28 Şubat Muhasebesi

MGK üyelerinin imzaladığı metin( 5) - 28 Subat 1997 tarihindeki MGK kararlarinda imzalar
MGK üyelerinin imzaladığı metin( 5) - 28 Subat 1997 tarihindeki MGK kararlarinda imzalar

MGK üyelerinin imzaladığı metin( 5)

28 Şubat 1997 tarihindeki MGK kararlarının 27.yıldönümünde meselenin muhasebesi

27.yıldönümüne 28 Şubat 1997 MGK kararları meselesinin muhasebesine ilişkin hatırlatma:

·     28 Şubat  sürecine ilişkin tartışmalar bitmedi.

·     Dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan’ın ölümünün hemen ardından 28 Şubat dönemine ilişkin soruşturmaya başlandı.

·     Açılan dava kapsamında 21 sanık hakkında müebbet hapis cezası verildi, 68 sanık da beraat etti.

·     İstinaftan geçen kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. Ceza Dairesi, 14 sanık hakkındaki müebbet hapis cezalarını onamıştı.

·     Daire, 16 sanık hakkında da bozma kararı vermişti.

·     Diğer yandan davanın iddianamesini hazırlayan eski savcı Mustafa Bilgili de 15 Temmuz 2016 FETÖ darbe teşebbüsü sonrası gözaltına alınarak tutuklanmıştı.

·     Bilgili bu süreçte ‘FETÖ’ye üye olmak’ suçundan da cezalandırıldı.

·     28 Şubat 1997 MGK’sında irticaya karşı Cumhuriyet Devrimi kanunlarının uygulanması yönündeki 18 maddelik kararı ortaya çıktı. Bu kararlarla bu süreç başlatılmış oldu.

NEDEN NASIL BAŞLADI:

·     “28 Şubat olayı, TSK’nın 1995 martındaki Çelik harekatıyla başlamıştır.

·     Türk ordusu ABD‘nin Kuzey Irak’taki egemenlik alanına girerek 28 Şubat sürecini ateşlemiştir.

·     O harekatın başındaki komutan, daha sonra partimizde de görev almış ‘Tamburalı paşa’ olarak bilinen Hasan Kundakçı’ydı.

·     İsmail Hakkı Karadayı da o dönem Genelkurmay Başkanıydı. Karadayı Ergenekon olayından dolayı suçlamalara uğrayınca, ‘Ben Çelik harekatını yapmıştım. Amerika’nın egemenlik alanına girmiştim. O nedenle hedef alınıyorum’ açıklamasında bulundu

·     O harekatı yapanlar daha sonra Ergenekon’da sanık oldular.

·     Amerika’nın hedefi oldular.

·     O harekatta en başta Karadayı hedef oldu, yargılandı, müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

***

·     15 yıl önce 2009 yılında FETÖ gazetesi Zaman kalemşorü Mümtaz’er Türköne  ordunun cemaate karşı yürüttüğünü söylediği savaşı kaybettiğini “Artık yenildiğini fark etmesi durumu kabul etmesi gerek. Aksi takdirde daha çok zayiat verecek. Zarar büyüyecek. Ordumuz bu savaşı kaybetti; çünkü bu savaş yanlış bir savaştı.” sözleriyle açıklamış.

Okumaya devam et  1992’DE BU ADAMA KİMSE İNANMAMIŞTI !!!

·     Bir diğer FETÖ yazarı İhsan Dağı da “ TSK’yı adeta bir siyasi parti ve bir kara propaganda örgütü olarak kullananlar temizlenmeden ne Türkiye ne TSK normalleşebilir.“ diyerek komuta kademsini işaret etmişti. (1  )

·     Tam 10 yıl önce 28 Şub 2014 tarihinde yine  Zaman gazetesi “17 yıl sonra 28 Şubat    hortladı” manşetiyle çıkmıştı(2 )

