KUR’AN’a göre İSLAM?!!!

‘Din’-‘İslam’ konusunda; eski ilâhî Kitaplardaki sapmaları KUR’AN tarafından düzeltilmiş haliyle ve KUR’AN’ın içeriğini bilmeden konuşmak-yazmak; geleneğin, örf-âdetlerin, tarihî yanlış bilgilerin dayatmalarına teslim olmak anlamına gelir ki bu bizleri doğruya, doğru bilgiye ulaşmaktan uzaklaştırır, alıkoyar.

KUR’AN’ı tekellerine alan ve KUR’AN’dan nemalanan din adamlarının-imamların, hocaların, tarikat liderlerinin, mezhep savunucularının, diyanetin topluma dayattığı, yaşattığı maalesef ki din-islam zannedilmektedir.

İnternette, ‘İslam ne demek?’ diye sorduğunuzda, genel olarak ‘Muhammed peygamberin yaydığı’, ‘müslümanların inandığı din’ deniliyor ama sahibi ALLAH-TANRI’dan bir kaç yer dışında söz dahi edilmiyor!

İslam’ı, esas sahibi TANRI-ALLAH’a teslim etmeden; sadece elçilikle görevli, sadece KUR’AN’ı iletme görevi olan o azîz peygamberi, din’de tek söz sahibiymiş(?!), sözün sahibiymiş(!?) gibi İslam tanımının içine yerleştirmek ve TANRI-ALLAH’ı yok saymak da ne demek?!

(Nahl,52-Zümer,3)”Din dâima ALLAH’ın-hâlis-katıksız-kesinlikle-arı-duru-doğru-şirksiz-gerçek-tek-tertemiz din yalnız ALLAH’ındır!”

(Mâide,3)”Bugün, sizin için dininizi kemale erdirdim-ikmal ettim-size sunduğum Kuran’a son noktayı koydum. Sizin için din olarak İslam’ı seçtim-yolunuzu aydınlatacak bilgileri-Vahyin gönderilişini tamamladım-yaşamınızın düzeni olarak; barışı, huzuru, esenliği temsil etmek üzere, İslam düzeninin yasalarını seçtim.”

(Âli İmran,19)”Şüphesiz-gerçek şu ki, Allah’ın tüm peygamberler aracılığıyla gönderdiği ve onayladığı-Allah katında hak din-yaşam için geçerli tek oluşum İslam’dır-barış ve esenlik için Allah’a ortak koşmadan teslim olmadır-doğruluğa kendini vermedir.”

(En’am,153)”(Ey insanlar!)
(İslam) bu benim dosdoğru yolumdur, onu izleyin, başka yolları izlemeyin! Yoksa bu hal sizi O’nun yolundan uzaklaştırıp parçalara böler. Sakınıp korunasınız diye O bunu önermiştir-size bunları öğütledi.”

Dosdoğru yol olan İslam’ı farklı dinlere, mezheplere, tarikat-cemaatlere-dergâhlara ayıran, kendilerine kullar oluşturanlar için TANRI uyarısını, KUR’AN’da şöyle yapar:

(Âli İmran,78,79)”Onlardan belli bir grup [ferîk] vardır ki, Kitaptan olmayan şeyi-Allah’ın Kitabında-Kuran’da olmayanı siz Kitaptan sanasınız diye, coşkulu bir dille anlatarak, Kitaba-Allah’ın Kelâmına benzetmeye çalışırlar-dillerini Kitapla eğip bükerler ve söyledikleri Allah’ın sözü olmadığı halde ‘Allah böyle buyuruyor’ derler. Bile bile Allah adına-Allah’a karşı yalan söylerler. Allah’ın kendisine Kitap, bilgelik ve nebilik verdiği hiçbir insan kalkıp, ‘Allah’ın yanı sıra-Allah’tan sonra bana da kulluk edin’ diye insanları kendisine bağlamaya çağırmaz. Tam tersine okuyup öğrendiğiniz Kitap’ın gereği olarak-ilahî kelâmın bilgisini yayarak ve kendiniz [onu] derinlemesine inceleyerek Kitap hakkında sağlam bilgiler edinip, bilinçli inananlar olarak hayatınızı Allah’ın yasalarına göre yaşayın-Allah’tan başka Rabler edinmeyin. Yalnızca Allah’ın kulları olun’ der-demesi gerekir.”

Okumaya devam et  KUR’AN’a göre Şirk?!

(Âli İmran,85)”Kim; tüm peygamberlerin bildirdiği Allah’a teslimiyetten-doğruluğa kendini vermekten-insanlığa barışı, huzuru, esenliği getirecek olan İslam’dan başka bir yaşam düzeni ararsa, bilsin ki yaşadığı düzen, yaşadığı hayat, ondan kabul edilmeyecek, onlar hesap günü geri dönülmez kayba uğrayacaktır.”

(Bakara,208)”Ey inananlar! Hepiniz barış, huzur, esenlik düzeni olan İslam düzenine girin-İslam-barış içinde olun!”

Kâinatın ezelî, ebedî tek Yaratıcı, Yönetici, Sahibi ALLAH-TANRI’nın, bizler için kurduğu muhteşem-mükemmel-muazzam-olağanüstü sisteminin adı: ‘İslam’ ve
‘İslam’ inanç özgürlük sisteminin anayasası olarak sunduğu; bilgilendirdiği, uyardığı, önerilerde-öğütlerde bulunduğu Kitabı da KUR’AN!

(Bakara,256)”Din’de baskı, zorlama yoktur.”

(Yunus,99)”İnsanları inanmaya sen mi zorlayacaksın?”

(Ahzab,40)”Muhammed Allah’ın resulü ve nebilerin sonuncusudur-O bir Tanrı elçisi, elçilerin de sonuncusudur.”

İslam dini sisteminin peygamberleri;
TANRI tarafından yaratılmış ve görevlendirilmiş, TANRI’dan aldıkları bilgileri-Vahyi insanlara duyuran kullardır ve peygamberlik, Muhammed peygamber ile sonlandırılmıştır.
Elçilerin dönemi bitmiş, anayasanın yani KUR’AN ilkelerinin dönemi başlamıştır. Artık tüm bilgiler İslam dini anayasa Kitabı KUR’AN’dan alınacaktır.

(En’am,125,126)”Allah, her kimi (iyi niyetinden dolayı) doğruya erdirmek isterse-isteyen kimseyi dosdoğru yola ulaştırmak için onun kalbini-gönlünü İslam’a-barışa-Allah’a teslim olmaya açar. İşte bu yol-İslam, Rabbinin dosdoğru yoludur. Gerçekten biz, ayetlerimizi-ilkelerimizi, düşünen, titreyip özünü hatırlamaya niyeti olan-öğüt alan bir toplum için uzun uzun anlatmaktayız-en ince ayrıntısına kadar ayrıntılı olarak açıkladık.”

Kadınları burkalı, kara çarşaflı-sımsıkı örtülü, erkekleri sarıklı, cüppeli, genel görüntüleri gri-siyah ülkelerin, dinci, yobaz, insanî, hukukî kurallardan uzak yönetimlerine İslam demeleri, İslam ülkeleri diye adlandırılmaları;
TANRI’nın, KUR’AN’da ilkelerini verdiği İslam ile hiç ama hiç örtüşmemektedir.

‘İslam’; bu özel tanım-kavram-kelime nasıl da fütursuzca her yerde, her tanımda gelişigüzel kullanılıyor, nasıl da olur-olmaz her şeyin başına-sonuna kolayca ekleniyor, YALAN, YANLIŞ tanımlamalar yapılıyor!!!

‘İslam’ adını bizzat ALLAH-TANRI’nın koyduğu(Maide,3), İslam’ın TEK sahibinin ALLAH-TANRI olduğu(Âli İmran,19) ayetlerle sabit, kanıtlı, kayıtlıyken!

Okumaya devam et  Evrim Teorisi?-İnanç!-Bilim!

İslam; tek kurucusu ve tek sahibi ALLAH-TANRI’nın olduğu, insanı gerçek insan boyutuna taşıyan tüm ahlâkî değerleri, ilkeleri içeren Tek din-yaşam sistemidir.
Bu din, sadece Yaratıcısına bağlılıkla ve güvenle, kula ya da maddeye kul olma onursuzluğunu reddedip özgürleşen, özgür kalan kulların, zorluklarla dolu hayat yolunu, KUR’AN’ın rehberliğinde sürekli aklını kullanarak yürümesini öğütler.
Bu sistem, TANRI’sını KUR’AN’dan tanıyan, hep bir emek-çaba içerisinde iyilikler, güzellikler üreten, paylaşan, adalet, hak, bilim, sanat, doğruluk için çalışanların;
insanlığa faydalı işler yapmasını, yaşama değer-anlam katmasını ister!

Ama maalesef ki, muhteşem bir insanlık medeniyeti inşâ edecek tüm ahlâkî ilkelerin, insanî değerlerin, yaşama güzellikler sunmanın(sanat gibi) kaynağı ‘İslam dini’;
ya başörtüsü+namaza hapsedilerek görüntüye indirgeniyor
ya da gerçek anlam boyutundan uzak, içeriği boşaltılmış halde, radikal söylem-eylemlerle,
kapkara yobazların yaptıkları zulümleri, din satışları, tüm kötülükleri ile eşitlenip kirletiliyor.

Günümüzde geldiği nokta!

İslamî terör, islamî yaşam, islamî banka, islamî tatil, islamcılık, islamcı, islamo-faşizm, islamofobi, ılımlı islam, siyasal islam gibi tanımlarla ve Muhammedî islam gibi yaratılmış kula izafe ederek,
ilahîlikten uzaklaştırıp insânileştirme!

VE, sonuçta da;
kara-kapkara yobazların temsil ettiği tüm dinci, baskıcı, sapkın yönetim ve eylemlerle, bütün yalan-yanlış söylemlerle ‘İslam’ı eşitlemek;
Yüceler Yücesi Yaratıcı TANRI’nın kurduğu muhteşem-mükemmel-muazzam sistemin adı olan İslam’a, sistemin tüm doğru-gerçek bilgilerini içeren anayasası KUR’AN’a büyük,
hem de çok büyük,
hayatın en büyük haksızlığı ve de saygısızlığı değil mi???

Haberi paylaşın
‘Din’-‘İslam’ konusunda; eski ilâhî Kitaplardaki sapmaları KUR’AN tarafından düzeltilmiş haliyle ve KUR’AN’ın içeriğini bilmeden konuşmak-yazmak; geleneğin, örf-âdetlerin, tarihî yanlış bilgilerin dayatmalarına teslim olmak anlamına gelir ki bu bizleri doğruya, doğru bilgiye ulaşmaktan uzaklaştırır, alıkoyar. - dna evrim evren

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

“KUR’AN’a göre İSLAM?!!!” için bir cevap

  1. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    KUR’AN’da ‘Şeriat’?!

    Gerici, ‘dinci yobazların’ anlam erozyonuna uğrattığı, ‘inkârcı yobazların’ da tepe tepe yalan-yanlış fütursuzca kullandıkları pek çok KUR’AN kavramlarından biri de ‘şeriat’!
    (Dinci-inkârcı yobaz ayrımı bana ait değil)

    İhsan Eliaçık şeriat’ı: “Kanun, din, su yolu, esasını belirtmek, ilke koymak, insana su gibi hayat veren, onun bütün insanî özelliklerini koruyup kollayan, yaşatan, hayat veren bir kaynak olmaktadır ki günümüzde ‘hukuk’ dediğimiz şeydir. Şeriat hayat veren, hayat koruyan işaret, iz ve ilkelerdir.” diye tanımlamış.

    Maalesef ki, internette,
    ‘şeriat’ için arama yaptığınızda ise yine, İslam tanımında olduğu gibi TANRI-ALLAH’ı yok sayan, Muhammed peygambere izafe yalan-yanlış bilgi dışında, kelimenin KUR’AN’î boyutta anlamına ulaşamıyorsunuz!
    Üstelik İslam dini temel ilkelerinden olan inanç özgürlüğü yani ‘Laiklik’ ile,
    bu özgürlüğün yollarını gösteren yasalar yani
    ‘Şeriat’, birbirlerine alternatif, tezat-karşıt gösteriliyor.

    ‘Laiklik’ yani inanç özgürlüğü (Kehf,29-İsra,107-Yunus,108-Bakara,256-Yunus,99), ayetlerle KUR’AN’da kayıtlıyken ve de
    ‘Şeriat’ da, KUR’AN’da TANRI tarafından ayetlerde çok net açıklanmışken!

    (Şûra,21)”Yoksa Allah’ın izni olmadığı halde onlar için dini kurallar ve yasalar-kendilerine dinden şeriat kılan/kanun yapan-Allah’ın izin vermediği yolu/yasayı [şera’û] kendileri için din olarak kabul eden-meşru kılan ortakları mı var? Allah kullarına böyle bir hak vermemiştir. Şayet (azaplarının kıyamete erteleneceğine dair) kesin bir söz olmasaydı elbette, aralarında hüküm-yargı verilirdi. Şüphesiz ki Allah’ın dinini karartanlara-gizleyenlere-zalimlere can yakıcı bir azap vardır.”

    (Yusuf,40)”Allah’tan başka-O’nun astlarından taptıklarınız, sizin ve atalarınızın uydurduğu bir takım kuru isimlerden ibarettir. Allah, onların (kendisi adına) yetkili olduklarına dair herhangi bir delil indirmemiş-bir güç vermemiştir. Hüküm, ancak Allah’ındır. Allah, yalnızca Kendisine kulluk etmenizi istemiştir. İşte dosdoğru-koruyan din-yol budur. Fakat insanların-halkın çoğu bunun böyle olduğunu bilmiyor-bunun bilincinde değil.”

    (Kehf,26)”O, hükmüne hiç kimseyi ortak etmez-hükmünde kimseyi ortak yapmaz.”

    (Şûra,13)”Allah, vaktiyle Nûh’a, İbrahim’e, Musa’ya ve İsa’ya önerdiğini-öğütlediğimiz dinin aynısını, şimdi de sana vahyediyoruz-bildiriyoruz. Sana vahyettiğini, şöyle diyerek ilke haline getirdi-şeriat-yaşam yolu kıldı-yasalaştırdı: “Dini dosdoğru uygulayın-hayata geçirin; rivayetler uydurarak onda ayrılığa düşmeyin-bölünüp fırkalara ayrılmayın-dini (tevhidle) ayakta tutun.”
    Senin kendilerini çağırdığın bu ilke (İslâm dini), Allah’a ortak koşanlara-şirke bulaşanlara çok ağır geldi-Tanrıya aracı ile dua etmeye alışmış olanların zoruna gidiyor.”

    (Câsiye,18)” (Ey Muhammed!) Sana da insanların uyacakları bir hayat sistemi-hayat veren yol-şeriat verdik-apaçık bir yol haritası-toplu yaşam ilkeleri sahibi yaptık-yaşayacağın düzenin yasalarını gönderdik-iş ve yönetimde bir şerîat/bir yol-yöntem üzerine koyduk! Gönderdiğimiz yasalara-hayat veren yola uy! Gerçeklerden habersiz olanların arzularına, heveslerine uyarak yasalarımızdan ayrılmak gibi bir hataya düşme-bu (yolu) izle ve (hakikatî) bilgiden yoksun kişilerin boş arzu ve heveslerine uyma.”

    (Mâide,48)”Ey resul! Sana da senden önceki (İlahi) kitap(ların asılların)ı tasdik edici-doğru namına ne kalmışsa sürdüren ve onlara gözcü/koruyucu-denetleyici olmak üzere gerçekleri kapsayıcı-Hakk olan Kitap-Kur’an’ı indirdik. O halde (seni hakem seçtikleri taktirde) sen de Allah’ın indirdiği ile-indirdiği hükümler doğrultusunda karar ver! Gerçek olan sana gelmişken-sana gelen gerçekleri bırakıp haktan (seni saptıracak) onların arzularına-yalan beyanlarına uyarak karar verme! Ve Biz, sizden hepiniz için bir yol haritası-toplu yaşam ilkeleri ve geniş, aydınlık bir yol belirledik. Eğer Allah dileseydi sizi tek bir önderli toplum yapardı fakat size verdiklerinde sizi denemek için böyle yapmadı. O halde iyi, güzel ve yararlı işlerde yarışın! Hepinizin dönüşü yalnızca Allah’adır. Artık ayrılığa düştüğünüz konuları bırakın. Allah hakkında ayrılığa düştüğünüz-ihtilaf ettiklerinizin gerçek yönünü size bildirecektir.”

    (Hac,67)”Biz her önderli toplum için bir kulluk yolu tayin ettik. Onlar, ona göre kulluk yapsınlar. O hâlde bu işte seninle hiçbir zaman çekişmesinler. Sen sadece Rabbine çağır! Hiç kuşkusuz sen dosdoğru bir yola çağıransın-elbette ki şaşırtmadan yol aldıran bir kılavuz üzeresin.”

    Ayetlerden anlaşıldığı üzere şeriat kurallarsa, ana kural da; kural koyucu, hüküm sahibi sadece TANRI!
    Ayetler bu kadar apaçıkken, KUR’AN aracı, yardımcı, ortaklık yok derken;
    TANRI’ya ortaklık eden(!) gerici, satıcı, dinci yobazların, ‘şeriat isteriz’ diye bas bas bağırmaları ve bu zalimlerin karşısında yer alanların da ‘şeriatçılar(!)’ diyerek, sonuçta da anlam erozyonu ile kavramı küçümsemeleri ne yaman çelişki, bilgisizliğin tepe ya da dip noktası değil mi?!

    KUR’AN’ı, KUR’AN içinde araştıran Hakkı YILMAZ’ın,
    şeriat ile ilgili açıklamalarını kısaltarak alıntıladım:
    “Din, ‘toplum nizamı, yaşam kurallarının bütünü, yani şeriat’ demektir.
    Hükmün-hâkimiyetin Allah’ın olması, ‘Allah’ın kulları arasına inip de onları tek otorite olarak yöneteceği’ şeklinde anlaşılmamalıdır. Allah elçiler aracılığı ile yasalar, ilkeler içeren Kitapları gönderir kullar da bunlara uyarlar. İbadet(kulluk) yani insanların, yönetimde Allah’ın gönderdiği fıtrata uygun evrensel ilkelere uymalarıdır.
    İslâm dini;
    toplumun çoğunluğunun şahsi çıkarları ön planda tutan, duyarsız, cahil, ehliyetsiz kişilerden oluşacağı gerçeğinden hareketle, ehliyetsizlerin de yanlış yapacağını, aldanacağını, aldatılabileceğini dikkate alarak çoğunluğun seçimine izin vermez.
    Açıkgöz, hileci, düzenbaz, sahtekâr, ikiyüzlü kimseler bir takım entrikalarla yönetime gelebilirken, ülke tek kişinin veya bir sınıfın hâkimiyeti altına alınabilirken,
    İslâm dini bunların hiçbirine fırsat vermez.
    İslâm dini, koyduğu ilkelerle ehliyeti ön plana çıkarır, seçmende ve seçilecekde ehliyet arar.
    Demokrasiler her alanda sınırsız hürriyet tanırken, İslâm dini genel davranışlarda, servet, mülkiyet ve tasarruflarda sınırlama getirir.”

    Yazının içeriği ‘ehliyete’ vurgu yapıyor, işte ayeti:

    (Nisa,58)”Hiç kuşkusuz Allah, emaneti-yetki, görev ve sorumluluğu, her işin uzmanına-ehil ve emin kimselere verilmesini diler. Ve sorumluluklarınızı yürütürken, insanlara karşı adil-liyakat ve adalet(ve hakkaniyet)le davranmanızı öğütler.”

    Bu açıklamalardan ve ayetin apaçık uyarısından sonra; insanî, yalan-yanlış uygulamaları TANRI’ya, Din’e, İslam’a ve KUR’AN’a izafe edip suçlayanlara yine ayetlerle uyarılar!!!

    (Nisa,79)”(Ey insan!) Başına her ne iyilik gelirse-iyilik ve güzellikten sana isabet eden şeyler Allah’tandır, uğradığın her kötülük ve çirkinlikten sana ulaşan şeyler de senin kendindendir-kendi kusurundandır.”

    (Şûra,30)”Başınıza gelen felâketler-bütün belâlar-her musibet, yaptığınız hatalar yüzündendir-kendi ellerinizle yaptıklarınızın bir sonucudur. Allah çoğuna da engel oluyor.”

    (Yunus,44)”Şüphesiz ki Allah, insanlara hiçbir şekil ve yolla zerrece haksızlık-kötülük etmez-hiçbir zaman zulmetmez fakat insanlar (Haktan uzaklaşarak) kendi kendilerine yanlışlar; kendi zararlarına işler yaparak kendilerine zulmederler!”

    (Enfal,51)”Kendi ellerinizle yapıp getirdiklerinizin karşılığıdır bu; yoksa Allah kullarına asla zulmetmez.”

    (Nahl,34)”İnsan kendi eliyle kendi sonunu hazırlar.”

    (Âli İmran,86)”İman ettikten, elçinin doğru olduğuna tanık olduktan ve kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, inkâr eden bir toplumu, Allah nasıl olur da doğruya iletir? Allah gerçekleri saklayan-şirk koşarak yanlış, kendi zararlarına iş yapanlar toplumuna kılavuzluk etmez-doğruya ulaştırmaz.”

    (En’am,144)”İnsanları, bilgisizce yanlış yollara yönlendirmek için, yalan uydurup, iftiralarını Allah’a yakıştırandan daha zalim kim olabilir? Allah şirk koşarak yanlış; kendi zararına iş yapan-zalim toplumu doğru yola iletmez.”

    (Tevbe,80)”Allah, hak yoldan iyice çıkmışlar toplumuna kılavuzluk etmez-doğruya iletmez.”

    (Tevbe,115)”Allah bir topluma doğru yolu gösterdikten sonra, o topluma nelerden korunup sakınacaklarını-doğru ve yanlış olan şeyleri belirtmedikçe-insanlara uyacakları yasaları açıkça bildirmedikçe-kendilerini [bütünüyle] aydınlatmadan asla sapkınlıkla suçlamaz-onları sapıtmış saymaz(sorumlu tutmaz).”

    (Fussilet,3)”Dili Arapça olarak bilinen bir topluma, anlamaları için, Arapça bir Kur’an olarak ayetleri-gerçekleri genişçe açıklayan-apaçık, ayrıntılı kılınmış bir Kitaptır bu.”

    Tamam, KUR’AN orjinal dili Arapça; mutlak, muhakkak, mutlaka korunmalı ve şart ve
    (Hicr,9);TANRI korumasında!

    Ama artık;
    ilk muhatabı Arapların,
    ilk indiği toplumun dili Arapçanın hegemonyasından ‘KUR’AN-İslam-Din-şeriat,….’ kurtarılıp, evrensel insanlık dini haline gelmeli ve tüm insanların inanç dünyasına açılmalı!
    Namaz, oruç, peygamber, günah gibi Farsça karşılıklara hapsedilmiş, yanlış anlamlara gömülmüş, saptırılmış kelime ve kavramlar; Arapça orjinaline ve gerçek anlamına, anlam derinliklerine kavuşturulmalı!
    Siyasi, ticari, kişisel çıkarı için KUR’AN’ı kullanan gerici, din satıcı, saptırıcı, sömürücülerin ve kara-kapkara yobazların tekelinden; meydanı bomboş bulduklarından ‘din alanında’ tek söz sahibi gibi davranan zalimlerin ellerinden, dillerinden KUR’AN kurtarılmalı!

    (Tevbe,97)”Araplar inkârcılıkta ve ikiyüzlülükte en aşırıdırlar. Allah’ın elçisine indirdiğini-Kur’an’ı tanımamaya da en yakındırlar. Allah bilendir, bilgedir.”

    (Tevbe,99)”Araplardan, Allah’a ve ahiret gününe içtenlikle inananlar da vardır.”

    (Rûm,30)”O hâlde sen ortak koşmadan, Kendisinden başka ilah olmayan Allah’ın dinine yönel. Çünkü Allah insanları Kendi dinine uyumlu yaratmıştır-insanlık o fıtrat üzerinedir. Allah’ın fıtratında-yaratışında değişiklik söz konusu değildir. İşte tüm zamanların dosdoğru-ayakta tutan dini-gerçek hayat dini budur. Fakat insanların çoğu bilmezler-bunun bilincinde değildir.”

    (Nur,20)”Şimdi düşünün… Üzerinizde Allah’ın cömertliği, sevgisi ve merhameti olmasaydı ne yapardınız? Allah, Rauf; en şefkatli-çok şefkatlidir, Rahîm; çok müşfik olan-merhameti sonsuzdur.”

    (Nur,22)”Allah’ın sizi affetmesini-bağışlamasını istemez misiniz?”

    (Mü’min,61)”Gerçekten Allah insanlara karşı büyük iyilik-lütuf sahibidir. Buna rağmen insanların çoğu nankörlük ederler-(bunu görmeyecek kadar)nankördür-teşekkür etmez-şükretmezler.”

    ‘Din dogmadır; tartışılamaz?!’ sözü bizlere dayatılmış çok yanlış bir bilgidir.
    Tartışıl(a)mayan, sorgulan(a)mayan da TANRI’nın sadece KUR’AN’da bilgileri verilen Din’i değil; kutsallaştırılmış, tapınılan kişilerin din zannedilen sözleridir, bu sözlerden nemalananların uydurduğu kalıp cümledir!
    Yüzyıllardır ortada bir Kitap-KUR’AN vardır; sürekli eleştirilmekte, tartışılmaktadır ve de hatta asırlardır tüm varlığına, iddialarına rağmen yok sayılmaktadır!!!?.
    Ama maalesef ki, önyargısız sorgulanamamaktadır!

    (Nahl,39)”Yeniden diriltilecekler ki Allah anlaşmazlığa düştükleri-tartıştıkları konuları-birbirlerini suçladıkları şeyleri onlara açıklasın ve gerçekler apaçık ortaya çıksın-gerçekleri örtbas eden-inkârcılar da, kendilerinin yalancı olduklarını öğrensin.”

    (Nur,25)”Kıyamet günü Allah, iftiracılara gerçek karşılıklarını-hakettikleri cezalarını tastamam verecektir. Onlar da Allah’ın, muhakkak hakkın tâ kendisi-apaçık bir Hakk/Hakikat olduğunu bileceklerdir-Nihaî Gerçek’in yalnızca Allah olduğunu öğreneceklerdir.”

    Aklımızda, kalbimizde, gönlümüzde, dilimizde, yazdıklarımızda, tanımlarımızda sürekli bir ALLAH-TANRI olsa da hele de inandığını iddia edenler açısından;
    muhteşem, muazzam, mükemmel yüce bilgi deposu mele-i âlâ(Sâd,69) KUR’AN’ı
    ve
    kâinatın-evrenin ezelî, ebedî TEK sahibi TANRI-ALLAH’ı,
    gereği gibi kadrine, şanına yaraşır şekilde tanıyamamak
    (Hac,74-Zümer,67-En’am,91),
    biz insanlar için büyük, hem de çok büyük bir kayıp, yaşamın en büyük kaybı değil mi!

    Müthiş üç uyarı ayeti ile sonlandıralım:

    (Tevbe,70)”Ey Muhammed! Nuh halkını tufanla, Hud’un Âd kavmini korkunç bir rüzgârla, Sâlih’in Semûd kavmini şiddetli bir depremle, İbrahim’in puta tapar halkıyla mücadelesini, Şuayb’ın Medyen sakinlerini ateşle ve Lut kavminin altüst olmuş şehirleri ve halkları gibi, kendilerinden önceki inkâr edenlerin haberlerini, sen o ikiyüzlülere anlatmadın mı-ulaştırmadın mı? Bu toplumlara, resullerimiz-her bir elçimiz açık ve anlamlı mesajlar-kanıtlar getirdiler-hakkı ortaya koyan-söze dayalı apaçık delillerle ikâz ettiler, [fakat bu toplumlar onlara karşı çıktılar:]-onlar inkârcılıkları yüzünden, kendileri yok oluşlarını hazırladılar-Allah, onlara haksızlık etmiş değildi-fakat onlar, şirk koşmak sûretiyle kendi kendilerine haksızlık ediyorlardı.”

    (Necm,24)”Acaba, insan her umduğuna ve canının her istediğine kavuşacak mıdır-her dilediğini elde etme hakkına sahip olduğunu mu sanır-her arzu ettiğinizi yapabileceğinizi mi sanıyorsunuz?”

    (Kıyamet,36)”Yoksa o insan kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanıyor?”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. SAYIN ÇELİK HOCAMIZ GECENİN 3’ÜNDE YAZMIŞ. BEN DE GECE’NİN DÖRTBUÇUĞU’NDA CEVAP YAZİİM . .. SODOM ve GOMORE’ye MUSA’NIN ŞİKÂYETİYLE ,…

  2. Olmadı, olmadı! Seçkin üyeleri olan [E-Türkiyeyiz.Biz]öbeğinde tartışma ekinin(kültür) yerleşmemiş olduğunu “Başarmak zorundayız” yorumunda görmekten mutlu değilim. İki örnekte olduğu gibi…

  3. Mustafa Şahin sen alçagın önde gidenisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk e dil uzatanın dilini keserler…

  4. Düzelterek bir kez daha yazıyorum… Bu parti sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular yüzünden 1999 da Ve Tarihinde ilk…

  5. Bu partiyi sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular 1999 da Tarihinde ilk defa baraj altında kaldı… *** Sizler baraj…

  6. ARKADAŞLAR , DÜNYA’NIN TÜRK OLDUĞU’ GERÇEĞİNİ NATIONAL GEOGRAFY BELGESEL KANALI’NIN LİNKİYLE GÖNDERDİM SİZE.. . BELGESEL AFRİKA’DAN 200.000 YIL CİVARINDAKİ YAYILMA’DAN…

  7. Sizin zihninizde hep bir darbe hayali var. Söze gelince demokrasi istiyoruz dersiniz. Sizin gibi batasıca batılılar ve batılılar gibi düşünenler…

  8. Bir düzeltme yapalım. Koray aydın dediğiniz gibi (sanırım 216 yıl) ceza almadı, savcı tarafından ceza istendi. Mahkemede beraat etti! Ben…

  • Harika bir seçim özet yorumu

    Harika bir seçim özet yorumu

    14 milyon emekli; “Bayram ikramiyesi olarak 15.000 lirayı istemem bana 2.000 lira çok bile” dedi..  7.500 lira emekli maaşı alan 9 milyon emekli; “En düşük […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • Tarım S.O.S veriyor…

    Tarım S.O.S veriyor…

    Tarımda sıkıntılar devam ediyor. Yapılan açıklamalarda “Türkiye 10 yıl sonra çiftçisiz kalabilir” deniliyor. Özellikle şu konunun çözülmesi gerekiyor: Tarlada ucuz olan ürün tezgahta çok pahalıya […]


  • Rusya’dan kaçan kaçana…

    Rusya’dan kaçan kaçana…

    Ukrayna ile savaş Rusya’ya yaramadı. Savaş nedeni ile ülkeyi çeşitli nedenlerle terk edenler var. En çok da tatil amaçlı yurt dışına çıkışlar hızlandı. Savaştan kaçışın […]


  • Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Seçim Sonuçları Türkiye`de Siyasi Değişimi İsteyen Herkesi Derinden Üzdü ve de Öfkelendirdi.  Çünkü halkın büyük bir kesiminin ekonomik ve sosyal durumu bunu gerektiriyordu, Çünkü enflasyon […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

    OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

                    OKUL, ÖĞRETMEN VE GREV                 HÜSEYİN MÜMTAZ Sene sonu…                 Sınavlar var.                 Mezuniyet, sınıf geçme, kolej giriş; hepsi arka arkaya. Ama isim kısaltmaları […]


  • ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    UMUTSUZLUĞU, HAYIFLANMAYI VE YILGINLIĞI BIRAKIN!ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK VE TÜRKİYE ULUSAL KONGRESİNİ TOPLAMAKTIR. SEFA YÜRÜKEL Değerli yurtseverler, Umutsuz olmaya gerek yok. Bugünler geçici günler. Bu […]


  • Vize sorunu…

    Vize sorunu…

    Türkiye’de Schengen vize sorunu yaşanıyor. Öyle ki sanatçılar ve sporcular da bundan etkileniyor. Detaylara geçeceğiz. Vize sorununun temelinde “Türkiye’ye dönmezsin” şüphesi var. Özetle güven sorunu […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    Avrupa Birliği’nin dertleri başından aşkın. Kendi içlerindeki sorunlara ilaveten şimdi bir de “Türkiye ile nasıl baş ederim” düşüncesi var kafalarında. “Türkiye ile düşman mı olayım, […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı” Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst […]


  • BU MEMLEKET BİZİM !!!

    BU MEMLEKET BİZİM !!!

    “Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır.”Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, Moskova’da, 3.6.1963 yılında geçirdiği bir kalp krizi ile 61 yaşında hayatını kaybeden, ülkemizin en […]


  • Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Vay anasını! ABD Başkanı Bidon(biden) “ Batı’nın size karşı müdahalesinin adil olmadığını düşünüyorum” demiş *  ABD eski Başkan Donald Trump 28 Mayıs Pazar gecesi arayıp  Erdoğan’ı kutlayan […]


  • Halk ve aydınlar

    Halk ve aydınlar

    SODOM ve GOMORE  “Sodom ve Gomore” Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanının adıdır. Sodom ve Gomore gerçekte, Yahudilerin kutsal kitaplarından Tekvin’de, “insanları, her türlü fuhuşun yaygın olduğu sefih […]


  • TAKDİR ve TEKRİR

    TAKDİR ve TEKRİR

                Geçen yazımızda sözü edilen ‘Plebisit’in, IIIncü Napolyon tarafından, Nice ve Savoie kentlerinin Fransa’ya katılması için başvurulan bir yöntem olarak kullanılmasından sözetmemiştik. Oysa, örneğin sözlüklere sözcük anlamıyla […]



Posted

in

by