ONCE THE MULLAH

Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer Kelseyin yazdığı ONCE THE MULLAH  adlı kitabı okurken çok keyif almıştım. Gerçekte yaşayıp yaşamadığını bilmediğimiz bir efsane insanın hikayeleri, bana Akşehir’de yaşadığına inanılan, hoca Nasreddin’i anımsatmıştı. Hatta Azerbaycan da ise Molla Nasreddin olarak, aynı hikayelerle anılır. 

Hoca Nasreddin ters bindiği eşeği ile bir çok hikayeye konu olur. Beyşehir gölüne maya çalması ile bilinen ve de her sene sembolik göle yoğurt mayası çalınır. Etkinlikte konu olan hikayede hoca gölün  kenarında kaşıkla göle yoğurt çalmaya çalıştığını gören köylü ‘ Hoca sen ne yapıyorsun orada ? ‘ diye sorusuna, Nasreddin Hoca ; ‘göle yoğurt mayalıyorum’ diye cevap verir. Köylü basar kahkahayı , ‘ Hoca hiç göl yoğurt tutar mı ? ‘ diyerek hocaya güler. Ancak hoca Nasrettin , ‘ Oğlum bende biliyorum gölün yoğurt tutmayacağını tamam, ama ya göl maya tutarsa , koskoca bir göl yoğurt,’ demez mi ?

Alice Geer Kelseyin kitabında bu gibi hikaye ve bir çok hikaye, sanki Anadolu’da yaşadığına inandığımız Nasreddin Hocanın masalları vardı. Kitabın ön açıklamasında, Mullah Nasr ed-Din’ in İran da yaşamış bir halk insanı olarak tanıtılmakta. Hikaye edilen konular hem okuyanı güldüren, hem de düşündüren türden, masalsı söyleşileri içermekteydi.  

Gecenin karanlığında ayın aydınlattığı köy meydanında dolanan Hoca Nasreddin’i gören köylü Hoca’ya sorar ‘ Hoca gecenin bu vaktinde burada ne arıyorsun? ’ Hoca kaldırır başını Köylüye cevap verir ‘ Kaybettiğim tespihimi arıyorum.’ Köylü tekrar sorar ‘ Tespihi burada mı kaybettin Hoca efendi ? ‘ Sakin bir eda ile cevap verir ‘ Hayır burada kaybetmedim, ancak ay ışığı burayı aydınlattığı için burada aramaktayım ‘ diye cevap verir.  

Okumaya devam et  Muhalefet odakları, kendinize geliniz

İran’da ekmek fırınları bizim bildiğimiz türden değildir. Üretilen ekmekte bizim yediğimiz ekmek türünden değildir. Bizim yufka türde pide gibi açılıp sacda pişirilen köy ekmeği olarak bildiğimiz hamuru İran’da, oklava ile açıp, içinde ateş olan bir fıçı şeklindeki fırının iç duvarına yapıştırırlar. Kısa bir zamanda pişen yufka ekmeği çıkarıp satarlar. Lezzeti ile tanınan bir fırından ekmek almak için giden Hoca Nasreddin, bakar fırının önünde sıra var,  sırada duranlara ‘ Ey ahali, Aşağıdaki fırında bedava pide dağıtıyorlar, bilin’ der. Herkes sıradan çıkıp aşağıdaki fırına koşmaya başlar. Hoca boşalan fırından ekmek almaktansa, koşanların peşinden koşmaya başlar. Adamın biri sorar ‘ Hoca sen nereye koşuyorsun böyle?’ Hoca Nasreddin hem koşar hem de ‘ Dedikodu bile olsa, mutlaka bir gerçek payı olabilir diye bunca insan nereye koşuyorsa, bende  oraya koşuyorum,’ diye cevap verir.   

Nasreddin Hoca ile ilgili bir hikayenin ise Akşehir de geçtiği bilinir. Olay Timur’un ordularının Anadolu’yu işgal ettiği süreçte geçtiğine inanılır. Hatta Hoca Nasreddin’in de aynı dönemde yaşadığı bir tevatürdür. Timur, Anadolu’yu işgalinde Asya’dan  fillerle geldiği , Çubuk savaşı öncesinde filleri ormana sakladığı söylenir. 28 Temmuz 1402 tarihinde yapılan Çubuk savaşında, fillerin sonuca etki ettiği bilinir. Timur un askerlerinin 800 bin ve Sultan Bayezid’in askerleri ise 300 bin olduğu tahmin edilir. Timur’un üstünlüğüne bir de Fillerini katarsak, bu savaşta dengesiz bir durumun neticesinde, Timur savaşı kazanır. Anadolu’yu işgal eder. Bursa ve İzmir’i de alır. Bayezid in karısı Olivera Despina hatunu da kendisine hizmetli esir olarak tutar. 

Aksak Timur çok kindar ve aksi bir insan olarak Anadolu’yu  işgal sonrasında, fillerini, bakmaları için Akşehirlilere emanet eder. Zaten yeterince beslenemeyen Akşehirlilerin sırtına bir de Fil ordusunu besleme görevi yüklenince, ambarlarında, kendi diğer hayvanlarına yetecek kadar yem ve samanları kalmaz. Filler ise doymak bilmeyen bir iştahla tüketmeye devam ederler. Akşehirliler, emanet edilen bu fillerden kurtulmak için her türlü yola baş vururlar. Amma nafile, kurtuluş yok. Filler halkın ellerinde ne var ne yok, yiyerek tüketirler. Bezgin köylüler  Hoca Nasreddin’e gelirler. Filleri, Aksak Timur’a şikayet etmek için Hoca Nasreddin’den tercüman olmasını rica ederler. ‘ Hocam bittik tükendik, bu filleri doyurmaktan bezdik usandık. Timur’un huzuruna çıkıp şikayet etmek istiyoruz, ama korkuyoruz. Bize tercüman olur musun?’  diye yalvarmışlar, Hoca Nasreddin’e. Nede olsa sayılan bir Hoca’ya aksi Timur kızmaz, dinler diye düşünürler. Nasreddin Hoca önde, halk arkada, Akşehir çayı kenarında kurulu Timur’un büyük Otağına hep beraber giderler. Destur alıp huzura doğru yaklaşırken Hoca Nasreddin, arkasına şöyle bir bakar. Birde ne görsün, kimse kalmamış arkasında. Mecburen Aksak Timur’un tahtının karşısında bulur kendisini.

Okumaya devam et  IT IS REEEED, LIKE US

Buyur eder Timur saygın hocayı, ‘ Kelem et bilge adam, nedir sözün ? ‘ Der Hoca Nasreddin’e. Kıvrak zeka, Hoca Nasreddin başlar konuşmaya. ‘ Hünkarım, biz filleri çok sevdik , fillerde hoşnut burada yaşamaktan, ILGIN da barınan Fillerinde buraya gelmesini ister Akşehirliler, bende onların isteğini söylerim, ‘ diyecek kadar kıvrak zekaya sahiptir, bizim, Hoca Nasreddin. 

Ülkemde yıllardır halkın yoksullaştığını, pahalılığın çok arttığını , yaşamın zorlaştığını , işsizliğin arttığını , tarım ve hayvancılığa yeterince önem verilmediğini haykırarak topluma anlatmaya çalıştık. Ülkemdeki yer üstü ve altı zenginliklerin yabancılara pazarlandığını anlatmaya çalıştık. Ülkemizin göçmen istilası ile karşı karşıya kaldığını söyledik. Artan yaşam koşullarının toplumu fakirleştirdiğini vurguladık, iç ve dışta ülkemizin itibar kaybettiğine işaret ederek, toplumun daha iyi idare ile yönetilmesini izah etmeye çalıştık. Sonuçta, Akşehirliler için filleri Timur’a şikayete giden Hoca Nasreddin’e benzettim kendimi, diye bir sözüm geldi söyledim hem nalına hem mıhına. 

Metin Atamer 

Haberi paylaşın
Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer Kelseyin yazdığı ONCE THE MULLAH  adlı kitabı okurken çok keyif almıştım. Gerçekte yaşayıp yaşamadığını bilmediğimiz bir efsane insanın hikayeleri, bana Akşehir’de yaşadığına inanılan, hoca Nasreddin’i anımsatmıştı. Hatta Azerbaycan da ise Molla Nasreddin olarak, aynı hikayelerle anılır.  - metin atamer

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Siyasi Partillesme ve Milli bir Örgütlenme ile siyasi ve ekonomik isgale karsi savasmaktan baskacaremiz hic bir yok.

  2. Şimdi de Çiftçilerin önü kesiliyor. Her çiftçi her istedini ekemeyecek, ekime sınır getiriliyor, hayvancılığa sınır getiriliyor. Enflasyon düzelirim dersiniz.

  3. brics ilk kurulduğunda ekonomik mucize gerçekleştiren ülkeler olarak masum bir örgüttü ve Türkiye’de o zamanlar nispeten iyi giden ekonmisi ile…

  • “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    “Kıbrıs’ta 2 ayrı devlet var…”

    Kıbrıs’ta sular durulmuyor. Kıbrıslı Rumlar AB’nin desteği ile iyice şımardı. Önemli haklar elde etmeye çalışıyor. Ancak karşılarında KKTC’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ı buluyorlar. Tatar, hiç taviz […]


  • Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    Dünya Siyasetinde Değişim Başlıyor

    New York’ta düzenlenen Birleşmiş Milletler (BM) 78’inci Genel Kurulu görüşmeleri bu yıl geçmişlerden farklı ve yeni bir dönemin başlayacağının habercisi konumunda zira 2023 yılında dünya […]


  • Altın Koza’ya Altın Program

    Altın Koza’ya Altın Program

    30. yılını kutlayan Adana Altın Koza Film Festivali’nin 18-24 Eylül tarihleri arasında Esas 01 Burda AVM, Cinema Pink salonlarında gösterime sunulacak uluslararası programı; Berlin, Cannes, […]


  • Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Ruslar Türkiye’den ayrılıyor

    Şubat 2022’de Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile başlayan, Rus göçü, Rusya devlet başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’daki savaşa daha fazla vatandaşın katılmasını gerektiren kısmi seferberlik kararından sonra […]


  • BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    BRiCS DUVARI EMPERYALİZME KARŞI

    Son aylarda birbiri ardı sıra gündeme gelen uluslararası kongreler ve toplantılar sürüp giderken ,bugünkü dünya siyaseti normal koşulların ötesinde gelişmeler göstermektedir .Ülkeler ve devletler arası […]


  • SADAKA

    SADAKA

    Bir dakika durup düşünün, ne kadar aşağılayıcı bir durum içindeyiz bu günlerde. Emekli vatandaşların emekli maaşlarına 3 liramı verelim yoksa 5 liramı verelim konusu, bütün […]


  • Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB İle Yolları Ayırabiliriz”

    Birleşmiş Milletler 78. Genel Kurulu görüşmelerine  katılmak için  New York’a  gitmeden  önce Cumhurbaşkanı Erdoğan: ”AB ile yolları ayırabiliriz” diyerek önemli bir açıklamada bulunmuştur: ”Avrupa Birliği, […]


  • BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    BİRİ YER, BİRİ BAKAR…

    Enflasyon altında ezilen yurttaş bütçeyi de finanse etti. Merkezi yönetim bütçe sonuçlarına göre yılın ilk sekiz ayında başta ÖTV ve KDV’de olmak üzere vergi gelirlerinde […]


  • O YILLAR

    O YILLAR

    O YILLAR                 HÜSEYİN MÜMTAZ                 Biz eskidik ama yazılar hiç eskimiyor galiba…                 Tam on yıl önce, Falih Rıfkı Atay’dan şu kısa alıntıyı yapmışız; […]


  • Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Sivil giyimli ÍŞGĂL ORDUSU

    Halkımız aptal değil, tehlikenin farkında. Yıllardır „sivil işgal kuvvetleri“ ülkemize dolduruluyor. „Barış süreci“ diye, binlerce PKK askeri, davul-zurna eşliğinde silâhları ile birlikte ülkemize sokuldu. Onları […]


  • Siyasette “aptal sözcüğü”

    Siyasette “aptal sözcüğü”

    Sosyal medyada aptal sözcüğünün çok sık kullanıldığını görmüşünüzdür. Siyasi ya da ideolojik tartışmayı aptalsın, akıllısın gibi yere indirgemek, aslında “entelektüel yeteneğin” sınırlı olduğuna işaret eder, […]


  • ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ŞEYHÜLİSLAMLIK KURULUYOR

    ÇEDES PROJESİ İLE AKP KARŞI DEVRİM’İNİN ŞEYHÜLİSLAMLIK AYAĞI DA KURULMUŞ OLUYOR Çağdaş bir devlet yurttaşlarına din dayatmaz. DİB bütçeden aldığı bakanlıklar üstü ödenek ile toplumun […]


  • Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Dünya ülkeleri Türkiye’den neler almak istiyor?..

    Üretimde artışlar yüz güldürüyor. Türkiye’den dünya ülkelerinin neler istediği belli oldu. Burada önemli olan şu: Yapılan üretimin ithalat olmadan oluşmasıdır. Yoksa ithalata dayalı üretim sadece […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (22 Eylül 2023) 1.  Artsakh (“sözde” Dağlık Karabağ Ermeni devleti) ve Azerbaycan temsilcileri arasında, Azeri askeri saldırısının ardından askerlerin geri çekilmesi ve tahliye edilen […]


  • İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    İngilizler, kesenin ağzını açtı…

    Kartla harcamalar çoğaldı. Yapılan araştırmada yurt dışına tatile çıkan İngilizlerin kesenin ağzını açtığı ifade ediliyor. Türkiye’yi ziyaret eden yabancı turistlerin yaptığı fiziksel harcamalar, bir önceki […]


  • Şirketler birer birer kapanıyor…

    Şirketler birer birer kapanıyor…

    İyimserlik devam ediyor ama ekonomik kriz karşısında da şirketler birer birer kapanıyor. Yeni şirketler de kuruluyor. Ancak, bu çok sınırlı. Kapanan bazı şirketlerin yetkilileri ”Ekonomik […]


  • ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR. Sefa Yürükel

    ATATÜRK’E, TÜRK’E VE GERÇEK TC DEVLETİNE SALDIRILAR KARŞI DEVRİMİN ANAYASA DEĞİŞTİRMESİNE YÖNELİK ALIŞTIRMALARDIR.       Sefa Yürükel

    Atatürk’ün kurtardığı milletin bazı bireyleri ve Atatürkün kurduğu devletin bazı bürokratları, kurtarılmayı ve Türk Milletinin mensubu ve TC devletinin vatandaşı olmayı hak etmiyorlar. Son bir […]


  • FEYM GRUBU BÜLTENİ

    FEYM GRUBU BÜLTENİ

    ERMENİ Faaliyetleri (21 Eylül 2023) 1.  ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 21 Eylül Bağımsızlık Günü’nde Ermenistan halkına en iyi dileklerini göndererek, ABD’nin Ermenistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına ve […]


  • 8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    8 ayda Türkiye’ye 36 milyon turist geldi…

    Yaz aylarında beklenen turist 50 milyondu 36 milyon turistle sezonu kapattık. Turizm Bakanlığı yetkilileri geçen yılın Ağustos ayına göre yüzde 5.65 artış yaşandığını söylüyor. Kış […]


  • NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    NASIL İNSANLAR OLDUK BİZ

    Tv de anlatılıyordu.Antalya da Rus’un biri Site den 80 daire satın almış. Sadece Ruslara kiralıyormuş.Doğrumu yanlış mı bilmiyorum. Ama sektörüm olan Tarımdan biliyorumBaşta Muz seraları […]



Posted

in

by