SICPA, “Gece Müzeciliği” projesi ile Türkiye’nin zengin tarihi ve kültürel mirasını aydınlatıyor.
Müzeleri, ören yerlerini, tarihi mekanları ve sanat galerilerini ziyaret etmek benim için gerçek bir tutku haline geldi. Bu yerlere her adım attığımda, geçmişin derinliklerine ve insanın yaratıcılığının sınırsızlığına bir yolculuk yapıyormuş gibi hissediyorum. Girdiğim her mekân, mimarisiyle beni büyülüyor ve tarih kokan o kalıntılar, duvarlar arasında adeta bir zaman yolcusu gibi dolaşıyorum.
Sergilenen eserler her daim ruhumu besliyor; bazen eski uygarlıkların gizemini keşfederken, bazen de modern sanatın çarpıcı yorumlarıyla etkileniyorum. Bu eserler, duygusal olarak beni besliyor ve düşüncelerimi daima zenginleştiriyor. Sanat eserlerinin ve kültürel mirasın derinliklerine inmek, beni oldukça heyecanlandırıyor ve bu deneyimlerden aldığım ilhamla, kendimi sürekli olarak geliştirmeye devam ediyorum.
Başta Helenistik ve Roma olmak üzere; farklı uygarlıklara ait üst düzey kentleşme, mimarlık ve din tarihinin simgelerini barındıran ve eşsiz mimari eserleri binlerce yıldır ayakta duran son derece görkemli bir metropolis olan Antikçağ’ın Anadolu başkenti “Efes” ise dünya mirası açısından öneminden dolayı ziyaret etmeyi en sevdiğim yerlerin başındadır.
Ancak, diğer taraftan, buradaki tarihin önemi ve ortamın büyülü atmosferi nedeniyle arka plandaki pek çok şey çoğu zaman göz ardı edilse de, kültüre erişimi yaygınlaştırmayı ve müzelerdeki sanat eserlerinin tüm zenginlik ve çeşitliliğini keşfedilebilir ve erişilebilir kılmayı amaçlayan kurumların çabalarının da farkında olmak bence son derece önemlidir.
Mesela genellikle tüm faaliyetlerini göz önünde olmadan büyük bir hassasiyetle yürüten SICPA Türkiye‘nin Efes Örenyeri‘ne daha fazla turist çekmeye yönelik yaratıcı bir yaklaşım benimseyerek, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde hayata geçirdikleri “Gece Müzeciliği” projesindeki katkılarını göz ardı etmek organizasyonun ve ekiplerinin çabalarına haksızlık etmek olur.
Hürriyet Kelebek Yazarı Sayım Çınar‘ın tavsiyesi ve Halkla İlişkiler sektöründe 14 yılını geride bırakan Mass İletişim Danışmanlığı‘nın davetiyle Efes Örenyeri‘nde deneyimleme imkanı bulduğum bu “Gece Müzeciliği” projesine dair öğrendiklerimi de bu vesileyle size aktarmak isterim.
Kültürel bir etkinlik olarak “Gece Müzeciliği”
Müzelerin gece geç saatlere kadar açık kalması ve benzeri yeni programlar tüm dünyada artık müze profesyonelleri tarafından başta “çalışan yetişkinler” gibi geniş bir kültür takipçisinin ilgisini çekmek için hayata geçirilmiş olsa da aslında “Gece Müzeciliği” girişiminin çok daha fazla fonksiyonu var. Şöyle ki bu gece geç saate kadar ziyarete açık kalma durumu gece karanlığı ve dolayısıyla yapay aydınlatmayı da beraberinde getirdiği gibi fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak gündüzden farklılaşan bir ziyaret deneyimi de burada esas oluyor.
Ziyaretçi böylesi bir deneyim süresince ihtiyaçlarını karşılamaya çalışacağından ve gece ziyaretinden belirli faydalar arayacağından ziyaretin gece bağlamı müze ile farklı bir ilişki yaratacaktır ve bu ilişki daha sonra müze ziyaretinin, yorumunun ve hatta müzenin vizyonunun yenilenmesi için yeni etkileşimler sağlayacaktır. Dolayısıyla “Gece Müzeciliği” kesinlikle yeni keşiflerin ve yeni müze anlayışlarının bir aracı olabilir.
Efes Örenyeri; tarihin ışığında yeni bir deneyim
Bu anlamda insanlara farklı bir müze hissi yaşatarak, eklektik ve zengin sanatların tüm yönlerini keşfetmek isteyenler için mükemmel bir ortam yaratmayı hedefleyen SICPA Türkiye, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayelerinde hayata geçirdiği “Gece Müzeciliği” projesiyle, ülkemizin eşsiz tarihi mekanlarını ve zengin kültürel miraslarını, gün batımı sonrası bambaşka bir atmosferde ziyaretçilerle buluşturmaya başladı.
Türkiye’de ilk kez Efes Örenyeri’nde hayata geçirilen Gece Müzeciliği uygulaması sayesinde müzenin ziyarete açık olduğu saatler de arttı.
Böylece, özellikle yaz aylarında, sıcak nedeniyle buraları gündüz ziyaret edemeyen yerli ve yabancı turistler de artık geceleri güvenli bir şekilde Efes’i gezebilme imkanına kavuştu.
Efes Örenyeri’ni ışıklandırıp gece ziyarete açtı
Türkiye’de ilk defa Efes Örenyeri’nde uygulamaya konulan Gece Müzeciliği hakkında açıklamalarda bulunan SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi, Türkiye turizmi adına kendilerini en çok heyecanlandıran projeleri olan Gece Müzeciliği’ni EFES’te hayata geçirmenin gururunu yaşadıklarını, ayrıca sektöre yeni bir soluk getiren bu uygulamanın ülkemizin bu alandaki gelirlerini arttırma hedefine önemli bir katkı sağlayacağına da inandıklarını belirtti.
Türkiye’nin müze ve ören yerlerini ziyaret eden ve etmeyi planlayan herkes, ilk teması SICPA Türkiye ile kuruyor.
SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi ile sohbet etme imkanı bulduğumda SICPA’nın aynı zamanda 44 müze ve örenyerinde sesli rehberlik desteği de sunduğunu ve Türkiye’nin müzelerini gezerken en hızlı ve temassız geçiş sağlamayı kolaylaştıran Dijital/Mobil MüzeKart+‘ın geliştiricisi olduklarını duyduğumda ise çok şaşırdım.
Zaten halihazırda kullandığım bu inovatif uygulamanın mimarı olduklarını ve 2023 yılında hizmet verilen müzelere gelen toplam ziyaretçi sayısının bu uygulama sayesinde 25 milyonu geçmiş olduğunu duyduğuma ise ayrıca sevindim.
SICPA Türkiye olarak, T.C. Turizm ve Kültür Bakanlığı, Milli Saraylar ve Çanakkale Alan Başkanlığı’na bağlı müze ve örenyerlerinde, toplam 84 noktada müzelerin bilet ve bilet ürünlerinin geliştirilmesi, satış kanallarının güçlendirilmesi ve genel olarak ziyaretçi deneyiminin geliştirilmesi için 2018 yılından bu yana çalışmalarını sürdürdüklerini belirten SICPA Türkiye CEO’su Sami Çebi; bu doğrultuda tarihi ve kültürel mirasın korunarak sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde yaşatılmasını, bölgelerin ve antik kentlerin markalaşmasını, rekabet gücünü arttırarak yerel ve bölgesel ekonomiye katkı sağlamayı hedeflediklerini belirtti.
Türkiye turizmine karşı kurumsal bir sorumlulukları bulunduğunu açıklayan Çebi, bu sorumluluğun bilinci içinde müzecilik, arkeoloji ve kültürel miras yönetimi alanındaki gelişmeleri yakından takip ettiklerini, ziyaretçi deneyimini yükseltmek amacıyla kendilerini ve hizmetlerini sürekli güncel tutmaya özen gösterdiklerini belirterek, bunlardan birisinin de Gece Müzeciliği projesi olduğunu söyledi.
Antik dönemin en önemli ve prestijli kentlerinden biri olarak tarihsel kaynaklarda yerini almış olan Efes, gündüzleri ziyaret edildiğinde bile, antik kentin mimari zenginliği, tarihi dokusu ve kültürel mirasıyla insanı büyülüyor. Efes Antik Kenti “Gece Müzeciliği”, bu ziyaret deneyimini şimdi bir adım öteye taşıyarak, tarihi mekanın atmosferini, esrarengizliğini ve derinliğini daha yoğun bir şekilde hissettirmeyi, ziyaretçilerine eşsiz ve unutulmaz bir deneyim sunmayı vadediyor.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu örenyerinin mermer caddelerinde gezinip agorasından kütüphanesine hamamlarından lüks konutlarına kadar her şeyi yıldızların altında etkileyici bir ışıklandırmayla keşfetmek çok keyifli. Ben tecrübe ettim size de tavsiye ederim.
Yazıları posta kutunda oku