Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline dönüşmüş gibi duruyor.
Nefisler terbiye edilirken bunu başarabilenlerin-başarabildiği zannedilenlerin peşine takılma, onları rehber edinme, yüceltilmişlerin sözlerini, uygulamalarını ALLAH-KUR’AN yerine yasa gibi kabul etme ile KUR’AN ilkeleri çizgisinden çıkılmış.
Halbuki yaratılmış bir kul, öğretici olarak devreye girince kişisel özgürlükler kayboluyor.

(Kaf,16)”Biz insana şah damarından daha yakınız.”

Bu kadar yakınımızda Yaratıcımız varken; bizim gibi yaratılmış bir kulu ALLAH’ın yanına-yerine koyup-ilâhlaştırıp, neden bizi eğitmesini-yönetip yönlendirmesini kabul edelim?

Din eğitiminde; tek eğitici-öğretici ALLAH olursa ve sadece bizzat ALLAH’ın, örneklerle-ilkelerle-sınırlarıyla-uyarılarıyla açık-net bizlere seslendiği Kitabı KUR’AN ile eğitilirsek; bireysel özgürlüğümüzü kazanmış olarak; dayatılan geleneksel tüm yalan-yanlış bilgilerden kurtulmuş olmaz mıyız?

Filozoflar ve felsefeleri, Dalay Lama-Konficyus-Buda ve öğretileri, Said-i Nursi ve risaleleri, İmam-Buhari-Müslim ve Peygamber hadisleri(?!), Marks-Turan Dursun ve eleştirel söylemleri, Mevlâna ve Mesnevisi gibi; ‘din-tasavvuf’ konusunda sayısız-sınırsız, konuşmuş-yazmış olanların kitapları ilgi ile okunuyor, inceleniyor-kabul görüyor ve yalan-yanlış anlatımlarla ‘din’ konusunda ahkâm kesenlerin anlattıkları dinleniyor da nedense; Din’in gerçek Sahibi, evrenin-sistemin Kurucusu-Yönetip Yönlendiricisi olan Yüceler Yücesi Yaratıcı Güç ALLAH-TANRI’nın Kitabı Din konusunda TEK gerçek kaynak KUR’AN; aynı ilgi ile kabul görüp-okunup-araştırılıp incelenmiyor, anlama özgürlüğünün oluşması için çaba gösterilmiyor, emek harcanmıyor!?

(Ra’d,16)”Ey ortak koşucular! Allah’ı bırakıp da kendilerine bile yarar ve zarar verme gücüne sahip olamayan kimseleri yardımcı, yol gösterici, koruyucu yakınlar-kayırıcılar-dostlar-veliler-evliyalar mı edindiniz?”

KUR’AN, kişi kutsallaştırmayı-ilâhlaştırmayı asla kabul etmez. TANRI, görevlendirdiği-gönderdiği Peygamberlerinin insan ve ölümlü olduklarını, tek farklarının Yüce Kaynak’tan Vahiy almak olduğunun ısrarla altını çizmiştir.
Ama maalesef ki tarihi süreç içinde, önce Peygamberlerin kutsallaştırılıp ilahileştirilmesi ile iş bitmemiş ve yetmemiş ki din adına konuşan herkes; papaz, rahip, haham, imam, hoca, şeyh, şıh, molla, pir, dede, hazret vb.leri ile tasavvuf ehli büyükler; evliya, eren vb.leri sürekli ALLAH’a ulaşmada(!) aracı, yapay kutsallar olarak eklenmiş. Hâla, değişik sıfatlara sahip-yaratılmış kullar oldukları unutulan, mucizeler-kerametler(?) sergileyenlere tapınma(!) devam ediyor!

Okumaya devam et  KUR’AN; Özgürlük Kitabıdır.

(İsra,56)”Allah’a ulaşmada aracı olarak kabul ettiklerinize-tanrı-ilâh sandıklarınıza yalvarın bakalım, onlar hiçbir şekilde sizin başınızdaki sıkıntıyı ne kaldırabilirler ne de önleyebilirler.”

Bahar bayramı olarak şenlikle kutlanması gereken Hıdrellez de, şirk görüntüleri ile dolu, hızır adlı uydurulmuş bir karaktere dileklerin sunulduğu bir güne döndürülmüş. Yaratıcımız tek dilek-istek makamı değil mi?

(En’am,94)”Şu gerçeği kafanıza iyice yerleştiriniz. İlk defa dünyaya gelirken sizi, nasıl çırılçıplak yarattıysak, yine Bize öyle geleceksiniz. Size dünyada verdiğimiz tüm varlıkları-mallarınızı-size bahşettiğimiz her şeyi arkanızda bırakacaksınız. Allah’a ulaşmak için aracı kıldığınız-şefaatlerini beklediğiniz ya da size şefaat edeceklerini söylenenleri de yanınızda göremeyeceksiniz. Aranızdaki bağlar kesilecektir. Ve şefaatlerini umduklarınızın hepsi sizi terk edecektir.”

(Zümer,44)”Şefaat tümden ve sadece ALLAH’a aittir-Allah’ındır-Şefaat etme tamamıyla Allah’ın elindedir.”

Hayat, gerçekte; acı, sert, zorlayıcı, bazı zamanlar dibe vurdurucu! Birilerinin peşine takılıp, ondan duyup öğrendiklerimizi tek doğru kabul edip umutsuz-huzursuzluklar içinde zorlu hayat yolunu yürümeye çabalıyoruz.
Bu zorluklarla dolu yaşam sürecinin nedenlerini ve dayanma gücümüzün artması için çıkış yollarını, çare kaynaklarını Yaradan, KUR’AN içine yerleştirmiş. Gönül, düşünce sıkıntılarımıza; rehberlik-kılavuzluk edecek, gerçeği öğretecek ilacımız, şifamız, çare-umut-güç kaynağımız, huzura kavuşturacak, sevgisi ve şefkati ile sarıp kucaklayacak Yaratıcımız; KUR’AN ile yanı başımızda yardıma hazır bekliyor ama bizler, kendileri de yaratılmış, çoğu ölmüş kişilerin-kulların etrafında dolanıp duruyoruz!?

(A’raf,3)”Rabbinizden size indirilen bu KUR’AN’ın bildirdiklerine uyun. O’nu bırakıp da evliyanın-kutsallık payesi verdiğiniz kişilerin peşinden gitmeyin-O’nun yanı sıra başka velîlere uymayın-kendinize Allah’tan başka dost aramayın. Öyle az düşünüyorsunuz ki-ne kadar da az öğüt alıyorsunuz!”

Haberi paylaşın
Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline dönüşmüş gibi duruyor.Nefisler terbiye edilirken bunu başarabilenlerin-başarabildiği zannedilenlerin peşine takılma, onları rehber edinme, yüceltilmişlerin sözlerini, uygulamalarını ALLAH-KUR’AN yerine yasa gibi kabul etme ile KUR’AN ilkeleri çizgisinden çıkılmış.Halbuki yaratılmış bir kul, öğretici olarak devreye girince kişisel özgürlükler kayboluyor. - orman doga sis

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

“Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?” için 3 cevap

  1. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?!
    Hadisler?
    KUR’AN!?

    Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere, sonra; sünnilik-alevilik gibi farklı mezheplere, en sonunda da nurculuk, mevlevilik gibi tarikat-cemaat-dergâh alt oluşumlarına ayırıp, kutsallaştırılmış kişilere tapınma haline getirmiş bulunuyorlar.

    (Rum,32)”Ortak koşanlar dinlerini parçaladılar ve fırkalar-hizipler-mezhep mezhep oldular. Her mezhep-grup-parti kendi bağlandıklarıyla sevinip övünmektedir.”

    (Mü’minun,53)”İnsanlar, işlerini kendi aralarında parçalayıp, çeşitli kitaplara ayırdılar. Her grup kendi yazdıkları kitapla övünüyor.”

    Evrenin kurucusu Yüce Yaratıcı sistemini; hak-adalet-doğruluk ilkeleri üzerine kurmuş ve bu ilkelerini Peygamberleri aracılığıyla insanlara yaşamlarında rehberlik etsin diye Kitaplarıyla iletmiş. Maalesef ki bu muhteşem ilkeler yerine; gönderilen peygamberler ilâhlaştırılmış, ilkeler-uyarılar dikkate bile alınmamış!

    (Âli İmran,80)”Allah, size, doğal güçleri-melekleri ve peygamberleri-nebîleri tanrı-rab edinmenizi söylemez-istemez.”

    (Âli İmran,83)”Allah’ın tüm peygamberlere gönderdiği dinin-bireysel ve toplumsal yaşam düzeni dışında, bir başka din mi arıyorlar-arzuluyorlar?”

    Peygamberleri yarıştıran dinlere inat; KUR’AN’da Peygamberler arası ayırım da yok!

    (Bakara,285)”Her biri-hepsi, Allah’a, meleklerine, kitaplarına ve elçilerine-resullerine inanırlar ve ‘Elçilerinin-resullerinin hiçbiri arasında ayırım yapmayız-resullerin hiçbirini diğerinden ayırt etmeyiz!’ derler.”

    KUR’AN Arapça orjinal metinde, ‘resûl ve nebî’ olarak geçen ‘peygamber’ kelimesi; KUR’AN’ın orjinal anlam boyutu ile araştırılmalıdır ki; ALLAH’a ortak edilen-edilebilen, yanlış peygamber inancı doğru anlamına ve yerine kavuşsun.

    ALLAH’ın görevlendirdiği bütün Peygamberler, yaşadığı dönemde, ALLAH’ın ayetlerini iletmeleri nedeniyle ve sadece bu sözlere uyulması gerektiğinden, tebliğini yaparken: ‘Bana uyunuz-tâbi olunuz.’ demiştir. Ayrıca yaşadıkları toplum için de ALLAH’ın ayetlerini ilk uygulayan olmalarından örnek oluşturmuşlardır.

    (Zuhruf,63)”İsa, açık-seçik kanıtlarla-delillerle geldiğinde şöyle demişti:’Allah’a saygı gösterin-karşı gelmekten sakının-Allah’a karşı sorumluluk bilincinde olun ve bana itaat edin-ben sizi Allah’ın yasalarına uymaya çağırıyorum! Sözümü dinleyin!’”

    (Mümtehine,4)”Ey inananlar! İbrahim ve onunla beraber olanlarda sizin için iyi-güzel bir örnek vardır.”

    Peygamberler yaşarken-sağlığında; onların, ALLAH’tan alıp ilettikleri Vahiylere uyulacak ve üstelik elçiler destekleneceklerdir de!

    (Ahzab,56)”Allah ve melekleri Peygambere yardımcı olmaktadır-destek veriyor-salât ederler. Ey inananlar! Siz de Peygambere yardımcı olun-destekleyin-salât edin, gereksiz davranışlarınızla onu incitmeyin, ona gereken saygı ve itaati gösterin.”

    Çok zorlu elçilik mücadelesinde, Peygamberimize itaat edilmesini söyleyen ALLAH; itaat edilmesi-uyulması gereken ilkelerini-sözlerini-ayetlerini, Peygamberimiz yaşarken-sağlığında uygulattırıp ve yine Peygamberimizin sağlığında-yaşarken; KUR’AN olarak yazıya geçirtmiştir ve kulların din hükmü koyma kapısını kapatmıştır.

    (Kaf,45)”Ey Muhammed! Sen Kur’an ile öğüt ver.”

    (Enam,106)”Rabbinden sana Vahyedilene-Kur’an’a uy.”

    Ayetlerden anlaşıldığı üzere; Peygamberimiz, sadece KUR’AN’a yönlendiriliyor ve sınır KUR’AN olarak belirleniyor.

    KUR’AN; TEK olan ALLAH’ın yolundan sapmanın; İsa ve Musa Peygamber örneklerinde şirk bataklığına nasıl düştüklerini defalarca dikkatimize sunar!

    (Tevbe,31)”(Yahudiler) Allah’la beraber (aşırı yücelttikleri din adamları olan) hahamlarını ve (Hıristiyanlar da aynı şekilde kendi) rahiplerini Allah’tan ayrı birer Rab konumuna getirdiler. Meryem oğlu (İsa) Mesih’i de (zaten Allah’ın oğlu ilan ederek) rab edinmişlerdi. Hâlbuki onlara yalnız bir tek ilah (olan Allah’)a kulluk etmeleri emredilmiştir. O’ndan başka hiçbir ilah yoktur. O, onların ortak koştukları şeylerden uzaktır/yücedir.”

    Düzeltme ve uyarılardan biri de; rahip-papazlardan ‘günahların affını’ dileme şirki!

    (Âli İmran,135)”Günahları Allah’tan başka kim bağışlayabilir ki-Allah’tan başka günahları bağışlayan yoktur.”

    (İbrahim,28,30)”Allah’ın iyilik amacıyla gönderdiği ayetleri değiştirerek, halkların yok olmasına neden olanları görmedin mi? Allah’ın yolundan saptırmak için Allah’a ortaklar-Allah’a denk tanrılar oluşturdular.”

    (A’raf,6)”Yemin olsun! Biz elçiler-resuller gönderdiğimiz toplulukları da sorguya çekeceğiz, elçileri-resulleri de sorguya çekeceğiz.”

    Bir de; ALLAH’ın ayetlerine hüküm ortağı(!) ettikleri Peygamber hadisleri(?) ve Peygamberimizin görevi konusunda KUR’AN ne demiş; ona bakalım!

    (Câsiye,6)”Ortak koşucular, artık, Allah’tan ve O’nun ayetlerinden-Kur’an’dan başka hangi hadise-söze inanıyorlar?”

    (Ahkaf,9)”Ben elçilerin-resullerin ilki değilim, benden önce de birçok elçiler geldi. Bana ve size ne yapılacağını bil(e)mem-bil(e)miyorum. Ben ancak-yalnızca bana Vahyedilene-Kuran’a uyuyorum-Allah’ın bana bildirdiklerini uyguluyorum. Ben apaçık bir uyarıcıdan başka bir şey değilim.”

    (Âli İmran,144)”Bilin ki Muhammed sadece Allah’ın buyruklarını bildiren bir elçidir-yalnızca bir peygamberdir-resûldür ve ondan önce de birçok elçiler-resuller gelip geçmiştir.”

    (İsra,105)”Seni, bu Kur’an’la, insanları müjdelemen ve uyarman için gönderdik.”

    (Nahl,82)”Sana düşen yalnızca açık bir tebliğdir-senin görevin sadece, sana vahyolunan mesajı açıkca duyurmaktan ibarettir.”

    (Lokman,6)”Öyle kimseler var ki, insanları Allah’ın yolundan saptırmak için, hiçbir bilimsel dayanağı olmayan çelişkili hadisleri, hikmet dolu Kuran’ın ayetleriyle bir tutarlar.”

    (Hud,12)”Şunu iyice bil ki sen sadece bir uyarıcısın ve yalnızca Benim Vahyettiğimi aynen duyurmakla görevlisin.”

    (Yusuf,2)”Biz sana bu Kitabı, diliniz Arapça olduğu için, anlayasınız-aklını çalıştırasınız diye, Arapça bir Kur’an olarak indirdik.”

    (Hakka,44-45-46)”Eğer Peygamber kendi sözlerini, Allah’ın Kuran’ı ile eş tutmuş olsaydı, Biz, Peygamberi kıskıvrak yakalar, sonra onun hayat-can damarını-Vahyi keserdik.”

    (Tövbe,40)”Allah’ın Sözü en yücedir-sözlerin en yücesidir-yüce olan, yalnızca Allah’ın sözüdür.”

    (Mâide,15-16)”Allah’tan bir ışık ve hakikatleri açıklayan-apaçık bir Kur’an geldi size. O Kuran’la Allah, rızasını gözetenleri barış, esenlik ve huzur-kurtuluş yollarına ulaştırır, izniyle onları karanlıklardan aydınlığa çıkararak dosdoğru yola iletir.”

    Yukarıda okuduğumuz ayetlerden sonra; KUR’AN’da yer almayan-tüyler ürperten ve aynı sözü; -Hıristiyanların İsa peygamber için de söylediği- ‘sen olmasaydın, âlemler olmazdı(!?!)’ sözünü ALLAH’a izafe edebilmek KUR’AN’a uyar mı?
    Ayrıca, Peygamberimize izafe edilen akla-ALLAH’ın TEK ilahlığına uymayacak-Peygamberimizi Allah’a ortak edecek-Allah’tan daha üst konuma(HÂŞÂ) çıkaracak-KUR’AN’a asla uymayan sayısız-sınırsız-uydurulmuş hadisleri, Peygamberimiz söylemiş olabilir mi? Düşünün!!!

    (Nisa,36)”Allah’tan başka hiçbir şeye asla ilahlık yakıştırmayın-Allah’a hiçbir şeyi ve kimseyi ortak koşmayın.”

  2. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    Evrim Teorisi?-İnanç!-Bilim!
    KUR’AN!?

    Evrim teorisi ne zaman konuşulmaya başlansa; bilime karşı olan, din diye sapkınlıklarını yutturan rivayet-hikaye-hadis-sünnet anlatıcısı yobazlar, acizlikleri-yalanları ortaya çıkacağından olsa gerek hemen bağırmaya, ortalığı bulandırmaya başlıyorlar.

    Evrim teorisinin anlatılmasına-konuşulmasına tahammülleri bile yok! Bu korku neden?

    (Nuh,14)”Sizi evreler halinde-türlü türlü evrelerden-çeşitli aşamalardan-evrim etaplarından geçirerek yaratan Allah’tır.”

    Bu evreler nedir? Evrim teorisi mi? Anne karnındaki üç karanlık evre mi?(Zümer,6)

    Bırakın araştırılsın! Bırakın bolca bilimsel çalışma yapılsın, bilimin kaynağı da Yüce Yaratıcı değil mi? Bilimsel çalışmalar arttıkça, evrenin sırları çözüldükçe; Yaratıcımızın yüceliğini daha iyi kavramış olmaz mıyız? O’na hayranlığımız daha da artmaz mı?

    Başka bir açıdan da; sadece bilime inandıklarını söyleyenler, TANRI için göremediklerini iddia ederek kayıt-delil-elle tutulur gözle görülür kanıt istiyorlar. İşte, ‘inanç’ tam da böyle bir şey! Gör(e)mediğimiz halde; VAR olduğunu içten kabul etmek!

    (Enbiya,49)”Onlar, Rabblerini algılayamadıkları-görmedikleri halde-algı ve tasavvurlarının ötesinde olsa da, Rablerine içten derin bir saygı duyarlar.”

    (Yâsin,11)”Ancak, Zikre/Kur’an’a uyan ve insan kavrayışının ötesinde bulunmasına rağmen-algılayamadığı Rahman olan Allah’a yürekten saygı duyan kişiyi uyarabilirsin.”

    Musa’nın firavunu; tam ölüm anında, (Yunus,90-91): ‘İsrailoğulları’nın inandığı Tanrı’dan başka tanrı yok-şimdi Musa’nın Tanrı’sına inandım!’ deyince, TANRI da, ‘Şimdi mi?-Çok geç!’ diyor.

    Görünce inanmak; ‘inanç’ olmuyor ki!

    (Mü’min,85)”Azabımızı-cezamızı gördüklerinde inanmaları kendilerine bir yarar sağlamaz. Bu daha önceki-eskiden beri kulları hakkında sürekli uygulanan Allah’ın yasası-sünnetidir-Allah’ın kulları için her zaman uyguladığı yol yöntem budur.”

    (Enfal,2-3-4)”Allah’a gönülden inananlar o kimselerdir ki, Allah anıldığında yürekleri titrer, Kur’an-Allah’ın ayetleri kendilerine okunduğunda-anlatıldığında inançları canlanır-güçlenir ve onlar sadece Rablerine güvenirler-güvenleri artar. Ve salâtı ikâme ederler-Vahye içtenlikle bağlanırlar. Allah’ın kendilerine verdiği rızıktan yoksullara pay ayırırlar-başkalarının yararına harcarlar. İşte böyleleri gerçek-gerçekten inananlardır! Rablerinin katında büyük onur, bağışlanma ve çok değerli bir rızık olacaktır onların payı.”

    KUR’AN’ı, bilimle ilgisi-alâkası olmayan, bilimsel çalışmalardan uzak; Arapların örf ve adetlerinden ibaret, teröre izin veren, ilkel kabile kitabı olarak görenlere bakın KUR’AN ayetleri nasıl sesleniyor!

    (Ta-Ha,98)”Kuşkusuz O’nun ilmi-sınırsız bilgisi her şeyi çepeçevre kuşatmıştır.”

    (İsra,85)”Size verilen bilgi ancak algılayabileceğiniz kadardır-size ilimden sadece az bir şey verilmiştir.”

    (Talak,12)”Allah’ın her şeye gücü yettiğini-kadir olduğunu ve Allah’ın her şeyi bilgiyle-ilmiyle-yasalarıyla kuşatmış olduğunu bilesiniz.”

    (En’am,143)”Bana bilimsel olarak-bir bilgiye dayanarak haber verin-bilimsel bir açıklama yapın.”

    (En’am,148)”Bize göstereceğiniz herhangi bilimsel bir deliliniz-açıklayacağınız bir bilgi var mı?”

    Oluşumu milyarlarca yıl sürmüş, muazzam emek-çaba ürünü ve mükemmel-muhteşem sanatsal tasarım olan kâinatın-evrenin sahibinin ve Kitabı KUR’AN’ın, yanlış bilindiği üzere bilimle sorunu yoktur, tam tersi bilim dallarına başlangıç noktası anlamında kaynaklık eder.

    Gökyüzünü yedi kat yarattığını, KUR’AN’da yaklaşık binbeşyüz yıl öncesinde bildiren TANRI’yı, bilimsel araştırmalar ancak yakın yüzyılda, gökyüzünün yedi katmadan oluştuğunu söyleyerek onaylamışlardır. Eşyanın ışınlanması konusunda ise, KUR’AN’ın söylediklerine henüz ulaşamamışlardır.

    (Hac,47)”Rabbinin katında bir gün, onların hesabıyla bin sene gibidir.”(izafiyet teorisi?)

    (Enbiya,30)”Ayetlerimizi inkâr edenler-gerçeği yalanlayan nankörler, gökler ve yer bitişikken büyük bir patlama ile onları birbirinden ayırdığımızı ve yaşayan her şeyin su ile canlı kaldığını görmüyorlar mı?”(big bang teorisi?)

    KUR’AN’ı bilime aykırı zannedenler; Yüceler Yücesi Yaratıcı-TANRI’nın bilimin de kaynağı olduğunu görmeyerek bu muhteşem Kitap KUR’AN’ın anlattıklarını; ya yanlış bilmelerinden ya da hiç bilmemelerinden dolayı kendilerine çoook yazık etmektedirler!!!

  3. yusuf geyik avatarı
    yusuf geyik

    Selamlar Yasemin Çin hanım,
    yorumunuza ek olarak;

    (Zariyat, 47) : “Göğü güçlü bir şekilde biz bina ettik (yükselttik) ve biz (onu) elbette genişleticiyiz.”

    Bu ayet, evren ile ilgili teorilere ışık tutan ve evrenin aslında genişlemekte olduğu bilimsel gerçeğini bize sunan muhteşem bir ayettir. Bilindiği gibi Einstein, evrenin genişlemesini ilk başlarda karşı çıkmış ve sonra da bunu kabul edip “hayatımın en büyük hatası” demiştir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Yazılmış olan yıllar için düşülen notlar şimdilik şöyle dursun. Kalemşör olduğuna inananlar da kurtarıcı arama sevdasından kurtulamamışlar ise  bizim gibi…

  2. Bu kadar aklı başında makul mantıklı cevaplar verebiliyorsun da (yani aklın gayet başındayken), günümüz sözde Atatürkçü chp sini habis ur…

  3. ‘KUR’AN’da, hiçbir şeyi eksik bırakmadık, her şeyi ayrıntılı açıkladık.’ Ayetleri! Asırlardır, başı açık dokunamazsın, abdestsiz okuyamazsın, belinden aşağıda taşıyamazsın,…..yoksa! ateşlerde…

  4. bay kemal ve partisi vede adamları ülkeye hiç hizmet yapmadılar..pkk lılaştılar.apocuları bünyesine aldılar.teröristlerin ihanetlerinimi unuttu bay kemal.inanca başörtüsüne vel hasıl…

  5. KUR’AN’da; ‘Şehit’ ve ‘Şefaat’?! KUR’AN’ın işaret ettiği anlamdan çok uzak, yine saptırılmış, dini, saltanatları için kullanan yönetimlerin, acımasızca sömürdükleri iki…

  6. Unutmayalım ki Nazım Hikmet karısını ve küçücük çocuğu Mehmet’i Türkiye’de terk etmiş, ilgilenmemiş ve Vera’yla sonradan evlenmiş hayırsız bir babadır.…

  • “Şehir turizmi kaliteli restoranlarla gelişir…”

    “Şehir turizmi kaliteli restoranlarla gelişir…”

    Şu görüşümüzü yineleyelim: Turizmde dengeler değişiyor. Turistler artık, deniz, kum ve güneşin ötesinde yeni şeyler istiyor. Şehir turizminin kaliteli restoranlarla geliştiği de gerçek. Turizmdeki en […]


  • CIA raporu tesadüf değil

    CIA raporu tesadüf değil

    ABD Dış İstihbarat Örgütü CIA’nin 2006 Türkiye raporundaki başkanlık tavsiyesi ve bugünkü durum tesadüf değil Başkanlıkla ilgili en çarpıcı ifadeler ise eski CIA Türkiye şefi […]


  • Oteller zam şampiyonu…

    Oteller zam şampiyonu…

    Otel fiyatlarının yükseldiğinden daha önce söz etmiştik. Artık orta sınıfın otellerde konaklaması artık zora giriyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı verilere göre enflasyon Mayıs ayında bir önceki […]


  • Kara Ahmet

    Kara Ahmet

    Osmanlı’da Diri Diri Mezara Gömülen Cihan Pehlivanı Kara Ahmet’in Trajik Öyküsü..! Türkler için itibarlı ve millî bir spor olan güreşin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. […]


  • Köşe yazarımıza hapis cezası

    Köşe yazarımıza hapis cezası

    Yazılarını Turkish News’da takip ettiğimiz Turkish Forum köşe yazarı Temel Sağıroğlu’na “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla 1 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ceza 5 yıl aynı suçu […]


  • Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Uzman Psikiyatrist dr. Sedat İrgil’in 21 Haziran 2023 tarihinde „yapay zeka“ konulu sunumu hakkındaki bilgiler alt tarafta. Tıp mesleğindeki insanları çok beğenirim, zira bütün ömürlerini […]


  • Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zeka, sağlık sektöründe son derece önemli bir rol oynamaktadır ve gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Yapay zeka, görüntü analizi, ses analizi ve büyük […]


  • Memur ve emekliye kademeli zam…

    Memur ve emekliye kademeli zam…

    Seçim öncesi memur ve emekliye zam yapılacağı açıklanmıştı. Şimdi bu vaatlerin yerine getirilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesinin yeniden […]


  • BATAR MI BATMAZ MI ?

    BATAR MI BATMAZ MI ?

                Şu kendine ‘ekonomist’ diyenlerin çoğunluğunu birkaç yıl ekonomi öğrenimi görmüş olmalarına bağlayan ‘şapşal’ların sayısı her geçen gün artmaktadır.             Bunların ‘en iyi’leri ise, ekonomi […]


  • AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    Ah Kılıçdaroğlu ahhhh!Sevgi dedin, saygı dedin, özgürlük dedin, adalet dedin, insanca yaşam dedin. Yetmedi…“Yolsuzluğa son verip, hırsızlığa izin vermeyeceğim” dedin.“Halk sefalet içinde yaşarken saray benim […]


  • SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    Türkiye’de devletin dine bakışını ve tavrını eleştiren, laik eğitim karşıtı dinci ve siyasal İslamcılara ithaf olunur. Okuyun da ülkenizdeki dini serbestliğin demokrasinin değerini bilin. Türkiye’de […]


  • Resim bize ne anlatıyor?

    Resim bize ne anlatıyor?

    Bn. Sümer’e teşekkür ediyoruz. Yalnız olmadığımızı duyumsattı. 1929 yılına ait bu resim bize ne anlatıyor? Henüz Cumhuriyet yönetimine geçeli 7 yıl olmuş. Her yaştan 10 […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • TÜRKLER MİLLET VE DEVLET OLARAK DAKİKADAN DAKİKAYA YOK OLMA SÜRECİNDE

    TÜRKLER MİLLET VE DEVLET OLARAK DAKİKADAN DAKİKAYA YOK OLMA SÜRECİNDE

    Olaylar gösteriyorki, Türkiye’yi Türklerin yönetemediği, çok açık olacak bir şekilde ve her yeni kabine’nin açıklanmasından sonra dahada ve açıkça ortaya çıkıyor. Vatandaş’ta Atatürk’ün kendisine vasiyet […]



Posted

in

by