Turan Dursun 4 Eylül 1990’da öldürülmüştü

"Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümümü göze alayım?" diyen bir aydınlanma savaşçısı olan Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul'da evinden çıkıp işe giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü - turandursun dinimanakilbilim
"Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümümü göze alayım?" diyen bir aydınlanma savaşçısı olan Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul'da evinden çıkıp işe giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü - turandursun
AYDINLANMACI TURAN DURSUN 4 EYLÜL 1990 GÜNÜ GLADYO TETİKÇİSİNCE VURULARAK ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ.

Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümümü göze alayım?” diyen bir aydınlanma savaşçısı olan Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul’da evinden çıkıp işe giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü

 Oğlu Abit Dursun’un anlattıkları şöyle:
“4 Eylül 1990’da Turan Dursun vurulduktan 40 -45 dakika sonra polis geliyor. Çok daha erken gelen siviller evi darmadağan ediyor. Bir çok eseri ve çalışması siyah poşetlere konuluyor, onlar çıkarken de resmi giysili polisler içeri giriyor. Biz sivil polislerin götürdüğü eserleri ve çalışmaları Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurarak istedik. Ama 9 yıldır bu girişimimizle ilgili hiç bir sonuç alamadık. Kuran ansiklopedisinin 2000 sayfası, ‘Kulleteyn’ isimli kitabın ikinci ve sonraki ciltleri yok. Her şeyi götürmüşler. Bir yaşam boyu büyük emekle ortaya çıkarılan her şeyi. Bütün bunlar sivillerin eve girmesinden sonra kayboldu. Devlet içindeki bazı güçler, yasadışı devlet odakları bu eşyaları alıp gitti.”

• “İnsan, özgür olduğu sürece insandır” diyen Türk aydınlanmacısını saygıyla anıyorum.

• Cumhuriyet devrimcilerinin önde gelenlerinden  Mahmut Esat Bozkurt’un ” ..(milletler yaşadığı) trajediler unutulmamalıdır. Ara sıra gözyaşlarıyla anılmalıdır. Acı günleri ananlar, tatlı günleri yaşarlar.” demektedir.

• Günümüzde milleti bezdiren sonuçların nedenleri arasında yakın tarihimizde olup bitenlerin unutulmuş olmasını da yazabilir miyiz?  4.9.2023 P.tesi

"Rahat yaşamak uğruna gerçeği mezara mı götüreyim; halka gerçeği anlatmak uğruna ölümümü göze alayım?" diyen bir aydınlanma savaşçısı olan Turan Dursun, 4 Eylül 1990 tarihinde İstanbul'da evinden çıkıp işe giderken uğradığı bir silahlı saldırı sonucu öldürülmüştü - turandursunasker

Turan Dursun Kimdir?

– Sivas’ın Şarkışla ilçesinin Gümüştepe köyünde 1934 yılında doğdu.-  İmam olan babası, daha o doğmadan “Basra’da ve Kufe’de bile görülmeyecek bir alim” yapma sevdasındaydı onu. İlkokula göndermedi.
– Çocukluk hayatı şeyhlerin ve din hocalarının yanlarında çeşitli tekke ve dergahlarda geçti. O yıllarda Turan Dursun’un en büyük amacı babasının belirlediği bu amaca hızla ulaşmaktı. Birkaç yılda öğrenilecek dersleri bir- iki ayda öğreniyordu. 
– Sırf İslam bilgileri çok iyi olan Kürt hocalardan ders alabilmek için üç-dört ayda çok iyi denilebilecek ölçüde Kürtçe öğrendi. “sarf” ve “nahv” denilen Arapça grameri çocuk yaşta öğrendi, hem 11. ve 12. yüzyıl Arapçasını hem de 7. ve 8. yüzyıl Arapçasını bilirdi.
  On yedi yaşına geldiğinde İcazeti almış ve Kazviniyi okumuştu. Diyanette müftü olabilmek için İlkokulu dışarıdan bitirdi. 
– İlk olarak köy imamlığı yaptı. İstanbul Çarşamba”da Üçbaş ve İsmailağa medreselerinde hocalık yaptı. 
– 1958 yılında ilk olarak Tekirdağ’da müftü yardımcısı olarak göreve başladı. Ardından Gemerek’te, Altındağ’da, Sivas’ta ve son olarak da Sinop’un Türkeli ilçesinde müftü olarak görevde bulundu.
–  1958 yıllında başlayan müftülük görevi 1966’da son buldu. 
– Bu yıllar arasında birçok şeye tanık oldu ve sürgün edildi. Müftü iken İslamı, Hıristiyanlığı ve Yahudiliği hem kendi kaynaklarından, hem de diğer kaynaklardan yararlanarak daha detaylı bir şekilde birbiriyle karşılaştırıp, kökenlerini aramaya yönelik bilimselliği tartışılan çalışmalar yürüttü. 
– Bu çalışmanın yanında söylenceleri ve efsaneleri de okudu. Bu yoğun çalışmalar dini inancında sarsıntılar yarattı. Şeriatın katı kurallarına ters davranışları nedeniyle İslamcı çevrelerde yadırgandı. Müftülükleri sırasında bu nedenlerle sürgünleri oldu. 60’lı yıllarda aydın müftü olarak kamuoyunda yankılar getirdi. 
– Kendi deyişiyle İslam’a olan inancını yitirdikten sonra 1965 yılında müftülüğü bıraktı. Turan Dursun, Diyanet’deki görevinden ayrıldıktan sonra 1966 yılında TRT’de çalışmaya başladı. 
– TRT’den emekli olduktan sonra “Kur’an Ansiklopedisi”ni 1987 yılında bitirdi. 1989 yılında haftalık 2000’e Doğru Dergisi” nde yazı yazmaya başladı. Pek çok yazısını da bu dergide yazdı. Bu yazıları nedeniyle İslami çevrelerden çok büyük tepki aldı. Süleyman Ateş, Yaşar Nuri Öztürk gibi pek çok İslamcıyı kalemiyle yanıtlamasını bildi. Turan Dursun 4 Eylül 1990 da evinin önünde kimliği belirsiz kişilerce öldürüldü


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir