İsrail’in yıllardır yönetiminde bulunan faşist Netanyahu’ya karşı, iktidarını sürdürebilmek için çıkarmaya çalıştığı baskıcı yasalar üzerine başlayan kitlesel halk gösterileri, Hamas’ın 7 Ekim 2023’te başlattığı baskınla başlayan Hamas-İsrail çatışmaları, İsrail ordusunun Gazze’de aylardır kadın, çocuk, hasta ayırt etmeden onbinlerce insanı vahşice öldürdüğü ve bu nedenle Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı bir soykırıma dönmüştür. Bütün dünyanın kınadığı bu vahşete karşın, dünyaya insan hakları, demokrasi dersi vermekle övünen ABD ve hempaları İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere Amerikanın köleliğini kabullenmiş AB ve NATO ülkeleri bu soykırım ve hastane bombalamak gibi insanlık suçlarına karşı sessiz kalmanın ötesinde İsrail’in bu soykırımına tam bir yüzsüzlükle siyasi ve askeri destek vermektedirler.
İran’da Şah rejiminin yıkılmasıyla başlayan Humeyni rejiminin özellikle petrol olmak üzere tüm yabancı yatırımlara son vermesinden sonra kışkırtılan, 1980-88 arasında yaşanan İran-Irak savaşından dersler çıkaran İran, 1992 yılında başlayan ve İran’ın nükleer programı nedeniyle 2012’den itibaren daha da sıkılaştırılan Amerikan ambargosu yüzünden savunma sanayinde milli üretime yönelmiş ve özellikle füze üretimi konusunda büyük ilerleme kaydetmiştir. Bu gelişmeleri durdurabilmek için ABD’nin ileri karakolu İsrail yirmi yıldan beri İran’a saldırmayı ulusal hedef haline getirmiştir. Bu amaçla İran içinde her türlü kargaşa çıkarmayı denemekte, İranlı bilim adamlarına suikastlar düzenlemekte, Suriye ve Lübnan’da İran asker ve subaylarını öldürmektedir. Gazze’deki soykırıma devam ederken, 1 Nisan günü Şam’daki İran Konsolosluğu’na füze saldırısı yapıp, aralarında iki generalin de bulunduğu 10 İran subayını öldürerek tahriklerini bir seviye daha arttırmış, İran henüz bir nükleer güç olmadan, İran’ı çatışma sahasına çekerek kendisine destek veren ABD ile birlikte İran’a saldırmak için gerekçe yaratmayı amaçlamıştır.
18 Nisan 1961 tarihli “Diplomatik İlişkiler Hakkında Viyana Sözleşmesi” ve 24 Nisan 1963 tarihli “Konsolosluk İlişkileri Hakkında Viyana Sözleşmesi” hükümlerine göre elçilik ve konsolosluk binaları dokunulmazdır ve ülkelerin toprağı sayılır. İsrail’in bu saldırısı İran topraklarına yapılmıştır ve savaş sebebidir. Bu yüzden yanıtsız bırakılması İran’ın caydırıcılığını ve itibarını zedeleyeceğinden, İran bu tahrike misilleme kararı aldı. İsrail’e verilecek cevabın dozu, bölgesel bir savaşa dönüşmemesi için ABD, bölgedeki ortaklarından yardım talep etti. İngiltere, Avustralya ve Almanya dışişleri bakanları, İran dışişleri bakanını aradı. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Çin’den yardım istedi. Bu görüşmelerde İran “ABD, İsrail ile İran arasındaki çatışmaya müdahil olursa bölgedeki Amerikan güçleri saldırıya uğrayacak. Siz bizimle uğraşmayın, biz de sizinle uğraşmayız.” şeklinde çok net bir tavır sergiledi. Misillemeden vazgeçmeyen İran’a Türkiye üzerinden de “Tepki belirli sınırlar içinde olmalı” mesajının gönderildi. Umman aracılığıyla yürütülen pazarlıklarda İran, Gazze’de ateşkesin temin edilmesini de istedi. Misilleme masadan kalkacaksa en azından Filistin lehine bir sonuç olmalıydı. Yapılan pazarlıklar sonunda İran, Amerikanın sadece İsrail’e yapılacak saldırıda savunmaya katılacağı, İsrail’in İran’a saldırmasına destek vermeyeceği ve katılmayacağını açıklaması üzerine, İsrail’in askeri tesislerini hedef alan sınırlı bir misilleme yapacağını duyurdu. Amerika’nın böyle bir güvence vermesinin sebebi bölgede bulunan Amerikan üslerine yapılacak bir İran saldırısını önleme gücünün olmamasıdır.
Bölgede bulunan Amerikan üsleri
ABD’nin bölgedeki askeri varlığına ilişkin açık kaynaklardan derlenen verilere göre, Washington’ın Ortadoğu’daki 11 ülkede toplam 46 askeri üssü bulunuyor. Başlıca Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü, Bahreyn’deki 5. Filo, 15 bini aşkın ABD askerinin konuşlandığı Kuveyt’teki 3. Amerikan Ordusu Karargâhı ve yaklaşık 5 bin askerin konuşlandığı Birleşik Arap Emirlikleri’ndeki (BAE) Ez-Zafra Hava Üssü yer alıyor. Ayrıca ABD Suriye’de 18 askeri üsse sahip. Ortadoğu’daki ABD askerlerinin tam sayısının ne olduğu belli olmamakla birlikte Pentagon’a göre, Ortadoğu’nun 11 ülkesinde yaklaşık 54 bin ABD askerinin bulunduğu belirtiliyor. ABD’nin askeri varlık bulundurduğu Ortadoğu ülkeleri; Katar, Bahreyn, Kuveyt, Suudi Arabistan, BAE, Mısır, İsrail, Suriye, Ürdün, Irak ve Umman olarak sıralanıyor.[[1]]
İran füze saldırısı
İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun İsrail’e düzenlediği saldırıda Emad balistik füzeleri (menzil 1700 km), yaklaşık 30 Paveh seyir füzeleri (menzil 1650 km) ile Şahid-136 kamikaze İHA’larını (hız 185 km/sa, menzil 2000 km, 50 kg savaş başlığı, 10 saat uçabilir) kullandığı belirtildi. İranlı güçlerin başka balistik füzeler de kullandığı ancak bunların isimlerinin açıklanmadığı ifade edilmişti.[[2]]
Yaklaşık 300 dolayında füze ve kamikaze dronun kullanıldığı saldırıdaki füzelerin bir kısmı; Ürdün, İngiliz, Fransız ve ABD Uçak gemisi USS Gerald R. Ford’dan kalkan Amerikan savaş uçakları ile Doğu Akdeniz’de bulunan USS Arleigh Burke (DDG-51) ve USS Carney (DDG-64) muhriplerinden İran balistik füzelerini engellemek için atılan dört ila yedi adet Standart Füze-3 (SM-3) füzeleri tarafından imha edilirken[[3]], geri kalan kısmı İsrail’in hava savunma sistemleri Demir Kubbe (https://en.wikipedia.org/wiki/Iron_Dome) ve Davut Sapanı (https://en.wikipedia.org/wiki/David%27s_Sling) tarafından imha edildi.
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), İran’ın 13 Nisan’da İsrail’e düzenlediği hava saldırısında attığı füze ile insansız hava araçlarından (İHA) 87’sini ABD’nin düşürdüğünü açıkladı. Pentagon sözcüsü Patrick Ryder, ABD Merkez Komutanlığına (CENTCOM) göre İran, Irak, Suriye ve Yemen’den İsrail’e yönelik 110 orta menzilli balistik füze, 30 kara seyir füzesi ve 150’den fazla İHA saldırısı yapıldığını söyledi. Ryder, bunlardan 81 İHA’nın ve en az 6 balistik füzenin ABD tarafından düşürüldüğünü belirtti.[[4]]
ABD merkezli ABC News televizyonu, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun İsrail’e düzenlediği misilleme saldırısında en az 9 füzenin hedefine ulaştığını duyurdu. ABC News’e konuşan ABD’li bir yetkili, “En az 9 İran füzesi, İsrail hava savunmasını aşarak İsrail’in 2 hava üssüne isabet etti” dedi. ABD’li yetkili, 5 balistik füzenin Nevatim hava üssünü vurarak S-130 kargo uçağına, iniş-kalkış pistine ve depolama tesislerine hasar verdiğini söyledi. Yetkili, diğer 4 füzenin ise Negev Çölü’ndeki hava üssüne isabet ettiğini ve önemli bir hasara yol açmadığını bildirdi. Füzelerin hedefindeki Nevatim Hava Üssü’nde en az 44 Mossad subayının öldüğünü duyuran İran basını, İsrail’in güneyindeki Nevatim Hava Üssü’nün İsrail’in F-35 uçaklarının yanı sıra Mossad’ın casus uçakları için de bir hangar görevi gördüğünü bildirmişti. İran televizyonu, İran ordusunun İsrail’e saldırmak için hipersonik füze ateşlediğini ve hiçbirinin engellenmediğini aktardı.[[5]]
İran hipersonik füzeleri
Fattah (Fatih) füzesi, İran’da üretilmiş hipersonik füzedir. Fattah füzesinin hızı 13-15 Mach (16.000-18.500 km/saat), menzili ise 1400 kilometredir. İran Devrim Muhafızları Ordusu Hava Kuvvetleri tarafından üretilmiş bu hipersonik füzeler farklı yön ve yüksekliklerde hareket etmesi nedeniyle hiçbir hava savunma füzesi tarafından yok edilemez. Fattah füzesinin açık kaynaklarda görülebilen başlıca özellikleri şöyledir:
Menzil: 1400 km
Her yöne manevra kabiliyeti
Küresel motorlu, savaş başlıklı
Radar sistemlerinde görünmezlik
Yakıt: İkinci kademede ateşlenen katı yakıtlı
Görev: Her türlü düşman hava savunma sistemini alt etmek için dünya atmosferi içinde ve dışında çeşitli manevra yeteneği[[6]]
Hipersonik füze teknolojisini İran’a veren Rusya, balistik füzelerin yönlendirmesinde Rusya’nın Glonass (Amerikan GPS benzeri) uydu sistemini de İran’ın kullanımına verdi. İran’ın ayrıca Çin’in Beydou uydu sisteminden de yararlandığı bildiriliyor.[[7]]
Hipersonik füzeler hakkında (H. Dural)
Jet yolcu uçakları ses hızının (1 Mach = saatte 1.225 km) altında uçarlar. Savaş uçakları en fazla 2,5 Mach, yaklaşık saatte 3.000 km hız yaparlar.
Hipersonik füzelerin hızı ise 6 ilâ 15 Mach (saatte 7.350 ilâ 18.500 km) olup, ayrıca atmosfer dışında ve içinde manevra kabiliyeti vardır.
Hipersonik füze, bu hızlarda atmosfer içinde uçarken, sürtünme nedeniyle havadaki gaz molekülleri binlerce dereceye kadar ısınırlar ve elektronlarını kaybedip bir sıcak proton+elektron çorbası (plazma) oluşur.
Hava savunma sistemlerinin radarlarından gelen sinyaller bu gaz plazması tarafından emilir ve geriye yansıma olmaz, bu nedenle hipersonik füzeler radara yakalanmaz. Dolayısıyla, taktik nükleer başlık bile takılabilen bu tür hipersonik füzeleri görmek ve durdurmak mümkün değildir.
İsrail’in hava savunmasını aşan ve 5 balistik füzenin Nevatim hava üssünü, diğer 4 füzenin ise Negev Çölü’ndeki hava üssüne isabet ettiği belirtilen bu 9 füzenin İran’ın Fattah hipersonik füzeleri olması büyük bir olasılıktır. Demir Kubbe ve Davut Sapanı hava savunma sistemlerinde kullanılan İsrail yapımı 475 km menzilli EL/M-2084 hava savunma radarlarının[[8]] veya Türkiye Kürecik[[9]], Negev ve Katar El Udeyd Amerikan üslerine yerleştirilip, İran’dan İsrail’e atılacak füzeleri izleyen üç adet Amerikan AN/TPY-2 radarlarının Fattah hipersonik füzelerini göremediği kuvvetli bir olasılıktır.
SONUÇ
– Bugüne kadar İsrail’in karıştığı bütün savaşlar, sınırdaş olduğu Arap devletleri ile yapılmışken, İsrail ilk kez Arap ülkeleri dışında bir devletin saldırısına uğradı.
– Böylece son 1973 savaşından beri İsrail’in dokunulmaz olduğu şeklindeki yaygın inanç yıkıldı.
– İsrail’in tek başına, İran saldırısına karşı koyma gücüne sahip olmadığı ortaya çıktı. Böylece artık yanına ABD, İngiltere ve Fransa’yı almadan İran’a artık kafa tutamayacağı belli oldu.
– İran’ın gücü karşısında, İsrail’in saldırması halinde Suudi Arabistan ve BAE de ABD’ye üslerini kullanamayacağı mesajını verildi.
– Bugün tahminen 100-200 nükleer silaha (bir nükleer silahta 4 kg plütonyum kullanıldığından hareketle) ve “Jericho 1-2-3” diye sınıflandırılan, menzilleri 500, 1500 ve 4800 km olan balistik füzelere sahip İsrail karşısında İran, ürettiği hipersonik füzelerle önemli bir üstünlük sağlamıştır. Çünkü İran henüz nükleer bomba sahibi olmasa bile, hipersonik füzeleriyle, İsrail’in nükleer bomba stoklarını ve Amerikan AN/TPY-2 radar ve Patriot ve THAAD hava savunma sistemleri tarafından korunan Dimona Nükleer Merkezini (Dimona kasabasından 14 km, Ürdün sınırından 40 km uzaklıktaki) vurabilecek kapasiteye sahip olduğunu göstermiştir.
Bu tesise en az bir adet İran füzesinin düşmesi sonunda patlayacak nükleer malzemelerin bütün İsrail’i atom bombası ile vurulmuş hale getireceği açıktır.
Alınan bu sonuçla İran, İsrail’e karşı önemli bir stratejik üstünlük sağlamıştır.
* * *
[[1]] : https://www.trthaber.com/haber/dunya/abd-ortadogudaki-uslerini-guclendiriyor-807470.html
[[2]] : https://anlatilaninotesi.com.tr/20240415/iran-israile-duzenledigi-saldirida-hangi-fuze-ve-ihalari-kullandi-1082774518.html
[[3]] : https://gdh.digital/abd-sm-3-balistik-fuze-onleyicisini-ilk-kez-catismada-kullandi-109727
[[4]] : https://turkish.aawsat.com/d%C3%BCnya/4761991-abdnin-i%CC%87sraile-destek-i%C3%A7in-g%C3%B6nderdi%C4%9Fi-u%C3%A7ak-gemisini-geri-%C3%A7ekece%C4%9Fi-iddias%C4%B1
[[5]] : https://anlatilaninotesi.com.tr/20240415/iranin-en-az-9-fuzesi-israilin-hava-uslerini-vurdu-1082782862.html
[[6]] : https://tr.wikipedia.org/wiki/Fettah_(f%C3%BCze)#:~:text=Fettah%20f%C3%BCzesi%20(Fars%C3%A7a%3A%D9%81%D8%AA%D8%A7%D8%AD%20),nin%20kat%C4%B1l%C4%B1m%C4%B1yla%20Tahran’da%20tan%C4%B1t%C4%B1ld%C4%B1.
[[7]] : Hasan Erel, İran “Dokunulmaz İsrail” Mitini Yıktı, 15/04/2024, https://hvodinali.wordpress.com/2024/04/15/iran-dokunulmaz-israil-mitini-yikti/
[[8]] : https://www.radartutorial.eu/19.kartei/02.surv/karte071.tr.html
[[9]] : Haluk Dural, ABD-NATO Avrupa Füze Kalkanı ve İhanet Hançeri Kürecik Radarı, 22.05.2012 https://www.academia.edu/40996337/ABD_NATO_Avrupa_F%C3%BCze_Kalkan%C4%B1_ve_%C4%B0hanet_Han%C3%A7eri_K%C3%BCrecik_Radar%C4%B1
Yazıları posta kutunda oku