Terkedilmiş gemi NAT0 ve Ukrayna

Dün itibariyle Ukrayna gerilimi bitti, diyebiliriz.

Ortaya çıkan sonuç itibariyle, Batı basınında ve dolayısıyla bizim medyada nasıl tartışılırsa tartışılsın kazanan Rusya’dır.

Anlatacağım.

Amerika, Rusya sınırına toplam 165 bin asker ve her türlü teçhizat yığdı. Ve tek amacı vardı; Ukrayna’yı NATO’ya katmak ve buradan Moskova’ya doğru yol almaktı.

Önce NATO gemisi içinde çok büyük çatlak çıktı. Başta Almaya ve Fransa olmak üzere yan çizdiler.

Rusya’ya karşı bu baskının sürdürülmesi, gerekirse savaşılması planı, Biden ve Boris Janson’ın çok temel arzusuydu.

Çünkü ikisi de kendi ülkelerinde hızla düşen konumları vardı. Dış siyaseti iç siyasete malzeme olmak üzere kullandılar.

Bu oyunu ilk gören, Fransa oldu. Rusya ile bir savaşa girmeyeceğini ima etti, sonra söyledi. “Avrupa Güvenliği” diye bir öneri ortaya atarak oyundan çekildi.

Almanya başından beri hiç savaş yanlısı değildi. Rusya ile ticaret yapmak ve enerji temin etmenin peşindeydi. Politik ve sanayi sınıfı da böyle tavır aldı.

ABD’nin ağır baskıları, Schuldz’u istemeden ABD yanında durmak durumunda bıraktı.

İtalya tümden yan çizdi. Hırvatistan NATO’dan çıkmak istediğini beyan etti.

Anlayacağımız Rusya’ya karşı kurulmuş ittifakın ana bileşenleri Rusya ile savaşmayız dediler.

NATO gemisini birer ikişer terk ettiler.

Rusya başından beri NATO’nun Doğuya doğru bir santimetre dahi ilerlemesine izin vermeyeceğini ifade etti.

Sonuç, Ukrayna’nın NATO’ya girmesi bir tarafa, NATO gemisi her tarafından su almaya başladı.

Savunma Bakanı Hulusi Akar durumu hiç iyi okumayarak, NATO’ya destek açıklamaları yaptı.

Erdoğan doğrudan Ukrayna yanında yer aldı.

Atlantik İttifakı batarken, biz bu ittifaka destek vererek, yeni dünya düzeninde nerede olduğumuz ile ilgili her iki tarafta da güvensizlik telkin ettik.

İlk iki sonucu ifade etmek gerekirse, Amerika Afganistan rezaletine bir rezalet daha ilave etmiş oldu. NATO kendi arasında daha gevşek bağlara dayandı.

Amerika’yı Suriye’ye sokmayan Rusya Ukrayna’ya da sokmadı.

Elbette bu değerlendirme tartışmaya açıktır. Batı basını kazandığı yönünde açıklamalar yaparak, rezaleti kapatacaklardır.

 Ama nereye kadar?

16 Şubat 2022