“Yüksekova’da zemin kötü…”

Hakkari Yüksekova’da zeminin kötü olduğu, bu nedenle bir depremde büyük hasar meydana gelebileceği ifade edildi. Depremin olmasını beklemek yerine zemini kötü olan Yüksekova’yı ve benzer yerleri sağlam zemine taşımak gerekiyor. Zemini kötü olan yerlere de yapılaşma izni verilmemeli. - temsili deprem enkazi

Hakkari Yüksekova’da zeminin kötü olduğu, bu nedenle bir depremde büyük hasar meydana gelebileceği ifade edildi. Depremin olmasını beklemek yerine zemini kötü olan Yüksekova’yı ve benzer yerleri sağlam zemine taşımak gerekiyor. Zemini kötü olan yerlere de yapılaşma izni verilmemeli.

Şu gerçeğin altını çizelim:

Deprem öldürmüyor, bina öldürüyor.

Türkiye deprem kuşağında bir ülke. Bu nedenle yapılaşma sağlam zemin üzerine kurulmalı. Dere yataklarını gündemden çıkarmak gerekiyor. Binaların sağlam yapılması şart. Yoksa deprem geldiğinde büyük can ve mal kayıpları yaşanıyor.

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Afet Yönetimi ve Deprem Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Azad Sağlam Selçuk, Hakkari bölgesinde 2 fayın olduğunu belirterek, bunlardan birinin Yüksekova diğerinin ise Şemdinli fay zonu olduğunu söyledi. Bu fayların 2012 yılında MTA’nın diri fay haritasında işaretlendiğini belirten Prof. Dr. Sağlam, “6 Şubat 2023 depremlerini yaşadıktan sonra maalesef ülkemiz biraz daha bu konularda hassas duruma geldi. Bölgede kuzey-güney yönlü bir sıkışma var biliyoruz. Yüksekova ve Şemdinli’de ise daha önceki yıllarda yapılan araştırmalarda zaten sismik boşluk olarak adlandırılmış. Sismik boşluk belli bir süredir deprem üretmeyen ve önümüzdeki yıllarda deprem üretme potansiyeli yüksek olan faylardan biri durumunu gösteren en önemli yerlerden biri” dedi.

Bölgede daha önce de küçük depremlerin olduğunu da anlatan Prof. Dr. Sağlam, “6 Şubat depremlerinden sonra da gerilimin Bitlis-Zagros Sütur Zonu ile bu bölgeleri aktarıldığı bilgisi de geldikçe bu bölgedeki deprem olma riski de yükseldikçe bölge olarak daha hassas bir duruma geldik. Evet, Yüksekova, Şemdinli fay zonu sismik boşluklardan bir tanesi, yani deprem üretme potansiyeli olan yerlerden bir tanesi” dedi.

Bu yıl bölgede kapsamlı bir çalışma yapılacağını da anlatan Prof. Dr. Sağlam, şöyle konuştu:

Okumaya devam et  Van’la ilgili bildiğiniz her şeyi unutun…

“Van YYÜ, TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi, Maden Tetkik ve Arama (MTA), AFAD ile hazırlanan ‘Türkiye Diri Faylarının Paleosismolojik Özelliklerinin Belirlenmesi: Yüksekova-Şemdinli Fay Zonu, Başkale, Erciş ve Tutak Fayı Projesi’, kapsamında Yüksekova-Şemdinli fay zonunun aslında en son ne zaman deprem ürettiğini bulacağız. Ondan önceki tarihsel dönemlerde ne zaman deprem ürettiğini bulup bundan sonra ne zaman deprem olabilir veya deprem yenilenme aralığı yani deprem tekrarlanma aralığı ne kadar süredir bunlarla ilgili bilgilere ulaşmış olacağız. Bu hem Türkiye için hem bizim için önemli bir bilgi olacak. Çünkü Yüksekova, Şemdinli fay zonuna baktığınız zaman 1900’lü yıllardan günümüze kadar hiç büyük bir deprem üretmedi. Bizim aletsel dönem dediğimiz. Tarihsel dönem kayıtlarında da tam bir veri yok aslında. Yüksekova ile ilgili yani, büyük bir deprem var mı yok mu bunun bilgisi yok. Sadece şöyle bir bilgi var. 1930’larda Salmas fayına bağlı olarak deprem meydana geliyor. Bu bölge içerisinde 2 bin 300 kişi hayatını kaybediyor. Ama sadece Türkiye’de değil toplam olarak o bölge içerisinde. Bir tek bu bilgi var. Onun dışında aslında tarihçesi bilinmeyen merak edilen faylardan bir tanesi.”

Hazırladıkları proje kapsamında, yapılacak çalışmanın önemine değinen Prof. Dr. Sağlam, bunun sonunda imara esas çalışmalarda kullanılmak üzere deprem senaryoları üretileceğini, bu nedenle şehirleşme, kentleşmenin bu anlamda tekrar revize edileceğini söyledi.

Prof. Dr. Sağlam, uyarılarına şöyle devam etti:

Bir fay sadece bir deprem üretip bitmiyor. Deprem tekrarlanma aralığı var. Belli bir gerilim birikimi var. Bu birikim tekrarlarının ortaya çıkarılması için faylar boyunca hendek kazıları yapıyoruz. 30 metre uzunluğunda kısmen 4 ile 6 metre derinliğinde hendekler açıyoruz. Bu hendekler içerisinde faya ait öz geçmiş bilgilerine ulaşmaya çalışıyoruz. Bu bilgelerle çeşitli analizler ve tarihlendirme yaparak diyoruz ki örneğin, Çaldıran fayı üzerinde deprem tekrarlanma aralığı yaklaşık 500 ile 700 yıl arasında. Bunun bilinmesi önemli bir şey. Çünkü siz buna göre bütün planlamalarınızı yapıyorsunuz. En önemli şey TÜBİTAK Başkanı Hasan Mandal, AFAD Başkanı Orhan Tatar’ın sayesinde 2023 depremlerinden sonra fayların öz geçmişlerinin çıkartmak için Türkiye geneli başlatılmış bir proje.”

Okumaya devam et  Deprem kurtarma İngiliz medyasının gündeminde

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir