“MÜCAHİDİN İÇİNDE PARLAYAN KIVILCIM”

MÜCAHİDİN İÇİNDE PARLAYAN KIVILCIM - cf2f8de1 4d12 486f 8413 28c4b204b782
MÜCAHİDİN İÇİNDE PARLAYAN KIVILCIM - cf2f8de1 4d12 486f 8413 28c4b204b782

MÜCAHİDİN İÇİNDE PARLAYAN KIVILCIM

HÜSEYİN MÜMTAZ

1974 yılında Girne Kalesi’nde asılı bulunan Yunan bayrağı geçen gün düzenlenen bir törenle Rum Milli Muhafız Ordusu’na teslim edilmiş.

Alithia gazetesine göre; bayrak 2004 yılında geçiş kapıları açıldığı zaman bir Kıbrıslı Türk tarafından Güney Kıbrıs polisine verilmiş ve o zamandan beri Polis Müzesi’nde bulunmakta olup nihayet törenle, Polis Genel Müdürü Stelios Papatheodoru tarafından RMMO Komutanı Korgeneral Dimokritos Zervakis’e verilmiş.

Törende Savunma Bakanı Mihalis Yorgallas da bulunmuş.

Zervakis bayrağı teslim alırken yaptığı konuşmada, RMMO’nun polisten bu tarihi yadigârı duygulu hislerle teslim aldığını ifade ederek, “Yeniden birleşmiş bir Kıbrıs’ta donanmamızın ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bayraklarını dikeceğimiz günü sabırsızlıkla bekliyoruz” demiş.

Cevap Kıbrıs TMT Mücahitler Derneği Başkan Yardımcısı Çetin Serez’den gelmiş.

Kıbrıs Cumhuriyeti’ni Rumların ortadan kaldırdığına dikkat çeken Serez, Rum Milli Muhafız Ordusu Komutanına “Hiç heveslenmeyin, boşuna beklemeyin o gün hiç gelmeyecek” sözleriyle cevap vermiş.

“Kurduğunuz o Elen cumhuriyetinin ömrü bildiğiniz ama unutmuş ve unutmaya çalıştığınız gibi sadece beş gün sürmüştü. 20 Temmuz 1974 sabahı ‘bekledin ve gelmedi’ dediğiniz Türk ordusunun kahraman Mehmetçiklerinin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin garantörü olarak Garanti Antlaşmasından doğan meşru haklarını kullanarak o beş günlük Elen Cumhuriyeti’ni başınıza yıktığını ve kaçacak delik aradığınızı ne çabuk unuttunuz?” diyerek Kıbrıs Türkü’nü yok etme, topyekûn imha etme planlarından Türk ordusu ve onunla bütünleşen Mücahitler sayesinde kurtulduklarını vurgulayan Serez, şöyle devam etmiş;

“Biliniz ki, bu halk en az Güney Kıbrıs Rum Cumhuriyeti’nde yaşayan Rum halkı kadar eşit statüye sahiptir. Halk olarak 1960 Antlaşmalarından doğan hakları tanınmadan hiçbir resmi temas yapmamaya kesin kararlıdır ve bu karalılığımız defalarca en üst düzeyde tekrarlanmaktadır. Rum Polis Müdürlüğü’ne hediye ettiğiniz Girne Kalesi’ne Yunan bayrağının çekilmesini tasvir eden küçük tablo ile avunmaya, kahramanlık yapmağa devam ediniz Bay Zervakis. Çünkü aslını asla ne Girne Kalesi’ne ve ne de KKTC sınırları içerisindeki hiçbir yere asmaya ve ne de bayrağımızı indirmeğe gücünüz yetmez. Artık çok geç, geçmiş ola.”

Okumaya devam et  DENKTAŞ’A SUİKAST-II

Serez doğru yapmıştır.

Çünkü “Mücahit Marşı”;

“Kıbrıs Yunan olamaz/Türk mücahit duramaz/Ya Türk Kıbrıs var olur/Ya mücahit yaşamaz” diye biter.

Şimdi;

                1.Zervakis efendiye gereken cevap çok güzel verilmiştir de bu cevabı TMT’den önce kimin vermesi gerekirdi?

                Zervakis efendinin kuzeydeki eşiti kimdir?

                GKK’lığı, RMMO’dan beş on gömlek üstündür elbette de cevap önce oradan gelmeli değil miydi?

                2.“2004 yılında geçiş kapıları açıldığı zaman” güneye geçerek Güney Kıbrıs polisine veren o “Kıbrıslı Türk” kimdir?

                Önce o “papadopulos”u bulun.

                “O kapıların” o zaman neden ve nasıl, niçin açıldığını zaten hiçbir zaman anlayamamışımdır.

                Daha kim bilir başka neler, ne “yadigârlar” verilmiştir acaba şimdiye kadar?

                Neyse…

“Tesadüf” işte;

Zervakis’in boş konuştuğu günün hemen ertesinde o çok konuşulan Girne Kalesinin önüne, Girne 23 Nisan İlkokulu öğrencileri giderek toplu fotoğraf çektirmişlerdir.

Stelios Papatheodoru’nun, Mihalis Yorgallas’ın çocukları yahut torunları gelip çektirsinler bakayım öyle bir fotoğrafı!

“Bir kıvılcım parlıyor/Mücahidin içinde/Türklük ateşidir bu/Yoktur dünya yüzünde”.

                TÜRKLÜK ATEŞİDİR BU!

MÜCAHİDİN İÇİNDE PARLAYAN KIVILCIM - 29 93

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir