özür dileme

Deniz Banoğlu - ozur kampanya ermenileri mest etti o

Türkiye’nin “özür dilemesini” isteyenlerin
“öldürülen diplomatlarımıza” bir özür borçları vardır !

Deniz Banoğlu

Diasporadaki Ermeni lobisinin süregelen gayretkeş çabalarıyla Batı dünyasının ısıtıp ısıtıp gündeme getirdiği, Türkiye’nin iç barışını tehdit eden, etnik ayrımcılığı tehlikeli biçimde körükleyerek, ülkeyi federatif bir yapılandırmaya zorlayan“sözde Ermeni soykırımı” suçlamalarının sonu gelmiyor. Şaşırtıcı olmayan ve ancak bizim ülkede görülebilen bir “insancıl(!) yaklaşım örneğiyle de, kimi sözde özgürlükçü, insan hakları savunucu , kendine aydın sıfatı veren vatandaşlarımız, dışarıdan gelen bu söylemlere alkış tutmakla kalmayıp, şimdilerde bir de ”özür” dileyelim kampanyası başlatıyorlar.
Diasporadaki Ermenilerle, Türkiye üzerinde sömürgeci , emperyalist politikalarını ara vermeksizin uygulamaya geçiren onların destekleyicisi batılılar, itiraf edelim ,hiç boş durmuyorlar. Dünyada yaklaşık 11 ülke meclisinde, sözde soykırımı onaylıyorlar, Paris’ten sonra İngiltere- Cardiff’te soykırım anıtlarını dikiyorlar.Fırsat ve olanak buldukça, düzenledikleri seminerlerde geçmişi deşip, Türkiye’yi suçluyorlar. Ve “soykırımın bir yalan” olduğunu, uluslar arası kamuoyuna duyurmak isteyen bir hukuk adamını, yazar ve aydınını, İsviçre gibi sözde demokrat bir ülkede, yargılıyorlar.
Peki biz ne yapıyoruz ? Dışarıdan gelen saldırılara karşı ne yazık ki savunma durumunda kalan, davamızın gerçeğini anlatmaya çalışan tarihçilerimizi destekleyecek yerde, eleştiriyoruz, bu da yetmiyor, şimdi de “Ermenilerden özür dileyelim” diye dayatıyoruz.
En üzücü olanı ise, unutuyoruz… Unutuyoruz ve unutuyoruz. Neyi unutuyoruz ?
Bir dönem Avrupa’da terör estiren ASALA örgütünün Türk diplomatlarına karşı işledikleri cinayetleri, unutuyoruz.
1975 -1983 yılları arasında , Fransa, Yunanistan, Avusturya, Portekiz, İsviçre, Amerika, Hollanda, İspanya, İtalya,Belçika, Yugoslavya, ,Bulgaristan ve Danimarka’da , yani dünyanın 13 ülkesinde tam 40 diplomatımızın ASALA çetesince şehit edildiğini unutuyoruz ve de unuttuk..
Böylesi cinayetlerin sadece dörtte biri dünyanın herhangi başka bir ülkesinde işlenmiş olsaydı, herhangi bir batı ülkesi, peş peşe örneğin sadece üç diplomatını bu cinayetlere kurban vermiş olsaydı,insanlık ayağa kalkar isyan eder, tüm insan hakları, barış savunucuları, uluslar arası kurum ve kuruluşlar alarma geçerdi.
Şanssız bir ülkeyiz ki, bütün dünya Türkiye’deki bu dramatik,.korkunç insan yitimine bugüne kadar seyirci kalmıştır( aynen bugün batı dünyasının, binlerce insanımızı şehit verdiğimiz PKK terörüne karşı sessiz kalışı gibi)N yazık bir bizler de sessiz kaldık bugüne kadar.
1915 olaylarının bir savaş durumu olup, kayıp ve yıkımların tek yanlı değil, karşılıklı olduğunu Türklerin de acı ve yıkımlar yaşadığı gerçeğini Batı dünyasına anlatamadığımız gibi, ASALA teröründe yitirdiğimiz 40 diplomatımızı kendimiz unutmakla kalmayıp, Batıya da anımsatmadık. Anımsatmıyoruz, kimseden de hesap sormuyoruz.
Batı ülkelerinde sözde soykırım anıtları dikiliyorsa, hepsi görevleri başında öldürülen diplomatlarımız anısına bizler neden bir şeyler yapmıyoruz ?
Neden onları anmak adına, onları unutmadık demek adına, bir anıt dikmiyoruz ?
Değerli tarihçi ve emekli büyükelçi Bilal Şimşir’in şehit diplomatlarımız kitabından, bu diplomatlarımızın İstanbul ve Ankara Üniversiteleri ile Galatasaray Lisesi gibi okullarda okumuş ve mezun olduklarını biliyoruz.
• Paris Büyükelçisi İsmail Erez, Los Angeles Muavin Konsolosu Bahadır Demir, Sidney Başkonsolosu Şarık Arıyak ve Paris Büyükelçiliği Çalışma Ataşesi Reşat Morali Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Mülkiye mezunudurlar.
• Los Angeles Başkonsolosu Kemal Arıkan, Belgrad Büyükelçisi Galip Balkar Ankara Üniversitesi,
• Emekli Büyükelçi Beşir Balcıoğlu , Viyana Büyükelçisi Daniş Tunalıgil İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakülteleri ‘nden mezun olmuşlardır.
• Beşir Balcıoğlu ve Daniş Tunalıgil ile İsmail Erez aynı zamanda Galatasaray Lisesinde okumuşlardır. Vatikan Büyükelçisi Taha Çarım’da Galatasaray Lisesi mezunudur.
Neden bu okul ve üniversitelerde, bu değerli diplomatlarımızın anısına bugüne kadar ,minik birer büstle , açıklayıcı bilgileri içeren bir kitapçığın yer aldığı bir anı köşesi yapılmaz ?.. O günleri yaşamamış olan gençlerimizin, okudukları üniversitelerde bir dönemde ASALA’ tarafından şehit edilen değerli diplomatlarla aynı sıraları paylaşmış olduklarını bilmeleri, öğrenmeleri gerekmez mi.? Onları bu anı köşelerinde , ölüm yıldönümlerinde yeniden yaşama döndürmek bir vefa borcu değil midir ?
Hatta, bu değerli diplomalarımızın anısına hükümet neden bir küçük anıt yaptırmayı düşünmez.?
İnsan hakları savunucusu aydınlarımız unutmasınlar;;” yaşamak bir insan hakkıdır” Türkiye’nin değil, asıl bu aydınlarımızın, “öldürülen diplomatlarımıza “bir özür borçları vardır. Anımsatırız.!.
[email protected]

Okumaya devam et  Özür diliyoruz Avusturya basınında!

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir