Cumhurbaşkanı Hatay’da yaptığı konuşmada ‘Merkezi yönetimle yerel yönetim el ele vermezse, dayanışma halinde olmazsa o şehre herhangi bir şey delmez.’’ demiştir.
Alenen, oy vermeyeceklere tehdit, şantaj, kaderinize küsün demektir!
Yasal bir suç değilse de (suç olsa ne yazar, kanun tanıyan mı var?) kendi Belediye Başkanları dışındaki il, ilçe ve beldelerin zorunlu yasal gelirinden başka katkı verilmez diyerek, oradaki halkı cezalandırmaktadır! Zaten bunu yapıyordu yıllardır. Resmi belgeler ispat ediyor.
İktidar İstanbul’daki Cumhur ittifakı olan 14 ilçe Belediyesine 126 milyon tl vermiş, muhalif Belediyelere tek kuruş vermemiştir!
Dikkat çeken bir yardım hikayesi de ORDU ilinde yaşanmış. Cumhur ittifakı Belediyelerin 67 projesine yaklaşık 110 milyon tl destek vermiş, tek muhalif Belediye olan GÜLYALI Belediyesine hiçbir yardımda bulunmamış, ayrımcılık yapmıştır.
Bu gibi ayırımcılık tüm illerde istisnasız yapılmış, aslında muhalif olan insanlar cezalandırılmış, yeterli hizmet alamamıştır.
Genel bakıldığında, 84 milyonluk Türkiye nüfusunun 43 milyonuna iktidara muhalif Belediyeler hizmet götürmekte ama, parsayı Cumhur ittifakı Belediyeleri toplamaktadır!
İLBANK’ın kendi raporundaki bu çarpıcı açıklamalar vatandaşların nasıl ayrıştırıldığını, haksızlık yapıldığını açıkça göstermektedir.
Cumhurbaşkanı milletin birliğini, tekliğini, hepimizi temsil ederdi bir zamanlar!
Şimdi artık AKP’nin Cumhurbaşkanı var ama diğer oy vermeyenlerin Cumhurbaşkanı yok! Yani milletin yarısı Cumhurbaşkanı açısından öksüz, yetim kalmıştır!
Siyaseti bu kadar yerlerde süründürmeye kimsenin hakkı yok ama yıllardır ‘Kindar ve dindar nesil’ olarak icabına bakmaktadır!
Bu anlayış ülkenin itibarsızlığı demek, fakirlik demek, huzursuzluk demek hayatın kendi adamları haricindekine zehir etmek demektir!
Söyleyecek fazla bir şey yok, oylarımızla biz bunu hak ettik demek ki! Kendi derdimize yanalım!
Yazıları posta kutunda oku