Paradan para kazanmak?!

Paradan para kazanmak?!KUR’AN! - faiz para

Paradan para kazanmak?!
KUR’AN!

Bankaların, borsanın %’leri çok yüksek oranlarda kâr ettiği, ‘paradan para kazanma’nın gittikçe olağan hale geldiği sistem,
insanlık adına çürümüşlüğü de, yoksulluğu da beraberinde getiriyor!

Paranın değerinin korunması,
tasarrufa yönelme,
ihtiyacı olana düşük faizle krediyle yardım gibi,
‘hizmet’ amaçlı başlayan bankalar aynı yerde mi?!

Enflasyona karşı paranın değeri korunmalı; tamam! AMA?!

Varoluşsal amaç için ‘araç’ olması gerekenlerden biri olan ‘para’,
AMAÇ haline gelmiş-getirilmiş haliyle mi;
‘para’nın değeri korunacak?!

(Bakara,275)”Riba(emeksiz, çalışıp çabalamadan kolayca elde edilen)-haksız kazanç yiyenler-tefecilik yapanlar-saptırıcının saptırdığı kimsenin durumu gibidir. Nedeni de, ‘riba-tefeciliğin alışverişten farkı yok’ derler.”

Adalet ticarîleşirse,
insanların barınma-ev, ulaşım-araba, eğitim, sağlık gibi en temel zorunlu ihtiyaçları bile
ticarete, paraya bağlanır yatırım, biriktirme, yığma aracı yapılırsa; tam da içinde bulunduğumuz kaos, kargaşa, zulüm ortamı olur.

(A’raf,19)” ‘Ey Âdem-bilgilenmiş, Vahiy almış insan! Sen ve eşin cennete yerleşin, dilediğiniz yerden de yiyin ve girift, çekişmenin kaynağı olan şu ağaca yaklaşmayın; malın-mülkün tutkunu olmayın, yoksa yanlış; kendine zararlı iş yapanlardan olursunuz’ dedi.”

(Bakara,35)”Allah, Âdem’e: ‘Eşinle birlikte cennette kalın ve tüm nimetlerinden yiyin ve özgürce yaşayın. Ancak şu şecere’ye yaklaşmayın; yaradılışı bozacak düzeyde mal tutkunu olup, biriktirip yığarak kargaşa çıkarmayın. Dikkat edin, söylediklerimi dinlemezseniz kendinize yazık etmiş olursunuz’ dedi”

(Tekasür,1-2-5-6-8)”Ey insanlar! Çokluk yarışı, gösteriş hırsı-mal, mülk ve evladın çokluğuyla övünmek sizi oyalayıp durdu-hırs ve açgözlülük yarışını mezarlıklara varıncaya kadar-mezarlarınıza girinceye dek sürdürmektesiniz. İş, sizin bildiğiniz gibi değil! Eğer siz bu övünmenin neye mal olduğunu tam kavramış olsaydınız-kesin bilgi ile bilseydiniz, çoğalttıklarınızın başınıza açacağı cehennemî felaketi mutlaka görürdünüz. Üstelik dünyada hırsla elde ettiklerinizin başınıza açtığı cehennemî felâketler yanında, ahirette de size verdiklerimizin tümünden sorulacaksınız.”

Okumaya devam et  KUR’AN ve NUTUK-5

(İsra,16)”Biz bir ülkeyi yaptıkları yüzünden yıkıma uğratmak istediğimizde-bir ülke kendisini yok olma aşamasına getirdiğinde; adil olmayan kişilerini-servetle şımaran elebaşlarını-varlık ve güç sahibi ağalarını-zevkine düşkün zenginlerini söz sahibi yaparız-o ülkenin yönetimine gelmesine izin veririz de onlar kötü işler yaparak hak yoldan çıkarlar-onlar eliyle oranın altını üstüne getirerek, verdiğimiz sözü gerçekleştiririz.”

(Şûra,30)”Başınıza gelen felâketler-bütün belâlar, yaptığınız hatalar yüzündendir. Allah çoğuna da engel oluyor.”

(A’raf,96)”Ülkelerin halkları inanıp saygılı olsalar-sorumlu davransalar-Allah’ın koruması altına girselerdi, göklerden ve yerden üzerlerine bolluk-bereketler kapılarını açardık. Ama yasalarımızı-ayetlerimizi yalanladılar ve bunun üzerine onları (kendi) yapıp-ettiklerinden dolayı-kazandıkları sebebiyle yakaladık.”

(Tegabün,3)”Allah, gökleri ve yeri HAK ile oluşturdu-dengede yarattı.”

(Rahman,8-9)”Sakın ölçüyü kaçırmayınız-haddi aşmayınız.
Dengeyi titizlikle ve adaletle koruyun-adalet ve eşitlikten şaşmayın, dengeyi-ölçüyü kaybetmeyin-sakın dengeyi bozmayın.”

(Fussilet,10)”Allah yeryüzünü sabit-sağlam, denge unsurları olan dağlarla bereketli ve yaşanabilir bir hale getirdi-nimetler bağışladı ve oradaki geçim araçlarını onları arayanlar arasında eşit şekilde paylaştırdı.”

(Nahl,71)”ALLAH, rızık bakımından bir kısmınızı, bir kısmınızdan fazlalıklı kılmıştır. Kendilerine fazlalık verilenler, sözleşmeler gereği himayelerinde bulunanlara kendi rızıklarından (kendileriyle eşit seviyeye gelecek derecede)verip onları da geçim bakımından kendilerine eşit etmezler-çalışanlara hak ettikleri paylaşımı yapmazlar. Durum böyleyken (verdiği nimetlerden paylaşmayı ve infak etmeyi reddederek) Allah’ın nimetine nankörlük mü ediyorlar-Allah’ın nimetini mi esirgiyorlar?”

(Sebe,6)”Kendilerine gelen hakikati anlayıp kavrayanlar-bilimsel düşünceye sahip olanlar, Rabbinden Peygamber’e indirilen Kur’an’ın gerçeğin tâ kendisi olduğunu bilirler ve Kur’an’ın mutlak üstün, en güçlü ve övülen, bütün övgülere lâyık olan Allah’ın yolunu gösterdiğini-Allah’ın yoluna ilettiğini görürler.”


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir