MAZBATAYI KİM VERECEK?

            ‘Mazbatayı kim verecek ?’ diye, tam üç ay önce şunları yazmıştım :

            “Seçimler yapıldı ve Kemal Kılıçdaroğlu seçildi diyelim.

            ‘Mazbata’yı kim düzenleyecek?

            YSK, yani Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘çete’ dediği onbir kişi.

            Ee bu ‘çete’, sadece bu seçimle ilgili değil ama daha önce işlediği suçlardan dolayı kendilerini yargılatıp içeri attıracak olan Kemal Kılıçdaroğlu’na ‘mazbata’ düzenleyebilir mi?

            Kemal Kılıçdaroğlu diyor ki, zaten o nedenle biz ‘sandık’lara sahip çıkacağız.

            Peki ama o ‘sandık’lara, örneğin Binali Yıldırım’in uyuşturucu baronu olan oğlunun önünde diz çöken Jandarma Alay Komutanı sahip çıkmayacak mıydı?

            Ya da Dr Recep’in kendisine küfretmesini alkışlayan Komuta Kademesi

            Yani Yaşar (son gülen iyi) Güler, sandıklara sahip çıkmayacak da, Kemal Kılıçdaroğlu’na mı bırakacak bu sahipliği?

            Kaldı ki, örneğin Fransa’da cumhurbaşkanına ‘mazbata’yı Genelkurmay Başkanı vermektedir.

            Yoksa Kemal Kılıçdaroğlu’nun vicdanını satmayan yargıç dediği ‘sandık kurulu’ başkanları mı sandıklara sahip çıkacak?

            Bu sonuncuların sayısının kaç bin olduğunu bilen var mı acaba?

            Bunlar da birer küçük ‘çetecik’ değil midirler?

            Kaldı ki, Kemal Kılıçdaroğlu’nun fotoroman Süleyman dediği ‘çetebaşı’ sandıklara biz sahip çıkacağız diyor.

            Sadat/madat ve benzeri onlarca vakıf/makıf, tarikat/marikata ait ‘silahlı milisler’ de cabası.

            Bu gözü dönmüş güruhun ‘sandık sevdası’nı bilmeyen mi var?

            Ve en çok da bunlar sandıklara sahip çıkmak isteyeceklerdir.

            Kısaca şu ‘sandık’ sorununu neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

            Peki ama, sadece alçaklık ve namussuzluk üreten bu ‘düzen’den nasıl çıkılacak?

Okumaya devam et  BİR SİZE GÜVENMEM BEKİR EFENDİ

            Demokrasinin temel ölçütünün ‘sandık’ olmadığını işleyen onlarca yazım vardır.

            ‘Seçim ve sandık’, sadece ve ancak ‘Hukuk’ içinde kalınıyorsa anlamlıdır, saygı duyulabilir.

            Gelin o zaman Türkiye’deki ‘Hukuk’a da yakından bakalım.

            Anayasa’nın ilgili maddesine göre bir kişi ancak iki kez seçilebilir diyor mu demiyor mu?

            Buna karşın, Adalet Bakanlığını işgal eden yayvan Bekir, aday olmasının önünde hukuksal bir engel yok diyebiliyor.

            Meclis başkanı Şentop üçüncü kez de dördüncü kez de aday olabilir diye ‘makale’ yazabiliyor.

            Bir başka büyük hukukçu Ersan Şen(top) da hukuka uygundur diyor.

            Televizyon baykuşları ve sözde gazetecileri saymaya gerek bile yok.

            Tümü birden ‘bizim anladığımız Anayasa’ diye başlıyorlar söze.

            Demek ki neymiş?

            Seçim tarihi, seçim kurulu, yüksek ve alçak ‘seçim kurulları’ ve adaylık koşulları falan ne imiş?

            Teyyare!

            Demek ki, bu seçimin yapılabilmesi ve bu ‘iğrenç  düzen’in değiştirilebilmesinin en ‘demokratik’ ve ‘biricik’ yolu, sadece ‘oy toplamak’ değil ama halkın gücünü, kim ne derse desin ‘sokak’ta, örgütlemekten geçmektedir.

Ve böylece, ‘örgütlü halk’ ya da ‘Millet’in ta kendisinin olaya doğrudan el koyması sağlanabilmelidir.

            İpini koparmış kurbanlık danalar gibi değil elbette.

            ‘Muhalefet’in örgütlemesi ve liderliğinde…

            Bu ‘Halk’, bu düzeni, askerine, polisine, milisine rağmen değiştirmeye karar vermiş görünüyor.

            Bu potansiyeli değerlendiremeyecek bir ‘muhalefet’e ise denilse denilse ‘yuh artık’ denilebilir.

            Oysa, kim neresine taş basacaksa basar ve Kemal Kılıçdaroğlu’nu  ‘seçilmiş’ bir Cumhurbaşkanı gibi görerek ‘mazbata’sını bugünden verir ve arkasında duracak olursa;  herkes Anayasa, yasa ve içtihatlara saygılı olmaya başlayacaktır.

Okumaya devam et  AKLINDAN GEÇEN NEDİR HULUSİ EFENDİ

            İşte o zaman başta Yaşar Güler olmak üzere Komuta Kademesi ile Jandarma Genel Komutanı, Emniyet Genel Müdürü, Valisi, Kaymakamı ve tüm Devlet umuru yasaları hatırlamak durumunda kalacaklardır.

            Her düzeyden savcı ve yargıçlar, işte o zaman ‘Hukuk’u anımsayacaklardır.

            Yasadışı ‘Kuvvet’ler ise, anında, kuzuya döneceklerdir.

            Bu kadar basit.

            Yılanın başı bir kez ezilmeyegörsün; ardından kim ‘Hukuk’ içinde hangi mücadeleyi verecekse verir artık.

            Demokrasi mi diyordunuz, alın size, işte dik âlâsı…

            Yoksa siz ‘hak, hukuk’ derken başka şeyler mi tasarlamaktasınız?

            Öyle görünüyor ki, herkesin aklından başka başka ‘hınzır’lıklar geçmektedir.

            Aksi halde bu kadar boş boğazlık yapılır mıydı?

            Yok efendim ‘siyaset mühendisliği’, ‘siyaset danışmanlığı’, ‘siyaset bilimi’ falan…

            Bunlara eskiler ‘Dolap’ diyorlarmış, ki ne kadar haklıymışlar.”

***

            Bugün, yani bu yazının yazılışından tam üç ay sonra bir değerlendirme yapacak olursak;

            -Birinci tur seçimlerinin üzerinden on gün geçmiş olmasına karşın, YSK daha ‘kesin sonuçlar’ı açıklamış değildir.

            -Nüfus artışıyla seçmen sayısı arasındaki altı milyon yediyüzbinlik farkın olduğu savlarına bir yanıt vermiş değildir.

            -Suçu nüfus idaresine, Soysuz Süleyman’a atmakla kurtulabilecekler midir?

            -SEÇSİS siteminin aksaklık ve yolsuzluklara açık olup olmadığı konusuna neden bir yanıt verememektedirler?

            -Sadece yasalara aykırılık değil ama bizzat alçaklık ve namussuzluk yaptıklarını inkâr edecek durumda değillerdir.

            Ve şimdi sözde ‘İkinci Tur’a gidilmektedir.

Lafı uzatmanın anlamı yok: 28 Mayıs akşamı, CHP’nin seçim merkezine ulaştırılacak ‘sandık sonuçları’na dayanarak, en geç saat 21-22 sularında Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı olduğu ilan edilip, doğrudan Çankaya Köşkü’ne gidilmelidir.

Okumaya devam et  Demokratik bir seçim için TRT adaylara eşit yer versin!

Millî İrade’nin tecelli etmesinin başka yolu kalmamıştır.

Çünkü bu YSK’nın ilan etmek için günler ve hatta haftalara yayacağı ‘İrade’, ‘Millî’ değil ama doğrudan haramilerin iradesi olacaktır.

Millet’in kendi ‘İrade’sine, kimse sahip çıkmadan, bizzat ve doğrudan kendisinin el koyması gerekmektedir.

Ve bu eylem, ne getirecekse onu getirsin, ‘baş göz üzerine’ deyip gögüslemeye hazır olunmalıdır.

Bu işin çığırından çıktığını hâlâ anlamayan topluluğa ‘Millet’ mi denir Tanrı aşkınıza?

Gereğini yapamayan sonucuna katlanacak demektir.

Haberi paylaşın
            ‘Mazbatayı kim verecek ?’ diye, tam üç ay önce şunları yazmıştım : - 135676

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. SAYIN ÇELİK HOCAMIZ GECENİN 3’ÜNDE YAZMIŞ. BEN DE GECE’NİN DÖRTBUÇUĞU’NDA CEVAP YAZİİM . .. SODOM ve GOMORE’ye MUSA’NIN ŞİKÂYETİYLE ,…

  2. Olmadı, olmadı! Seçkin üyeleri olan [E-Türkiyeyiz.Biz]öbeğinde tartışma ekinin(kültür) yerleşmemiş olduğunu “Başarmak zorundayız” yorumunda görmekten mutlu değilim. İki örnekte olduğu gibi…

  3. Mustafa Şahin sen alçagın önde gidenisin Gazi Mustafa Kemal Atatürk e dil uzatanın dilini keserler…

  4. Düzelterek bir kez daha yazıyorum… Bu parti sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular yüzünden 1999 da Ve Tarihinde ilk…

  5. Bu partiyi sizin gibi sözde CHP’liler, Çakma Atatürkçü solcular 1999 da Tarihinde ilk defa baraj altında kaldı… *** Sizler baraj…

  6. ARKADAŞLAR , DÜNYA’NIN TÜRK OLDUĞU’ GERÇEĞİNİ NATIONAL GEOGRAFY BELGESEL KANALI’NIN LİNKİYLE GÖNDERDİM SİZE.. . BELGESEL AFRİKA’DAN 200.000 YIL CİVARINDAKİ YAYILMA’DAN…

  7. Sizin zihninizde hep bir darbe hayali var. Söze gelince demokrasi istiyoruz dersiniz. Sizin gibi batasıca batılılar ve batılılar gibi düşünenler…

  8. Bir düzeltme yapalım. Koray aydın dediğiniz gibi (sanırım 216 yıl) ceza almadı, savcı tarafından ceza istendi. Mahkemede beraat etti! Ben…

  • Harika bir seçim özet yorumu

    Harika bir seçim özet yorumu

    14 milyon emekli; “Bayram ikramiyesi olarak 15.000 lirayı istemem bana 2.000 lira çok bile” dedi..  7.500 lira emekli maaşı alan 9 milyon emekli; “En düşük […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • Tarım S.O.S veriyor…

    Tarım S.O.S veriyor…

    Tarımda sıkıntılar devam ediyor. Yapılan açıklamalarda “Türkiye 10 yıl sonra çiftçisiz kalabilir” deniliyor. Özellikle şu konunun çözülmesi gerekiyor: Tarlada ucuz olan ürün tezgahta çok pahalıya […]


  • Rusya’dan kaçan kaçana…

    Rusya’dan kaçan kaçana…

    Ukrayna ile savaş Rusya’ya yaramadı. Savaş nedeni ile ülkeyi çeşitli nedenlerle terk edenler var. En çok da tatil amaçlı yurt dışına çıkışlar hızlandı. Savaştan kaçışın […]


  • Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Sonuçlar Değişim İsteyen Herkesi Üzdü 

    Seçim Sonuçları Türkiye`de Siyasi Değişimi İsteyen Herkesi Derinden Üzdü ve de Öfkelendirdi.  Çünkü halkın büyük bir kesiminin ekonomik ve sosyal durumu bunu gerektiriyordu, Çünkü enflasyon […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

    OKUL,ÖĞRETMEN VE GREV

                    OKUL, ÖĞRETMEN VE GREV                 HÜSEYİN MÜMTAZ Sene sonu…                 Sınavlar var.                 Mezuniyet, sınıf geçme, kolej giriş; hepsi arka arkaya. Ama isim kısaltmaları […]


  • ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK

    UMUTSUZLUĞU, HAYIFLANMAYI VE YILGINLIĞI BIRAKIN!ÇARE MİLLİ OLARAK ÖRGÜTLENMEK VE TÜRKİYE ULUSAL KONGRESİNİ TOPLAMAKTIR. SEFA YÜRÜKEL Değerli yurtseverler, Umutsuz olmaya gerek yok. Bugünler geçici günler. Bu […]


  • Vize sorunu…

    Vize sorunu…

    Türkiye’de Schengen vize sorunu yaşanıyor. Öyle ki sanatçılar ve sporcular da bundan etkileniyor. Detaylara geçeceğiz. Vize sorununun temelinde “Türkiye’ye dönmezsin” şüphesi var. Özetle güven sorunu […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    AB’nin Gündeminde Kıbrıs Sorunu Yok

    Avrupa Birliği’nin dertleri başından aşkın. Kendi içlerindeki sorunlara ilaveten şimdi bir de “Türkiye ile nasıl baş ederim” düşüncesi var kafalarında. “Türkiye ile düşman mı olayım, […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı”

    “Aysun Kayacı kazandı” Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst […]


  • Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Batı’nın size adil olmadığını düşünüyorum

    Vay anasını! ABD Başkanı Bidon(biden) “ Batı’nın size karşı müdahalesinin adil olmadığını düşünüyorum” demiş *  ABD eski Başkan Donald Trump 28 Mayıs Pazar gecesi arayıp  Erdoğan’ı kutlayan […]


  • Halk ve aydınlar

    Halk ve aydınlar

    SODOM ve GOMORE  “Sodom ve Gomore” Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun bir romanının adıdır. Sodom ve Gomore gerçekte, Yahudilerin kutsal kitaplarından Tekvin’de, “insanları, her türlü fuhuşun yaygın olduğu sefih […]


  • TAKDİR ve TEKRİR

    TAKDİR ve TEKRİR

                Geçen yazımızda sözü edilen ‘Plebisit’in, IIIncü Napolyon tarafından, Nice ve Savoie kentlerinin Fransa’ya katılması için başvurulan bir yöntem olarak kullanılmasından sözetmemiştik. Oysa, örneğin sözlüklere sözcük anlamıyla […]



Posted

in

by