1 MAYIS 2024

Hükümet neden  korkuyorsa bir türlü 1 Mayıs korkusunu yenemiyor ve yine Taksim Meydanında kutlanamıyor... - umran unlu homepage

Hükümet neden  korkuyorsa bir türlü 1 Mayıs korkusunu yenemiyor ve yine Taksim Meydanında kutlanamıyor…

Acaba emekliye verdiği 10 binlira maaş korkusu mu,Yoksa açlık sınırında yaşayan insanların korkusu mu!

Yerel seçimlerde halk sarı kartı gösterdi. 

Bir yanda İsrail- Filistin savaşı ve yanlış uygulanan politikalar…

Bir yanda dünyanın dengesini bozduk,iklimler değişti,suzuzluk açlık dünyayı tehdit ediyor…

Patronların gözü hala işçinin memurun bir lokma ekmek parasında…

Sırf siyasi çıkar kaygısıyla bir başka partili belediyelerin halkın 50 kuruş daha ucuza almaya çalıştığı halk ekmek büfelerini açtırmamak için mücadele verilen bir ülke mi benim ülkem…

Sırf başka partili loldukları için ürettikleri ürünleri alınmayan çifççiler var…

Dünyada pek çok ülke işyerlerini kapatırken insanların aç kalmaması için onların yaşayabilecekleri bir yardımı yapıyor,benim ülkemde sadece kendi taraftarlarını kollayıp,diğer insanlar ne hali varsa görsün der gibi gözünü kapatmak hangi insanlığa sığıyor…

Bir yanda hala atamaları yapılmamış öğretmenler ve öğretmensiz öğrenciler…

Öğrenci yok diye kapatılan köy okulları ve müfredatı değiştire değiştire dinsel eğitime yönelme… 

Kimler ve neden alıyorsunuz bu hakkı çalışanların ellerinden…

Patron da kazansın işçi de,bu o kadar zor degil ki…Kazandığının yarısını bile işçisi ne verse o da insanca yaşasa,patron da yüzde beşyüz yerine yüzde elli kazansa namusuyla,kul hakkı yemeden,helal tarafından olmaz mı!

Taşeron işçilere kadro verilecek dendi,göstermelik bir grup için yapıldı…

Doktorlar,hakimler,savcılar,polisler,rektörler her birisine çeşitli suçlar yaratılarak yerinden, yurdundan, ekmeğinden, aşından,işinden edildiler…

Tarım işçisinin hakkı verildiği için mi durmadan tarım ürünlerini dışarıdan satın alıyoruz…?

Hayvancılıkla uğraşanların hakkı verildiği için mi dışarıdan et satın alıyoruz…?

Sadaka verir gibi seçim öncesi dini bayramlarda biner lira ikramiye verilecekmiş emekliye…

Günde 18 saat yerin altında çalışan madenciye sormuşlar. “Sosyalizm nedir ?” diye. Madenci cevap vermiş: “Güneşi görmektir…” 

Ne yazık ki hükümetler de zenginleri destekler,hiçbir zaman işçinin ve emekçinin yanında yer almazlar.Çünkü o para babaları seçim zamanı açar kesenin ağzını,kaz gelecek yerden tavuk esirgemez,seçmenin ağzına bir parmak bal sürer,çeşitli vaatlerle istediğini seçtirir ve seçilenleri de kukla gibi oynatır kendi menfaatleri doğrultusunda…

İşte bu nedenledir ki eğitim sistemleri değiştirilmez,belli bir zümrenin eğitimine dönük sistemler yerleştirilir,halkın büyük bir kesimi cahil bırakılır ki,istedikleri gibi yönetebilsinler.

1 Mayıs Emekçinin Bayramı;1880′li yıllarda , beden gücü kullanılıyordu ve çalışma şartları çok kötüydü.

Gözü bir türlü doymayan patronlar özellikle küçük çocukları karın tokluğuna ve günde 15 saate yakın çalıştırıyordu.

Şirketler durmadan büyürken , işçilerin güvenliği, sağlığı, örgütlenme ve grev gibi en temel hakları göz ardı ediliyordu.

1881 de yarım milyon işçiyi temsilen ”Örgütlü Meslek ve Emek Birlikleri Federasyonu” kuruldu ve “8 saatlik iş günü” mücadelesini başlattı.

ABD’nin Şikago kentinde 40 bin tekstil işçisi bir eylem başlattı ama bu eylem kanla bastırıldı.Yine bir fabrikada günde 8 saat çalışmak için greve giden,1.400 kişi işten atıldı.

Bu tarihlerde greve gidenlere ateş açıldı ve 4 işçi öldü.Bu saldırılar işçileri daha da yüreklendirdi ve mücadele gücü kazandırdı.

ABD ve Kanada’da sendikalar haklı mücadeleleri  için, 1 Mayıs 1886′da 350 bin işçiyi greve başlattı. İşverenler böyle bir kararlılıkla ilk defa karşılaşıyordu.

Bu ülkelerde hayat durdu. Işçiler kendi güçlerinin farkına varmışlardı. İşçilerin birleşmeye başladığını gören işverenler grev kırmak için sokak çeteleriyle anlaştı. Çetelerle birlikte polis de işçilere saldırdı.Pek çok işçi öldürüldü. Sanki karşılarında kanlı katiller vardı.

Hükümet ve işverenler birleşerek, sert önlemler almaya başladılar. İşten çıkarmaya ve baskı kurmaya devam ettiler.

Bu da yetmedi olayları başlattığını düşündükleri 8 işçiyi idam cezasına çarptırdılar.Bu 4 yürekli insan:Albert PERSONS, Adolph FISCHER, George ENGEL ve August SPIES idi. 1 Mayıs 1886 da 8 saatlik iş gücü için mücadele verdiler diye, idam edildiler.

Albert PERSONS’na eğer özür dilerse affedileceği söylendi.Bunun üzerine bu işçi mahkeme karşısında “Bütün dünya biliyor suçsuz olduğumu, eğer asılırsam cani olduğumdan değil, emekçi olduğumdan asılacağım”dedi.

Cenaze törenlerine 100 binlerce insan katıldı. ABD’de gerçekleşen bu olaylar dünya işçi örgütlerini harekete geçirdi.

II. Enternasyonal 1889′da Paris’tekikongrede, Amerika’daki işçileri desteklemek için, dünya çapında eylemler düzenledi.

1890′nin 1 Mayıs’ından itibaren,”Ulusal Birlik, Mücadele ve dayanışma Günü” olarak kabul edildi.1906 Türkiye’de günümüzde bilinen ilk 1 Mayıs İzmir’de “amele bayramı”adıyla kutlandı.

1909 da  Üsküp ve Selanik’te kutlandı. i.

1910 da, Selanik’te tütün, liman ve pamuk işçileri,1 Mayıs gösterisi düzenleyerek bu günü kutladılar.

1911 de, Üsküp, Selanik, Edirne ve bazı Trakya şehirlerinde 7000 kişinin katıldığı yürüyüşte 

1912 de,Selanik ve  İstanbul’da Osmanlı Sosyalist Fırkası tarafından 1 Mayıs etkinliği düzenlendi.İttihat ve Terakki Hükümeti 1912 yılında başlayan Balkan Savaşlarını bahane ederek sıkıyönetim ilan etti.

1913 – 1918 arasında 1 Mayıs da dahil olmak üzere tüm işçi eylemleri ve gösterileri yasaklandı

Değişen pek bir şey yok,arada kutlandıysa da hala yasaklamalar devam ediyor ne yazıkki günümüzde de..

 Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Mayıs’ın propoganda aracına dönüştürüldüğünü savundu ve “Müsaade edilenler dışında bir alanda miting düzenleme ısrarının iyi niyetli olmadığı açıktır” dedi. 

Çerkezoğlu“Yarın dünyanın her yerinde binlerce kilometre ötede yüzünü hiç görmediğimiz ve görmeyeceğimiz sınıf kardeşlerimizle aynı duyguyla ve talepler alanlarda olacağız.80’li yıllardan itibaren Taksim’i özgürleştirebilmek için işçi sınıfının, gençlik hareketinin, toplumsal muhalefetin olağanüstü bir mücadelesi oldu. Bu mücadelede de arkadaşlarımızı kaybettik. Taksim’i özgürleştirme mücadelesi doğrudan bir demokrasi meselesidir.Biz Taksim’de dünyanın en büyük 1 Mayıslarını yaptık. Bu yıl tüm Türkiye’de son yıllarda ağırlaşan ekonomik kriz, hepimizin yoksullaştığı ve emeğin taleplerinin çok daha can yakıcı olduğu bir süreçte 1 Mayıs’ı karşılıyoruz. 2024 ün 1 Mayıs’ında biz bu hukuksuz akıl dışı yasağa son vermek istiyoruz.Taksim Meydanı’nın 1 Mayıs meydanı olduğu tarihsel, toplumsal ve hukuksal bir gerçektir. Anayasa Mahkemesi kararlarına uyulmayan bir Türkiye’de bu bizim için aynı zamanda Anayasa Mahkemesi kararına sahip çıkmaktır. İşçi sınıfı olarak Taksim Meydanı’nda 1 Mayıs’ı kutlamak için özellikle seçim sonrası çalışmalarımızı başlattık.Biz de kararlılığımızı devam ettiriyoruz. İçişleri Bakanı Taksim’in belirlenen miting alanlarından biri olmadığını söyledi. 1 Mayıs herhangi bir toplantı ya da miting değil. 1 Mayıs bizim için herhangi bir gün değil. Yılın 365 günü çalışan işçilerin yılın bir gününde kendi taleplerini kendi belirledikleri meydanda söyleme hakkı var. Bu ülkenin tüm değerlerini biz üretiyoruz, yılın 365 günü bazı iş kollarında 24 saat çalışıyoruz.İktidar Taksim’in tarihsel anlamı nedeniyle o meydanda binlerce işçinin bir araya gelmesini istemiyor. En barışçıl, en kararlı halimizle meydanlarda olacağız. Yeni bir mücadele sürecinin başlangıcını yapacağız.Taksim’i yasaklamak açlık sınırının altındaki asgari ücrete bizleri mahkum etmek, emekliye 10 bin lira ile yaşayın demek aynı zihniyetin ürünüdür. Bunu değiştirmemiz lazım.Türkiye çok önemli bir seçim sürecinden geçti, 31 Mart bir yerel seçim  olmanın ötesinde anlamlar taşıyordu. 22 yıldır bu ülkeyi yöneten iktidarın sınıfsal ve siyasal tercihleri bu ağır tabloyu yarattı. Seçimde halk buna ‘dur’ dedi ve bu politikaları onaylamadığını ortaya koydu. Milyonlarca işçi ve emekçinin sesinin 1 Mayıs’ta yankılanacağı önemli bir 1 Mayıs yaşayacağız”dedi. 

Elbet bir gün yasakların olmadığı,umutlarımızın gerçekleşeceği 1 mayıslar kutlayacağız Taksim Meydanında.İşçi kardeşim Bayramın Kutlu Olsun…


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir