Çiftçi, destek bekliyor…

Pamukta görülen kırmızı örümcek çiftçilerin moralini bozdu

Gıda enflasyonu devam ediyor. Üreticiler daha fazla ve ucuz üretim için devlet desteği bekliyor. Dikkat edilecek olursa sebze ve meyve mevsiminde bile pahalı. Çiftçilere bekledikleri desteğin verilmesi ile üretimin artacağına inanıyoruz.

Üretim çok önemli. Üretmeden enflasyon ve pahalılık ortadan kalkmaz.

Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, desteklerin düzenli verilmesi ve üretim döneminden önce açıklanmasının önemine dikkati çekerek, “Özellikle tohum, fide, gübre, mazot, yem ve ilaç gibi girdilerin tek bir defaya mahsus verilmesi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine katkı sunmayacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, yaptığı açıklamada, çiftçilerin belediyelerden beklentilerine ve taleplerine yönelik ziraat odaları aracılığıyla yapılan çalışmanın sonuçlarını paylaştı.

Çalışma neticesinde, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde tarım alanlarının yeterince korunmadığı, desteklerin çiftçilerce yeterli bulunmadığının tespit edildiğini belirten Bayraktar, çiftçilerin belediyelerden beklentilerini aktardı.

Bayraktar, çiftçilerin tarım arazilerinin korunmasını istediklerine işaret ederek, şu değerlenmede bulundu:

“Büyükşehir belediyeleri, kendilerine emanet edilen köylere ait arazilere sahip çıkmalıdır. Tüm belediyeler arazilerin amacı dışında kullanılmaması ve imara açılmaması konusunda her türlü tedbiri almalıdır. Her ilde oluşturulan Toprak Koruma Kurullarında ziraat odalarının yer almasına destek vermeli ve buraya gelen amaç dışı kullanım taleplerine yönelik de ziraat odalarıyla birlikte hareket etmelidir. Kooperatifleşmenin önemi konusunda belediyeler ve ziraat odaları iş birliğiyle çiftçilere yönelik eğitimler düzenlenmesi gerekiyor. Belediyeler, pazarlama kooperatiflerinin kurulmasına öncülük etmeli, etkin, fonksiyonel, profesyonel, idari ve mali açıdan güçlü örgütlenmenin oluşturulması sağlanmalıdır. Kooperatiflerle hem üretim hem de üretilen ürünlerin tüketiciye en kısa yoldan ulaşmasını sağlayacak çalışmalar yapılmalıdır. Özellikle tohum, fide, gübre, mazot, yem ve ilaç gibi girdilerin tek bir defaya mahsus verilmesi, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğine katkı sunmayacaktır.”

Kırsalda genç nüfusu tutabilmek için sosyal alanların artırılması gerektiğini de belirten Bayraktar, eğitim, sağlık, sosyal ve kültürel imkanların artırılarak kent ve kır arasındaki ekonomik ve sosyal farklılıkların giderilmesini istedi.

Okumaya devam et  ÖNCE ÇİFTÇİ KALKINDIRILMALI !!

Bayraktar, belediyelere, kırsal alana daha fazla kaynak ayırmaları, kadınlara yönelik eğitici ve meslek edindirici kurslar açmaları ve çocuklar için etkinlik alanları oluşturmaları çağrısında bulundu.

Bayraktar, semt pazarlarında üreticilere daha fazla yer ayrılması ve üretici pazarlarının her ilçede kurulması gerektiğini bildirerek, yine belediyelerce belirlenecek günlerde sadece üreticinin ürettiği ürünün halka doğrudan sunulabileceği üretici pazarlarının her il ve ilçede kurulmasını istedi.

Belediyelerin kırsal alandaki çalışmalarının en önemlisinin çeşitli konulardaki destekler olduğunun altını çizen Bayraktar, tohum, girdi ve benzeri konularda çiftçilere hibe verildiğine işaret etti.

Bayraktar, bazı belediyelerin ziraat odaları ve kooperatifler aracılığıyla çiftçilere tarım aleti ve makinesi hibe ettiğini vurgulayarak, çiftçilerin ihtiyaçları doğrultusunda bu desteklerin artırılmasının beklendiğini belirtti.

Desteklerin düzenli verilmesi ve üretim döneminden önce açıklanmasının önemine dikkati çeken Bayraktar, ” değerlendirmesinde bulundu.

Bayraktar, kırsal alanlarda altyapı hizmetlerinin artırılmasını da talep ederek, Türkiye’nin birçok kırsal bölgesinde eksiklikler olduğunu, belediyelerin yol ıslahı, tarla yollarının yapımı ve bakımı, tarım arazilerindeki drenaj ve sulama kanallarının bakımı gibi yatırımlarını artırmaları gerektiğine işaret etti.

Tarımsal ürün işleme tesisleri kurulmasını da isteyen Bayraktar, şunları kaydetti:

“Tarımsal faaliyetlerin gelişmesinde, üretimin artırılması ve daha kolay pazarlanmasında ürüne yönelik işleme tesislerinin kurulması oldukça önemlidir. Belediyeler, il ve ilçelerin üretim deseni ve çiftçi ihtiyaçlarına göre tespit edilerek, meyve-sebze kurutma, meyve suyu, ürün paketleme tesislerinin, soğuk hava depolarının ve toprak, bitki ve sulama suyu analiz laboratuvarlarının kurulmasına öncülük etmelidir. Tarımsal ürünlerin pazarlanmasında markalaşmanın önemi biliniyor. Bitkisel ve hayvansal ürünlerin işlenmiş ve paketlenmiş olarak pazarlanması için gerekli altyapı ve pazar ağlarının belediyelerce bölgelerde oluşturulması önemlidir.”

Bayraktar, çiftçilerin diğer beklentilerini ise belediyeler ve ziraat odalarının birlikte hareket etmeleri, yenilenebilir enerji kaynaklarının kurulmasına destek verilmesi ve kırsal turizm ile kırsalda gelirin artırılmasının sağlanması şeklinde sıraladı.

Okumaya devam et  Çiftçiler Gününde Çiftçinin Emeğine ve Alın Terine Saygı Duyalım

Kırsal kesim için ayrılan kaynağın yerinde kullanılması ve ihtiyaçların yerinde tespit edilerek çözüm sağlanması gerektiğini belirten Bayraktar, “Dolayısıyla belediyelerin yaptığı ve yapacağı desteklerin çiftçi odaklı olması önemlidir.” ifadesini kullandı.


Comments

“Çiftçi, destek bekliyor…” için bir yanıt

  1. Erdoğan Özgenç avatarı
    Erdoğan Özgenç

    Dedik ki yıllardır…
    Bırak dünü…
    Dün çok geride kaldı, gün bugündür…
    Gel…
    ***
    Bir gün bıçak kemiğe dayandığında…
    Yollar kapandığında…
    Yönümüzü yitirdiğimizde, ufkumuz karardığında…
    Vicdanını, yüreğini al gel…
    ***
    Bir ağacın vatan..,
    Vatanın demokrasi, demokrasinin özgürlük…
    Özgürlüğün zulme boyun eğmemek olduğunu haykır…
    Yoksa: Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak…
    Karanlık…
    Gericilik, yobazlık…
    Diktatör asla gitmeyecek…
    ***
    Çık dağlara…
    Çek içine kekik kokularını…
    Cam ağacına sarıl…
    Bak adam eksen adam çıkacak şu ucu bucağı görülmeyen verimli ovalara…
    Amik ovası, Çukurova, Konya ovası…
    Hepsi senindi…
    ***
    Çünkü!..
    Üzerinde çiçekler açacaksa, fidanlar yeşerecekse…
    Çocuklarımız şarkılarını söyleye söyleye koşacaksa çağdaşlığa doğru…
    Güvencesi sendin…
    ***
    Şimdi!..
    Saygı sevgi hoşgörü gibi bunlar da kalmadı…
    Neden?
    Sustuğun, korktuğun, sorumluluktan kaçtığın, birey…
    Vatandaş olduğunu unuttuğun için…
    ***
    Oysa!..
    Hep buradaydın…
    Duydun…
    Her şeyi canlı canlı gördün…
    İzledin…
    Vurgunları, soygunları, rüşveti, peşkeşi…
    Din sömürüsünü…
    ***
    Biz yazdık, ya okumadın yada okuyup bastın küfürü,
    Özgürlük, hak hukuk adalet ve aydınlık istediğimiz için…
    Ama!..
    Bizim gecelerimiz hep karanlıktı…
    ***
    Bilgisayarlarımızın başında, başımız ellerimizin arasında, kendimizi yalnız ve çaresiz hissettiğimizde…
    İtilip kakıldığımızda, yazılarımız sansürlendiğinde…
    Evlerimiz basıldığında, arkadaşlarımız alınıp götürüldüğünde…
    ***
    Mahkeme koridorlarında dudaklarımızı ısırdığımızda…
    Korku ve endişeler içinde tek başımıza kaldığımızda…
    Bizi anlamanızı, sahip çıkmanızı…
    Bekledik…
    Çağdaş bir ülkenin alnı açık başı dik bireyleri gibi…
    ***
    Şu son günlerde emeklisinden iş adamına öğrencisinden ev kadınlarına,
    Çiftçisinden pazarcısına köylüsüne kadar duyduğun çığlıklar var ya onlar:
    Önce…
    Yandaş ve yalakanın…
    Sonra!..
    Senin 22 yıldır çıkmayan sesinin toplamıdır…
    ***
    Neyse!
    Diktatörlerin ortak özelliğidir; duydukları tek ses vardır, kendi sesleri…
    Bildikleri tek cep vardır; kendi cepleri…
    Kendi dinleri…
    Kendi vicdanları, belaları, istikballeri…
    ***
    Kurban olayım aç gözünü…
    Dikkat et…
    Başka Türkiye yok…
    Ve…
    Düşenin asla dostu olmaz…
    A s l a..!
    Gerisi sana kalmış…

    Erdoğan Özgenç

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir