ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?!

KUR’AN’da; ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?!

KUR’AN’ın yepyeni bir bakış açısıyla,
TANRI’nın (Nahl,98). ayette işaret ettiği gibi;
‘Tüm önyargı, ön kabullerden, üzerine yığılmış asırlık toz, kir ve iftiralardan arındırılarak, saptırıcıdan-şeytandan ALLAH-TANRI’ya sığınarak yani KUR’AN’ı, KUR’AN’ın içinde kalarak, cevabı hep ayetlerde arayarak, ayetle açıklayarak(Yunus,37),
çevirilerinin yapılması şart, elzem bir zorunluluk!
Hem de geleneksel yöntemler yerine, tüm bilimsel metotlar kullanılarak!!!!

Yine bir anlam daraltma, kavram kargaşası daha!
KUR’AN meallerinde,
az sayıda çeviri dışında, genellikle
‘ibadet’ de, ‘kulluk’ da gerçek anlamında kullanılmıyor.

KUR’AN’da önemle yer alan ‘abd’ kökü için kullanılan ‘kul’, ‘kulluk’; eski Türkçe’de köle, hizmetçi sözcüğünden evrilmiş.
‘İbadet’ de
KUR’AN’sal anlamından çok uzak; namaz, oruç, kurban, hac gibi ritüellere(?!?) indirgenerek eşitlenmiş, kulluk kavramına hapsedilmiş!

Öncelikle,
Prof.Dr.Salih Akdemir,
KUR’AN çevirilerindeki esas sorun hakkında ve ‘kulluk’ için ne demiş? alıntılarla başlayalım:

“KUR’AN hiç kuşkusuz ki Muhammed Peygamber zamanındaki Arap dilinde inmiş son ilâhî Kitaptır.
Elimizdeki sözlükler, KUR’AN’ın indiği dönemdeki Arap dilini verememektedir. Bu yüzden Arapça’dan çıkmış, Akkadça, İbranice, Aramice, Süryanice, Habeşçe gibi,
Karşılaştırmalı Sami Dilleri Araştırmaları, Arap dilindeki köklerde meydana gelen anlam değişmelerinin belirlenmesinde katkı sağlayabilir.
Elbette ki, KUR’AN, Arap dilinin en büyük eseridir.
Dilin amacı da, KUR’AN’ın asıl amacını gerçekleştirmektir;
insanları doğru yola ulaştırmak…
Arap dili gerektiği gibi bilinmeden, KUR’AN’ın mesajını anlamak asla mümkün değildir.
Sami dillerinde ‘abd’ kökünün asıl anlamı, ‘yapmak, meydana getirmek, ortaya çıkarmak, çalışmak, üretmektir. ‘Kulluk etmek’ anlamı türev bir anlamdır. Bu sözcük Türkçe’de anlam daralmasına yol açmıştır.”

Hakkı Yılmaz’ın açıklamalarından alıntılarla devam edelim:

“İbâdet sözcüğü, dilimize Arapça orijinaliyle girmesine rağmen, sadece birtakım ritüel, ayin ve davranışlar için kullanılan bir kavram hâline dönüşmüştür, halk arasında yaygınlaştığı gibi sadece üç-beş ameli yapmaktan ibaret değildir.
Her şeyin yaratıcısı olan Allah, kulları için belirlediği davranış ve yaşam tarzını kullarına çeşitli şekillerde bildirmiş ve en son olarak bütün bu bildirileri Kur’an’da toplamıştır.”

Okumaya devam et  Paradan para kazanmak?!

Bir de İhsan Eliaçık ne demiş, ona bakalım:

“İbadet, Allah ile insanın aktüel ve dinamik ilişkisinde birlikte yaptığı, ortaya çıkardığı, meydana getirdiği, ürettiği her tür iş ve değer oluyor.
Yalnız sana ibadet ederiz ifadesindeki ‘ancak, yalnızca, sadece, sırf, salt’ anlamı bir tepki ifadesidir ki, ‘başkasına değil’ anlamı verir.
Tanrı-kral anlayışı ve kulluk-kölelik ilişkileriyle dolu bir dünyaya çölün içlerinden yükselen bir isyan sesi, özgürlük çağrısıdır.
KUR’AN’ın 7.yüzyılda putların, kralların, imparatorların, din adamlarının vs. önünde yerlerde sürünen insanoğlunu alıp nasıl yüceltiğine, özgürleştirdiğine dikkat edilmelidir.
İbadet, tarihin, hayatın ve tabiatın içinde canlı bir faaliyet olmak icap eder.”

Gelelim seçtiğim ‘ibadet’ ayetlerine:

(Zâriyat,56)”Tanıdığınız tanımadığınız, bildiğiniz ve bilmediğiniz-ins ve cin-görünen ve görünmeyen her şeyi, Allah’tan başka tanrı olmadığını bilmeleri için ve yalnızca, Bana ibadet etsinler; çalışsınlar, üretsinler, meydana getirsinler diye-yasalarıma uyarak bana kulluk etsinler diye yarattım-Benim için iş yapıp değer üretmeleri dışında bir şey için yaratmadım-ancak (üflediğim ruhum vasıtasıyla içlerine yerleştirdiğim) Tanrısal modelimi oluşturmaları için yaratmış bulunuyorum.”

(Bakara,21)”Ey insanlar-insanlık âlemi, sizi ve sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz-Rabbinize saygılı olun-O’nun için çalışınız ki, Allah bilincine-O’na karşı sorumluluğunuzun bilincine varasınız.”

(Ra’d,36)”De ki: “Bana, yalnızca-ancak Allah için çalışmam-Allah’a ibadet-kulluk etmem ve O’na ortak koşmamam buyrulmuştur. Bu yüzden ben, bütün insanlığı O’na ortak koşmamaya çağırmaktayım; dönüşüm de tekrar Allah’a olacaktır.”

(Fatiha,5)”Yalnız Senin için ibadet eder-çalışır ve bundan dolayı da yalnız Senden yardım dileriz.”

(Âli İmran,51)”Gerçekten Allah, benim de Rabbim, sizin de Rabbinizdir. Öyleyse O’na ibadet edin-O’nun için çalışın. Dosdoğru olan yol işte budur.”

(Nisa,36)”Allah için ibadet edin-çalışın ve O’na hiçbir şeyi ortak koşmayın!”

(Hicr,99)”Sana kesin gerçek/ölüm [yakîn] gelene kadar Rabbine ibadet et!”

Okumaya devam et  Kader

(Kehf,110)”Kim Rabbine kavuşmayı umuyorsa, iyi ve güzel iş üretsin-iyilik, güzellik ve doğruluk için çalışsın ve Rabbine ibadette hiç kimseyi ortak etmesin.”

(Meryem,65)”O, göklerin, yerin ve her ikisi arasındakilerin Rabbidir; şu halde O’na ibadet et-O’nun için çalış ve O’na ibadette kararlı ol-güçlüklere göğüs ger.”

(Enbiya,25)”Senden önce hiçbir resul göndermedik ki, ona şunu vahyetmiş olmayalım: ‘Benden başka ilah yoktur, öyleyse Bana ibadet edin-Benim için çalışın.’”

(Zümer,2)”Ey Muhammed! ‘Şüphesiz, sana bu Kitabı-Kuran’ı, hak ile-gerçek olarak-gerçek bir amaç için indirdik. Öyleyse, dini yalnızca Allah’a has-halis kılarak, içinden gelerek-dürüstçe-saf bir yürek temizliği içinde Allah’a ibadet et-Allah için çalış.’”

(Zümer,11)”De ki:’Bana, dini yalnızca O’na halis kılarak-içimden gelerek, samimi bir biçimde-saf bir yürek temizliği içinde yaşayarak Allah için çalışıp ibadet etmem buyrulmuştur.’”

(Zümer,14)”De ki: ‘Ben, dinimi yalnızca Allah’a halis kılarak-yalnız Allah’a özgüleyerek-inancımda samimi olarak, içimden gelerek, Allah’a ortak koşmadan ibadet ediyorum-O’nun için çalışırım.’”

Ayetlerden anlaşıldığı gibi, ‘ibadet’, özü itibariyle sadece Allah için çalışmak; yani insanlık için iş, değer üretmek!

(Bakara,256-Kehf,29-Yunus,99) ayetleriyle inanç özgürlüğünü-Laiklik ilkesini KUR’AN’da kayıt altına almış TANRI’nın dini;
zorba, saptırıcı din sömürücülerinin ‘cihad’ kavramına iftira ile dayattığı, topla tüfekle, savaşla ‘din’ yaymak değil.
Yine bir İhsan Eliaçık açıklaması; cihad: ‘olanca gücünü ortaya koymak, bütün gücüyle çalışmak. Zulüm, baskı ve zorbalığın ortadan kaldırılıp adalet ve özgürlük ortamının sağlanmasına yönelik tüm çabaların adı.’

‘Cihad’ olanca gücünü ortaya koymaksa, ‘ibadet’ de Allah-insanlık için çalışmaksa;
muhteşem bir ayetle sonlandıralım!!!

(Ankebut,6)”Kim cihad ederse-Allah yolunda içtenlikle çalışıp çabalarsa-mücadele ederse, bunu yalnız kendi iyiliği için yapmış-ancak kendisi için cihad etmiş olur. Allah, kesinlikle hiç kimseye, hiçbir şeye muhtaç değildir-(kimsenin ameline, kulluğuna, ibadetine ihtiyacı yoktur. Kim ne yapıyorsa kendisi için yapıyordur)!”

Haberi paylaşın
KUR’AN’ın yepyeni bir bakış açısıyla,TANRI’nın (Nahl,98). ayette işaret ettiği gibi;‘Tüm önyargı, ön kabullerden, üzerine yığılmış asırlık toz, kir ve iftiralardan arındırılarak, saptırıcıdan-şeytandan ALLAH-TANRI’ya sığınarak yani KUR’AN’ı, KUR’AN’ın içinde kalarak, cevabı hep ayetlerde arayarak, ayetle açıklayarak(Yunus,37),çevirilerinin yapılması şart, elzem bir zorunluluk!Hem de geleneksel yöntemler yerine, tüm bilimsel metotlar kullanılarak!!!! - ibadet dua eden eller

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

“ALLAH-TANRI’ya Kulluk ne demek?!” için bir cevap

  1. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    KUR’AN’da; ‘Şehit’ ve ‘Şefaat’?!

    KUR’AN’ın işaret ettiği anlamdan çok uzak, yine saptırılmış,
    dini, saltanatları için kullanan yönetimlerin,
    acımasızca sömürdükleri iki kavram daha;
    şehit ve şefaat!?

    Bu sömürüyü şöyle gerçekleştiriyorlar.

    ‘Vatan için savaşırken ölürsen ‘şehit’ olur, cennete gidersin’ acımasız yalanıyla,
    yoksul halk çocuklarını askerliğe özendirip savaşlara gönderiyorlar;
    geride hayatın zorluklarıyla başbaşa dul ve yetimler bırakma pahasına!

    Sonra, katmerli yalanlarına devam ediyorlar.
    Ölenin, geride kalan acılı yakınlarını da,
    neden öldükleri hiç sorgulanmasın diye bir acımasız yalanla daha,
    ‘şehit olanlar kıyamet günü size şefaat edecekler’ iftirası ile oyalıyor, acılarının isyana, başkaldırıya dönmesini engelliyorlar.

    İsyana kalkana da linç kültürünü işletiyorlar.
    İnançlı olduğunu iddia edip,
    TANRI-ALLAH’ı şanına yaraşır şekilde tanımayan(Zümer,67) ve Kitabı KUR’AN’ın içeriğini yani neye inandığını bilmeyenleri,
    başkaldıranların üstlerine, ‘bunlar din düşmanı’ diyerek saldırtıyorlar.

    Ellerinde vatan, millet sevgisini, bağlılığını ölçen bir alet, inancı ölçen bir ‘inanç ölçer’ var gibi;
    işlerine geleni şehit, şefaatçi;
    gelmeyeni kâfir, terörist, vatan haini ilân ediveriyorlar.

    Ağızlarından düşürmedikleri ‘cennet’e,
    savaşırken ölüp gitme garantisi varsa;
    neden bu garantili duruma kendileri tâlip, istekli değiller!

    KUR’AN, ‘şehit’ ve ‘şefaat’
    için ne demiş;
    biz onları anlamaya çalışalım.

    Hakkı Yılmaz’dan ‘şehit’ konusunda alıntılarla başlayalım:
    “‘Şehiyd’, Arapça ‘şhd(şehadet)’ kökünden türemiş anlamı,
    ‘en ileri derecede tanık olan’
    ve sözcüğün mastarı olan
    ‘şehadet’ sözcüğünün Türkçede tam karşılığı ise, ‘tanıklık’ demektir.
    Açık işleri sıradan bir bilene ‘şâhid’,
    ileri derecede bilene de ‘şehiyd’ denir.
    Kur’an, Allah yolunda, Allah rızası için ölen kimseleri ‘Şehiyd’ olarak nitelemez. Bu tabir, Kur’an’dan onay almaz. Rabbimiz bunlar için ‘Allah yolunda öldürülen kimseler’ ifadesini kullanır.
    İnsanlar, şehitlik kavramını yozlaştırarak, bölümlere ayırmışlar her biriyle ilgili birçok hüküm ortaya koymuşlardır.
    Daha sonra bu sözcük ayağa düşmüş, birçok şehit türü uydurulmuştur.
    Kur’an’ın önderliğinden vazgeçmemek gerekir.
    Unutmamak gerekir, ölüden;
    ne şâhit:(sıradan tanık) olur,
    ne de şehiyd:(iyiden iyiye mükemmel tanık).”

    KUR’AN’dan ‘şehit’ ayeti!

    (Âli İmran,18)”Allah, doğadaki güçler/haberci âyetler ve hakkaniyeti-adaleti ayakta tutan bilgi sahipleri-gerçeği idrak etmiş ilim sahipleri de şüphesiz Allah’tan başka ilâh-tanrı olmadığına tanıklık etti. O, en üstün, en güçlü, en şerefli, mağlûp edilmesi mümkün olmayan/mutlak galip olandan, en iyi yasa koyandan başka ilâh diye birşey yoktur-O’ndan başka tanrı yoktur.”

    İhsan Eliaçık’ın ‘şefaat’ açıklamalarını,
    alıntı yaparak devam edelim.
    “‘Şefaat’:çift yapmak, ikilemek, başkasını da katmak anlamında aracılık, arabuluculuk, torpil, iltimas manasındadır.
    KUR’AN, Allah’ı hesap gününün mutlak sahibi olarak tanıtıyor ve o gün ’emrin-sözün’ sadece Allah’a ait olacağını ısrarla vurguluyor.
    Öyle ki, ne başkası namına ödeme(tecziye), ne kurtarmalık bedeli(fidye-adl), ne arabulucu(şefi), ne de hatırı sayılır bir referans(veli), hiçbirisi fayda vermeyecektir.
    Dünya hayatında ‘kuvvet’ karşısında herkesin eğildiğini ve kuvvetliye torpil geçildiğini gördüklerinden ahirette de öyle olacağını sanıyorlar!”

    Bir de, Yaşar Nuri Öztürk ‘şefaat’ için ne demiş? ona bakalım:
    “Bir aracılık kavram ve kurumu olan şefaat, Allah’ın yanına yedek ilahlar koymayı dinin esaslarından biri yapan şirkte son derece önemlidir. Kur’an’ın, şirkin yedek ilahlarını ‘şüfe’a:şefaatçiler’ diye adlandırması sebepsiz değildir.
    Şirkin belirgin özelliği olan yedek ilahlar, şefaatçiler-yedek rabler-evliya:veliler, dostlar,
    şefaatin varlığı ile vücut bulan kuvvetlerdir.
    Kur’an, şefaat kavramının bir şirk destekçisi kuruma dönüştürülmemesi için ilkelerin altını ısrarla çizmektedir.”

    Ne acı, ne yaman çelişki!!
    KUR’AN, şirk destekçisi kurum olmasın diye varken;
    KUR’AN ayetlerinde ‘şefaat’; sadece, yalnızca, TEK ALLAH-TANRI’ya ait, izafe olması şartken;
    din sömürücüleri, satıcıları tarafından, yaratılmışlara da izafe edilip maalesef ki aracılık kurumuna da döndürülmüştür.
    Aracı kurumlarsa; KUR’AN’ı tekellerine alan, hiç kimseye söz hakkı vermeyen tarikat, cemaat, tekke, dergâhlar,…..!?

    Son olarak gelelim;
    müthiş bilgiler, uyarılarla dolu KUR’AN’ın, ‘şefaat’ ayetlerine!

    (Secde,4)”Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı evrede[yevm] yaratan sonra da koyduğu yasalarla onlar üzerinde egemen olan-hükmeden Allah’tır. Sizin için Allah’tan başka yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakın-veli ve destekçi, şefaatçi yoktur. Hiç aklınızı kullanmaz mısınız-hâlâ düşünüp öğüt-ibret almayacak mısınız?”

    (Bakara,48)”Hiç kimsenin bir başkasının cezasını çekmeyeceği-kimsenin kimseye faydası olmayacağı, hiçbir kimseden şefaatin-aracının-arabuluculuğun-adam kayırmanın kabul edilmediği, kimseden hiçbir karşılık [adl]-fidye-kurtulmalık bedeli alınmayacağı ve hiçbir kimsenin yardım göremeyeceği günün geleceğini unutmayın.”

    (Bakara,123)”Kimsenin kimse yerine bir şey ödemeyeceği-kimseye ayrıcalık yapılmayacağı, kimseden fidye-kurtulmalık kabul edilmeyeceği-kimsenin torpilinin geçmeyeceği, şefaatin-arabuluculuğun, iltimasın hiç kimseye yarar sağlamayacağı ve suçlulara yardım olunmadığı günden sakının.”

    (En’am,70)”Dinlerini oyun ve eğlence haline getirmiş, dünya hayatı kendilerini aldatmış olanları bırak da o Kur’an ile hatırlat-öğüt vermeye devam et: ‘Kendi elinin üretip kazandığıyla değişim ve yıkıma düşen-kazandıklarının tutsağı haline gelmiş kimseler için Allah’tan başka-Allah ile aralarına koyacakları herhangi bir veli/koruyucu-bir yardım eden, yol gösteren ve şefaatçi-arabulucu-kayırıcı olmayacak, yanlışlardan dolayı rehin tutulacak olanlar, suçuna karşı her fidyeyi-her türlü bedeli ödemeyi istese de kendisinden asla kabul edilmeyecek.’”

    (Bakara,254)”Ey inananlar-güvenenler! Pazarlığın, adam kayırmanın ve torpilin geçersiz olduğu-hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin-iltimasın olmadığı gün gelmezden evvel, size rızık olarak verdiklerimizden infak edip dağıtın-Allah yolunda harcayın.”

    (En’am,94)”Dünya’ya ilk gelişinizde sizi nasıl çırılçıplak-yalnız yarattıysak, huzurumuza da yapayalnız-tek başınıza geleceksiniz. Size dünyada verdiğimiz tüm mallarınızı-servetlerinizi arkanızda bırakacaksınız. Allah’ın ortakları olduklarını sandığınız(Allah’a ulaşmak için aracı kıldığınız, dünyalık menfaatler için gölgesine sığındığınız)-şefaatlerini beklediğiniz ya da size şefaat edeceklerini söyleyen şefaatçilerinizi-sözde destekçilerinizi-aracıları yanınızda göremeyeceksiniz. Aranızdaki bağlar büsbütün kesilecektir. Şefaatlerini umduklarınızın hepsi kaybolmuşlardır-(Çok güvenip itimat ettiğiniz ve sizi kurtarabileceklerine inandığınız sahte ilahlarınız) sizi yüzüstü bırakıp gitmiştir.”

    (Araf,53)”KUR’AN’da bildirilenler gerçekleştiği gün, o haberleri daha önce önemsemeyenler, ‘Gerçekten Rabbimiz’in resulleri gerçeği getirmişler. Şimdi bize şefaat edecek şefaatçiler-bizden yana aracılık yapacak kayırıcılarımız yok mu-torpil yapabilecek birini bulabilir miyiz? Yahut da yeniden dünyaya geri gönderilsek de, yaptıklarımızı tamir etsek-işlediklerimizden başkasını yapsak’ diyecekler. Gerçek şu ki onlar, kendilerine yazık etmişlerdir.”

    ***(Kehf,103-104)”Size, yaptıklarında en büyük kayba-en çok hüsrana uğrayacakları haber vereyim mi? Onlar iyi şeyler ürettiklerini sandıkları halde, dünya hayatının peşinde tüm çaba ve koşuşturmaları eğri ve çarpık-sapkınlık için olan-tüm çabaları boşa çıkanlardır.”

    (Yunus,18)”Ortak koşucular, Allah’ın yanında, kendilerine zarar ve yararları dokunmayacak şeylere tapıyorlar-(onlardan yardım diliyorlar) ve ‘Bunlar Allah katında bizim şefaatçilerimiz-yardımcılarımız-destekçilerimizdir’ diyorlar. De ki: ‘Siz, Allah’a, göklerde ve yerde Kendisinin bilmediği bir şeyi mi haber veriyorsunuz?
    Allah çok yücedir. Allah şirk-ortak koştuklarınızdan çok uzaktır. ‘”

    (Mü’min,18)”Ey Muhammed! Ortak koşucuları, yaklaşmakta olan gün(kıyamet) hakkında uyar! O gün dehşet içinde yutkunurlarken yürekleri ağızlarına gelir. O gün şirk koşmak suretiyle yanlış; kendi zararlarına iş yapan-ömrü zulüm ve haksızlık yapmakla geçmiş olanlar için, koruyucu bir dost, torpil için aracı, iltimasçı-sözü yerine getirebilir bir şefaatçi yoktur.”

    (Rum,13)”Allah’a ortak koştukları, onlara şefaatçi, aracı olamayacak-şefaat-kayırma göremeyecekler. Oysa ki onlar ortak koştukları varlıklar yüzünden kâfir olmuşlardı.”

    (Zümer,43)”Yoksa ortak koşucular, Allah’ın dışında şefaatçiler mi edindiler?”

    (Zümer,44)”İyi bilin ki şefaat tamamıyla ve sadece Allah’a aittir-şefaat etme tamamıyla Allah’ın elindedir-şefaat, tümden ve sadece Allah’ındır.”

    (Zuhruf,86)”Ortak koşucuların, Allah dışında bağlandıkları-yalvardıkları-taptıkları kimseler şefaat edemezler-iltimasa mâlik olamazlar-arabuluculuk yapamazlar. Bu gerçeği ancak Kuran’a-hakka-gerçeğe tanıklık edenler bilir.”

    (İnfitar,19)”Kıyamet-Hesap günü, hiç kimsenin başkası için bir şey yapamayacağı-yardım etmeye gücünün yetmeyeceği-hiçbir insanın başka birine zerre fayda sağlayamayacağı bir gündür. O gün [açık seçik görülecektir ki] hakimiyet-hüküm vermek-tüm kararlar yalnız-sadece-bütünüyle Allah’a aittir-artık söz Allah’ındır!”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]



Posted

in

by