Yeşil Vatan Tehlikede I

Prof.Dr. Alaeddin Yalçınkaya

Yeşil Vatan Tehlikede I

Yeşil Vatan, sadece göze ve gönle ferahlık veren ağaç, bitki örtüsü değildir. Aynı zamanda hayatın vazgeçilmezi oksijendir, sudur, hubutattır, sebzedir, meyvedir, hayvan gıdasıdır, protein kaynağıdır, giyecektir… “Asker midesi üzerinde yürür” vecizesi gereği, vatan savunmasının da olmazsa olmazıdır. Çoraklaşan ve çölleşen vatanların kaderi terkedilmek, sakinlerininki yollara, gurbete düşmektir.

Yeşil Vatanımız hızla yok olmakta, kaybolmaktadır. Bu süreçte küresel ısınmanın elbette etkisi var. Ancak ülkemizde insan eliyle, büyük bir umursamazlıkla, insafsızca yapılan uygulamaları yok sayarak küresel ısınmayı sorumlu tutmak büyük yalandır. Bir süre kendimizi kandırabiliriz, fakat her gün büyüyen felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin maliyeti sürekli artmaktadır. 10 yıl önce işe başlansaydı çok daha kolayca sonuç alınacaktı. 10 yıl sonraya kaldığında geri dönüş imkansıza yakın olacak, telafisi çok daha uzun yıllar alacak, ödenmesi gereken bedel çok daha ağır olacaktır.

Uzun süredir Bursa-Antalya istikametinde uçak yolculuğu yapmamıştım. Son yolculuğumda özellikle Kütahya-Isparta’ya doğru, arka arkaya sıralanan Rüzgar Enerji Santralleri (RES) büyük ferahlık verdi. RES’lerin sayıları, kurulu güce katkıları konusundaki raporları düzenli olarak takip ettiğim halde kanatların ağır ağır döndüğünü uçaktan izleyebilmem ayrı mutluluk verdi, ta ki boynum tutuldu. Derken kuruyan göllerin biri bitmeden diğerini müşahade ediyoruz. Bazılarının büyük kısmı kurumuş, kalan bir avuç su aşağıdan feryat ediyor: Sesimizi duyun, bizi kurtarın!

Tam da o günlerde Türkiye’nin en büyük Güneş Enerji Santralini (GES) Karapınar’da hizmete açıyoruz. Bu teknolojinin ülkemizde gelişmesini, yaygınlaşmasını her fırsatta alkışlarla karşıladık, daha fazlasını istedik. Kişisel ve kurumsal GES kurulumlarının önündeki bürokratik engellerin kaldırılmasını, hatta teşvik edilmesini de dile getirdik. Buna karşın Karapınar’daki GES hakkında, daha inşa aşamasındayken dahi içimize derin bir hüzün çöktü. Temennimiz bir an önce yanlıştan dönülmesi, bu dev GES için başka bir arazi bulunması idi. Çünkü medar-ı iftiharımız olması gereken bu yatırım yanlış politikalarla, insan eliyle kurutulmuş bir göl üzerine inşa edilmiştir. Dolayısıyla gölün kurtarılmasının çarelerini herkes bildiği halde, bu defter kapatılmıştır! Gölü kurtarma diye bir derdimiz olmayacaktır!

Yeşil Vatan, sadece göze ve gönle ferahlık veren ağaç, bitki örtüsü değildir. Aynı zamanda hayatın vazgeçilmezi oksijendir, sudur, hubutattır, sebzedir, meyvedir, hayvan gıdasıdır, protein kaynağıdır, giyecektir… "Asker midesi üzerinde yürür" vecizesi gereği, vatan savunmasının da olmazsa olmazıdır. Çoraklaşan ve çölleşen vatanların kaderi terkedilmek, sakinlerininki yollara, gurbete düşmektir. Yeşil Vatanımız hızla yok olmakta, kaybolmaktadır. Bu süreçte küresel ısınmanın elbette etkisi var. Ancak ülkemizde insan eliyle, büyük bir umursamazlıkla, insafsızca yapılan uygulamaları yok sayarak küresel ısınmayı sorumlu tutmak büyük yalandır. Bir süre kendimizi kandırabiliriz, fakat her gün büyüyen felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin maliyeti sürekli artmaktadır. 10 yıl önce işe başlansaydı çok daha kolayca sonuç alınacaktı. 10 yıl sonraya kaldığında geri dönüş imkansıza yakın olacak, telafisi çok daha uzun yıllar alacak, ödenmesi gereken bedel çok daha ağır olacaktır. - image 2

Önce bu gölü besleyen yer altı suları insafsızca çekilmiş, Yeşil Vatanın damarlarındaki bütün kan emilmiş, diğer onlarcası gibi bu göl de kum yığını haline gelmiştir. Kendi ellerimizle kuruttuğumuz bu gölün üzerine “çevreci” GES inşasının anlamı, mahallemizdeki yetim kızı, babasının katili ile evlendirmek gibidir. Yetim kızın kısmeti çıkmış, düğün olacak, sevinçle “biz de bu yuvaya birşeyler katalım, en azından bu emanet yavrunun yuva kurmasına sevinelim” demez miyiz? Fakat bir ömür birlikte yaşayacağı kişinin ellerinde bir daha göremeyeceği babasının kanı varsa buna nasıl sevinelim? Kurumuş göl üzerine GES inşasının anlamı da bütün bilimsel veriler belli iken, aklın, mantığın, uzmanlarının tespitleri ortada iken, bunları hiç itibara almadan çölleşmeye mühür vurmak, çoraklaşmayı garanti altına almaktır.

Yeşil Vatan, sadece göze ve gönle ferahlık veren ağaç, bitki örtüsü değildir. Aynı zamanda hayatın vazgeçilmezi oksijendir, sudur, hubutattır, sebzedir, meyvedir, hayvan gıdasıdır, protein kaynağıdır, giyecektir… "Asker midesi üzerinde yürür" vecizesi gereği, vatan savunmasının da olmazsa olmazıdır. Çoraklaşan ve çölleşen vatanların kaderi terkedilmek, sakinlerininki yollara, gurbete düşmektir. Yeşil Vatanımız hızla yok olmakta, kaybolmaktadır. Bu süreçte küresel ısınmanın elbette etkisi var. Ancak ülkemizde insan eliyle, büyük bir umursamazlıkla, insafsızca yapılan uygulamaları yok sayarak küresel ısınmayı sorumlu tutmak büyük yalandır. Bir süre kendimizi kandırabiliriz, fakat her gün büyüyen felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin maliyeti sürekli artmaktadır. 10 yıl önce işe başlansaydı çok daha kolayca sonuç alınacaktı. 10 yıl sonraya kaldığında geri dönüş imkansıza yakın olacak, telafisi çok daha uzun yıllar alacak, ödenmesi gereken bedel çok daha ağır olacaktır. - image 3

2021 ortası itibariyle Türkiye’nin en büyük sorunu, Yeşil Vatanın adım adım yok olmasıdır. Terörle, yoksullukla, hatta yanıbaşımızda ABD’nin Yunanistan’daki üslere Türkiye’yi hedef alan silah yığınaklarıyla mücadelenin temelinde Yeşil Vatanı kurtarmak vardır. Hiçbir gelişmiş ülke tarım ve hayvancılık alanını ikinci plana atmamaktadır. Bilakis endüstriyel gelişme ile birlikte bu alandaki yatırımlar teşvik edilmekte üretim artırılmakta, üretici teşvik edilmekte, ürün satışı garanti altına alınmaktadır. Küresel ölçekteki ekonomik devlerin başta gelen özelliği, tarım ve hayvancılık alanına daha fazla yatırım yapmaları, üretimi teşvik etmeleridir. Bunun temelinde ise çevre hassasieti, temiz hava ve su bulunmaktadır.

Sağlıklı bir insanın dönem dönem kan vermesi, aynı zamanda hastaların da ihtiyacı için gerekliliktir. Ancak akşam sabah kan veren kişinin bünyesi bir müddet sonra çökmeye başlar, hayatı biter. Anadolunun her tarafında irili ufaklı göller, pınarlar bulunmaktadır. Asırlardan beri bu bölgelerde beş-on metre kazınca suya ulaşmak mümkün olup bir şekilde evin, bahçenin, hayvanların ihtiyacı karşılanmakta idi. Muhtemelen yer altı sularının yüzde biri bu şekilde kullanılırken çekilen sular yağışlı mevsimlerde yerini doldurmakta idi. Fakat son 30-40 yıldır, sondaj teknolojisi ile ulaşılan suyun tamamı çekilmeye başlandı. Her sene kaybolan suya ulaşmak için bir miktar daha kazmak gerekti. Yakın zamana kadar mevcut kuyular her sene 3-5 metre daha derinleşirken 2021 baharında mesela Karapınar’da ancak 22 metre daha kazılarak dipteki yeni suya ulaşılabildi. Yani su seviyesi geçen sene 200 metre derinlikte iken bu sene 222 metreye indi. Muhtemelen seneye 250 metreyi bulacaktır. Kısaca Yeşil Vatanın kanı son damlasına kadar emilmeye devam ediyor! Trakya’da bu derinlik 300 metreyi bulabilmektedir.

Yeşil Vatan, sadece göze ve gönle ferahlık veren ağaç, bitki örtüsü değildir. Aynı zamanda hayatın vazgeçilmezi oksijendir, sudur, hubutattır, sebzedir, meyvedir, hayvan gıdasıdır, protein kaynağıdır, giyecektir… "Asker midesi üzerinde yürür" vecizesi gereği, vatan savunmasının da olmazsa olmazıdır. Çoraklaşan ve çölleşen vatanların kaderi terkedilmek, sakinlerininki yollara, gurbete düşmektir. Yeşil Vatanımız hızla yok olmakta, kaybolmaktadır. Bu süreçte küresel ısınmanın elbette etkisi var. Ancak ülkemizde insan eliyle, büyük bir umursamazlıkla, insafsızca yapılan uygulamaları yok sayarak küresel ısınmayı sorumlu tutmak büyük yalandır. Bir süre kendimizi kandırabiliriz, fakat her gün büyüyen felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin maliyeti sürekli artmaktadır. 10 yıl önce işe başlansaydı çok daha kolayca sonuç alınacaktı. 10 yıl sonraya kaldığında geri dönüş imkansıza yakın olacak, telafisi çok daha uzun yıllar alacak, ödenmesi gereken bedel çok daha ağır olacaktır. - image 4

Kimse sondajları derinleştirmenin sonsuza kadar gideceğini beklememelidir. Çünkü jeolojik yapıda belirli bir derinlikten sonra başka katmanlar karşımıza çıkmaktadır. Bundan daha önemlisi her sene daha derindeki sulara ulaşırken daha yukarıdakiler -Yeşiş Vatanın can damarları- kurutulmaktadır. Üstelik çıkarılan suyun maliyeti artmaktadır. İç Anadolu-Ege-Marmara bölgesindeki birçok göllerin kaynağı, kurutulmuş olan yer altı sularıdır. Tıpkı Karapınar gölü gibi. Tıpkı bölgede kurutulmuş olan veya can çekişen onlarca göl gibi.

Gölleri kuruyan, her sene kuyularını derinleştirmek zorunda kalan bölge insanı adım adım yaklaşan büyük felaketin farkındadır. Kiminle konuştuysak “ben kuyumu kapatmaya hazırım, ancak sadece benim kapatmamla bu iş olmaz. On binlerce kuyunun da kapatılması lazım” demektedir. Yani görev, devletindir. Yeni kuyu açılmaması, mevcutların kapatılması zorunluluğunu, alan uzmanları da yıllarca haykırmaktadır. Fakat on yılların ihmaliyle tıpkı gittikçe azgınlaşan kanserli ur benzeri yer altı suyuna dayanan çarpık bir sosyo-ekonomik yapı ortaya çıkmıştır. Bu kansere neşter vurulurken toplumun bütün kesimleri, siyasetin bütün kanatları elbirliği ile hareket etmeli, herkes elini taşın altına koymalıdır. Kesinlikle acı reçete ortaklaşa paylaşılmalı, iç siyaset konusu yapılmamalı, mağdur olacaklar desteklenmelidir. Yeşil Vatanın kurtuluşu konusundaki tespitlerimize ve önerilerimize devam edelim.

Öncevatan, 27.07.2021

[email protected]

Haberi paylaşın
Yeşil Vatan, sadece göze ve gönle ferahlık veren ağaç, bitki örtüsü değildir. Aynı zamanda hayatın vazgeçilmezi oksijendir, sudur, hubutattır, sebzedir, meyvedir, hayvan gıdasıdır, protein kaynağıdır, giyecektir… "Asker midesi üzerinde yürür" vecizesi gereği, vatan savunmasının da olmazsa olmazıdır. Çoraklaşan ve çölleşen vatanların kaderi terkedilmek, sakinlerininki yollara, gurbete düşmektir. Yeşil Vatanımız hızla yok olmakta, kaybolmaktadır. Bu süreçte küresel ısınmanın elbette etkisi var. Ancak ülkemizde insan eliyle, büyük bir umursamazlıkla, insafsızca yapılan uygulamaları yok sayarak küresel ısınmayı sorumlu tutmak büyük yalandır. Bir süre kendimizi kandırabiliriz, fakat her gün büyüyen felaketlere karşı alınması gereken tedbirlerin maliyeti sürekli artmaktadır. 10 yıl önce işe başlansaydı çok daha kolayca sonuç alınacaktı. 10 yıl sonraya kaldığında geri dönüş imkansıza yakın olacak, telafisi çok daha uzun yıllar alacak, ödenmesi gereken bedel çok daha ağır olacaktır. - Uydudan cekilmis Turkiye fotografi. collesme

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. SAYIN ÇELİK HOCAMIZ GECENİN 3’ÜNDE YAZMIŞ. BEN DE GECE’NİN DÖRTBUÇUĞU’NDA CEVAP YAZİİM . .. SODOM ve GOMORE’ye MUSA’NIN ŞİKÂYETİYLE ,…

  2. Olmadı, olmadı! Seçkin üyeleri olan [E-Türkiyeyiz.Biz]öbeğinde tartışma ekinin(kültür) yerleşmemiş olduğunu “Başarmak zorundayız” yorumunda görmekten mutlu değilim. İki örnekte olduğu gibi…

  3. Mustafa Şahin sen alçagın önde gidenisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk e dil uzatanın dilini keserler…

  4. Düzelterek bir kez daha yazıyorum… Bu parti sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular yüzünden 1999 da Ve Tarihinde ilk…

  5. Bu partiyi sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular 1999 da Tarihinde ilk defa baraj altında kaldı… *** Sizler baraj…

  6. ARKADAŞLAR , DÜNYA’NIN TÜRK OLDUĞU’ GERÇEĞİNİ NATIONAL GEOGRAFY BELGESEL KANALI’NIN LİNKİYLE GÖNDERDİM SİZE.. . BELGESEL AFRİKA’DAN 200.000 YIL CİVARINDAKİ YAYILMA’DAN…

  7. Sizin zihninizde hep bir darbe hayali var. Söze gelince demokrasi istiyoruz dersiniz. Sizin gibi batasıca batılılar ve batılılar gibi düşünenler…

  8. Bir düzeltme yapalım. Koray aydın dediğiniz gibi (sanırım 216 yıl) ceza almadı, savcı tarafından ceza istendi. Mahkemede beraat etti! Ben…

  • Harika bir seçim özet yorumu

    Harika bir seçim özet yorumu

    14 milyon emekli; “Bayram ikramiyesi olarak 15.000 lirayı istemem bana 2.000 lira çok bile” dedi..  7.500 lira emekli maaşı alan 9 milyon emekli; “En düşük […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • Tarım S.O.S veriyor…

    Tarım S.O.S veriyor…

    Tarımda sıkıntılar devam ediyor. Yapılan açıklamalarda “Türkiye 10 yıl sonra çiftçisiz kalabilir” deniliyor. Özellikle şu konunun çözülmesi gerekiyor: Tarlada ucuz olan ürün tezgahta çok pahalıya […]


  • Rusya’dan kaçan kaçana…

    Rusya’dan kaçan kaçana…

    Ukrayna ile savaş Rusya’ya yaramadı. Savaş nedeni ile ülkeyi çeşitli nedenlerle terk edenler var. En çok da tatil amaçlı yurt dışına çıkışlar hızlandı. Savaştan kaçışın […]


  • Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Seçim Sonuçları Türkiye`de Siyasi Değişimi İsteyen Herkesi Derinden Üzdü ve de Öfkelendirdi.  Çünkü halkın büyük bir kesiminin ekonomik ve sosyal durumu bunu gerektiriyordu, Çünkü enflasyon […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

    OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

                    OKUL, ÖĞRETMEN VE GREV                 HÜSEYİN MÜMTAZ Sene sonu…                 Sınavlar var.                 Mezuniyet, sınıf geçme, kolej giriş; hepsi arka arkaya. Ama isim kısaltmaları […]


  • ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    UMUTSUZLUĞU, HAYIFLANMAYI VE YILGINLIĞI BIRAKIN!ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK VE TÜRKİYE ULUSAL KONGRESİNİ TOPLAMAKTIR. SEFA YÜRÜKEL Değerli yurtseverler, Umutsuz olmaya gerek yok. Bugünler geçici günler. Bu […]


  • Vize sorunu…

    Vize sorunu…

    Türkiye’de Schengen vize sorunu yaşanıyor. Öyle ki sanatçılar ve sporcular da bundan etkileniyor. Detaylara geçeceğiz. Vize sorununun temelinde “Türkiye’ye dönmezsin” şüphesi var. Özetle güven sorunu […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    Avrupa Birliği’nin dertleri başından aşkın. Kendi içlerindeki sorunlara ilaveten şimdi bir de “Türkiye ile nasıl baş ederim” düşüncesi var kafalarında. “Türkiye ile düşman mı olayım, […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı” Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst […]


  • BU MEMLEKET BİZİM !!!

    BU MEMLEKET BİZİM !!!

    “Milli benliğini yitirmiş uluslar, başka milletlerin avıdır.”Mustafa Kemal ATATÜRK Değerli arkadaşlar, Moskova’da, 3.6.1963 yılında geçirdiği bir kalp krizi ile 61 yaşında hayatını kaybeden, ülkemizin en […]


  • Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Vay anasını! ABD Başkanı Bidon(biden) “ Batı’nın size karşı müdahalesinin adil olmadığını düşünüyorum” demiş *  ABD eski Başkan Donald Trump 28 Mayıs Pazar gecesi arayıp  Erdoğan’ı kutlayan […]


  • Halk ve aydınlar

    Halk ve aydınlar

    SODOM ve GOMORE  “Sodom ve Gomore” Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanının adıdır. Sodom ve Gomore gerçekte, Yahudilerin kutsal kitaplarından Tekvin’de, “insanları, her türlü fuhuşun yaygın olduğu sefih […]


  • TAKDİR ve TEKRİR

    TAKDİR ve TEKRİR

                Geçen yazımızda sözü edilen ‘Plebisit’in, IIIncü Napolyon tarafından, Nice ve Savoie kentlerinin Fransa’ya katılması için başvurulan bir yöntem olarak kullanılmasından sözetmemiştik. Oysa, örneğin sözlüklere sözcük anlamıyla […]