Değerli Arkadaşlar,
Sizlere 6 ve 12 yıl önce iletmiş olduğum SES KİRLİLİĞİ(GÜRÜLTÜ) ve ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER !!! başlıklı yazılarımı, yeniden anımsatmak istedim. Çünkü ses kirliliği konusunda hala yöneticilerimiz gereken önlemleri alamadılar.
Bakırköy ilçesi, Ataköy sakini olarak çok büyük bir gürültü sorunu ile karşı karşıyayız. Bölgemizden geçen Marmararay yüzünden yaklaşık 24 saat gürültü kirliliği ile başbaşayız. Özellikle çok sıcak günleri yaşadığımız bu günlerde, Marmararayın geçen ve giden 10 vagonlu tren seferleri yüzünden camlarımızı açamıyoruz.
Sağlığımız açısından oldukça önemli bir sorun olan gürültü için 176 ve 181 nolu ALO GÜRÜLTÜ telefonlarını kullanarak gereken şikayetlerinizi yapabilirsiniz diyerek sizleri uyarmıştım. Bende 5 gün önce 176’yı aradım, 153’e yönelttiler, onlarda 4448233’e sevkettiler. Onlarda 181’e yöneltiler. Yani şikayetimi daldan dala kondurdular. Bakalım ne zaman sonuç alacağım.
Umarım en kısa zamanda alınacak önlemlerle, halk sağlığımız için en büyük stress kaynağı sayılan SES KİRLİLİĞİ(GÜRÜLTÜ) sorunumuzu azaltırız.
Sevgi ve saygılarımla (8.08.2023).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
SES KİRLİLİĞİ(GÜRÜLTÜ) ve ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER !!!
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
İstanbul’un gürültü haritasını çıkaran İBB, 112 bin 714 kişinin aşıma maruz kaldığını tespit etti.
2017’de 22 kişi ve firmaya gürültü oluşturdukları nedeniyle 467 bin TL ceza verildi (14.9.2017-Milliyet)
Değerli arkadaşlar,
Gürültü kirliliği ve insan sağlığı üzerine birçok araştırma yapmış bir kişi olarak, toplumsal kaygılarımı içeren ve 6 yıl önce yazdığım SES KİRLİLİĞİ (GÜRÜLTÜ) ve SAĞLIĞIMIZ !!! başlıklı yazımı sizlere yeniden anımsatmak istedim. Çünkü başta güzel İstanbulumuzda olmak üzere tüm kentlerimizde Gürültü Haritalarının yapılmasını ve halkımıza sunulmasını istemiştim.
Nihayet İBB tarafından, İstanbulumuzda Gürültü Haritası yapılmış ve 2017 de 22 kişi ve firmaya da 467.187.-TL ceza kesilmiş. Demek ki söz konusu kişi ve firmalar, yasa ve yönetmeliklere karşı ne kadar sorumsuz davranıyorlarmış.
Ayrıca söz konusu yazımda “Güzel ülkemizde bunca otoyol, çift şeritli karayol ve tren yolları yapmamıza karşın bir tanesinde bile yerleşim yerlerini ses kirliliğine karşı koruyacak ses kesici-soğurucu panellerimiz yok” diye uyarmıştım.
Umarım en kısa sürede güzel ülkemizin her yerindeki karayollarımızda, ses kirliliğine karşı halkımızı koruyucu ses kesici-soğurucu panelleri de en kısa zamanda yaparız. Kazanan saygıdeğer halkımız olacaktır.
Sevgi ve saygılarımla (15.09.2017).
Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
SES KİRLİLİĞİ (GÜRÜLTÜ) ve SAĞLIĞIMIZ !!!
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Hollanda karayollarında kullanılan konkav ve
sürücüler için altı şeffaf ses kesici-soğurucu paneller.
Değerli arkadaşlar,
Ses, sahip olduğu özellikleri ile kişide gereksiz bir stres yaratıp fizyolojik yıkıma neden olduğunda GÜRÜLTÜ olarak tanımlanır. Bu sırada sesin şiddeti 55-60 dB (desibell)’in üzerine çıkmıştır. Bir başka deyişle insanın duymak istediği sesleri bastıran ve onları duymasına engel olacak şekilde araya giren bu ikinci şiddetli ses, kişi için artık gürültü haline gelmiştir.
Gürültü, modern dünyamızda, insan sağlığı için çevre kirliliği içinde en büyük etkinliği olan bir kavramdır. Gürültünün insan sağlığı üzerindeki etkilerini 4’e ayırabiliriz. Bunlar;
1- Fiziksel etkiler: Geçici veya sürekli işitme kaybı,
2- Fizyolojik etkiler: Kan basıncının artması, dolaşım bozuklukları, solunumda azalma, kalp atışlarında yavaşlama, ani refleks, uyku bozuklukları,
3- Psikolojik etkiler: Davranış bozuklukları, aşırı sinirlilik ve stres,
4- Performans etkileri: İş veriminin düşmesi, konsantrasyon bozuklukları, hareketlerin yavaşlaması,
Herhangi bir sesin gürültü olarak kabul edilmesi, kişiden kişiye ve o kişinin içinde bulunduğu duruma göre farklılık göstermektedir. Örneğin; bazı kimselerin kulağına hoş gelen ve onları dinlendiren bir müzik türü, başkaları için sıkıcı, itici ve rahatsızlık verici bir gürültü nedeni olabilmektedir. Gürültü içinde yaşanan ortama göre 2 ye ayrılır:
1- Bina içi gürültüler:
a) Müstakil ve müşterek evler,
b) Hastaneler,
c) Okullar,
d) İstasyon, sinema, tiyatro, lokanta, bankalar,
2- Bina dışı gürültüler:
a) Ticaret ve alışveriş bölgeleri,
b) Endüstri bölgeleri,
c) Otoban, karayolu, tren yolu, cadde ve sokaklar,
d) Hava alanları, gemi liman ve geçiş yolları v.s.
e) Dinsel uyarı sesleri (Çan sesi ve yüksek sesli ezan),
f) Bina tamir ve yapım işleri,
Değerli arkadaşlar,
Güzel ülkemizde bunca otoyol, çift şeritli karayol ve tren yolları yapmamıza karşın bir tanesinde bile yerleşim yerlerini ses kirliliğine karşı koruyacak ses kesici-soğurucu panellerimiz yok.
Aynı şekilde hava alanlarımızda gereken gürültü kontrolü yapılmıyor ve ses kesici paneller yok. Halkımız ve yerel yönetimlerimizde bu konuda gereken tepkiyi göstermiyor. Avrupa otoyollarında ise çok etkin ve çok kaliteli ses kesici-soğurucu panelleri var. Bunlar örnek alınabilir !!!
En önemlisi halkımızı, ses kirliliğinin (GÜRÜLTÜ), sağlıkları üzerine olumsuz etkileri konusunda bilgilendirmemiz gerekiyor. Ne yazık ki bunu da başaramadık. Çünkü konser dinlemeye, sinemalara film izlemeye ve gazinolarda eğlenmeye giden halkımız, çok yüksek ses şiddetine maruz kalsa da gereken tepkiyi göstermiyor.
Veya “Hatay da olduğu gibi akli dengesi bozuk bir kişi, çocukların gürültü yapmasına sinirlenerek pompalı tüfekle dehşet saçtı. 2 polisi şehit eden şahıs, 2 kişiyi de ağır yaraladı ve intihar ederek” (09.05.2011-Milliyet) çok kötü tepki göstermektedir.
Değerli arkadaşlar,
Halkımızın sağlığının korunması için tüm kentlerimizin ses kirliliği haritalarını çıkarıp, gürültü kaynaklarını belirleyip, gereken önlemleri hep birlikte almalıyız. Örneğin, İstanbulda Mecidiyeköy, Beşiktaş ve Bağdat Caddesinde gürültü seviyesi 90 dB’e kadar çıkabiliyor. Ne yazık ki bu alanda ne yerel yönetimlerin ne de STK’ların gereken çalışmaları yok.
Özellikle bu dönemde, seçim çalışmaları sırasında kullanılacak minibüs, otobüs gibi araçlarla yapılacak propaganda çalışmalarında, halkımızın sağlığını gözetelim ve ses kirliliği üretmeyelim. Zaten büyük bir geçim derdi yaşayan halkımıza ekstra bir stres kaynağı yaratmayalım.
Umarım güzel ülkemizin mutlu geleceği ve halkımızın sağlığı için yöneticilerimiz ve danışmanları bu uyarılarımızı dikkate alır, gereğini yaparlar.
Sevgi ve saygılarımla (11.05.2011).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
AB standartlarına uygun Gürültü Yönetmeliğimiz 2005 de yenilendi. Gürültü konusunda olası şikayetlerinizi, yerel yönetimlere 176 nolu ALO GÜRÜLTÜ telefonuyla yapabilirsiniz.
Bir yanıt yazın