CEHALET NE NANKÖR ŞEY

En ufak bir araştırması, incelemesi yok. Tarihi bilmez, devlet sosyolojisini bilmez. Ömründe bir kez Nutuk okumamış, bir kez Tanrı rızası için KUR’AN meali okumamış. - nazim peker

En ufak bir araştırması, incelemesi yok. Tarihi bilmez, devlet sosyolojisini bilmez. Ömründe bir kez Nutuk okumamış, bir kez Tanrı rızası için KUR’AN meali okumamış.

Ama dili kürek gibi!.

Demokrasi, oligarşi, teokrasi, mutlakıyet, cumhuriyet ne demek en ufak bir bilgisi yok.

Lafa gelince, laf cambazı!. İftira ve sallama da rekortmen.

Ağzını doldurmuş, gözleri yerinden fırlamış: “100 yıldır Laiklik ile yönetildik hiçbir şey anlamadık” diyor.

Sormayalım mı bu fikir fukarasına: “Ulen düdük! 700 yıl güya şeriatla yönetildin de ne oldu?”

Kadınlarda okuma-yazma oranı % 3, erkeklerde bu oran %7 civarındaydı.

40 bin köyden 37 bininde okul yoktu.

Doktor sayısı bir elin parmakları kadardı.

Dişçin yoktu. Eli yatkın, becerikli berberler Anadolu’da morfinsiz kerpetenle diş çekiyordu.

Köyler camisizdi. Pazarlar Cuma gününe denk getirilirdi ki, Müslümanlar cumasını da kılsın diye.

Batı teknolojiyle uğraşırken, devasa gemiler yaparken senin atan ne yapıyordu? Borç aldığı parayla saray, 17 yaşında kıza 18. karısı olarak nikâh kıymaktaydı.

Sarayın “Kullarım!” demesinden pek memnundun galiba; “Padişahım çok yaşa” demek seni mutlu mu ediyordu?

Yüz yıl laiklikle yönetildin, hiçbir şey anlamadın da, önceki 700 yıl şeriatla yönetildiğin yıllarda neler anladığını da bir anlatsan!?

Ne mi oldu sonunda?

Topla tüfekle Anadolu kapılarına dayanan düşman, Anadolu’yu işgal etti,  İç Anadolu’da ufak bir toprak parçasını da sana “SUS” payı olarak bıraktı, şeriat devleti kurasın diye. Bu durumdan çok memnun olmalısın galiba.

Gelirlerine sarayın borçları için el kondu:” Duyunu Umumiye” diye bir terim de mi duymadın?

Uzatmayalım!

Sonunda bir Türk çıktı.

Ne mutlu Türküm diyene!” dedi, “Bir Türk dünyaya bedeldir” dedi,  “Ey yüce Türk, muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.” Dedi, Kulların değil “Efendiler” dedi. “Köylü milletin hakiki ve gerçek efendisi!” dedi.

Bu yiğidin etrafında kenetlenen, asil Türk milleti: Kazama küreğe sarıldı ülkeyi, namusunu, mabedini, kutsalını, ırzını kurtarmak zorunda kaldı.

Cumhuriyeti ve demokrasiyi ülke yönetimine hâkim kılarak, Ispartalı S. Demirel’i, Malatyalı T. Özal’ı, Rizeli R. Tayyip Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olmasını, fakir Anadolu çocuklarının öğretmen, doktor, mühendis, vekil, bakan olmasını sağladı. Anadolu’yu fabrikalarla donattı. 1 TL ile 2 Dolar alınır yaptı.

Laiklik bu millete Tanrı’nın bir bağışı idi.

Dahi, laik, demokrat bir Türk: G. Mustafa Kemal ATATÜRK olmasaydı, bunların hiç biri olmayacaktı.

Bu gün maden arayıp çıkarıyorsan, aşı yapabiliyorsan, iha, siha üretebiliyorsan LAİKLİK sayesinde değil mi? Yoksa sen; Kullarım denince, “Çok yaşa padişahım” demek mi istiyorsun?

Bu olanlardan da mı bir şey anlamadın dangalak!?

Cehalet ne nankör şey!

Esen kalınız.                                                                              Nazım PEKER


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir