GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI

TÜRKİYE’NİN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI (1989-1993): BATI’NIN BELİRLEYİCİLİĞİ - usghuli kafkasya
TÜRKİYE’NİN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI (1989-1993): BATI’NIN BELİRLEYİCİLİĞİ - usghuli kafkasya

TÜRKİYE’NİN GÜNEY KAFKASYA POLİTİKASI (1989-1993): BATI’NIN BELİRLEYİCİLİĞİ

Utku YAPICI

Bu çalışmada SSCB’nin dağılma süreci ve hemen sonrasında Türkiye’nin Güney Kafkasya politikası incelenmektedir. Türkiye’nin Güney Kafkasya politikasını belirleyen dinamiklerden yola çıkılarak, bu politikanın içeriği ve etkinlik düzeyi çözümlenmektedir. Çalışmanın temel savı, SSCB’nin dağılma sürecinde ve hemen ertesinde Türkiye’nin Güney Kafkasya politikasının büyük ölçüde Batı’nın SSCB/Rusya Federasyonu politikasına uygun bir biçimde belirlendiğidir. SSCB’nin dağılma sürecinde Doğu-Batı yumuşaması Türkiye’yi Batı’ya paralel “Moskova merkezli” bir politikaya yöneltirken, SSCB sonrası dönüşüm yıllarında Batı’nın Rusya Federasyonu’nu ön plana alan bir Avrasya politikası geliştirmesi Türkiye’yi de aynı çizgide tutmuştur. Bu bağlamda, Türkiye Sovyet sonrası devletlerin küresel ekonomiye eklemlenmeleri sürecinde modelleştirilmiş, üstelik söz konusu model İran tesirine karşı Rusya Federasyonu tarafından da desteklenmiştir. Ancak özellikle Nisan 1993’ten itibaren Ermeni güçlerin Dağlık Karabağ’ın ötesindeki Azeri topraklarını işgale girişmeleri etnik kimlik faktörünün Türk dış politikasındaki belirleyicilik düzeyini arttırmış ve Türk dış politikasını Azerbaycan merkezli bir şekle dönüştürmüştür. Aynı dönemde filizlenen Batı-Rusya Federasyonu enerji rekabeti, uzun vadede Türk modeline karşı Rusya Federasyonu’nun kuşkularını arttırarak modelin başarı şansını azaltmıştır. Azerbaycan’da Haziran 1993’te Elçibey’in devrilmesi, Türk dış politikasının kalan tek bölgesel dayanağında da zemin yitirmesi anlamına gelmiştir.

Okumaya devam et  Buğday Tarlası Yakanlar ve Pasaport Yırtanlar

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir