Karadeniz’de Barış, Güvenlik, İşbirliği ve Mavi Karadeniz Kongresi

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya

KASAM Vakfı ile düzenlediğimiz 7.Uluslararası Mavi Karadenzi Kongresi’nin teması “Barış, Güvenlik ve İşbirliği” idi. Birçok ülkeden 60 akademisyen ve diplomat, bu çerçevede tebliğlerini sundular. Uluslararası sorunlarda, herkesin itirazsız kabullendiği bu tema, uygulamada ulaşılmaz ve çok masraflı olabilmektedir. En saldırgan politika izleyenler dahi kendilerinin barış taraftarı olduklarını, mağduriyetlerini telafi etmekten başka amaçları olmadığını iddia ederler. Türkiye’nin komşu bölgeleri, Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu’da ise bu tür iddialar oldukça kördüğüm haline gelmiştir.

Batı Avrupa ve Kuzey Amerika dahil hemen bütün devletlerin komşularıyla sınır sorunları bulunmaktadır. Bununla beraber ekonomik ve teknolojik üstünlüğünü, siyaset ve hukuk bilimleri üzerine bina eden, bu alanı ihmal etmeyenler, tarihi tecrübeyi de dikkate alarak sorunları kazan-kazan yöntemiyle çözmeye çalışırlar, genellikle başarılı da olurlar. Aynı ülkeler, eski sömürgeler ile hedef bölgelerde çatışmaların devam etmesi, istikrar ve refah ortamının oluşmaması için her vasıtayı kullanırlar. Bu siyasetin silah sanayii sektörü temeli yanında asıl hedef dünyanın nimetlerini diğerleriyle bölüşmeme hastalığıdır. Bu anlamda Karadeniz bölgesinde çatışmalar ve istikrarsızlığın, küresel güçlerce pompalanan derin damarları bulunmaktadır.

Rusya’nın Prenslikten Krallığa, Çarlığa yükselmesi önemli ölçüde Osmanlıdan alınan topraklarla gerçekleşmiştir. Osmanlının son iki asrı, genişleyen Rusya ile çatışmalarla doludur. Genellikle Rusya’nın kazanmasına karşın hayal kırıklıkları da vâkidir. Mesela 93 Harbi sonrasında Ayastefanos Anlaşması’ndaki kazanımlarının, Sultan II.Abdülhamid’in diplomatik manevrasıyla Berlin Kongresi’nde önemli bir kısmının kaybeden Gorçakof’u hatırlamak gerek. Bu büyük savaştan ve Yeşilköy’e uzanan işgalden pişman olan Prens Gorçakof’un ifadelerinden günümüz Rus liderler de ders almalıdır: “Bu kadar masraf, bu kadar ölü, bir hiç içinmiş!”

Belirtmek gerekir ki Karadeniz bölgesindeki çatışma alanlarının temelinde Rusya bulunmaktadır. Ukrayna-Rusya arasındaki Kırım ve Dombas, Moldova’da Transdinyester, Gürcistan’dan koparılan Abhazya ve Güney Osetya, nihayet Karabağ’da Rusya destekli Ermenistan hayalleri… Suriye, İdlib’deki saldırıların arkasında da Rusya bulunmaktadır. Daha da zenginleştirilecek bu çatışmalar listesine karşın 1990’larda dağılma aşamasındaki Rusya’yı saldırganlaştıranların da dikkate alınması, “hırsızın hiç suçu yok mu?” sorusunun gündeme getirilmesi gerekmektedir.

Okumaya devam et  MEĞER ERCAN NE ERCAN'MIŞ BE ARKADAŞ

NATO’nun kuruluş gerekçesi, Varşova Paktı’nın patronu durumundaki Sovyetler Birliği’nin yayılmacı politikalarını önlemek, Komünizm tehlikesini bertaraf etmekti. Bununla beraber Soğuk Savaş dönemi boyunca iki süper güç arasında sıcak çatışma yaşanmamış, hatta biri diğerinin varlık nedeni olma fonksiyonunu sürekli gözetmiştir. Komümizm ideolojisi temelli ekonomik ve siyasal sistemin iflasıyla Varşova Paktı ve Sovyetler Birliği dağılmıştır. Eski Sosyalist ülkeler serbest piyasa ekonomisi temelli, emekleyen demokrasilerle Yeni Dünya Düzenindeki yerini almaya çalışırken batı destekli renkli devrimlere niçin ihtiyaç duyuldu? Rusya’nın yayılmacı politikalara, Kafkasya ve Orta Asya’daki rejimlerin yeniden baskıcı kimliğe yönelmelerinin temelindeki renkli devrimlerin organizatörleri, hedefleri ve sonuçlarının yeniden analiz edilmesi birçok sorunun çözümü için gereklidir. Tıpkı Orta Doğu’da filizlenen istikrar sürecinin belini kıran Arap Baharı gibi.

Sovyetler Birliği’nin son Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze, bağımsız Gürcistan’ın kurucu cumhurbaşkanı olarak aynı zamanda Rusya’nın Kafkasya’daki asırlık hedeflerinin önünü kesen, batının emperyalist iştahını da engelleyen kurt politikacıydı. Onun akıllı stratejisi sayesinde Rusya’nın dostluk ve işbirliği dışında, Kafkasya’ya müdahale etmesi önemli ölçüde engellenmişti. Böyle bir diplomasi dehasına karşı Gürcistan’ın başına ABD’de yetiştirilmiş toy bir politikacının getirilmesinin gerekçesi ne olabilir? Cevap: Bölgeyi istikrarsızlaştırmak, Rusya’nın yeni saldırılarına gerekçe oluşturmak, böylece ABD’nin bölgedeki varlığına meşruiyet kazandırmak. Benzer gerekçeler ve sonuçlar, değişik boyutlarıyla Ukrayna, Moldova, Azerbaycan için de sözkonusudur. Bununla beraber Rusya’nın da yayılmacılık tuzağına düştüğünü, bölgedeki ekonomik ve siyasal güvensizliğin derinleşmesiyle kazancının “hiç”leşmeye başladığını anlamasının zamanı gelmiş olsa gerek.

Türkiye ve Rusya’nın birçok alanda çıkarlarının, siyasi, tarihi ve kültürel boyutlarıyla stratejilerinin uzlaşmaz özellikleri sözkonusudur. Aynı gerçek belki çok daha köklü boyutlarıyla Almanya ve Fransa için de geçerliydi. Bu iki ülkenin, II.Dünya Savaşı sonrasında çatışan çıkarları uzlaştırma diplomasisi örnek alınabilir. Aynı zamanda Orta Doğu’da komşu haline gelmiş olan Karadeniz’in iki temel aktörü Türkiye ve Rusya’nın, bölge barışı temelli, yayılmacı tuzaklara düşmeyen stratejilere öncelik vermesi gerekmektedir. NATO’nun Ukrayna ve Gürcistan’a uzanma hedefine karşı, Rusya’nın bu ülkeleri parçalama yerine barışçı stratejiler bulması gerekmekteydi. Bu anlamda Karadeniz’deki barışı bozan temel motivasyonun bölge dışından geldiği, fakat başta Rusya olmak üzere bölgedeki bazı aktörlerin de bu oyuna düştükleri açıktır.

Okumaya devam et  TEFRİŞAT, TEŞRİFAT VE MÜŞTEMİLAT

Herkesin bildiği gibi dış politikada sürekli dostluk veya düşmanlık değil de sürekli çıkarlar vardır. Müttefiklerimizin düşmanca politikalarına karşı Rusya’ya enerjide, savunmada gittikçe derinleşen, hatta duygusallaşan bağımlılık sözkonusudur. Yarım asır önce nükleer fizik uzmanlarımızın mesela Pakistan ve Güney Kore’de nükleer teknolojinin kuruluşunda önemli katkıları olmuştur. İlk nükleer santralimizin Rusya tarafından inşasıyla zenginleşen bir kadro sözkonusudur. Yenilerinin inşasında dinamik kadrolarımız yanında Pakistan gibi dost ülkelerden de destek alınabilir. Bu anlamda nükleer santral sektörümüzün, hava savunma sistemimizin, ileri teknoloji savaş uçağı teknolojimizin… bütünüyle Moskova’ya emanet edilmesinin birçok riski bulunmaktadır.

F-35’lerde ülkemize yapılan ihanetin, talibi olduğumuz SU-57 sürecinde de yaşanmayacağının garantisi yoktur. Bu teknoloji harikasına sahip olduğumuzda, mesela muhtemel bir sıcak çatışmada Rusların kodları kilitlemesi, savaş kanunlarının doğal sonucudur. Bunun yerine dost ülkelerle ileri teknoloji savaş uçakları üretmede geç kalmış olmakla beraber zengin bir altyapı ortaya çıkmıştır. Zaten siparişler, yıllar sonra teslim edilecektir. İHA, SİHA gibi tecrübeler göstermiştir ki aynı kaynak kendi elemanlarımıza verildiğinde de harikaların ortaya çıkarılacağı kesindir. Benzer durum füze savunma sistemleri için de geçerlidir. “Marifet, iltifata tâbidir.” Gerekli destek, imkan, bütçe ayrıldıktan sonra her alanda zehir gibi kadrolar hazır olup daha güçlüleri arkadan gelecektir.

[email protected]

Haberi paylaşın
KASAM Vakfı ile düzenlediğimiz 7.Uluslararası Mavi Karadenzi Kongresi'nin teması "Barış, Güvenlik ve İşbirliği" idi. Birçok ülkeden 60 akademisyen ve diplomat, bu çerçevede tebliğlerini sundular. Uluslararası sorunlarda, herkesin itirazsız kabullendiği bu tema, uygulamada ulaşılmaz ve çok masraflı olabilmektedir. En saldırgan politika izleyenler dahi kendilerinin barış taraftarı olduklarını, mağduriyetlerini telafi etmekten başka amaçları olmadığını iddia ederler. Türkiye'nin komşu bölgeleri, Balkanlar, Kafkasya, Orta Doğu'da ise bu tür iddialar oldukça kördüğüm haline gelmiştir - db3fe882 8058 4c79 8d1e f2f4447912aa 1

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır… *** Aynısı AKP’de var zaten… *** Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel…

  2. Sevgili Erdoğan çok ağır yazmışsınız,keşke beni yakından tanıyabilseydiniz.Ben dededen,babadan CHP liyim,ama artık yeter sanki sadece muhalefet yapmak için oturmuş o…

  3. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  4. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  5. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Turizmde tanıtım hamlesi…

    Turizmde tanıtım hamlesi…

    Turizmde bütün çabamız istikrarı yakalamak ve liderliğe oturmak.. Bunun kolay olmayacağı biliniyor. Tanıtım faaliyetlerine ağırlık verilecek. Turizm demek, tanıtım demektir. Bunu iyi yapabilirsek önümüze hiçbir […]


  • İklim değişikliği göçleri hızlandırdı…

    İklim değişikliği göçleri hızlandırdı…

    İklim değişikliği ve artan küresel sıcaklıklar dünyanın pek çok bölgesinde çeşitli doğal afetlerin yaşanmasına yol açıyor. Afetler ve aşırı hava olaylarının yıkıcı sonuçları ise insanları […]


  • “Kışın Çinli turist bekliyoruz…

    “Kışın Çinli turist bekliyoruz…

    Başlığı okuduğunuzda şaşırdığınızı görür gibiyiz. Kış aylarında turist gelir mi? Bir de bu Çinli turist olursa. Nevşehir Turist Rehberleri Odası (NERO) Başkanı Özay Onur, Covid-19 […]


  • Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Hep yazıyor ve uyarıyoruz: Tülrkiye deprem kuşağında bir ülke. Özellikle deprem beklenen yerlerde gereken tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu konuda yerli ve yabancı uzmanlar sürekli uyarılarda […]


  • Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Bülent ESİNOĞLU Piyasa ekonomisinin anlayış kökleri; bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler olduğunu hatırlatalım. Bu anlayışın günümüz uygulaması, servet sınıfının önündeki tüm “kuralları kaldırın” şeklinde yaşanır. Kuralların […]


  • Altın Koza Sahiplerini Buldu

    Altın Koza Sahiplerini Buldu

    “En İyi Film Ödülü”nü, Umut Subaşı’nın yönettiği “Sanki Her Şey Biraz Felaket” filmi aldı. “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” ödüllerinin sahibi de yine […]


  • Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024″  araştırmasında ilk defa  Avrupa […]


  • Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva üzerinden Türklük şuurunuzu ve samimiyetinizi müşahede ettik! İsmail bey Gaspıralının işte,dilde,fikirde birlik ülküsünün uygulayıcısı, Türk dünyasının Tomris Hatunu, Türk birliğinin rol modeli Ganire […]