Buğday Tarlası Yakanlar ve Pasaport Yırtanlar

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya

Buğday Tarlası Yakanlar ve Pasaport Yırtanlar

Modern terörizmin halkı galeyana getirme, hedeftekileri ortadan kaldırma, toplumsal olaylarla sesini duyurma gibi birçok türleri bilinmektedir. Bu süreçte güvenlikli askeri birimlerden çok yumuşak hedeflere yönelme söz konusudur. İstasyonlarda, statlarda, sinemalarda, caddelerde patlatılan bombalar gibi. Eylemler öncesinde başka devletlerin desteği ile masraflı bir eğitim dönemi olabilir. Yunanistan Lavrion kampında eğitilmiş teröristlerin Türkiye’de birçok yerde orman yangını çıkartmaları, terörizm tarihinde ilklerindendir. Tam da hasat zamanı gelmiş, altın sarısı bereket deryalarını yangın yerine çevirmek, zeytinlikleri tutuşturmak da bu çirkinlikler tarihinde ilklerden olarak karşımıza çıkmaktadır.

Son haftalarda birçok ilde buğday tarlaları yangınının izahı mümkün değildir. Anız yangını olarak bilinen felaketler, hasat sonrasında kalan bitki artıklarından kolayca kurtulma mantığına dayanmaktadır ki hedefteki kuru ot yığını bir müddet sonra kontrolden çıkabilir. Halbuki tam da hasat öncesinde buğday tarlalarının yanması bugüne kadar bilinen bir şey değildir. Dünya gıda krizi eşiğinde iken, Ukrayna limanlarından gelecek hububat gemileri engellenirken, benzer hadiseler yüzünden çığırından çıkmış enflasyon devleşirken, bu yangınlar konusunda çok daha fazla kafa yormak, derin tahkikatlar yapmak gerekmektedir. Mesela geçen seneki orman yangınları üzerine ciddi tedbirler alınmış, önemli noktalar insansız hava araçlarıyla sürekli kontrole tabi tutulmuş, birçok ormanlara girişler yasaklanmıştır. Halbuki buğday tarlaları için böyle bir tedbir mekanizması sözkonusu değildir.

Modern terörizmin halkı galeyana getirme, hedeftekileri ortadan kaldırma, toplumsal olaylarla sesini duyurma gibi birçok türleri bilinmektedir. Bu süreçte güvenlikli askeri birimlerden çok yumuşak hedeflere yönelme söz konusudur. İstasyonlarda, statlarda, sinemalarda, caddelerde patlatılan bombalar gibi. Eylemler öncesinde başka devletlerin desteği ile masraflı bir eğitim dönemi olabilir. Yunanistan Lavrion kampında eğitilmiş teröristlerin Türkiye'de birçok yerde orman yangını çıkartmaları, terörizm tarihinde ilklerindendir. Tam da hasat zamanı gelmiş, altın sarısı bereket deryalarını yangın yerine çevirmek, zeytinlikleri tutuşturmak da bu çirkinlikler tarihinde ilklerden olarak karşımıza çıkmaktadır. - image 4

Gittikçe farklı cephelerinin belirginleştiği düzensiz göçmenler konusunun insanlık tarafı ile güvenlik sorunu arasındaki tereddütler, günlük siyasetin ötesinde ülke ve bölge huzurunun geleceğini tehdit etmektedir. Gelinen nokta itibariyle bir şekilde çatışmalardan, harabelerden, bir anlamda ölümden kaçarak sığınanların, güvenli  bir şekilde kendi yurtlarına, hanelerine dönmesini herkes arzu etmektedir. Sorun ise bu insanların kendi rızalarıyla dönüp dönmeyeceklerinde, dönmek istemeyenlere karşı uygulanacak politikalarda kilitlenmektedir. Bundan daha önemlisi ise ülkemizdeki yabancıların ne kadarının gerçekten canını kurtarmak, ne kadarının gerçekten ucuz işlerde çalışarak bir şekilde kazandığı üç beş kuruşla ailelerine destek olmak için sınırları aştığı noktasına kilitlenmektedir. Her ne kadar ülkemizde işsizlik oranı yüksek olsa da sosyal güvenlik prim problemi olmadan daha ucuza, daha ağır işleri yapanlara bir şekilde göz yumulmaktadır. Fakat ailelerini açlıktan kurtarmak veya iç savaşta canlarını kurtarmak için ülkemize geldiklerini iddia edenlere ne kadar güvenilebileceği noktasında ciddi endişeler bulunmaktadır.

Geçici koruma altındakilerin birçoğunun pasaportlarını yırttıkları, bu yüzden yasal işlemlerde sorun yaşandığı bakan seviyesinde gündeme geldi. Öte yandan iç savaşın yoğun günlerinde niceleri bombardıman altındaki evlerinden kaçarak hiçbir belge olmadan gelmişler, en azından kendileri böyle ifade etmişlerdir. Birçoğuna kendi beyanlarına göre kimlikler verilmiş, ihtiyaçları karşılanmış, ülkemizde ikametleri yasal teminat altına alınmıştır. Bir şekilde getirilen kimlik belgeleri doğru kabul edilmiş, onlara inanıp geçici ikamet belgelerine dayarak işlemler yürütülmektedir. En vahimi ise gerek belge getirenlerin gerekse böyle bir imkanı olmadığını iddia edenlerin gerçek kimliklerini sorgulamadaki en önemli muhatap durumundaki komşumuz Suriye yönetimi ile diplomatik ilişkilerimizin bulunmamasıdır.

Casusluk romanlarının önemli bir kısmı gerçekte yaşanmış olaylardır. Hatıraların, belgesellerin, yaşanmış hikayelerin önemli bir kısmı en cazip romanlardan daha çekicidir. Yasal yollarla, genellikle sahte belgelerle, farklı kimliklerle bir ülkeye yerleşme, iş kurma, hedef odakları etkileme, günü gelince altın vuruşu gerçekleştirme… Toplumsal çalkantılar, ihtilaller, katliamlar, ekonomik krizler, rejim değişikliklerine uzanan şiddet olaylarının arkasında gerçek kimliğini gizleyen, sınırlı sayıda organize olmuş, hedefe kilitlenmiş hücreler bulunmaktadır.

Suriye doğumlu Eli Kohen’in İsrail istihbaratında eğitiminden sonra Kemal Emin Tayyibet kimliğiyle Suriyeli Müslüman iş adamı olarak Arjantin’de yükselişi, Şam’a davet edilerek kırmızı halıyla karşılanması, Golan Tepelerindeki kritik hedeflerin onun sayesinde İsrail uçaklarıyla eliyle konmuş gibi imhası, nihayet Sovyet istihbaratının bu Mossad ajanını keşfetmesiyle Şam’da idamı, bir romandan çok daha heyecanlı ayrıntıları barındırır. Fakat bu birkaç yılda Eli Kohen’in siyonizm davasındaki faaliyetleri, onu bu davanın en büyük 26. kişisi yapmıştır.

 Mossad ajanı bir Yahudinin Libya’da cami imamı kimliğiyle IŞİD’e eleman kaydetmesi dünkü hadisedir, fakat unutturulmuştur. Ebu Hafs ismiyle selefi imam olarak nice gençlerin hayatını karartan Mossad ajanı Binyamin Efrahim’in gerçek kimliği ortaya çıktıktan sonra dahi IŞİD’I “Islamic State” (İslam Devleti) olarak sunan nice uluslararası ilişkiler ‘uzmanları’ bulunmaktadır. Gerek Türk ve İslam dünyasında gerek batıda Suriye veya Irak kimlikli, Müslüman adı taşıyan İsrail ve batılı istihbarat elemanlarının sayısını tahmin dahi ürkütücüdür.

Modern terörizmin halkı galeyana getirme, hedeftekileri ortadan kaldırma, toplumsal olaylarla sesini duyurma gibi birçok türleri bilinmektedir. Bu süreçte güvenlikli askeri birimlerden çok yumuşak hedeflere yönelme söz konusudur. İstasyonlarda, statlarda, sinemalarda, caddelerde patlatılan bombalar gibi. Eylemler öncesinde başka devletlerin desteği ile masraflı bir eğitim dönemi olabilir. Yunanistan Lavrion kampında eğitilmiş teröristlerin Türkiye'de birçok yerde orman yangını çıkartmaları, terörizm tarihinde ilklerindendir. Tam da hasat zamanı gelmiş, altın sarısı bereket deryalarını yangın yerine çevirmek, zeytinlikleri tutuşturmak da bu çirkinlikler tarihinde ilklerden olarak karşımıza çıkmaktadır. - image 6

İran Esedabatlı olduğu halde İngiliz istihbaratına çalışıp İstanbul’da Cemaleddin Efgani, Afganistan’da Seyyid Rumi (Anadolulu) adıyla faaliyet örnekleri, artık ilkel yöntemlerdendir. Sultan II. Abdülhamid’in onu Nişantaşı’ndaki bir köşkte (altın hapishanede) gözetim altına alıncaya kadarki faaliyetlerinden bugün dahi reformistler, oryantalistler, ‘İslam dinini İslam kürsüsünden yıkmak’ isteyenler nemalanmaktadır. 1897’de ölümünden yarım asır sonra kemiklerini bir Amerikalı misyoner Afganistan’a nakletmiş, 11 Eylül sonrasında adı caddelere, kütüphanelere ve nice kurumlara verilmiştir. Ülkemizde dahi halen nice İlahiyatçılar, ortaya çıkan resmi belgeler yüzünden mahçup olsalar da cahiller veya gerçeği görmek istemeyenler yığınına bu provakatör ajanını İslam dünyasının kurtarıcısı olarak sunmaya devam etmektedir.

Gerçek kimliğini veya misyonunu gizleyenlerin ne kadarının orman yangınlarında görev aldığı, ne kadarının toplu taşıma araçlarında kadınları kameraya alarak toplumsal çatışma zemini hazırladığı, ne kadarının buğday tarlalarımızı yaktığı, ne kadarının çok daha derin projelere ve provokasyonlara hazırlandığını zaman gösterecektir. Bununla beraber bu kadar fazla, bu kadar düzensiz ve bu kadar kısa sürede bir ülkede toplanmış yabancıyı, bir devletin güvenlik ve istihbarat sistemin kaldırmasının zorluğu, belki imkansızlığı her geçen gün daha da belirginleşmektedir.

Sığınmacı statüsündekilerin pasaportlarını yaktıklarının üst düzeyde itiraf edilmesi dehşet vericidir. Fakat bundan daha tehlikelisi ruhsatsız ekmek fırınları gibi sahte kimlik atelyelerinin kurulması, siparişe göre pasaport, kamu görevlisi, hatta polis kimliği, üniversite diplomasi dahil her türlü resmi belge üretilmesi ve bu tür belgeler üzerinden nice resmi/yasal işlemlerin yapılmış olmasıdır. Bundan daha da tehlikelisi kendi ülkesi istihbaratı aracılığıyla sahte kimlikle (görünüşte usule uygun) ülkemize yerleşmiş olanlardır. Diğer ürkütücü ihtimal ise emlak alımı ve yatırım yoluyla bu ülke vatandaşlığı kazananların gerçek misyonlarıdır.

Modern terörizmin halkı galeyana getirme, hedeftekileri ortadan kaldırma, toplumsal olaylarla sesini duyurma gibi birçok türleri bilinmektedir. Bu süreçte güvenlikli askeri birimlerden çok yumuşak hedeflere yönelme söz konusudur. İstasyonlarda, statlarda, sinemalarda, caddelerde patlatılan bombalar gibi. Eylemler öncesinde başka devletlerin desteği ile masraflı bir eğitim dönemi olabilir. Yunanistan Lavrion kampında eğitilmiş teröristlerin Türkiye'de birçok yerde orman yangını çıkartmaları, terörizm tarihinde ilklerindendir. Tam da hasat zamanı gelmiş, altın sarısı bereket deryalarını yangın yerine çevirmek, zeytinlikleri tutuşturmak da bu çirkinlikler tarihinde ilklerden olarak karşımıza çıkmaktadır. - image 5

Organize yüz kişi sıradan milyonları kolayca etkiler, yönlendirir, kışkırtabilir. Özellike toplumsal kutuplaşma süreçlerinde tepki kışkırtmalarla olayların önü alınamaz hale gelebilir. Orta Doğu ve çevresindeki kirli projeler kapsamında Türkiye kilit noktadadır. Güneyden ve batıdan ülkemize karşı büyük askeri hazırlıklar bulunmaktadır. Yırtılan pasaportlar, yakılan buğday tarlaları ve toplumsal kutuplaşmalar da dikkate alındığında asıl büyük kumpasın içeride kurulduğu görülmektedir. Bu süreçte Türkiye’nin diplomatik ilişki kurmamakta ısrar ettiği, Rusya ve İran himayesindeki Şam rejiminin, ABD-PKK-PYD ile işbirliğine gitmesi daha vahim gelişmelerin habercisidir.

al[email protected]

twitter.com/alaeddinyalcink

Modern terörizmin halkı galeyana getirme, hedeftekileri ortadan kaldırma, toplumsal olaylarla sesini duyurma gibi birçok türleri bilinmektedir. Bu süreçte güvenlikli askeri birimlerden çok yumuşak hedeflere yönelme söz konusudur. İstasyonlarda, statlarda, sinemalarda, caddelerde patlatılan bombalar gibi. Eylemler öncesinde başka devletlerin desteği ile masraflı bir eğitim dönemi olabilir. Yunanistan Lavrion kampında eğitilmiş teröristlerin Türkiye'de birçok yerde orman yangını çıkartmaları, terörizm tarihinde ilklerindendir. Tam da hasat zamanı gelmiş, altın sarısı bereket deryalarını yangın yerine çevirmek, zeytinlikleri tutuşturmak da bu çirkinlikler tarihinde ilklerden olarak karşımıza çıkmaktadır. - FB IMG 1627571452225

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Alaeddin Yalçınkaya, 1961'de Elazığ'da doğdu. Adapazarı Ozanlar Lisesi ve İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun oldu. 1987-1996 yılları arasında Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü'nde çalıştı. İ.Ü. Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde "Cemalettin Efgani ve Türk Siyasi Hayatı Üzerindeki Etkileri" konulu teziyle 1990’da Yüksek Lisans, “Sömürgecilik-Panislamizm Işığında Türkistan” başlıklı tezi ile 1995’te doktora eğitimini tamamladı.

1993-1994 yıllarında, New York University, Center for Middle Eastern Studies'de visiting scholar statüsüyle araştırmalarda bulundu. 1996’da Sakarya Üniversitesi’nde Yardımcı Doçent, 2000 yılında doçent, 2007’de Profesör olan Yalçınkaya, 2013 yılından beri Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesidir.

Yayınlanmış kitaplarından bazıları, "Yetmiş Yıllık Kriz: Sovyetler Birliği'nde Moskova - Türkler İlişkileri", "Almatı'dan Akmola'ya Kazakistanı'ın Başkenti", "Türk Cumhuriyetleri ve Petrol Boru Hatları", "Etnik Düğümlerden Küresel Kördüğüme Kafkasya'da Siyasi Gelişmeler" başlığını taşımaktadır.

Yalçınkaya, Sakarya, Kocaeli, Bahçeşehir, Marmara üniversiteleri ile İstanbul, Şükrü Balcı Polis MYO'nda Uluslararası İlişkiler, Uluslararası Hukuk, Uluslararası Örgütler, Diplomatik Yazışma Teknikleri, Bölgesel Dış Politika, Türk Dünyası ve Kafkasya, İnsan Hakları Hukuku gibi alanlarda lisans ve lisansüstü seviyesinde dersler vermiştir/vermektedir.

Evli ve iki çocuk babası olan Yalçınkaya, halen Marmara Üniversitesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanıdır.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem
  1. Babam Uğur Otluçimen de o anda ekmek alıyormuş fırıncıdan o da hakkın rahmetine kavuşmuş. Allah rahmet eylesin.

  2. Benimde annemin amcası Abdullah Soylu dedemiz bu olayda şehit olmuştur. Kendisi o tarihte bölgede fırıncılık yapmaktadır ekmek dağıtımı yaparken o…

  3. Peygamber(ler)in ALLAH’a Ortaklığı?! Hadisler? KUR’AN!? Din’den beslenenler-sömürücüler-din satıcıları; ‘Tanrı-Allah-Kitap-Kur’an’ söylemiyle bireysel olması gerekirken, kurumsallaştırdıkları ‘inancı’ önce; Yahudilik-Hıristiyanlık-Budizm gibi farklı dinlere,…

  4. pavarotti de güzel söyler Oçi Çorniye’yi

  5. Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!? Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme,…

  6. KUR’AN! Fal?-Nazar?-Büyü? (Mâide,3)”Fal oklarıyla-kehanet yoluyla gelecekte sizleri neyin beklediğini öğrenmeye çalışmak fısktır-kötü bir eylemdir; çünkü bu yoldan çıkmaktır.” Fal ile…

  • BAKMAK ve GÖRMEK

    BAKMAK ve GÖRMEK

                Kimi yazılarımda ‘ben söze bakarım’ dediğim için eleştiriler almıştım.             Bu uzsözün tamamı; “ben söze bakarım söz mü diye, bir de söyleyene bakarım adam […]


  • “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    “Can güvenliği her şeyin önünde…”

    Yaşanan depremler olası İstanbul’da beklenen depremi gündeme taşıdı. Uzmanlar İstanbul’da yıkıcı depremin olabileceğini söylüyor ve tedbir almada geç kalınmaması gerektiğinin altını çiziyorlar. Prof. Dr. Naci […]


  • Bir Günah Gibi

    Bir Günah Gibi

    Kimin yazdığını bilmiyorum, ancak çok duygusal bir kişinin yazdığına emin olduğum bir şarkı sözü vardır. Aslında şarkı bir Rus halk şarkısından gelmekte, ‘Oçi Çorniye’. Şarkının […]


  • Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf; Kullara Tapınma? KUR’AN!?

    Tasavvuf konusu; ilk başlarda KUR’AN merkezli nefsi terbiye etme amaçlı ortaya çıkmışsa da; sonralarda kişileri yüceltme, söylediklerini buyruk kabul etme zaafı ile kutsallaştırılmışlara-kullara tapınma haline […]


  • SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    SEÇİMLERDE SEÇMEN; YA T.C. YA DA YIKIM VE KAOS DİYECEK

    Türkiye’de önümüzdeki dönemde yapılacak seçimler için, herkesinde gördüğü gibi, ABD bilerek kendine bağlı işbirlikçilerle beraber R.T.E. -K.K. üzerinden Türkiye’ye anti demokratik ve totaliter içerikli iki […]


  • PROTEİN EKSİKLİĞİ

    PROTEİN EKSİKLİĞİ

    Ülkelerin gelişmesini, proteinli gıdalarla beslenen gençler ve kuşaklar sağlar. Her Japon çocuğu mutlaka yumurta yer, et, balık, fındık, badem yer, süt içer. Her Alman çocuğu […]


  • Kocaseyit

    Kocaseyit

    1929’da Havran’a gelen Gazi Mustafa Kemal Atatürk  ,Nahiye Müdürüne , ” Havran köylerinden birinde bir Seyit Onbaşı olacaktı onu bulup getirin” der. Seyit Onbaşı’nın hangi köyde olduğunu bilmeyen Nahiye Müdürü “Emriniz olur.Buluruz […]


  • Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

    Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından […]


  • Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Bir Şahin’in inanılmaz yolculuğu

    Kuşlar yılın farklı zamanlarında besin kaynaklarının mevcudiyetine ve iklim koşullarına bağlı olarak kışı geçirecekleri alanlara veya üreme alanlarına göç ederler. Göç eden kuşların çoğu Avrupa, […]


  • Orta Asya’da Türkler

    Orta Asya’da Türkler

    Türkmenistan’daki ‘Türk’ ile Türkiye’deki ‘Türk’ aynı insanları mı ifade ediyor? Eğer öyleyse, neden ikisinin arasında isimleri başka insanlara atıfta bulunan ülkeler var? İran, Irak, Suriye […]


  • Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    Tercihleri ile Yavaş Yavaş Ölümü Seçmek veya Seçmemek

    “Yavaş yavaş ölürler okumayanlar” diyor şair. Yaşam Tercihimizde Yavaş Yavaş Ölümü Mü? Yoksa Yaşamı Anlayarak Ölmek mı? Brezilyalı şair Martha Medeiros’un 1961 yılında yazdığı “Ağır […]


  • HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR?-HÜSEYİN MÜMTAZ

    HANGİ TATAR? HÜSEYİN MÜMTAZ KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” sorusuna, “Böyle doğdum, […]


  • Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Marmaris, İngilizler için daha maliyetli…

    Turizm sezonunda bu yıl daha çok İngiliz Türkiye’ye gelecek. Özellikle Marmaris, Bodrum gibi tatil yörelerinde bu yaz daha çok İngiliz göreceğiz. Marmaris, Dalaman ve Bodrum’a […]


  • Yine bir deprem uyarısı…

    Yine bir deprem uyarısı…

    Depremler tehlikesi halen devam ediyor. Uzmanlar yeni depremler konusunda yeni uyarılarda bulunuyor. Şimdi de Bingöl masaya yatırıldı. Bingöl’de de deprem olabileceği konusunda yeni uyarılar geldi. […]