5 Haziran Çevre Gününde Çevre Bilincinin Artırılması İçin Ne Yapılabilir?

Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle ülkemizin de kendisine yakışır bir çevre bilincinin oluşması için ülkemiz çöplerinin bilimsel esaslara göre çevre koruma ve sürdürülebilirliği dikkate alarak belirli bölgelerde toplatılması, ayıklanması akılcı bir yaklaşım olacaktır. Evsel ve semt pazarı atıklarının kompostlaştırılması, biyoçara dönüştürülmesi, çevreye ve insana zararlı atıkların yeraltına depolanması gibi bir dizi önlemlerin alınması zorunluluğu doğmuştur. Bir toplumun gelişmişlik düzeyinin önemli öğelerinden biri çöp, atık ve bütünlüklü çevre bilincinin gelişmesi ile değerlendirilmektedir.  Son yılların en ciddi çevresel sorunlarının başında gelen atık katı, sıvı ve çöplerin doğru toplanması, yönetilmesi ve değerlendirilmesi ise bilim ve planlama ile eşgüdümlü olarak sağlandığı zaman anlam kazanacaktır. Bu bakımdan endüstriyel gelişmenin önümüze koyduğu bu zorunlu atık soruna karşı yeni mekanizmaların iletilmesi kaçınılmaz görev oluşturmaktadır.,

Evimizin, ilimizin, ülkemizin ve dünyamızın  sağlığı, temiz görünümü ve insanının sağlığı için, öncelikle toplumun çöp ve atık konusunda bilinçlendirilmesi, atıkların yerinde doğru ayıklanması ve toplanması, toplanan atıkların  ayıklama merkezlerinde önce evlerde ayıklanması, tehlikeli ve zararlıların ayrı korunması, diğerlerinin geri dönüşüme kazandırılması doğru bir yaklaşım ve tutum olacaktır. Bu bağlamda yerel yönetimler başta olmak üzere bütünlüklü bir çevre düzenlenmesi ve yönetimi bilgi ve tutumuna sahip olmamız gerekiyor.

Son yıllarda her 50 yılda ikiye katlanan dünya nüfus ve beraberinde getirdiği tüketimin zorunluluğu olarak başta kentlerin çöp ve atık sorunları oluşmaya başlamıştır. Artan teknolojinin yaratığı metal ve kimyasal madde atıkları uzun erimli kalıntı etkisi de yaratmaktadır doğa üzerinden. Kırsaldan kente göç ve şehirlerin etrafından oluşan gece kondulaşma ve yine beraberinde getirdiği düzensiz yaşam koşulları ciddi bir çevre kirliliği yaratmıştır. Halen çoğu mahallelerde çöplerin doğru düzgün toplanmadığı yerlerin olduğu bilinmektedir. Atık ve çöp bilincinin gelişmediği, eğitim düzeyinin düşük olduğu kenar mahale ve bölgeler dâhil toplumumuzun “kullanılmayan her türlü atık çöp ’tür” anlayışı ile çöp tenekesine bıraktığı atıkların bir kısmının toplum salığı için ne denli zararlı olduğu bugün artık bilimsel çalışmalarla belirlenmiştir. Başta pil, kimyasal boya, antibiyotik vs. çok fazla miktarda yeni zararlı madde günlük yaşamda çöpe karıştırılarak hepimizin sağlığına dolaylı etki yapmaktadır. Maalesef son yıllarda belediyelerin en ciddi sorunu olan çöplerle baş etme konusunda yetersiz oldukları ve bu konuda yeterli alt yapı, plan-program ve öngörü  oluşturulmadıkları görülmektedir. Çöp alanlarının belirlenmesinde, çevre, jeoloji, toprak, ekoloji ve toplum sağlığı bilim alanlarının birlikte karar vermeleri gereken teknik bilimsel bilginin yerel yönetimlerde oluşturulmadığı ayrı bir eksiklik.

Aksi takdirde araçlarla toplanan çöplerin uluorta yaşam alanlarının yanı başına rastgele dökülmesi, buralardan yayılacak kötü koku, hastalık ve zararlılar tüm toplumun sağlığını ve verimliliğini etkileyecektir. AB sürecinde ülkemize yakışır bir çöp politikasının geliştirilmesi artık kaçınılmazdır. Bilindiği gibi daha önce İstanbul ve Ankara’da patlayan kent çöpler onlarca insanının canına mal olmuştur.

Benzer şekilde çöplerin tarım arazilerinin yakınına bırakılması ve buralardan taban suyuna karışan toksik maddeler de toplum sağlığını bitki besin zinciri yolu ile tehdit etmektedir. Son yılların en ciddi ve kaygı verici sorunlarının başında tarıma dayalı çevre kirliliği gelmektedir. Ayrıca son yılarda artan tek kullanımlık plastik kullanımı beraberinden karada, denizde çok fazla mikro plastiğin biriktiği sıkça ifade edilmektedir. Artan mikro plastik bezin zinciri yolu ile insan sağlığını tehdit eder duruma gelmiştir.

Tarımsal çevre kirliliğinin etkisi doğrudan besin yolu ile insana kadar yansımasıdır. Kullanılan aşırı kimyasal gübre, ilaç ve büyüme hormonları bitki ve hayvan ürünleri kalitesini olumsuz etkilediği gibi artık etkileri de doğal çevreyi etkilemektedir. Tarıma dayalı çevre kirliliğinin en önemli unsur doğal olarak su kirliliğidir. Dünyanın en ciddi sorunu temiz su bulma sorunudur. WHO raporlarına göre 2 milyar kişi temiz su içemiyor. 3.5 milyarda kalitesi düşük su kullanmaktadır. Artan çevre kirliliği, yerleşim yerlerinin yaratığı etki, çöplerin gelişi güzel kentlerin dışında istiflenmesi, yüksek azotlu gübrenin tarımda kullanılmasının etkisi ile yeraltı sularının başta nitrat içeriği olmak üzere AB standartlarının 5 katı daha yüksek kirlilik etmenleri bulunmaktadır. Bu da besin zinciri ile insana kadar geliyor ve sonuç toplum sağlığı şu anda çok kötü. Artan kanser vakaları ile sulardaki nitrat, nitrit birikimi arasında doğrudan ilişki bulunmaktadır.

Taban suları veya drenaj ile nehirlere ve oradan göllere ve denizler kadar giden kirletilmiş sular deniz biyolojisini tehdit etmektedir. Aynı şekilde deniz besin zinciri ile bize kadar ulaşması ayrıca risk etkisi yaratmaktadır. 

Tabii bunların tek çözümü yok. Ancak toplumun bilinç düzeyinin artması, tüketim bilincinin sağlıklı yaşam ile bütünleştirilmesi, yerleşim yerlerine yapılan göçlerin azaltılması, ülkenin her yanının eşit derecede gelişmişlik göstermesi, kitle sporu gibi yurttaş bilinci ile birlikte üreterek ve paylaşarak yaşamayı hedefleyen sosyal politikalarla dünyamız daha yaşanılır olacaktır. Bir bütün olarak sürdürülebilir bir yaşam için başta çöp bilincinin kazandırılması üzere, bölgemizin bir çöp toplama merkezinin oluşması, çöplerin canlı ve toplum sağlığına zarar vermemesi için çöplerin âmâmca uygun kullanımı ve gömülmesi için bilim kuruluşlarının da yardımına başvurulmalıdır. Daha sağlıklı bir çevre için hep beraber daha güzeli ve daha sağlıklı olanı düşünmek için daha fazla işbirliğine gereksinim duyulmaktadır.

Evet, bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü! 1900’li yılların başında 1 milyar olan dünya nüfusunun hızla artmaya devam etmesi ile günümüzde 8 milyar insanın doğa üzerinde yaratığı besin ihtiyacı ve barınma yeri talebi doğal kaynakların azalmasına neden olmakladır. Biyoçeşitliliğin erozyona uğramasına ve bazı bitki ve hayvan türlerinin yaşam alanları kaybolduğu için nesli yok olmuş veya olmaktadır. Doğal kaynakların giderek azalması, toprak, su ve atmosfer kirliliğinin artması beraberinde iklim değişimlerine neden olmaktadır. Doğayı ve çevreyi korumak artık tek tek bireyler için bir görüş değil; bireysel ve toplumsal olarak zorunlu bir durumdur. Tek tek ülkelerin değil bütün dünyanın bütünlüklü bir bilinç ve farkındalık ile kırılgan iklim değişimine karşı doğadan yana politikalar ve etkinlikler oluşturması kaçınılmaz. Hepimiz sorumluluk bilinci içinde doğanın sürdürülebilirliği sağlama görevi üstlenmemiz gerekir. Bir kez daha, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’müz kutlu olsun. Hepimizin yaşamı ve gelecek güvencesinin teminatı olan doğayı koruma bilincinin ve farkındalığını atılması için çevremizi bilgilendirelim ve bilincin artırılması için çabalayalım.

27 08. 2007, Adana

NOT: Yazı günlük yazdığım ancak paylaşmadığım yüzlerce yazıdan biri. 2007 yılında yazmışım. Halen aynı yerde duruyor olması ayrıca düşündürücü.

Haberi paylaşın
Birleşmiş Milletler tarafından 5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle ülkemizin de kendisine yakışır bir çevre bilincinin oluşması için ülkemiz çöplerinin bilimsel esaslara göre çevre koruma ve sürdürülebilirliği dikkate alarak belirli bölgelerde toplatılması, ayıklanması akılcı bir yaklaşım olacaktır. Evsel ve semt pazarı atıklarının kompostlaştırılması, biyoçara dönüştürülmesi, çevreye ve insana zararlı atıkların yeraltına depolanması gibi bir dizi önlemlerin alınması zorunluluğu doğmuştur. Bir toplumun gelişmişlik düzeyinin önemli öğelerinden biri çöp, atık ve bütünlüklü çevre bilincinin gelişmesi ile değerlendirilmektedir.  Son yılların en ciddi çevresel sorunlarının başında gelen atık katı, sıvı ve çöplerin doğru toplanması, yönetilmesi ve değerlendirilmesi ise bilim ve planlama ile eşgüdümlü olarak sağlandığı zaman anlam kazanacaktır. Bu bakımdan endüstriyel gelişmenin önümüze koyduğu bu zorunlu atık soruna karşı yeni mekanizmaların iletilmesi kaçınılmaz görev oluşturmaktadır., - komur termik santral cevre kirliligi cin

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. ALLAH-TANRI; Kitabı KUR’AN! Ve, Akıl!? (1) (Yunus,34)”Allah! Yaratışı başlatır, sonra onu çevirip yeniden yaratır-her şeyi yoktan var eden ve sonra…

  2. Eleştirdiğiniz kısımları belirtmeniz tek tek güzel bir şey ama kanıta dair herhangi bir şey göremiyorum ayetlerini ve surelerini yazarsanız çok…

  3. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  4. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    Avrupa’nın En İyi Türk Üniversiteleri ve Bir Gerçek

    İngiltere merkezli yükseköğretim derecelendirme kuruluşu QS (Quacquarelli Symond)  Avrupa Konseyi’ne üye 42 ülkedeki 688 üniversiteyi değerlendirdiği “Dünya Üniversite Sıralaması: Avrupa 2024″  araştırmasında ilk defa  Avrupa […]


  • Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva…

    Ganire Pashayeva üzerinden Türklük şuurunuzu ve samimiyetinizi müşahede ettik! İsmail bey Gaspıralının işte,dilde,fikirde birlik ülküsünün uygulayıcısı, Türk dünyasının Tomris Hatunu, Türk birliğinin rol modeli Ganire […]


  • “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    “Devletimizin tanınması gerekiyor…”

    Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Ersin Tatar’ın inatla üzerinde durduğu bir konu var: KKTC’nin artık tanınması gerektiğini söylüyor. Bu konuda bazı ülkelerle de teması var. […]


  • ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT-HÜSEYİN MÜMTAZ

    ABDÜLHAMİT HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin şöyle anlatıyor;                 “24 Nisan günü Hareket Ordusu İstanbul’u işgal etti. Abdülhamit direnilmemesi için askere emir vermiş olmasına rağmen, […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]



Posted

in

by