13. Can Baba’yı anma etkinliği, 11-12 Ağustos 2023 günleri arası Datça UKKSA Uluslararası Knidos Kültür Sanat Akademisinde sanatçı ve sanat severlerin katılımıyla yapıldı. UKKSA Knidos Akademisini bürokratik engelleri aşarak tırnakları ile kazarak akademi alanını harika bir açık hava müzesine dönüştüren ve sekiz ay önce genç yaşta ansızın vefat eden Nevzat Metin de bu arada anıldı. “Edebiyat ve Öteki, Ötesi” konulu açılış konuşması. 1980’de 12 Eylül Sıkıyönetim Askerî Mahkemeleri tarafından “düşünce suçlusu” olarak tutuklanan şair ve yazar Namık Kuyumcu’nun proje koordinatörlüğünde; şair, yazar, tarihçi ve oyuncu Pelin Batu’nun sunumuyla gerçekleştirildi. UKKSA Yönetim Kurulu Başkanı Evrim Başak Ercan, (Nevzat Metin kızı) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Devrim Metin (Nevzat Metin kızı) da etkinlikte yer aldı.
1.oturumda “Can Yücel Şiiri ve Ötesi” konusu tartışıldı Ressam Umur Türker, “Nevzat Metin Aramızda” konulu konuşması ile oturum yönlendiriciliğini yaptı.
2.oturumun en renkli siması, Şair Sezai Sarıoğlu, Can Yücel şiirlerinden kurgulanmış ” CANkolik” başlıklı bir bildiri sundu. “Dilin, sözcüklerin ve hatta sesin yerleşik düzenine karşı muziphal bir asi olan Can, sözcük icat etmekle kalmaz onlara ses vererek boyut atlatarak Müzikhal bir şiire ulaşır. Aykırı bir “ses”e sahip olan bu şiir, canhavli’yle içine üfleyerek sözcükleri yeni sesine kavuşturur. Bazen tekerleme gibi “tıkır tıkır” ya da rap tarzında “takır tukur” bir akış olarak duyulan, prostatsız bir şarıltı salvosudur bu; protest bir avaz. “Doğaçlama” niteliği gereği “caz şiir” hali. Cazband varsa, tek kişilik Cazband şiiri de vardır. Ağzı sıkı bir şairden ve arkadan dolanan bir şiirden söz etmiyoruz. İlk ve son tahlilde “dan” diye söyler Can. Sarıoğlu’na göre şiir bir tanışmadır. Bu tanışma şairin kendisiyle tanışması olduğu gibi, okurun da kendini tanımasıdır. Şiirin, daha genelde sanatın siyasetle eşitlik talebi olduğunu düşünür. Sözcüklerin yerleşik düzenine karşı duruşu, bu bağlamda okurun ezberini bozan söyleyişleri onun muhalif tarafıyla birebir örtüşür….” (Bak: google Sezai Sarıoğlu.)
Şair Sezai Sarıoğlu’nun bir “Can Yücel Şiiri ve Ötesi”:
BELKİM BİR KERTENKELEYİM
Belkim bir kertenkeleydim
piç edilmiş bir yağmurun serini
bir güzelin çirkiniydim
çirkinlerin en güzeli
yeşil koşsa güneşlerin gölgesi
ben en hızlı yeşiliydim
kurbağa yarışlarında annemin
çatal matal kaç çataldım kim bilir
bin dereden bir kendimi getirdim
haydan gelip huya giden bir huysuz
heyheyler içinde bir heydim
belkim yedi belkim sekiz belaydım
düdük çalar hırsızlanmış polisler
ben korkudan üstlerime işerdim
üç yıldızlı bir albaydı gökyüzü
karşısında önüm açık gezerdim
ağzı bozuk meymenetsiz bir ozan
rus cenginde çağanozdum bir zaman
iki gözüm iki koltuk-eviydi
mavilerim bir miyobun koynunda
kendi düşen köyler kentler ağlamaz
sur dışında ben oturur ağlardım
ekmek diye bağrışırdı bebeler
elma derler ben ortaya çıkardım
ağıtlarla kutlanırdı İsa-doğdu gecesi
fildişinden bir kuleydim yıktım kendimi
bilmem hangi keloğlanın fesiydim
bir püskülsüz sümbülteber tohumu
fesleğenler yaprak dökmüş şerrimden
bir naraydım kimse bilmez nereden
ya yakından ya uçmaktan gelirdim
belkim ince belkim kalın bir sestim
belkilerin kol gezdiği saatta
belkim belki bile değildim
CAN YÜCEL
Etkinlikte yer alan diğer yazar ve şairler; Akif Kurtuluş, Altay Öktem, Deniz Durukan, Aydın Şimşek, Namık Kuyumcu ve Pelin Batu, sanatseverlere güzel bir etkinlik yaşattılar. Bence günü sözü, Etkinlik düzenleyicisi Namık Kuyumcu’nun,
“Sanatçıya sanata vurulmak istenen darbelere karşı çıkmak, bu güzel alanların çay bahçesine dönüştürülmesini önlemek olarak alınmalıdır.”
Erdil Ünsal
Ek: 2 foto
Yazıları posta kutunda oku