YURDUMA ALÇAKLARI UĞRATMA SAKIN!

 

YURDUMA ALÇAKLARI UĞRATMA SAKIN!

HÜSEYİN MÜMTAZ

 

İsminin önündeki, omuzlardaki yıldız misali bol unvanlara bakıp aldanmayın.. O aslında yüzüklerin efendisi değil, sadece Fırat’ın dingin çocuğudur.

Bir koltukta çok karpuz taşır. Avukat, çiftçi, ihracatçı ve siyasetçidir.

Hem ne yavuz siyasetçidir.

Hangi il ve parti göz kırpsa gider oranın vekili olur. XXI. Dönem Adıyaman, XXII. ve XXV. Dönem Mersin, XXIII. Dönem Adana Milletvekilidir. Siyasete Adalet Partisi’nde başlamış, Doğruyol ve Fazilet Partileri’nde devam etmiş, HDP’de karar kılmıştır.

İlk büyük ününü, 2008’de New York Times’a: “Atatürk devrimleri Türk toplumuna travma yaşatmıştır” demekle yapmıştı.

Son olarak, HDP’nin TBMM Başkan Adayı kimliği ile ise meclis başkanı seçilirse eğer İstiklal Marşı’nı okuyup okumayacağına ilişkin soruya; “Hiçbir arkadaşımızın İstiklal Marşı’yla bayrakla bir sorunu yok. İçerik olarak belki karşı çıktığımız noktalar olabilir” cevabını vermiş; “Ben İstiklal Marşı’nın bütün kıtalarını bilmiyorum. Ezberimde değil ama 12 Eylül zindanlarından geçmiş olanlar, yalnız o şimdi okuduğumuz kıtayı değil, tümünü ezberlemek zorundalardı. Yoksa sopa eşliğinde onu öğreniyorlardı” diye de devam etmiş.

Yahu İstiklal Marşı hakkında böyle düşünen bu son derece muhterem avukat, çiftçi, ihracatçı ve siyasetçi; Fazilet-HDP aralığında geçirdiği 2002-2014 yıllarında AKP Kurucu Üyesi ve Genel Başkan Yardımcısı değil miydi?

Aslında Milli Marş ile ilgili kapıyı “şimdiki” genel başkanı açmıştı.

HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş Meclis’te HDP’lilerin İstiklal Marşı okumamasına ilişkin bir soruyu yanıtlarken; “İstiklal Marşı’nın maneviyatını bilmiyor değiliz, kaynağını bilmiyor değiliz. Herkes öyle düşünmüyor olabilir ama bir ırkçı dayatma olarak da yapılmamalı. ‘Kahraman ırkıma bir gül, ne bu şiddet bu celal’ diyen bir marştır. Hangi ırktan söz ediyor o? Ama yani ‘İstiklal Marşı’nı zorla okuyacaksın’ diye bir şey mi var bilemiyorum yani. Saygı gösterildi, arkadaşlarımız ayağa kalktılar. İstiklal Marşı’nı ayakta dinlediler” demişti.

Bu “memleket”te ey “millet” artık İstiklâl Marşı tartışılıyor..

“Sarı öküz”ün, Van’daki kışladan Kurtuluş savaşı kahramanı orgeneralin isminin kaldırılmasıyla verildiğini söylemiştik..

Sonra Ağrı’da, memleketin belli köşelerinde cadde, sokak, meydan, köy isimleri değişti.. Dağlardan, taşlardan “NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE!” yazıları silindi.

Kışlalara girilip bayraklar indirildi, parçalandı, yerlere atıldı.

Okullardan Atatürk büstleri kaldırıldı, parçalandı.

Ankara’yı dinozor heykelleri bastı.

Kızılay’daki “TÜRK; ÖĞÜN, ÇALIŞ, GÜVEN”e sıra ne zaman gelecek, merak ediyorum.

Yıl 2004..

Lefkoşa Hamitköy’deki Anıttepe’de Dr. Küçük anılıyor.

Cumhurbaşkanı Denktaş, askerî bandonun çaldığı İstiklâl Marşı’na eşlik ediyor.

Arkasında protokol, en önde de “Başbakan” Talât var.

Kyrenia’lı Kıprıslı, buzlukçu Talât’ın ağzı oynamıyor.

Maçlardaki yabancı futbolcular gibi, Cizre’deki maçlarda tribünler, çevre balkonlar gibi..

Ertesi gün yazıyoruz bunu..

Bir sonraki benzer bir törende yine İstiklâl Marşı çalınır/okunurken “tanksız/topsuz/tüfeksiz” Denktaş, “sadece” Denktaş’lığı ile arkaya dönüp Talât’a bir bakıyor, o da mecburen/kerhen ağzını oynatmaya başlıyor. Çünkü kameralar çekim yapıyor.

“Türkiye benim anavatanım değil” diyen, “KKTC ilan edildiğinde sabaha kadar hırsımdan ağladım” diyen Talât şimdi yine iktidar partisi genel başkanıdır.

Ama ne çare “orada” bir bakışıyla ona marş okutacak Denktaş artık yoktur.

Peki “burada” Fırat’a ve Demirtaş’a marş söyletmek için ille de Denktaş’ın ruhunun gelip kulaklarına fısıldaması mı gerekmektedir?

Dinlerler mi?

Her çağda bir Atatürk, bir Denktaş mı gereklidir?

Sıra bayrağa mı gelecektir?

“Milletimin parlayan yıldızı”, “bu şafaklarda yüzen al sancak”a mı gelecektir sıra?

“Al bayrak”ın bir köşesine sarı/yeşil kurdele mi takılacaktır?

Burhan Kuzu’nun “Nişantaşı’nın beyaz Türkleri” söyleminden sonra rengârenk milliyetler moda olduğuna göre “beyaz İyonyalılar”, “Siyah Frigler”, “mor Hititler”, “zenci Urartular” da mı birer fiyonk takacaktır bayrağa?

Mehmet Akif “hangi renk” Arnavut idi acaba Kuzu biliyor mu?

Hangi “ırk”tan bahsediyordu Akif İstiklâl Marşı’nda sizce?

….

Olsun hilâl..

Ey nazlı hilâl..

Çatma, kurban olayım, çehreni ne olur..

Kahraman ırkıma bir gül… ne bu şiddet, bu celâl?

Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.

Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklal.

HAKKIDIR, HAKKA TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLÂL.. 1 Temmuz 2015

 

57’İNCİ ALAY HER YERDE

HEPİMİZ 57’İNCİ ALAYIN NEFERİYİZ