Uygarlığın Kökeni Sümerliler

Uygarlığın Kökeni Sümerliler

Çoğu tarihçi, Sümer’in ilk olarak M.Ö. 5500 – 3300 yılları arasında, Sami olmayan ve Hint-Avrupa kökenli olmayan eklemeli bir dil olan Sümer dilini konuşan Batı Asyalı bir halk tarafından kalıcı olarak yerleşildiğini öne sürmektedir (kanıt olarak şehirlerin, nehirlerin, temel mesleklerin vb. isimlerine işaret edilmektedir). Bazıları ise Sümerlerin Yeşil Sahra’dan Orta Doğu’ya göç eden ve tarımın Orta Doğu’da yayılmasından sorumlu olan Kuzey Afrikalı bir halk olduğunu öne sürmüştür. Ancak, ilk çiftçilerin Bereketli Hilal’den geldiğini güçlü bir şekilde gösteren kanıtlarla birlikte, bu öneri genellikle göz ardı edilmektedir. Özel olarak Sümerleri tartışmasa da, Lazaridis ve diğerleri 2016 yılında Natufian ve Çanak Çömlek Öncesi Neolitik kültür taşıyıcılarının genomlarını test ettikten sonra, Orta Doğu’nun bazı Yahudi öncesi kültürleri, özellikle de Natufianlar için kısmi bir Kuzey Afrika kökeni önermişlerdir.

Alternatif olarak, dört eski Mezopotamya iskelet DNA örneğinin yakın zamanda (2013) yapılan genetik analizi, muhtemelen eski İndus-Mezopotamya ilişkilerinin bir sonucu olarak, Sümerlerin İndus Vadisi Uygarlığı ile bir ilişkisine işaret etmektedir. Bazı verilere göre, Sümerler Hurriler ve Urartularla ilişkilendirilmekte ve Kafkasya onların anavatanı olarak kabul edilmektedir.Sümerlerden önce bölgede yaşamış olan tarih öncesi halk “Proto-Fıratlılar” veya “Obeydliler”, ve Kuzey Mezopotamya’daki Samarra kültürü’nden evrimleştiği teorisi vardır. Ubeydilerin, Sümerler tarafından hiç bahsedilmemesine rağmen, günümüz akademisyenleri tarafından Sümer’deki ilk uygarlaştırıcı güç olduğu varsayılmaktadır. Bataklıkları tarım için kurutmuşlar, ticareti geliştirmişler ve dokumacılık, dericilik, metal işçiliği, duvarcılık ve çömlekçilik gibi endüstriler kurmuşlardır. Bazı akademisyenler Proto-Fırat dili ya da tek bir alt katman dili fikrine karşı çıkmaktadır; Sümer dilinin başlangıçta bataklıkta ve Doğu Arabistan kıyı bölgesinde yaşayan ve Arap kültürünün bir parçası olan avcı ve balıkçı halkların dili olabileceğini düşünmektedirler. Güvenilir tarihi kayıtlar çok daha sonra başlar; Sümer’de Enmebaragesi (Erken Hanedanlık I) öncesine tarihlenen hiçbir kayıt yoktur. Juris Zarins, Sümerlerin Buzul Çağı’nın sonunda sular altında kalmadan önce Doğu Arabistan kıyılarında, bugünkü Basra Körfezi bölgesinde yaşadıklarına inanmaktadır.

Okumaya devam et  SUMER BEDDUASI

Samuel Noah Kramer, “Tarih Sümer’de Başlar” kitabında; İran’dan gelen göçebeler ve Samilerin karışımı olan bir köy kültürü ile Sümer tarihinin başladığını yazıyor. Bu iki halkın ve kültürlerinin karışması zamanla Güney Mezopotamya’daki ilk şehir devletini oluşturuyor. Zamanla bölgeye hakim olmak için mücadele eden şehir devletlerine dönüşüyorlar. Genelde Samilerin üstün çıktığı bu mücadelelerde, Mezopotamyalılar diğer bölgelere genişlemeye başlıyorlar ve yakın doğuda ilk imparatorluğu kuruyorlar.

Bu imparatorluk zamanla Elam olarak da bilinen bölge dahil olmak üzere, İran’ın batı düzlüklerine kadar yayılıyor. Bu Mezopotamya imparatorluğu, Hazar Denizi ya da Kafkaslardan geldiği tahmin edilen, ilkel ve göçebe Sümerler ile karşılaşıyor. Mezopotamya ile ilkel kabileler arasında tampon görevi yapan Sümerler ne pahasına olursa olsun direniyorlar. İlk karşılaşmalarda kendilerinden teknolojik ve kültürel anlamda gelişmiş olan Mezopotamyalılar üstün geliyor. Zamanla esir ya da paralı asker olarak Mezopotamya kültürünü yakından tanıyan Sümerler, kendilerine gerekli olan askeri teknolojiyi öğreniyor ve kendi kültürlerine uyguluyorlar. Zamanla gerilemeye başlayan Mezopotamya devletine üstün gelmeyi ve önce batı İran topraklarını sonra Kuzey Mezopotamya’yı almayı başarıyorlar. Fethettikleri bu bölgede ilk Sümer devletini kuruyorlar.

Bir harita ve yazı görseli olabilir

Mezopotamya’da yaşayan birçok farklı kavimden ilk öne çıkan ve daha sonraki medeni oluşumların temelini atan Sümerlerdir. Gerek yazı, dil, tıp, astronomi, matematik; gerekse de din, fal, büyü, mitoloji gibi alanlarda ilk öne çıkan ve bilinen toplum Sümerlerdir. “Yaratılış” ve “Tufan”a, “Emeş ve Enten”e ilk kez Sümerlerde rastlanır. Yılbaşı ağacı süsleme, evlilik yüzüğü, nazar boncuğu da ilk olarak Sümerlerde görülmüştür. Sümer döneminde 21’i küçük olan yaklaşık 35 büyük şehir ve kasaba vardı. Bunlar arasında Kiş, Nippur, Zabalam, Umma, Lagaş, Eridu, Uruk ve Ur sayılabilir. Uygarligin Kökeni Sümerliler.

Okumaya devam et  SÜMERLERDE BAŞÖRTÜSÜ

Sümerce pasif bir karaktere sahiptir.(dil yönünden)

Sümercede, meselâ: “Baba oğlu döğdü,, denmez, “baba tarafından oğul üzerine bir dayak vaki oldu,, denir. Bu pasif karaktere sıkıca bağlı
bir de transitif=geçişli ile, intransitif=geçişsiz fiiller arasında keskin bir fark gözetilmelidir. Transitif fiile bağlı -i hali ile geçişsiz fiilin özne
si işaretsiz kalır. Kafkas dilerinde görülen bünye müşabeheti son za manlarda, Doğu Anadolunun eski dili olan Hurri’cede de müşahede
edilmiştir.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir