HÂKİMİYET KAYITSIZ ŞARTSIZ KİMİNDİR?

Türkiye’de ne olup bittiğini  anlamak için fazla çabaya gerek yok. Osmanlı İmparatorluğu’nun tarihten silinmesini takiben Mustafa Kemal Atatürk’ün  getirdiği reformlara ve bugün bunların tek tek ortadan kaldırılmasına göz atmak lazım. Osmanlı döneminde egemenlik padişahındı. Atatürk ‘’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’’ diyerek egemenliği Türk halkına mâletmiş ve Cumhuriyeti kurmuştur. Böylece halk padişahın kulu ve malı  olmaktan çıkmıştır. Osmanlı hanedanının elinde olan egemenlik kayıtsız ve şartsız halka geçti. Bu konuda Atatürk ‘’En büyük eserim Cumhuriyettir’’ demiştir. 1923 yılından  2017’lere kadar gelebilen Cumhuriyet’e çeşitli yönlerden darbeler indirilmeye başlandı. Türkiye Cumhuriyeti sözleri amblem olarak kaldırıldı. Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir sözcüğünün yerini ‘’Egemenlik Kayıtsız Şartsız Allah’ındır’’ sözcükleri aldı. Cumhuriyet karşıtları bu sözleri yeşil bayraklara işleyerek meydanlarda boy gösterdiler. Arabalarının arkasına astılar  ve siyasi iktidar buna en ufak bir müdahalede bulunmadı. Cumhuriyeti Türk Milletine kazandıran Atatürk’ün heykellerine saldırdılar, kırdılar, döktüler. Hiç kimseye eylemlerinden dolayı her hangi bir ceza verilmedi, soruşturma açılmadı. Heykelleri yıkılan, vecizeleri duvarlardan sökülen, resimleri panolardan yırtılarak çöpe, ayak altına atılan Atatürk resimleri karşısında suskun kalındı. Şeriat özlemcileri büyük cesaret buldular ve bugün devlet yönetiminde farklı tarikat mensuplarının görev, yer aldığı gerçeğini yarattılar.

Günümüzde sadece Cumhuriyetin adı var kendi yok. Hakimiyet halkın olmaktan çıktı, siyasilerin, dincilerin eline geçti. Her geçen gün koyu taassup güçleniyor, siyasilerden destek ve cesaret alıyor. Cumhuriyet’e karşı suçlar işleniyor, Cumhuriyet’in savcıları uzaktan seyrediyor. Hoş seyretmese de hakim siyasi makamlardan gelen baskı  ve emir sonucu suçluları serbest bırakıyor. Ölüye bile hakaret eden, ölünün adının anılmasını dahi hazmedemeyen bir güruh gittikçe kuvvet kazanıyor.

İrtica her şeyi yapar. Menemen’de Türk subayını katleder, Sivas’ta Madımak otelini yakarak onlarca sivil düşünür insanı diri diri yakar. Ne için yaptın sorusuna ise ‘’Allah için yaptım’’ mazeretini ekler. Türkiye’de irtica kuvvetlenmiş, tarikat örgütlenmesi ağ gibi her tarafı sarmıştır. Hakimiyet artık milletin değildir. Halk kul olmuştur. Din sömürüsü almış başını gitmiştir. Şeriat öğretisini temel alan eğitim sistemi getirilmiştir.  Kimsesizlerin kimsesi olan Cumhuriyet şimdi kendisi kimsesiz kalmıştır.  

Okumaya devam et  İnsan Hakları – Egemenlik Çelişkisi mi?

Türkiye bu noktaya nasıl geldi?  Bir  anekdotla  konuyu bitirelim.

Stalin döneminde Gulag yarımadalarında işkence ve infaz yeri olarak kullanıldığı bilinmektedir.  Esir kampında bulunan rejim muhalifi mahkum idam edilmeyi beklemektedir. İnfaz sırası geldiğinde son arzusu sorulur:

-Son arzun nedir?

–Ahududu isterim

–Ama mevsim kış

-Olsun beklerim

-Belki başka bir şey isteyebilirsin

-Peki, Stalin’in yanında gömülmek isterim

-Ama yoldaş Stalin hala sağ

-Olsun, acelem yok beklerim.

Anlaşılan ülkenin aydınlığa kavuşması için  nice yıllar beklenecek…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir