MEĞER ERCAN NE ERCAN’MIŞ BE ARKADAŞ

                ERCAN, MEĞER NE ERCAN’MIŞ BE ARKADAŞ! - t25 ingilterede gocmenler ici 368
                ERCAN, MEĞER NE ERCAN’MIŞ BE ARKADAŞ! - t25 ingilterede gocmenler ici 368

                ERCAN, MEĞER NE ERCAN’MIŞ BE ARKADAŞ!

                HÜSEYİN MÜMTAZ

Kıbrıs’ta Ercan’ın yeni terminal binası dün açıldı.

                Nihayet açıldı.

                Tören sırasında herkes tarafından o kadar çok “Ercan” denildi ki; böylece ve bir anlamda adının değiş(tiril)mesi de artık gündemden kalkmış oldu.

                Mehmet Küçük de herhalde bir süre susacak.

                …

                Yeni terminal açılmasına açıldı da, “Sol”a da bomba düştü.

                CTP lideri Erhürman neden katılırmış!

                Hiç öyle şey olur muymuş?

                Erhürman muhalefetin lideri değil mi? Ercan’da onun “da” hakkı yok mu? Ercan onun “da” değil mi?

                Ercan’a yarı yarıya sahiptir ve açılışa katılmasından doğal bir şey yoktur.

                Mutluyakalı diyor ki; “Tufan Erhürman, Kıbrıs’ın ‘Türkiye’ye rağmen’ yönetilebileceğine inanmıyor, ‘biat da etmeyeceğim kavga da’ diyor. Herkesle konuşmak üzerinden bir siyaset izliyor. …Kıbrıs’ta tek gerçekçi yol gördüğü ‘siyasi eşitliğe dayalı federal çözüm’ hedefini paylaşıyor defa defa… Ankara ve Erdoğan’ın -şimdiki- Kıbrıs formülüne ters olmasına rağmen Türkiye’yle agresif bir ilişki ya da gerilim arzulamıyor”.

                Doğrusu da bu değil mi?

                “Türkiyesiz” bir Kıbrıs düşünülebilir mi?

                Euro-sterlin âşıkları elbette düşünebilir.

                Onlar gece gündüz Türkiye’nin olmadığı bir Kuzey Kıbrıs’ın ne olacağını, nasıl olacağını düşünüyorlar?

                Türkiye olmasın, kuzey; güneyle birleşsin.

                O zaman adları “Kıbrıs Türkleri” değil, “Kıbrıs Müslümanları” olacak. “Batı Trakya Müslümanları” gibi…

                “AB vatandaşı” olan-sayılan Batı Trakya Türkleri gibi davranılacaklar. Din adamlarını “güney” seçecek, okul öğretmenlerini, müdürlerini “güney” atayacak.

                Okul, cami açamayacaklar, tamir bile edemeyecekler.

                “Devlet Kuran Son Türk” DENKTAŞ; “Kıbrıs Girit Olmasın” diye kitap yazmıştı.

                (Meraklıları Girit’in, nasıl “Kriti” olduğunu pekâlâ araştırabilir).

Okumaya devam et  Eshabil Üstündağ: Uruguay eski devlet başkanı Sayın JOSE MUJICA’ya açık mektup

                Kıbrıs da, Kipros olmasın.

                …

                Meselenin bir de diğer tarafı var.

                Kocaman, şişman ama içi boş, bomboş bir çuval olan İngiliz ve Rum vatandaşı bir linobambaki ise Ercan’ı asla, hiçbir zaman kullanmayacağını söylüyor.

                Çünkü Ercan’dan uçaklar ille de Türkiye aktarmalı uçuyormuş.

                Çünkü KKTC tanınmıyormuş.

                O halde İskele’den, (o Larnaca der) doğruca British Hava Yolları ile gidilmeliymiş.

                Ama işin aslı öyle değil.

Çünkü şişman çuval, benzerlerinde olduğu gibi; Türkiye’ye inişte “sokulmayacak-geri gönderilecek”.

Neden mi?

Bakın ne yazıyor, nasıl yazıyor;

“KKTC bir yalandır, blöftür, balık yemidir!…Hırsızlık toprak üzerinde devlet olur mu?… Bu türden soruları sormaktan vazgeçelim, gelin KKTC’yi bir devlet olarak kabul edelim ve gerçek bir devletin yapması gereken görevleri yapıp yapmadığına, vermesi gereken dersleri ya da alması gereken dersleri verip vermediğine, alıp almadığına göz atalım… Devleti oluşturmak için önce bir ‘halkın varlığı’ gerekir! ‘Kıbrıs Türk halkı’ diyelim mi? Dedik! KKTC’nin ‘nüfusu’nda çok ciddi sıkıntı vardır… Kısacası, ‘nüfus meselesi sabıkalıdır’… Toprak tamamen sorunludur çünkü hırsızlıktır…”

“KKTC bir yalandır… Nüfus meselesi sabıkalıdır’… Toprak… hırsızlıktır…”

Yâni 63 ve 74 şehitleri boşa mı ölmüştür vre gumbaro…

“Nüfus aktarımıyla çalışanlar olmasa”; garsonluğu, yollarda sokaklarda temizlik işçiliğini, petrol istasyonlarında… ve benzer yerlerde hizmet etmeyi kim yapacaktı?

Sen hiç bu gibi işleri yapan tek “gıbrıslı” gördün mü?

Yukarıda sarf ettiğin lâfların binde birini Your Majesty’e; Haşmetli bilmem kaçıncı Elizabeth’e, devletlu Charles’a söylesen seni oraya sokarlar mı zannediyorsun?

Bindirirler gemiye, yallah Yeni Zelanda’ya?

Vakti zamanında British Empire’daki bütün mahkûmlar gemilere bindirilip Avustralya-Yeni Zelanda’ya sürülmedi mi?

Bomboş olan bu topraklardaki şimdiki nüfus o mahkûmların torunları değil mi?

Okumaya devam et  KKTC Ulaştırma Bakanına Çağrı-1

Şu haberi okudun mu?

“İngiltere İçişleri Bakanlığından daha önce yapılan açıklamada, iltica sistemi üzerindeki baskı ve sığınmacıların otellerde barındırılmasının vergi mükelleflerine maliyetini azaltmak amacıyla dev bir geminin kullanılacağı duyuruldu.

En az 18 ay boyunca 500 sığınmacıyı barındıracak 222 odalı gemi, birkaç gün önce Dorset’in güney kıyısındaki Portland Limanı’na ulaştı. Gemi, bölge halkı ve insan hakları grupları tarafından protestolarla karşılandı.

Hükümet, gemide barındırılacak kişilerin, yalnızca İngiltere’ye yasa dışı yollardan giren 18 ila 65 yaşındaki yetişkin erkeklerden oluşacağını açıkladı. İlk 50 kişilik grubun ilerleyen haftalarda gemiye yerleştirilmesi bekleniyor.

İngiliz hükümetinden yapılan açıklamalara göre, halihazırda ülke genelindeki otellerde yaklaşık 51 bin sığınmacı bulunuyor ve bu durum vergi mükelleflerine günde yaklaşık 6 milyon sterline mal oluyor”.

Demek o kafa bu kafa, ayni kafa.

Ama senin için problem yok tabii!

Sen zaten “üst sınıf” vatandaşsın!

Öyle zannet…

“Seçilmiş asiller” bile “Lordlar ve Avam” diye ikiye bölünmüyor mu?

Sen halâ “Crown Colony” özlemi ile yanıyorsun…

Öylesin.

Ama KKTC öyle değil…

Git Larnaca’dan uç…

Ercan’a da lâf söyleme… 23 Temmuz 2023


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir