candidate’s teaching in undergraduate programs)
  • Adayın yüksek lisans programlarında ders vermesi. (The candidate’s teaching in graduate programs)
Okumaya devam et  Dünya Üniversite Sıralaması Avrupa 2024 Araştırmasında ODTÜ’nün Büyük Başarısı

                   ​


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir