AİHM Kararı ve Soykırım İddialarının Geleceği

AİHM Kararı ve Soykırım İddialarının Geleceği

 

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Perinçek-İsviçre kararı, beklendiği gibi İsviçre’yi mahkûm etmiştir ve karar kesindir. Aralık 2013’te görülen 7 hâkimlik mahkeme İsviçre’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne (AİHS) aykırı olarak Perinçek’i mahkûm ettiğini tespit etmişti. Bunun üzerine dava 17 hâkimden oluşan büyük daireye gönderilmişti. 15 Ağustos 2015’te açıklanan karar Ocak 2015’de görülen davanın sonucudur. Ermenistan’la birlikte diaspora Ermenilerinin magazin gücü olan avukatıyla İsviçre’nin yanında müdahil olduğu duruşmaya Türkiye, Perinçek’in yanında müdahil olmuştur.

Esas konu Ermeni soykırım iddiaları olduğu halde nihai kararın lafzına takılmak yanlıştır. Kararda AİHM, İsviçre’yi “ifade özgürlüğü konusunda AİHS’ni ihlal ettiği için” mahkûm etmiştir. Bununla beraber mahkemenin soykırım iddiaları konusunda tarafsız kaldığı anlamını çıkarmak mümkün değildir. Mahkeme kararı biraz karışık, yeri geldikçe karşı görüş şerhleri, çelişkili gibi ifadeler bulunmakla birlikte nihai karar açıktır: İsviçre mahkemesinin “Ermeni Soykırım iddiaları, emperyalist bir yalandır” diyen Perinçek’i mahkûm eden kararı ile İsviçre sözleşmeyi ihlal etmiştir.

Burada can alıcı nokta Holokost (Yahudi Soykırımı) ile benzerlik/aynılık iddialarıdır. Avrupa’da Holokost’u inkârın cezalandırılması gereken bir suç olduğunu hatırlatalım. Ancak kesin kararın anlamının 1915 olaylarının Yahudi Soykırımı gibi olmadığında herkes müttefiktir. Aksi takdirde karar cümlesinde Perinçek’in İsviçre aleyhine başvurusunun reddi gerekirdi.

Öte yandan kararın 10’a 7 ile alınması da sonucu değiştirmez. Tek oy farkla da olsa bir taraf mahkûm olur, diğeri kazanandır. Maç, 9-8’de bitse 9 gol atan 3 puan alır, diğeri 0’da kalır. Burada tarihi ve hukuki gerçekleri dikkate almadan sadece birtakım uluslararası kuruluşları manipüle ederek sonuç çıkarmaya çalışan adeta bir çete ile mücadele edilmektedir ki netice de bu çete kaybetmiştir. Sözkonusu çevrelerin bu kaybını yok farzetmek mümkün değildir. Nitekim mahkeme kararı üzerine Ermenistan Anayasa Mahkemesi Savcısı Hovhanisyan “AİHM kararı taraflı ve rezil bir karardır” derken AGOS gazetesi ise “Bu davanın sonucunda artık soykırımın inkârını suç sayacak tasarıların ülkeler tarafından kabul edilmesinin zor, hatta imkânsız olduğu da bir gerçek” ifadesini kullanmıştır.

Okumaya devam et  Hahamların Soykırım mektubu

Bu gerçekler ışığında olayları baştan ele alalım. Bilindiği gibi Ermeni lobileri, soykırımı tanıma kararlarından sonra birçok ülkede soykırımın inkârını suç saymayı cezalandıran kararları/yasaları çıkartmaya başladılar. Mesela Fransa’da böyle bir kanun kabul edildi, ardından Fransız Anayasa Mahkemesi bunu iptal etti. İsviçre’de ise yasalaşma süreci tamamlandı. Perinçek bu ülkede  “Ermeni Soykırım iddiaları, emperyalist bir yalandır” görüşünü konferanslarda dile getirdi. Ve bu ülkede mahkûm edildi. İç yargı yolları tüketildikten sonra AİHM’ye başvuruldu.

Perinçek’in ve davaya müdahil olan Türkiye’nin temel problemi, İsviçre’nin ifade özgürlüğünü ihlal etmesi değildir. Ermenistan ve soykırımcı çevrelerin kaygısı da İsviçre’de ifade özgürlüğünün ihlal edilip edilmediği değildir. Fakat soykırımcı lobilerin uzun vadeli stratejileri, 1915 Tehcirini Holokost ile aynileştirerek “Tanıma” safhasından “Tazminat” ve “Toprak” aşamasına geçmektir. Agos’un itiraf ettiği gibi tanıma stratejisi bu kararla bitme noktasına gelmiştir.

Mahkemenin açıkça tespit ettiği diğer bir husus Ermeni soykırım iddialarını bütünüyle reddeder niteliktedir. Madde 101’e göre soykırım tespiti konusunda Uluslararası Ceza Mahkemesi ve Milletlerarası Adalet Divanı yetkilidir. Soykırım Sözleşmesi’nden hareketle yapılan bu tespite göre onlarca ülkenin parlamentolarından çıkan kararlar, AB veya Avrupa Konseyi parlamento kararları yahut bu konuda binlerce ciltlik kitaplar, makaleler, filmlerin hukuken bir kıymeti yoktur. AİHM soykırım tespiti konusunda kendisinin de yetkili olmadığına işaret etmektedir. Bununla beraber yetkili olduğuna karar verdiği kurumlar olarak adı geçen mahkemeleri belirtmesi son derece önemlidir.

Öte yandan mahkeme 59. maddede soykırım kararı için millî, etnik, ırkî veya dinî bir grubu bütünüyle yok etme iradesinin ispatlanması gerektiğini hatırlatmaktadır. Nitekim Milletlerarası Adalet Divanı’nın BosnaHersek-Sırbistan davası kararından hareketle 1915 Tehcir Kararı çerçevesinde bütün Ermenileri yok etme iradesinin, bu yönde idarî kararların bulunması, bunun ispat edilmesi gerektiğini belirtmektedir. Halbuki soykırım iddiacılarının hiç duymak istemedikleri konu ise iddialarla ilgili yönetimin kararlarını ve uygulamalarını görmek üzere arşivlere başvurmak.

Okumaya devam et  Hahamların Soykırım mektubu

Bununla beraber mahkeme tehcirin 100. yıldönümünde soykırımcı cephenin bir bakıma gazını almak üzere, Ermenilerin büyük felaket yaşadığı benzeri zorlama cümlelerle Osmanlı yönetimi hakkında ağır ifadeler kullanıyor. Ancak bu olaylar için “soykırım” ifadesinin kullanılmaması bu cephenin bütün hayallerini yıkıyor.

Soykırımcı cephe bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da tarihi gerçekler, hukuksal durumu veya genel olarak bilimsel tespitleri kesinlikle dikkate almayacaktır. Bununla beraber yarım asırlık propaganda, emek, baskı ve ayartmaların neticesinde AİHM’nin son kararı önemli bir kilometre taşı olarak ortada duracaktır. Bu karar nedeniyle gerçeklerle yüzleşme gibi bir tavır sergilemeyecek ancak diğer ülkeler nezdinde faaliyetlerde zorlanacaklardır. Bugüne kadar verilmiş olan diğer kararlar –Malta savaş esirleri, AB Adalet Divanı ilk ve nihai daire kararları, Fransa Anayasa Mahkemesi kararı- için olduğu gibi AİHM’nin ilk ve büyük daire kararlarının da Türk diplomasisi, akademik ve diğer kurumları, tanıtım ve propaganda birimleri tarafından en uygun bir şekilde kullanılması gerekmektedir. Bu kararlardan oluşan dosyalar ülkelerin yönetici, parlamenter, akademisyen ve diplomatlarına her fırsatta sunulmalıdır.

Öncevatan, 3 Kasım 2015

[email protected]

Haberi paylaşın
AİHM Kararı ve Soykırım İddialarının Geleceği - aihm

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. fatma sibel yüksek ankara yenimahalle’de meydana gelen düşük şiddetli, pek çok vatandaşın hissetmediği depremden 20 dk. önce içinde tahteravalli kelimesinin…

  2. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  • ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    Atatürkçülüğün en önemli ilkelerinden biri de milliyetçiliktir. Bu ilke, Millî Mücadele’nin doğuşunda ve başarıya ulaşmasında başlıca rolü oynamıştır; zira yeni kurulan devlet, artık milletler topluluğuna […]


  • HAZARALAR

    HAZARALAR

    İSTANBUL MALTEPE BELEDİYESİ YAŞAR KEMAL KÜLTÜR MERKEZİNDE AFGANİSTAN HAZARALARI KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN BÜYÜK BULUŞMASI 23 Eylül tarihinde Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organize […]


  • Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Gizlenen tarih; 670-740 Türk Katliamları ve Türklerin İslamiyet’i kabul edişi. TARİHİN EN AŞAĞILIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİ – TALKAN KATLİAMI … O dönemlerde Türklerin Orta-Asya’dan göç edip, […]


  • YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    BAĞIMSIZ KKTC YARGISI BASKI ALTINA ALINMAK, YARGININ VERECEĞİ KARAR ETKİLENMEK İSTENİYOR. Yasalarımıza göre mahkemede olan veya görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak mahkemeyi baskı […]


  • KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    HÜSEYİN MÜMTAZ KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin’in “Kısa Türkiye Tarihi”ni okurken satırların altını çizmiş, sayfa kenarlarına notlar almışım. İlk sayfanın […]


  • Diktatörlüğe giden Türkiye

    Diktatörlüğe giden Türkiye

    Sayın Temel Sağıroğlu‘ nun „En büyük ihanetin fitili bu şekilde ateşlendi“ (3.10.2023) yazısına bir katkı. Sayın Bedrettin Dalan’ın 16.12. ve 23.12.1998 tarihinde Kanal E‘ nin „Kantarın […]


  • YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

    YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

            Benim candan aziz okurlarım! Sizlere biraz düşünmenizi ve etrafınıza şöyle bir bakmanızı sağlayacağını umduğum bir yazı kaleme almak istedim.         Efendim hepimiz başarıyı yakalamak isteriz. Başarılı […]


  • Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış turizmi ilgi görüyor. Daha ucuz ve hesaplı tatil yapmayı düşünenler Ekim-Kasım aylarını tercih ediyor. Rus ve Ukrayna’dan sonra Almanya’da e çok Türkiye’yi tercih eden […]


  • Kör Topal Dünya

    Kör Topal Dünya

    Sayın Erdem , Kapitalizmin şahlanması bakır ve demir-çelik üretiminin patlamasıdır.. Bakır madeni tröstler hem maden işletir hem elektrik iletkeni bakır tel üretir.2 ülke ABD ve […]


  • Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı rahmetli Ganire Paşayeva ve Türk milliyetçiliği Son derece saygın bir isim olan, turan ülküsü ile yaşamış Türk milliyetçisi, turancı rahmetli Ganire Paşayeva’nın vefatı üzerine […]


  • TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    FETO-AKP DÖNEMİ KULLANIŞLILARI TÜKENMEYE , HIZLANARAK , DEVAM EDİYOR.. nâgehan ve ozan kütahyalı 03.10.23’te boşandı Duruşma sonrasıUzun stres yıllarında Nagehan yıpranmış çöp olmuş ,Ozan Kütahyalı […]


  • ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ÇEDES’E YÖNELİK ADD(ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ) İDARESİNDEN ÇOK ŞÜKÜR SES ÇIKTI! Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ·  öğrencilerin açlık, ·  sefalet ve cehalete mahkûm edilemeyeceğini vurgulayarak 4+4+4 sistemi, ·  ÇEDES’ten […]


  • MARX’TA PARA (15)

    MARX’TA PARA (15)

                Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor.             Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir […]


  • Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası için gerçekleşen ödül törenine katılan ünlü isimler damga vurdu. Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı gece oldukça renkli geçti.


  • Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    İşin sıkıntılı tarafı şu: Tarlada fiyatı 5 lira olan ürün markette 25-30 lira arası satılıyor. Fiyatlar Pazar tezgahlarında da değişmiyor. Özetle: Üretici ile market-Pazar fiyat […]


  • HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    Bugün sizlere 2010 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Benim candan aziz okurlarım, yazdığım Almanya’da Türk Olmak (Turke zu sein in Deutschland) isimli kitabımla ilgili […]


  • HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    ÖLÜMÜN BİTMEYEN UFKUNDA YATARKEN  GENE SAĞ,  BİR AVUÇ TOPRAK OLURKEN  GENE DAĞ…   Sevgili ve değerli okurlarım, TBMM uzuuun bir aradan sonra açılırken, sağlık durumunun iyice […]


  • İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

    İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

                Eğitimin önemi hakkında pek çok şey söylenebilir ancak eğitimin en önemli özelliği; dünyayı yaşanabilir bir dünya haline getirmesidir.            Yeterli eğitim almamış toplumlarda insanların; mutlu, başarılı, […]


  • MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    Sene 1925 …Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi…15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kası Tayyare ve Motor Türk […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    Ekim’in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla […]


  • MARX’TA PARA (22)

    MARX’TA PARA (22)

              Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da […]