·     28 Şubat MGK Karaları’nın yıldönümünde “ 28 Şubat Gönüllüleri Platformu” Başkan Şerife Kaya (*) “Eğer Tayyip Erdoğan başbakan olmasaydı beni bir gün dahi orada tutmazlardı. Bu özgürlük ortamının oluşmasında nasıl badirelerin atlatıldığını biliyoruz. Bize çok büyük katkı sağlayan Cumhurbaşkanımız olmuştur…Benim de müdahil olduğum 28 Şubat davasında Devlet Personel Daire Başkanlığının verdiği sayılar var. 1997-2002 arasında ihraç edilen 4 bin 220 kişi var….195 öğrenci de başörtüsü sebebiyle ihraç edildi….. terörden zarar görenlerle ilgili 2005’te yapılan düzenlemeyle de Zarar Tespit Komisyonları kuruldu…..28 Şubat mağdurları olarak benzer bir zarar tespit komisyonu kurulmasını talep ediyoruz……Biz AK Parti hükümetlerinin sağladığı özgürlük ortamından dolayı müteşekkiriz. Biz hak konusunda kolu-bacağı kopuk insanlar gibiyiz.” açıklamasında bulunmuş.(3)

EMEKLİ ALBAY ALİCAN TÜRK’ÜN KONUYA AİT  AÇIKLAMASI:

28 Şubat davasında yargılanıp beraat eden emekli Albay Alican Türk:

·     28 Şubat (MGK Karaları’nın) 27’nci yılındayız…

·     27 yıldır o süreç belirli çevrelerce kasıtlı ve ısrarlı biçimde bir ‘darbe’ ya da ‘postmodern darbe’ şeklinde topluma empoze ediliyor.

·     28 Şubat 1997 tarihindeki MGK toplantısı ve orada alınan kararlar bir ‘darbe’ ya da ‘muhtıra’ şeklinde sunuluyor. Oysa kararlar ne bir darbe ne bir muhtıradır. O kararlar, o toplantıya katılan Cumhurbaşkanı (S. Demirel) , Başbakan ( N.Erbakan) , Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve diğer MGK üyelerinin ortaklaşa aldıkları kararlardır.

·     Tavsiye niteliğindeki o kararlar MGK’dan sonra Bakanlar Kurulu’nda da görüşülmüş ve aynen benimsenerek icra edilmek üzere Başbakanlık Direktifi olarak tüm bakanlıklara yayınlanmış, uygulamaya konulmuştur.

Okumaya devam et  Aydınlık İskender Pala’yı Casuslukla Suçladı

·     28 Şubat MGK kararlarından 3 ay 18 gün sonra Necmettin Erbakan istifa ederken, istifa mektubunda ‘Başbakanlığın koalisyon ortağı DYP’ye geçmesi amacıyla aralarındaki protokol gereği istifa ettiğini’ vurgulamaktadır. Ama bu gerçek ısrarla saklanmakta, görmezden gelinmektedir.

·     ‘Kısaca özetlemek gerekirse, 28 Şubat kesinlikle bir darbe değildir, darbe ile en ufak bir ilgisi yoktur.

·      Askerlerin o süreçte Anayasa ya da yasaların hilafına yaptıkları tek bir eylem bile olmamıştır.

·     Nitekim dava kapsamında mahkemeye gelen dönemin Başbakan Yardımcısı Tansu Çiller, İçişleri Bakanı Meral Akşener, Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan, Adalet Bakanı Şevket Kazan, Devlet Bakanı Hasan Ekinci gibi sözde darbe ile devrildiği söylenen hükümetin hiçbir bakanı ya da milletvekilleri askerlerden şikayetçi olmamıştır.

·     15 Temmuz ihanet kalkışması olmazdı; tarikatlar, cemaatler devleti bu kadar işgal edemez, bugün hepimizi irrite eden saltanat talepleri ya da şeriat çığlıkları atılamazdı.”( 4 )

MGK’nın 28 Şubatta aldığı  18 maddelik kararının özeti:

1.Laiklik ilkesi hassasiyetle korunmalı, bunun için mevcut yasalar uygulanmalı, yasalar yetersizse yeni düzenlemeler yapılmalıdır: Türk Ceza Kanununun 312/2, Terörle Mücadele Kanununun 7. ve 8. maddelerinin uygulanması için, ilgililer uyarılmalıdır.

2.Tarikatlarla bağlantılı özel, yurt vakıf ve okullar denetim altına alınmalı ve M.E.B.’lığına devri sağlanmalıdır: Denetim konusunda M.E.B.’lığı uyarılmalı, bunların M.E.B.’lığına devri için gerektiğinde kamulaştırma yoluna gidilmelidir.

3.a) 8 yıllık kesintisiz eğitim tüm yurtta uygulanmalıdır.

b) Kur’an kursları M.E.B.’lığı sorumluluğu ve kontrolünde olmalıdır.

4.Aydın din adamı yetiştirecek Milli Eğitim kuruluşları ihtiyaç düzeyinde tutulmalıdır. Bu okulların açılması ihtiyaçla sınırlandırılmalıdır.

5.Yapılan dini tesisler siyasi istismar konusu yapılmamalı.

6.Tarikatların faaliyetlerine son verilmelidir: 677 sayılı Tekke ve Zaviyelerin açılması yasaklanmıştır. Bu kanunun uygulanması için ilgililer uyarılmalıdır.

7.Medyanın TSK aleyhindeki yayınları kontrol altına alınmalıdır. TSK’nin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyif edenler hakkında yasal işlem yapılması için ilgililer uyarılmalıdır.

Okumaya devam et  28 Şubat ve Diyanet’teki yansımaları

8.TSK’nin ilişiği kesilen personelin kamu kurum ve kuruluşlarında istihdamına imkan verilmemelidir:

9.Aşırı dinci kesimlerin kamu kurum ve kuruluşları, özellikle üniversite, eğitim kurumları, bürokrasi ve yargı kuruluşlarına sızması önlenmelidir.

10.İran’a karşı komşuluk münasebetleri ve ekonomik ilişkilerimizi bozmayacak, fakat yıkıcı ve zararlı faaliyetlerini önleyecek tedbirler paketi hazırlanmalı ve yürürlüğe konmalıdır:

11.Aşırı dinci kesimin toplumda kutuplaşmalara yol açacak faaliyetleri yasal ve idari yollarla önlenmelidir: Aşırı dinci kesimin faaliyetleri, Türk Ceza Kanunu ile Terörle Mücadele Kanunu hükümleri göz önünde bulundurularak takip edilmeli, önlenmesi için ilgililer uyarılmalıdır.

12. Yasalara aykırı olarak sergilenen olayların sorumluları hakkında yasal ve idari işlemler en kısa zamanda sonuçlandırılmalıdır.

13. Kıyafet Kanununa aykırı uygulamalar önlenmelidir.

14. Silah ruhsat işlemleri yeniden düzenlenerek kısıtlama getirilmeli ve pompalı tüfek talepleri değerlendirilmelidir.

15. Kurban derileri kanunda belirtilen kuruluşlarca toplanmalıdır.

16. Özel üniformalı korumalar hakkında yasal işlemler sonuçlandırılmalı, bütün özel korumalar kaldırılmalıdır.

17. Ülke sorunlarının çözümünü ümmet kavramı ile sonuçlandırmayı amaçlayan girişimler önlenmelidir: İlgililer uyarılmalıdır.

18. Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanunun istismar edilmesine fırsat verilmemelidir: 5816 sayılı Kanunun, tüm yurtta taviz verilmeden uygulanması için ilgililer uyarılmalıdır.

(Bu yazı derlemedir)

(*) Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı’nda halen laborant olarak çalışan

(1 ) https://www.odatv.com/siyaset/cemaat-hedefini-isaret-etti-7484

( 2 )http://www.internethaber.com/28-subatta-gulen-neler-demisti-645903h.htm

(3 )https://www.turkiyegazetesi.com.tr/gundem/28-subat-magdurlari-zarar-tespit-komisyonu-kurulmasini-talep-1024737

(4 ) https://www.aydinlik.com.tr/haber/28-subati-carpitanlara-ders-28-subatin-hedefi-batici-irtica-456518

 (5) https://www.sunsavunma.net/su-meshur-28-subat-mgk-kararlari/


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir