Sevr Anlaşması : Türk Milleti’ne Kurulan Büyük Tuzak

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan  14 Aralık 2016 tarihinde   “Yaşadığımız bu dönem en az İstiklal harbi kadar zordur. Bugün adı konulmamış bir Sevr tehdidi ile karşı karşıyayız” diyerek  Sevr  Anlaşması’na  önemli bir atıfta bulunmuştur.  Yazılı ve görsel medyada 10 Ağustos’ta bu konuya çok az değinilmesi, sanırım iç  siyasi gelişmelerin  yoğun olmasından kaynaklanmıştır.  Dün, 10 Ağustos,  Türk Milleti’ne Kurulan Büyük Tuzak olan   Sevr (Sévres) Anlaşması’nın (Le Traité de Sèvres),   97’nci yıldönümü idi. Başlıktaki ifade bir kelime hariç (tuzak yerine suikast) büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ündür.

 

Osmanlı Devleti’nin 1920 yılında imzaladığı Sevr  Anlaşması Türklere Orta Anadolu’da 120 bin kilometrekarelik bir bölgeyi bırakıyordu. Sevr, emekli Büyükelçi Osman Olcay’a göre Avrupa’da  102 oturumda hazırlanan 433 maddelik bir idam fermanıydı. (Sevr Andlaşmasına Doğru, AÜSBF Yayını, Ankara, 1981.

 

Sevr  paylaşımını hazırlayan ABD Başkanı Woodrow Wilson’dur. ABD Planın kabul edilmemesine  bozulmuş, Lozan’ı onaylamamıştı. Türk düşmanı İngiltere Başbakanı David Lloyd George da 29 Ekim 1919 tarihinde  Avam Kamarası’nda yaptığı konuşmada da şunları söylemişti: Dünyanın en zengin topraklarından biri olan geniş bir ülkeyi  Türk’ün mahvedici nüfuzundan azad eyledik. Medeniyet yüzlerce yıl bu yolda başarısızlığa uğradıktan sonra İngiltere bunu gerçekleştirdi.” (Taha Akyol, Bilinmeyen Lozan, İstanbul, 2014, s. 23).

 

Lloyd George’un Atatürk hakkında “İnsanlık tarihi birkaç yüzyılda bir dahi yetiştirebiliyor. Şu talihsizliğimize bakınız ki Küçük Asya’da çıktı. Hem de bize karşı. Elden ne gelebilirdi?”

dediği söylense de, bu  konuda kanıt yoktur. Lloyd George’un  Birinci Dünya Savaşı anılarını bir araya getirdiği War Memoirs of David Lloyd George adlı 2 ciltlik kitapta bu yönde bir söz yer almamaktadır ). AÜ SBF’den arkadaşım ve meslektaşım Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın Yakın Tarihin Gerçekleri kitabında da (s. 106)  bu sözün doğruluğunun belgelenemediğini belirtilmektedir. Belgelenmese bile bu ifade, bir gerçeğin açıklanmasıdır.

 

Sevr Anlaşması, Birinci  Dünya Savaşı sonrasında İtilaf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu arasında 10 Ağustos 1920 tarihinde  Paris’in batı banliyösü Sevr kasabasındaki Seramik Müzesi’nde (Musée National de Céramique) imzalanmıştır.

 

Bu müze, Türkiye için  Anlaşma’nın imzalandığı yer olması bakımından önemlidir. Bir diğer önemi de, Ermenilerin müzenin önüne  8 Mart 2001 tarihinde  sözde Ermeni Soykırım Anıtı dikmesidir. Anıtın üzerinde “1915’te Jön Türk Hükümeti tarafından Birinci Dünya Savaşı’nda soykırıma uğratılan 1.5 milyon Ermenin anısına” yazılıdır. Bu ifade  Auschwitz- Birkenau toplama kampının önünde de vardır. Bir farkla: 1.5 milyon Yahudi 1.5 milyon Ermeni olarak değiştirilmiştir. Bu,  uluslararası intihaldir.

Okumaya devam et  YÜZ YAŞINDA LOZAN

 

 

Mahatma Gandi  Sevr Anlaşması’nı adaletsizlik anıtı olarak adlandırmıştır: “Türkiye’ye barış diye imzalatılan bu anlaşma uzun süre yürürlükte kalırsa onur kırıcılığın ve insan yapısı adaletsizliğin bir anıtı olacaktır. Savaşta talihi yaver gitmedi diye kahraman ve cesur bir ırkın yok edilmeye çalışılması insanlığın bir zaferi olmayacak, fakat insanlık dışı davranışın bir örneği olarak tarihe geçecektir. ” (Ravindra Kishore Sinha, Kurtuluş Savaşı, Devrimler, Mustafa Kemal ve Mahatma Gandi, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1972, s.102-181)

 

Amerikalı tarihçi  Paul C. Helmreich  Sevr Anlaşması için 19’ncu yüzyıl sömürgeciliğini izleyen önemli bir emperyalist çözüm  demiştir: “Herkesin Türkiye’de bir çıkarı vardı; olmayanlar da icat ediyordu. Bir anlamda, çıkar çatışmalarının da ötesine geçilmiş, yıllara yayılan uyutma anlaşmaları süreci, yerini nefret tutumuna bırakmıştı. Barbar bir ulus olan Türkleri, Avrupa’dan kovma fırsatı kaçırılmamalıydı. Lloyd George, sezgi gücünü yitirmiş, Türkler’in İstanbul’dan çıkarılmasında diretiyordu. Türkiye topraklarında, neredeyse akla gelebilecek bütün azınlıklar için birer ülke planlanıyordu. Büyük güçler, kamp ateşinin çevresinde, aç gözlerle fırsat kollayan kurtlar gibiydi”. (Paul C. Helmreich, From Paris to Sevres: The Partition of the Ottoman Empire at the Peace Conference of 1919-1920, Ohio State University Press, 1986. Türkçesi Sevr Entrikaları, Sabah Yayınları, İstanbul, 1996, s. 22)

İtilaf Devletleri, Osmanlı topraklarını Birinci Dünya Savaşı sonrasında hemen  işgal etmiş,  Meclis dağıtılmış, Osmanlı Hükümeti her söyleneni yerine getiren bir  duruma  düşürülmüş, toprak paylaşımı savaş devam ederken 9  anlaşma,   bildiri ve konferans  ile  önceden belirlenmişti: İstanbul Mutabakatı (Mart-Nisan 1915), Londra Anlaşması (26 Nisan 1915), Hüseyin-Mc Mahon Mutabakatı (Temmuz 1915-Mart 1916), Sykes-Picot Anlaşması (6-16 Mayıs 1916), Saint-Jean de Maurienne Anlaşması (18 Ağustos 1917), Balfour  Bildirisi (2 Kasım 1917), Hogarth Bildirisi (Ocak 1918), Yediler  Bildirisi (Haziran 1917) ve San Remo Konferansı (19-26 Nisan 1920). (Ana Britannica,  Cilt 27, Ana Yayıncılık,  İstanbul, 1994, s. 361)

Sevr Anlaşması’nda; İskenderun, Adana, Mersin ve Çukurova’yı içine alan Fransız nüfuz bölgesi, Sivas’ın Kuzeyine  kadar  uzanıyordu (Ek Protokol). Antalya merkez olmak üzere, Bursa’dan Kayseri’ye çekilen, Afyonkarahisar’dan geçen hattın Güneyinde kalan Güneybatı Anadolu ve  günümüzde de tartışma konusu olan 12 ada İtalyan nüfuz bölgesi oluyordu (Ek Protokol). Yunanistan; İzmir’le birlikte Batı Anadolu’yu, Edirne ve Gelibolu dahil, tüm Trakya’yı ve Ege adalarını alıyordu (Md. 84-87). İstanbul, Marmara Denizi ve Çanakkale, Türk askerinden arındırılarak İtilaf Devletleri’nin denetimine  bırakılıyordu. (Jacques de Benoist – Mechin, Mustafa Kemal  Bir İmparatorluğun Ölümü, Bilgi  Yayınları, Ankara, 1997, s.192)

Okumaya devam et  Atatürk Heykeli dikme talebi reddedildi

Sevr Anlaşması, günümüzde en az Lozan Anlaşması kadar önemlidir. Çünkü Anlaşma’da Kürdistan’ın ve de Batı Ermenistan’ın  kurulmasına ilişkin hükümler vardır.

Sevr Anlaşması’nın 62-64’ncü maddeleri Kürdistan ile ilgilidir.

İngiliz, Fransız ve İtalyan temsilcilerinden oluşan bir Komisyon Fırat’ın doğusundaki Kürt vilayetlerinde bir yerel yönetim düzeni kuracak, bir yıl sonra Kürtler dilerse Milletler Cemiyeti’ne bağımsızlık için başvurabilecektir.  Madde 64 aynen  şöyledir: “İşbu muahedenin mevki-i meriyete vaazından bir sene sonra 62 inci maddede zikredilen havalideki Kürtler, bu havali Kürtlerinin ekseriyeti Türkiye’den ayrılarak müstakil olmak arzu ettiğini ispat ederek Cemiyet-i Akvam Meclisine müracaat ederler ve Meclis de ahali-i mezkûreyi bu istiklâle lâyık görür ve onlara istiklâl bahşetmesini Türkiye’ye tavsiye eyler ise Türkiye işbu tavsiyeye muvafakat ve bu havali üzerindeki bilcümle hukukundan feragat etmeği şimdiden taahhüt eder.”

Kürdistan,  Lozan Anlaşması ile tarih olmuştur.

Günümüzde Demokratik Özerklik ve  Referandum  adı altında bazıları Sevr’i geri getirmek istemektedirler. Demokrasi, özerklik, Avrupa Özerklik Şartı gibi kulağa hoş gelen ama altında gizli emellerin bulunduğu sözlere kanmayalım, bazı aydın geçinen ama bir türlü aydın olamayanların sözlerine de inanmayalım. Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani, referandum kararından geri adım atmayacaklarını 9 Ağustos’ta açıklamıştır. Londra merkezli El-Hayat gazetesine verdiği röportajda, 25 Eylül’de yapılması beklenen referandum kararını, “Bağımsızlığa adım atmak” şeklinde nitelemiştir.

PKK’nın Kandil’deki yöneticilerinden Murat Karayılan  geçmişte “Kürt inkarı üzerinde şekillenen  Lozan  Anlaşması artık ortadan kalkıyor. Dolayısıyla, Davutoğlu daha bir yıl önce karar aldıklarını söylüyor ki bu doğrudur”  diyerek  Lozan üzerinden  Sevr  Anlaşması’na  atıfta bulunmuştur.

Yine geçmişte Diyarbakır Silvan’da 13 şehidin verildiği günde Demokratik Toplum Kongresi  demokratik  özerklik ilan etmiştir.  Kongre’de   BDP’yi  temsil eden Batman milletvekili   Bengi Yıldız,  Taraf Gazetesi’nden  Neşe Düzel’e demokratik özerkliğin ne anlama geldiğini kendine göre açıklamıştır. Yıldız, Demokratik Özerklik (Sevr Anlaşması’ndaki ifadesiyle muhtariyet-i mahalliye) ilan edilen bölgenin Kürdistan   olduğunu belirterek bu bölgenin Sivas Koçgiri, Maraş’ın bir kısmı, Erzincan, Malatya, Elazığ  tarihsel olarak Erzurum, Van,  Ağrı, Batman, Diyarbakır ve  Doğu ve Güneydoğu’nun tamamı olduğunu söylemiştir. Sevr Anlaşması’nda da bu iller Türkiye’nin sınırları dışında tutulmuştu.

Okumaya devam et  SEVR, LOZAN VE ANNAN PLANI (2)

Sevr Anlaşması’nın 88-94’ncü maddeleri  Ermenistan ile ilgilidir.

Sevr Anlaşması’nda Kars, Erzurum dahil ülkenin Doğusu tümüyle Bağımsız Ermeni Cumhuriyeti adıyla Ermenilere  verilmiştir. Paris Barış Konferansı sürecinde Ermenistan’ın sınırları konusu ABD Başkanı Wilson’un hakemliğine bırakılmış, Wilson da General James G. Harbord başkanlığındaki bir Amerikan heyetini incelemelerde bulunmak üzere 1919 sonbaharında Türkiye’ye  göndermiştir. 1919 Eylül ve Ekim aylarında Türkiye’de incelemeler yapan Harbord, vardığı sonuçları bir raporla ABD Kongresi’ne sunmuştur.

Rapor’da; Türkler ile Ermenilerin barış içinde yüzyıllarca yan yana yaşadıkları, tehcir sırasında Türklerin de Ermeniler kadar acı çektikleri,  Ermenilerin Türkiye’de  hiçbir zaman çoğunlukta olmadıkları ve olaylara ilişkin acıklı ve korkunç iddiaların  yanlış olduğu tespit edilmiştir. ABD Kongresi rapor üzerine 1920 Nisan ayında  Ermenistan’a mandater olunmasını reddetmiştir.

10 Ağustos 1920 tarihinde Ermenileri bir  defa daha umutlandıran Sevr Anlaşması imzalanmıştır. Anlaşma, Osmanlı Devleti’nin Ermenistan’ı özgür ve bağımsız bir devlet olarak tanımasını hükme bağlamış, sınırın tespitini ise Wilson’un hakemliğine bırakmıştır. ABD Başkanı Woodrow Wilson da 22 Kasım 1920’de Trabzon, Erzurum, Van ve Bitlis illerini Ermenistan’a vermiştir.

Woodrow Wilson

Batı Ermenistan  Lozan Anlaşması ile tarih olmuştur. 

Ermenistan Milli Marşı’nda ”Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün, öldürün” yazılıdır.  Karabağ’da katliam yapan Ermeni kuvvetlere komutanlık yapan bugünkü Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan’dır. Erivan´da yapılan Gelişen Ermenistan Partisi’nin 4’ncü  Kurultayına katılan  Serj Sarkisyan’ın, “Bağımsızlık Karabağ halkının seçimidir. Uluslararası hukuk dahi bu konuda farklı yaklaşım ortaya koyamaz” dediğini unutmayalım.

Almanya’da 14-17 Eylül 2017 tarihlerinde Sabancı Üniversitesi’nin  de desteği ile bir  workshop düzenlenecektir: Workshops on Armenian and Turkish Scholarship (WATS) 2017.  Past in the Present: European Approaches to the Armenian Genocide. Venue: Europäische Akademie Berlin and Lepsiushaus Potsdam.

Bu Workshop’a Türkiye’den katılıp sunum yapacak  Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan 5 öğretim üyesine biri İngilizce olmak üzere konu ile ilgili bildirilerimi gönderdim ama biri dışında bana dönen olmadı. Ayrıca katılım için kayıt  yaptırdım ama bugüne kadar onay gelmedi.

Son nokta: Lozan Anlaşması’nın değerini bilelim. Çünkü Sevr  Anlaşması Atatürk’ün ifadesiyle Türk Milleti’ne kurulan büyük  suikasttır. Lozan Anlaşması ise Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusudur.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Haberi paylaşın
Original copy of Instruction of the Ministry of the Interior on 24 April 1915

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  2. Tek ve vazgeçilmez insanların olduğu yer Sultanlıktır… *** Aynısı AKP’de var zaten… *** Hayranlık güzeldir ama sürü psikolojisinin de temel…

  3. Sevgili Erdoğan çok ağır yazmışsınız,keşke beni yakından tanıyabilseydiniz.Ben dededen,babadan CHP liyim,ama artık yeter sanki sadece muhalefet yapmak için oturmuş o…

  4. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  5. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  • MARX’TA PARA (11)

    MARX’TA PARA (11)

                Basit yeniden üretim, finansman aracı olarak A nın elde tutulmasını gerektirir. Yani kapitalist m=a dan fazlasını tüketemez. Öte yandan, (a) nın gerçek tüketim nesnesi […]


  • Afrika’da iş yapan Türk şirketleri

    Afrika’da iş yapan Türk şirketleri

    BİR GAZETECİNİN KALEMİNDEN AFRİKA’DA İŞ YAPAN TÜRK ŞİRKETLERİ Türk şirketlerinin Afrika’da Fransa, İtalya, Hollanda, Çin, Rusya, ABD gibi devletlerin şirketlerini anlatan bir gazetecinin yazısının özeti şöyle: ·    Summa, […]


  • ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1)

    ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1)

    ALLAH-TANRI;Kitabı KUR’AN!Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra (yeniden hayata) döndürecek olan yalnız Allah’tır.” (Bakara,163)”İlahınız […]


  • “7 ve üzeri deprem an meselesi…”

    “7 ve üzeri deprem an meselesi…”

    Deprem uzmanları uyarı üstüne uyarı yapıyor. Prof. Dr. Naci Görür’ü ve açıklamalarını takip ediyoruz. Hoca, deprem olabilecek illeri sıraladı ve tedbir almakta gecikilmemesi gerektiğinin altını […]


  • DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ

    DÜNYA YAŞLILAR GÜNÜ

    Dünya Yaşlılar Günü her yıl 1 Ekim’de kutlanan özel bir gündür. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 14 Aralık 1990’da oy birliği ile bugün Dünya Yaşlılar […]


  • TANIN(MA)MA

    TANIN(MA)MA

                    TANIN(MA)MA HÜSEYİN MÜMTAZ                 Kıbrıs’ın kuzeyinde “muhalif” olmak istiyorum.                 Çünkü bıktım artık hiçbir işe yaramayan, hiçbir iş yapmayan UBP’den, mevcut koalisyondan ve ortaklarından. […]


  • GANİRE PASHAYEVANIN AZİZ HATIRASINA…

    GANİRE PASHAYEVANIN AZİZ HATIRASINA…

    Ganire Pashayevayı yoksunluk duyguları ve büyük bir üzüntü ile toprağa verdik… Eğer o benim soydaşım, kardeşim ise onun ölümünü sorgulamak, şüphe ile yaklaşmak, bir istihbarat […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Japon uzmandan İzmir için deprem uyarısı…

    Hep yazıyor ve uyarıyoruz: Tülrkiye deprem kuşağında bir ülke. Özellikle deprem beklenen yerlerde gereken tedbirlerin alınması gerekiyor. Bu konuda yerli ve yabancı uzmanlar sürekli uyarılarda […]


  • Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Keşke mafya birkaç kişi olsaydı

    Piyasa ekonomisinin anlayış kökleri; bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler olduğunu hatırlatalım. Bu anlayışın günümüz uygulaması, servet sınıfının önündeki tüm “kuralları kaldırın” şeklinde yaşanır. Kuralların belli bir […]


  • Altın Koza Sahiplerini Buldu

    Altın Koza Sahiplerini Buldu

    “En İyi Film Ödülü”nü, Umut Subaşı’nın yönettiği “Sanki Her Şey Biraz Felaket” filmi aldı. “En İyi Yönetmen” ve “En İyi Senaryo” ödüllerinin sahibi de yine […]


  • “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ersin Tatar’ın inatla üzerinde durduğu bir konu var: KKTC’nin artık tanınması gerektiğini söylüyor. Bu konuda bazı ülkelerle de teması var. […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Qarabağda Türk Mərkəzli platforma qalib gəldi

    Qarabağda Türk Mərkəzli platforma qalib gəldi

    Azərbaycan müxalifətinin 30 illik söyləmi-Azərbaycan Qərbə inteqrasiya olunarsa və demokratikləşərsə Qarabağı işğaıdan azad edərik. Biz isə 30 ildəki bütün yazılarımızda və çıxışlarımızda belə dedik. Türklər […]


  • Antalya’da doluluk düştü, gelir arttı…

    Antalya’da doluluk düştü, gelir arttı…

    Bizim beklentimiz şu: Zengin, para harcayan turist daha çok gelsin. Son rakamlar otellerin doluluk oranlarında azalma olduğunu, buna karşılık gelirde yükselişe geçildiğini ortaya koyuyor.  Antalya […]