Ülkemizde tarım arazileri her geçen yıl azalıyor. Köylere yeniden dönüşün yolları aranıyor. Emekli olanların çoğunun da üretime katkı sağlayacak yaşta olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle köye dönüşün üretime katkı sağlayacağı da öne sürülüyor.
Şehirlerden köye dönmek isteyenler için cazip imkânlar sunan projeler geliştirilmesi gerektiğini ifade eden TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken önemli açıklamalarda bulundu:
“Son yıllarda büyükşehirlerde yaşayan insanların sayısı giderek artıyor. 1990-2022 yılları arasında geçen 32 yılda nüfus 54 milyondan 85 milyona yükselerek yüzde 51 arttı. Bu durum büyükşehirlere bir yük oluşturduğu gibi trafik, gürültü, çarpık kentleşme gibi sorunlarla yaşam kalitesini de olumsuz etkiliyor. Aynı dönemde tarım arazileri ise yüzde 14 azaldı. Bunun önüne geçmek için köylere tekrar dönüş sağlayacak devlet destekli projelerile cazip imkânlar sunulmalı. Şehirden köye nakliye, köy evi yapım, tadilat, traktör, biçerdöver gibi makine araç gereç, gübre, mazot, yem ve hibe desteklerinin yanı sıra düşük faizli kredi gibi destekler verilmeli. Ayrıca güneş ve rüzgar enerjisi gibi yeni nesil sistemlere de teknolojik destek sağlanmalı.Çiftçilere modern tarım için gerekli eğitimler verilmeli”
EYT düzenlemesinden sonra binlerce kişinin köylere dönüp üretime katkı sağlayacak konumda olduğunu vurgulayan Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, “EYT düzenlemesi ile yaklaşık 2 milyon vatandaşımız emeklilik hakkı kazandı. Emekli olan vatandaşlarımızın birçoğu üretime katkı sağlayacak yaşta. Bu sebeple emekli olup, memleketine dönerek tarım ve hayvancılık yapmak isteyen vatandaşlarımıza yaş sınırı aranmadan verilecek köye dönüş desteklerinin üretime ve köylerin canlanmasına katkısı hayli fazla olacaktır. Bununla birlikte büyükşehirlerin yükü azalacağı gibi kırsal bölgelerde de yeni iş alanları ortaya çıkacaktır. Ziraat mühendislerimiz, veterinerlerimiz, bölgede esnaf olmak isteyen vatandaşlarımız gibi farklı meslek grupları bölgenin sosyo-ekonomik sosyo-kültürel yapısına doğrudan olumlu etki edecektir. Eğitim seviyesi, ekonomik gelişim, üretim ve turizm gibi birçok konuda ülkemiz ilerleme kaydedecektir. İstihdama katkı sağlanırken üretimle doğrudan cari açığın kapanmasında katkı sağlayacaktır” diye konuştu.
Son yıllarda tarım alanlarının ve hayvancılığın azaldığını hatırlatarak, bu konuda önlem alınması gerektiğine vurgu yapan Palandöken daha sonra şunları söyledi:,
“Köylerin boş kalmasıyla tarım alanlarında ve hayvan sayılarında azalma meydana geliyor. 2022 TÜİK verilerine göre geçen yıla kıyasla büyükbaş hayvan sayısı yüzde 5, küçükbaş hayvan sayısı yüzde 2 azaldı. Avrupa’dan daha verimli topraklarımız varken birçok ürünü ithal ediyoruz. Tarım ve hayvancılıkta gerileme doğrudan piyasaları ve marketten sofralarımıza gelene kadar ürünlerin fiyatlarını doğrudan artırıyor. Fiyat istikranın da sağlanması için arazilerin verimli hale getirilmesi gerekiyor. Bundan dolayı tarım ve hayvancılığı fırsata çevirerek ekonomik gücü korumalı et, sebze ve meyve fiyatlarını dengelemeli, ithalatı azaltarak döviz çıkışını engellemeliyiz”
Bir yanıt yazın