Hindistan’ın Ayrımcı Politikalarına Karşın Müslümanların Sahipsizliği

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya

Hindistan’daki Müslümanların Sahipsizliği

Hindistan’ın nüfusu ve etnik yapısı konusundaki rakamlar, birçok bölge ülkesi için olduğu gibi “yaklaşık” olarak ifade edilir. Çünkü beş yaşının altındakilerin %38’inin halen doğum raporu bulunmamaktadır. Sınır bölgelerindeki vatansızların miktarı çok daha fazla olup her dinden bu statüde milyonlarca insan bulunmaktadır. Ülkedeki vatansızların önemli bir kısmı daha çok dağlık kesimde yaşamakta olup kayıtlar konusunda kamu hizmetleri yetersiz kalmaktadır. Nesiller boyu ülkenin fiili vatandaşı olduğu halde resmiyete geçemeyen on milyonlardan bahsedilmektedir. Bunun yanında komşu ülkelerden bir şekilde gelen mülteci vb. statüdeki milyonlarca vatansızlar bulunmaktadır. Öte yandan halen Pakistan, Afganistan, Bengladeş gibi komşu ülkelerde yaşadığı halde Hindistan kökenli olan veya konsolosluklar aracılığı ile Hindistan vatandaşlığına geçmek isteyenler de vardır. Bağımsızlıktan sonra ülkede birçok vatandaşlık ve nüfus kanunları çıkarılmış olup sorunun temelinde İngiliz sömürgeciliğinin çatışmaları sürekli kılmak üzere kurmuş olduğu tezgah bulunmaktadır. İngiliz sömürgeciliğinden miras kalan Müslüman-Hindu çatışmalarını sürekli kılma projeleri ayrı bir konudur.

En fazla Müslümanın yaşadığı ülkeler, 204-172 milyon bandında sırasıyla Endonezya, Pakistan ve Hindistan’dır. Bununla beraber nüfus kayıt sistemindeki belirsizliklerden dolayı Hindistan’ın birinci olduğuna dair görüşler bulunmaktadır. Müslümanların toplam nüfusa oranı %15 civarında olup ülkenin en kalabalık ikinci grubu iken Hindularınki ise yaklaşık %80’dir. Bunlardan başka Budist, Sih, Hıristiyan, Jain, Parsi ve diğer gruplar bulunmaktadır. Sihlerin oranı %2’nin altında olmasına rağmen başbakan ve cumhurbaşkanlarının ya Hindu veya Sihlerden seçilmesi kural haline gelmiştir.

İngiliz sömürgesine kadar Hindistan’ı Müslüman, Türk hanedanlar, barış ve refah içinde yönetmişlerdir. Bağımsızlık sonrasında Pakistan ve Bengladeş ana ülkeden ayrılmamış olsaydı Hindistan, tartışmasız en büyük Müslüman ülke olduğu gibi Müslümanların yönetimdeki ağırlığı da çok daha etkili olacaktı. Bağımsızlıktan günümüza Hindistan’ın özellikle Pakistan ile savaşlarından dolayı, Hindistan Müslümanlarına yönelik baskı her fırsatta gündeme gelmiş, Modi dönemiyle şiddetlenmiştir.

Modi yönetiminin 2019’da yasalaştırdığı vatandaşlık düzenlemelerine göre Hindistan’da yaşayan Müslümanlar dışında belirtilen altı gruptan birine mensup olanların vatandaşlık kayıt işlemleri başlatılmıştır. Halen vatandaşlık kaydı bulunmayan Müslümanlar ise başta doğum kaydı olmak üzere gerekli belgeleri temin etmediği takdirde bugüne kadar olduğu gibi vatandaşlık haklarından istifade edemeyip komşu ülkelere iltica etmek zorunda kalacaklardır. Müslümanlar dışındakiler için ise belge temini zorunluluğu yoktur. Öte yandan Pakistan, Afganistan ve Bengladeş’teki altı gruptan birine mensup olanların konsolosluklara müracaatla Hindistan vatandaşlığına geçmelerinin önü açılmıştır.

Alanındaki en önemli belge olan 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin ilk maddeleri ayrımcılık yasağını getirmektedir. Bu bağlamda ırk, renk, cinsiyet, dil, din, siyasi veya başka türden kanaat vb. hususlarda ayrım gözetilmeden herkesin temel hak ve hürriyetlerden yararlanacağı düzenlenir. Daha sonra imzalanan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, BM Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ile diğer uluslararası belgeler de ayrımcılığı yasaklamışlardır. Hemen bütün çağdaş anayasaların insan hakları bölümünde ayrımcılık yasağı kapsamında düzenlemeler bulunmaktadır. Esasen Hindistan Anayasasının da 15 maddesi dil, ırk, kast, cinsiyet ve doğum yeri temelli ayrımcılığı yasaklamaktadır. Dolayısıyla ayrımcılık yasağı bir anlamda Uluslararası Hukuk Teamülü haline gelmiştir. Buna karşın Modi yönetiminin Müslümanları hedef alan ayrımcılık yasası, uluslararası alanda ciddi bir tepki görmeden yürürlüğe girmiştir.

Irkçı ve ayrımcı yasa taslağı aylarca tartışılmış, karşıt gösterilerde birçok Müslüman hayatını kaybetmiş, niceleri sakat kalmış, mabetleri yıkılmıştır. Hatta Müslümanların meşru protestoları derin bağlantılı provakatörler tarafından kontrolden çıkarılmış, evler, dükkanlar yakılmış, sonuç olarak ayrımcı politikalara karşı hareketler, batılıların da desteğini almak üzere cihatçı terör eylemleri kategorisine sokulmuştur. Buna karşın Hindistan, batılı ülkeler nezdinde “en büyük demokrasi” özelliğini korumuştur.

2022 başından itibaren Müslüman kadınların kıyafetlerini hedef alan çirkin saldırılar ve uygulamalar gündeme gelip Hindistan’da baskıların dozu yükselirken Pakistan dışında dünyadan ciddi bir tepki gelmemiştir. Doğu Türkistan’daki soykırıma varan baskı, zulüm, işkence ve tecavüz uygulamalarında mağdur on milyonların feryadı semayı çınlatırken Pakistan bunu sessizlikle karşılamıştır. Hatta Pakistan’da bulunup istihbarat tarafından izlenen Doğu Türkistanlılar, Çin zulmü konusundaki sıradan beyanları yüzünden Pekin’in talebi üzerine derhal Çin’e teslim edilmiş, akıbetleri meçhuller listesine girmiştir. Yeni Delhi ile başta  Keşmir olmak üzere birçok sorunları sebebiyle Çin’in stratejik müttefiki durumundaki Pakistan’ın, Hindistan’da Müslümanlara yönelik ayrımcı ve baskıcı politikalara karşı sesini yükseltmesi komik kalmaktadır. Her fırsatta Çin’in Müslümanlara karşı politikalarını tebriye eden, temize çıkaran Pakistan yönetiminin gözünden kaçan önemli gerçek: Hindistan’ın kendi vatandaşı veya ülkesindeki Müslümanlara karşı baskıcı uygulamalarında önemli ölçüde Çin’den, Çin’e karşı Türk, İslam dünyasının sessizliğinden cesaret almaktadır ki bu cesaret kaynakları arasında Pakistan da bulunmaktadır.

Çin’in Doğu Türkistan’daki soykırım ve işkence politikalarını, başta ABD olmak üzere batılı ülkeler her fırsatta eleştirmekte, kınamaktadırlar. Buna karşı yaptırımlar devreye sokulmaktadır. Batının bu politikalardaki asıl amacının Çin’in yükselişini durdurmak için yeni cephe genişletmek mi yoksa insan hakları kaygısı mı olduğu ayrı bir konudur. Bununla beraber, Doğu Türkistan’da Müslümanlara yönelik soykırıma karşı Müslüman ve Türk devletleri, körleri ve sağırları oynadığı gibi Hindistan’da gittikçe dozu yükselen uygulamalar karşısında da sessiz kalmayı tercih etmektedir. Pakistan’ın bu konudaki tepkisi ise Çin karşısındaki tutumundan dolayı anlamsız görülmektedir. Çünkü belirtilen baskılara karşın Hindistan’daki Müslümanlar, Doğu Türkistan’dakilere göre özgür yaşamakta, kamplara konulmamakta, devlet eliyle tecavüz ve işkencelere maruz kalmamaktadırlar. Başta ABD olmak üzere batılı ülkeler, 2019’da yasalaşma süreci tamamlanan ayrımcılık temelli düzenlemeleri görmezlikten gelmekte, Çin’e karşı Hindistan ile stratejik işbirliğini önceleyerek onu rencide edecek beyan ve tutumlardan kaçınmaktadır.

Putin, Ukrayna’nın ayrılıkçı bölgelerin bağımsızlığını tanıma sürecinde Avrupa’da savaş istemediğini söylemiştir. Aslında bu ifade batılı ülkelerin temel stratejisinin, çatışmaları olabildiğine Asya, Afrikaya’ya taşımak olduğunun samimi beyanıdır. Aynı zamanda Rus etnisitesine baskı ve soykırımdan bahsetmiştir. Çünkü aynı gerekçeyle ABD de Kosova’yı Sırbistan’dan koparmıştır. Dolayısıyla batılılar açısından soykırım ve insan hakları ihlalleri Hıristiyanlara karşı yapıldığında bir suçtur. Fakat Müslümanlara karşı her türlü saldırı doğal gelişmelerin parçası kabul edilir, el altından kışkırtılır. Müslüman ülkeler ve aydınlar da bu ayrımcılığı aynen kabullenmek, içselleştirmek zorunda mı?

[email protected]

Haberi paylaşın
Hindistan'ın nüfusu ve etnik yapısı konusundaki rakamlar, birçok bölge ülkesi için olduğu gibi "yaklaşık" olarak ifade edilir. Çünkü beş yaşının altındakilerin %38'inin halen doğum raporu bulunmamaktadır. Sınır bölgelerindeki vatansızların miktarı çok daha fazla olup her dinden bu statüde milyonlarca insan bulunmaktadır. Ülkedeki vatansızların önemli bir kısmı daha çok dağlık kesimde yaşamakta olup kayıtlar konusunda kamu hizmetleri yetersiz kalmaktadır. Nesiller boyu ülkenin fiili vatandaşı olduğu halde resmiyete geçemeyen on milyonlardan bahsedilmektedir. Bunun yanında komşu ülkelerden bir şekilde gelen mülteci vb. statüdeki milyonlarca vatansızlar bulunmaktadır. Öte yandan halen Pakistan, Afganistan, Bengladeş gibi komşu ülkelerde yaşadığı halde Hindistan kökenli olan veya konsolosluklar aracılığı ile Hindistan vatandaşlığına geçmek isteyenler de vardır. Bağımsızlıktan sonra ülkede birçok vatandaşlık ve nüfus kanunları çıkarılmıştır. - hindistan reuters 16 9 1582798740

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. SAYIN ÇELİK HOCAMIZ GECENİN 3’ÜNDE YAZMIŞ. BEN DE GECE’NİN DÖRTBUÇUĞU’NDA CEVAP YAZİİM . .. SODOM ve GOMORE’ye MUSA’NIN ŞİKÂYETİYLE ,…

  2. Olmadı, olmadı! Seçkin üyeleri olan [E-Türkiyeyiz.Biz]öbeğinde tartışma ekinin(kültür) yerleşmemiş olduğunu “Başarmak zorundayız” yorumunda görmekten mutlu değilim. İki örnekte olduğu gibi…

  3. Mustafa Şahin sen alçagın önde gidenisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk e dil uzatanın dilini keserler…

  4. Düzelterek bir kez daha yazıyorum… Bu parti sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular yüzünden 1999 da Ve Tarihinde ilk…

  5. Bu partiyi sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular 1999 da Tarihinde ilk defa baraj altında kaldı… *** Sizler baraj…

  6. ARKADAŞLAR , DÜNYA’NIN TÜRK OLDUĞU’ GERÇEĞİNİ NATIONAL GEOGRAFY BELGESEL KANALI’NIN LİNKİYLE GÖNDERDİM SİZE.. . BELGESEL AFRİKA’DAN 200.000 YIL CİVARINDAKİ YAYILMA’DAN…

  7. Sizin zihninizde hep bir darbe hayali var. Söze gelince demokrasi istiyoruz dersiniz. Sizin gibi batasıca batılılar ve batılılar gibi düşünenler…

  8. Bir düzeltme yapalım. Koray aydın dediğiniz gibi (sanırım 216 yıl) ceza almadı, savcı tarafından ceza istendi. Mahkemede beraat etti! Ben…

  • Harika bir seçim özet yorumu

    Harika bir seçim özet yorumu

    14 milyon emekli; “Bayram ikramiyesi olarak 15.000 lirayı istemem bana 2.000 lira çok bile” dedi..  7.500 lira emekli maaşı alan 9 milyon emekli; “En düşük […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • Tarım S.O.S veriyor…

    Tarım S.O.S veriyor…

    Tarımda sıkıntılar devam ediyor. Yapılan açıklamalarda “Türkiye 10 yıl sonra çiftçisiz kalabilir” deniliyor. Özellikle şu konunun çözülmesi gerekiyor: Tarlada ucuz olan ürün tezgahta çok pahalıya […]


  • Rusya’dan kaçan kaçana…

    Rusya’dan kaçan kaçana…

    Ukrayna ile savaş Rusya’ya yaramadı. Savaş nedeni ile ülkeyi çeşitli nedenlerle terk edenler var. En çok da tatil amaçlı yurt dışına çıkışlar hızlandı. Savaştan kaçışın […]


  • Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Seçim Sonuçları Türkiye`de Siyasi Değişimi İsteyen Herkesi Derinden Üzdü ve de Öfkelendirdi.  Çünkü halkın büyük bir kesiminin ekonomik ve sosyal durumu bunu gerektiriyordu, Çünkü enflasyon […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

    OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

                    OKUL, ÖĞRETMEN VE GREV                 HÜSEYİN MÜMTAZ Sene sonu…                 Sınavlar var.                 Mezuniyet, sınıf geçme, kolej giriş; hepsi arka arkaya. Ama isim kısaltmaları […]


  • ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    UMUTSUZLUĞU, HAYIFLANMAYI VE YILGINLIĞI BIRAKIN!ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK VE TÜRKİYE ULUSAL KONGRESİNİ TOPLAMAKTIR. SEFA YÜRÜKEL Değerli yurtseverler, Umutsuz olmaya gerek yok. Bugünler geçici günler. Bu […]


  • Vize sorunu…

    Vize sorunu…

    Türkiye’de Schengen vize sorunu yaşanıyor. Öyle ki sanatçılar ve sporcular da bundan etkileniyor. Detaylara geçeceğiz. Vize sorununun temelinde “Türkiye’ye dönmezsin” şüphesi var. Özetle güven sorunu […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    Avrupa Birliği’nin dertleri başından aşkın. Kendi içlerindeki sorunlara ilaveten şimdi bir de “Türkiye ile nasıl baş ederim” düşüncesi var kafalarında. “Türkiye ile düşman mı olayım, […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı” Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst […]


  • Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Vay anasını! ABD Başkanı Bidon(biden) “ Batı’nın size karşı müdahalesinin adil olmadığını düşünüyorum” demiş *  ABD eski Başkan Donald Trump 28 Mayıs Pazar gecesi arayıp  Erdoğan’ı kutlayan […]


  • Halk ve aydınlar

    Halk ve aydınlar

    SODOM ve GOMORE  “Sodom ve Gomore” Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanının adıdır. Sodom ve Gomore gerçekte, Yahudilerin kutsal kitaplarından Tekvin’de, “insanları, her türlü fuhuşun yaygın olduğu sefih […]


  • TAKDİR ve TEKRİR

    TAKDİR ve TEKRİR

                Geçen yazımızda sözü edilen ‘Plebisit’in, IIIncü Napolyon tarafından, Nice ve Savoie kentlerinin Fransa’ya katılması için başvurulan bir yöntem olarak kullanılmasından sözetmemiştik. Oysa, örneğin sözlüklere sözcük anlamıyla […]