KISA ORDU TARİHİ (5)-HÜSEYİN MÜMTAZ

KISA ORDU TARİHİ (5) - i
KISA ORDU TARİHİ (5) - i

KISA ORDU TARİHİ (5)

HÜSEYİN MÜMTAZ

                Girne’ye yeni bir Askerî Hastahane yapılıyormuş.

                Türkiye’de yok, hepsi kapatıldı, askerî doktorlar emekli edildi ama Girne’ye yapılıyormuş.

                Yapılsın.

Yakışır.

Türkiye’de olmayan her güzel şey Türk Kıbrıs’ta olmalıdır.

GATA’yı duydunuz mu?

Gülhane Askerî Tıp Akademisi.

Hastane ilk olarak “Gülhane Seririyat Hastanesi” adı ile Padişah II. Abdülhamid’in doğum günü olan 30 Aralık 1898 tarihinde törenle açılmış, “Gülhane” adıyla kurulduktan hemen sonra Tıbbiye-i Şahane’den mezun olan asker hekimler görev yerlerine gitmeden önce Haydarpaşa Askerî Hastanesi yerine burada bir yıl pratik eğitimine başlamışlardır.

1908’de İkinci Meşrutiyet’in ilan edilmesinden sonra tıp konularında yapılmak istenen reform girişimleri sonucu askerî ve sivil tıp okulları birleştirilmiş ve 1909’da kurulan İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesine Gülhane öğretim üyelerinin on bir kişilik önemli bir kısmı da transfer olmuştur. 1914 yılında ise Gülhane’deki askerî hekimlik eğitimleri artırılmış, Gülhane Seririyat Hastanesi ismi değiştirilerek “Gülhane Tatbikat-ı Askeriye Tatbikat Mektebi ve Seririyatı” olmuştur. Gülhane Seririyat Hastanesindeki modern eğitim ve öğretim nedeniyle, burada yetişen asker hekimler Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı yıllarında ordu içinde başarılı görevler yapmışlardır.

2016 yılına kadar Türk Silahlı Kuvvetlerine bağlı olan GATA, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sağlık bilimleri alanında askerî personel yetiştiren bir komutanlıktı. “15 Temmuz askerî darbe girişimi”nden sonra 31 Temmuz 2016 tarihinde çıkarılan kanun hükmünde kararname ile sağlık birimleri ile birlikte Sağlık Bakanlığına bağlanmış, GATA’ya bağlı olan yükseköğretim birimleri ise Sağlık Bilimleri Üniversitesine devredilmiştir. (Kaynak: Vikipedi)

Benim de; 1977 ve 1980’de GATA’da iki çok güzel gecem geçmişti.

Hulusi Akar Milli Savunma Bakanı iken, 15 Temmuz’dan sonra sivilleştirilen GATA ve diğer askeri hastanelerin yeniden MSB’ye bağlanması üzerinde çalıştıklarını açıklamış; eski GATA hekimlerinden Prof. Dr. Tayfun Uzbay da, bunun doğru bir karar olduğunu belirterek askeri sağlık sisteminin tekrar eski günlerine dönmesi gerektiğini söylemişti.

Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) dahil 26 ilde bulunan 32 askeri hastanenin sivil hastaneye devredilmesi o dönemde çok tartışılmış ve büyük sorunlara yol açacağı uzmanlar tarafından ifade edilmişti.

Sputnik’e konuşan Eski GATA Tıp Fakültesi Farmakoloji Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, yaklaşık 6 yıl sonra atılması beklenen adımının “doğru bir karar” olduğunu ifade edip, modern ordulara sahip bütün ülkelerin askeri gücünün bir sağlık hizmeti olduğunu vurguladıktan sonra şunları söyledi:

“GATA; harp cerrahisi, harp psikolojisi gibi askeri hekimlik alanlarında hem araştırma yapan hem ciddi eğitim veren bir kurumdu. Öte taraftan askeri hekimler ortopedi ve cerrahi anlamında yaralanmış askere müdahale etme konusunda çok iyi durumdaydı. Çok önemli bir yanık merkezi de vardı. Orası daha sonra sivil iradeye teslim edilerek bir eğitim ve araştırma hastanesine dönüştü ama sivil bir hastane olması başka şey orduya hizmet eden ve bu alandaki imkân ve kabiliyetlerini artırmaya odaklanmış askeri bir tıp akademisi olması çok başka bir şey. Hem Türkiye’nin dört bir yanındaki asker hastanelerine hem de birliklere hekim gönderiyordu. Askeri hekime her daim ihtiyaç var. Bu askerin hayatta kalma şansını daha fazla artıracaktır. Bakın bir salgın yaşadık, doğal afetler yaşanan bir ülkeyiz, buralarda da müdahale edebilecek deneyimli sağlık personelinin yetiştirilmesi çok önemlidir.”

‘Askeri sağlık sisteminin tekrar eski günlerine dönmesi gerekiyor’

“GATA hizmeti keşke kesintiye uğramasaydı” diye devam eden Uzbay, “Bundan hızla dönülerek daha fazla geç olmadan eski yapılanmadan devam etmesinde fayda var. Bu hem daha güçlü bir ordu hem de Türkiye için daha doğru bir karar olur. İhtiyaç olursa tabii ki yeni hekimler yetiştirmek için oraya dönmeyi arzu ederim. Zararın neresinden dönülürse kârdır. O dönem ayrılan genç hekimlerden de elbette dönenler olacaktır. Dönenler için de şartların daha cazip hale getirilmesi gerekir. Askeri sağlık sisteminin tekrar eski günlerine dönmesi gerekiyor. Askeri hekimliğin ve Gülhane’nin kodlarında var, kaybedilen süre hemen telafi edilecektir” ifadelerini kullandı.

15 Temmuz’dan önce Türkiye çapında 34 askeri hastane vardı. Şimdi sadece Girne’de bir hastane var.

Bu 34 hastahaneden emekli veya görevli subay-astsubaylar ve aileleri ile özel durumlarda siviller de yararlanabiliyordu.

Güneydeki operasyon bölgelerinde şimdi tekrar seyyar hastaneler, sahra hastaneleri kurulmaya çalışılıyor, kuruluyor ama toplumsal hafıza “eskidiği” için zorlanılıyor.

Kapatılan bu 34 Askerî Hastanenin topluma ne zararı olduğunu halâ anlamış değilim.

Bu kadar lâfı neden ettik?

Girne’deki Askerî Hastaneye “emekli subay-astsubaylar ile aileleri” alınmayacakmış…

Çünkü onlar “sivil”miş.

Ben zaten Türkiye’de son on senedir divanda, dergâhta ve bargâhta; çarşıda, sokakta ve pazarda hiç üniforma gör(e)müyorum.

Herkes sivil.

“Kısa” diye başlamıştık ama bakın “ordu tarihi” beşinci bölümüne ulaşmış.

Umarım daha fazla uzamaz!


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir