ERMENİ MESELESİNİ ANLAYAMAMAK VE NORMALLEŞMEK!

17 Mayıs 2023 - ermeni lejyonu rus ordusu 1916 soykirim katliam

17 Mayıs 2023

Katolik Kilisesi/- Avrupa Parlamentosu- Avrupa Konseyi/- Avrupa Yeşiller Partisi/- Amerikan Yahudi Komitesi gb. Uluslararası Kuruluşların da soykırımı tanımış olduğunu gördüğünüz de acaba bu nasıl NORMALLEŞME denilmez mi?

      1915 yılı değil, 1015, hatta M.S. 15 yılına da gitseniz, Ermenilerin daima oradan oraya savrulduğunu veya bir güçlünün kanatları altına sığındığını görürsünüz. Bu sığınmayı o kadar farklı bir dille anlatırlar ki, bir an sizde inanmaya başlarsınız. Konu hakkında şayet ilgi ve bilginiz yoksa acaba demekten de kendinizi alamazsınız.

      Ancak, DEVLET dediğimiz kurum, o kurumu yönetenlerin ACABA demek hakları olamaz, olmamalıdır. Ermeni soykırım YALANININ hiçbir tutarlığı yokken, bazılarının duyarsızlığı, görevleri gereği gerekeni yapmayanların izahı zor ve anlaşılmaz tutumları, onların ise durmaksızın “365 gün, 24 saat” YALANLARINI ısrarla savunmaları ACABALARI bambaşka mecraya taşımaktadır.

         Şunu bütün DÜNYA çok iyi bilmelidir ki; TÜRK TARİHİNDE, MEDENİYETİMİZDE ve KÜLTÜRÜMÜZDE SOYKIRIM yoktur.

      Konunun özü, Anadolu, Kafkasya, İran, Mezopotamya, Kıbrıs, Amerika, Avrupa’da dağınık olarak yaşamakta olan Ermenilerin, Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme döneminden istifade ederek, Ermeni devleti kurmak üzere, tebaası oldukları Osmanlı’ya karşı isyan hareketine başlamalarıdır. Kısaca sonuçta; 4 Haziran 1918 Batum da Osmanlı İmparatorluğu ile Ermeniler arasında Batum Barış ve Dostluk Antlaşmasının imzalanması ile gelinen noktadan sonra;  6 Eylül 1918 de dönemin Ermenistan heyeti, Avetis Aharonyan başkanlığında, Osmanlı Padişahı Sultan Mehmed Vahdeddin tarafından Cuma Selamlığında kabul edilerek; bağımsızlıklarını tanıyan ilk ülke olarak Osmanlı Devletine ve Sultan Vahdeddin’e şükranlarını iletip bunu hiçbir zaman unutmayacaklarını, imzalanan protokole bağlı kalarak, karşılıklı dostça ilişkiler yaşamak sözü vermişlerdi. (Avetis Aharonyan, Birinci Ermenistan Ulusal Konseyi Başkanı idi)  Ancak Ermeniler her defasında, günümüzde de olduğu gibi devamlı bir YALANIN peşinden koşmuş ve koşmaktadırlar.

      Türkiye-Ermenistan konusunda her günün, her ayın, her yılın 1915 yılını takip eden günlerin de 3 Aralık 1920 gününe kadar ayrı başlıklar altında ayrıca anlatılmasına ihtiyaç vardır. Bunu ısrarla yazmaktan vazgeçmeyeceğimi, vazgeçmeyeceğimizin altını özellikle çizmek isterim. Zira bahse konu zaman aralığı Ermeni YALANININ temelini kapsamaktadır. Öncelikle söz konusu Ermeni YALANININ altında saklı olan asıl gerçeğin asimile olmak korkusu olduğu da hiç unutulmamalıdır. Ayrıca; hiç de dile getirilmeyen ve icazet alınan Ermeni manevi dünyasına da, özellikle ayrı bir pencereden dikkatle bakılması gerekmektedir. Perde aralığında da Eçmiyazin, Sis ve Ahdamar Katogigosluğu ile İstanbul Ermeni Patrikliği görülecektir. Bu pencereyi bir başka yazının konusu yaparak açacağım.     

            Bütün iddiaların aksine, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinin gösterdiği iyi niyetler doğrultusunda varlığını sürdüren Ermenistan’ın yaptıklarının sadece son yıllara bakacak olursak;

      Ermenilerin her zaman aralığında isyan/terör yönünde hareket etmeleri, 1959 yılından itibaren teröre adım atmaları, bu yönde (1973-1988) ASALA ve Ermeni Devrimci Federasyonu’nu kurarak (EDEF/JCAG), Türkiye ve Türkleri hedef almıştır. 1970’den itibaren silahlı eylemlerine başlayan örgüt, 27 Ocak 1973 günü Türkiye’nin Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar ile Konsolos Bahadır Demir’in şehit edilmesiyle başlattıkları Ermeni terörü, 31 diplomat ve onların aile mensupları olmak üzere 58 Türk vatandaşı şehit olurken, toplamda 77 can kaybı yaşanmış, çok sayıda kişi de yaralanmıştır. Teröristler, 21 ülkenin 38 kentinde 39’u silahlı, 70’i bombalı, biride işgal şeklinde olmak üzere 110 eylem gerçekleştirmişlerdir. 1915 Tehcirinin 50. Yılı anma töreninden itibaren de soykırım ifadesini kullanmaya başlamışlardır. Yıllar içinde Asala Terör örgütü, ABD’deki Ermeni Diasporasının maddi desteği ile 8 Nisan 1980 de Lübnan/Sidon’da ASALA ve PKK ortak basın toplantısı düzenlemiştir. Daha sonrasında ki yıllarda, Asala terör görevini PKK’ya devretmiştir.

      1980 sonunda “Baba Bush” dan itibaren, tüm ABD Başkanları, seçim öncesinde, seçildiklerinde “Ermeni soykırımını” tanıma sözü vermeleri bilinen bir gerçektir.

      1987 yılında AB Parlamentosu Ermeni olaylarını “soykırım” olarak kabul etmiştir.

      1987 yılında PKK ile Ermeniler arasında silahlı eğitim konusunda anlaşma yapılmıştır. 1987 yılının Nisan ayında California Eyalet Senatosu 24 Nisan’ı “Ermeni Soykırımını Anma Günü” kararı almıştır. Yine 1987 de ABD Temsilciler Meclisi benzer kararı Genel Kurul’a sevk etmiştir.

      29 Eylül 1989 da  “sözde soykırımın” 75. Yılı olan 1990 yılı için ABD Senato Genel Kurulu’na “Ermeni Tasarısı” sunulmuştur.

      23 Ağustos 1990 da Ermenistan Bağımsızlık Bildirgesi yayınlanmıştır. Bu bildirgenin 11. Maddesinde “Ermenistan Cumhuriyeti 1915 yılında Osmanlı Türkiye’sinde ve Batı Ermenistan’da vuku bulmuş olan Ermeni soykırımının uluslararasında tanınması görevini destekler” denilmiştir.

      Sovyetler sonrasında, bağımsızlığını 21 Eylül 1991 de ilan eden Ermenistan’ı, 16 Aralık 1991 de Türkiye tanımıştır. Hatta farklı uluslararası yardımlarının yanında, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Teşkilatı’na kurucu üye olarak davet etmiştir. 1991 yılında ABD Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyarak, Şubat 1992 de Erivan da büyükelçilik açmıştır. Ermenistan ise 18 Ekim 1991 de kurulmuş olan Azerbaycan’a özellikle Dağlık Karabağ üzerinden saldırmaya devam ederek KELBECER Bölgesini işgal etmiştir. 1992 yılında Rusya desteğiyle Ermeniler HOCALI ’da katliam yapmıştır. 1993 den başlayarak ABD soykırım tasarılarını her yıl Temsilciler Meclisi ve Senatoya defalarca taşımıştır.

      24 Mart 1992 Azerbaycan-Ermenistan Karabağ sorunu için barışçıl bir çözüm bulmalarını teşvik etmek amacıyla Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı tarafından AGİT Minsk Grubu kurulmuştur.

      3 Nisan 1993’te Ermenilerin, haksız bir şekilde işgal ettikleri Dağlık Karabağ da yaptıkları ve de yapmak istedikleri karşısında, Türkiye de AKYAKA (Kars), ALİCAN (Iğdır) sınır kapıları ile Kara sınırını, 1994’te Hava sahasını, Milli Güvenlik Kurulu Tavsiye Kararları doğrultusunda kapatmıştır. Azerbaycan topraklarının %20 sini ise Ermenistan işgal etmiştir. 1994 ateşkes antlaşmasına rağmen, Ermenistan’ın bu aymazlıktan vazgeçilmediği sürece de konuda kararlı olduğunu Türkiye tüm devletlere duyurmuştur.

      29 Eylül 2000 tarihinde ABD’NİN Ermeni Lobilerinin etkisiyle Temsilciler Meclisi ve Senatoya taşıdığı kararlar karşılığında, Cumhurbaşkanı A. Necdet Sezer başkanlığında toplanan Milli Güvenlik Kurulu’nda konu görüşülmüştür.

Okumaya devam et  SOSYALİST ENTERNASYONAL’DAN ŞOK ÇIKIŞ!

      15 Kasım 2000 de Avrupa Parlamentosu, Türkiye’den Ermenistan’a yönelik ambargonun kaldırılması çağrısı yapmıştır.

      2 Nisan 2003 Dışişleri Bakanı Abdullah Gül – ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell’in görüşmesinde içeriği açıklanmayan dokuz maddelik antlaşma imzalanmıştır.

     2004 de AB Türkiye’nin “soykırımı” tanımasını ve sınırın hemen açılması istemiştir.

     13 Nisan 2005 Türkiye, Ermenistan’a “soykırıma” bilimsel anlamda çözüm bulmak için “Tarihçiler Komisyonu” kurulmasını önermiştir.

      2005 Haziranın da ABD de konu ile ilgili başka bir tasarı Temsilciler Meclis ve Senato’da kabul edilmiştir.

      25 Eylül 2006 de AB “Parlamento’nun AB Adaylığı ile İlgili Pozisyonu” başlıklı raporunda Türkiye’nin konu hakkında tekrar dikkati çekilmiştir.

      19 Ocak 2007 tarihinde silahlı bir saldırı sonucu öldürülen gazeteci Hrant Dink ‘in İstanbul’daki cenaze törenine Ermenistan Dışişleri Bakanı Vartan Oskanyan da katılmıştır.

      30 Ocak 2007’de ABD Temsilciler Meclisine yeni bir tasarı daha getirilmiştir.

      18 Ekim 2007 AB Parlamentosu, bir kararla bu defa da konu hakkında üzüntülerini bildirmiştir.

      6 Eylül 2008 Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye-Ermenistan Dünya Kupası elemeleri grup maçını izlemek üzere Erivan’a gitmiş, maçta 3T Pankartları açılmıştır.

      2008 Aralık’ta “AB ve ABD dayatmalarıyla Türk Ceza Kanunu’ndan “Türklüğe hakareti suç olarak kabul eden” maddenin çıkarılmasıyla bazıları “Ermenilerden özür diliyorum” kampanyası başlatmıştır. Başlatılan kampanyaya Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ ün de destek vermesi Türkiye’nin Ermenistan’a ve Ermeni tezlerini destekleyen ülkelere karşı yürüttüğü dış politikada bir kırılma noktası olmuştur. Özür kampanyasına Cumhurbaşkanı Gül’ün de katılmasını müteakip ABD’ deki Ermeni Asamblesi’nin (AAA)  direktörü Bryan Ardony yaptığı basın açıklamasında “bu özür süreci Türkiye’nin kaçınılmaz olarak soykırım geçmişi ile yüzleşmesi sonucunu ortaya çıkaracaktır” ifadesini kullanmıştır.”

      2008 Aralık’ta “AİHM’de Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) mal ve mülkiyetin korunması ile ilgili olarak I. Protokolün I. maddesini ihlal ettiğini öne sürerek Türkiye’nin Yedikule Ermeni Vakfı’na 275.000 Avro ödemesini ve Samatya Ermeni Vakfı’na ait taşınmazların anılan vakfa iadesini kararlaştırmıştır.”

      2008 yılında Türkiye-Ermenistan arasında NORMALLEŞME ve çeşitli konularda süreçler başlatılmıştır.

      17 Mart 2009’da ABD Temsilciler Meclisi ve Senatosuna sunulan ve soykırımla suçlanan kararlar hız kazanarak devam etmiştir.

      6 Nisan 2009 da ABD Başkanı Barac Obama TBMM’nde yaptığı konuşmada, Türkiye’yi dolaylı olarak soykırım yapmakla suçlamış ve Ermenistan sınırının açılması talebini dile getirirken, maalesef ayakta alkışlanmıştır.

      Türkiye bu adımları atarken, Ermenistan yine bildiğini okuyarak, yeni iddialar ortaya atarak Türkiye’yi suçlamaya devam etmiştir. Türkiye-Ermenistan arasında imzalanan protokoller Azerbaycan Türkiye ilişkilerinin gerilmesine, hatta ilişkileri kopma noktasına getirmiştir. Böylece problem sonrasında ilişkileri iyileştirmek için her iki ülke yetkilileri büyük çaba sarf etse de taraflarda onarılmaz izler bırakmıştır. Türkiye, NORMALLEŞME’DEN bahsetmek yanlış olur düşüncesiyle başta Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan süreçle ilgili açıklamalarda bulunarak; “Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden biz o protokolleri meclisten geçirmeyeceğiz” demişlerdir.

      13 Mayıs 2009 da Azerbaycan’ın kırıldığını gören Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Erdoğan Azerbaycan’a giderek Azerbaycan Milli Meclisi’nde; “Dağlık Karabağ sorunu çözülmeden Ermenistan’la sınırları açmamız müzakere konusu bile olamaz” demesi Azerbaycan’ın yüreğine su serpmiştir.

      31 Ağustos 2009 Türkiye Cumhuriyeti ve Ermenistan Cumhuriyeti, İsviçre’nin arabuluculuğu ile sürdürdükleri çabalar bağlamında parafladıkları “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolü” ne dair iç siyasi istişarelerini başlatma hususunda mutabakata varmışlardır.

      10 Ekim 2009 Türkiye-Ermenistan Protokolleri İsviçre’nin Zürich şehrinde imzalanmıştır.

      14 Ekim 2009 Türkiye-Ermenistan milli futbol maçında, FİFA, Ermenistan’ın taleplerini dikkate alıp maçı iptal edebileceği uyarısı yapmıştır. Devreye giren Başbakan Erdoğan’ın talimatı üzerine maçta Azerbaycan Bayraklarının dalgalanması engellenmiştir. Bursa’da ki karşılaşmayı T.C. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Türkiye’yi ziyaret eden ilk Ermenistan Cumhurbaşkanı birlikte izlemiştir.

      12 Ocak 2010 günü Ermenistan, imzalanan Zürih Protokollerini incelenmek üzere Anayasa Mahkemesine göndermiş, Ermenistan Anayasa Mahkemesi, Protokollerin Ermenistan Anayasası’na uygun olduğunu açıklamakla birlikte;

      18 Ocak 2010 tarihli gerekçeli kararında Protokollerin lafzına ve ruhuna aykırı önkoşullara ve kısıtlayıcı hükümlere yer vermiş, Protokollerin müzakere gerekçesi ve Protokollerle hedeflenen temel amaç zedelenmiştir.      

      4 Mart 2010’da ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi konu hakkında başka bir tasarıyı kabul etmiştir.

      23 Nisan 2010 tarihli bir nota ile Ermenistan, Zürih Protokollerinin onay sürecini askıya aldığını, Türkiye Tiflis Büyükelçiliğine bildirmiştir.

    2011 Temmuz da Ermenistan Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, Ermeni dili ve edebiyatı yarışmasında öğrencilerden birinin “Batı topraklarımızı Ağrı Dağı’yla birlikte geri alabilecek miyiz?” sorusuna cevap olarak “Karabağ’ı biz aldık, Ağrı’yı size bıraktık” diyerek Ermeni gençliğine Ağrı’yı Ermenistan topraklarına katmayı hedef göstermiştir.

      27 Ağustos 2011 -Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun Hükmündeki Kararname- “başlığı altındaki torba yasaya dâhil edilen bir madde ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunu’na geçici 11. Madde eklenerek, ‘Azınlık Vakıflarının Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazlar ile mezarlıklarının ve çeşmelerin cemaat vakıfları adına tescil edilmesi’ hükmü getirilmiştir”

      Eylül 2011’de, ABD’deki Diaspora Ermenilerinin, terör örgütü Asala’nın bir benzerini canlandırmak için ABD’ de “Amerikan Ermeni Lejyonu” adlı bir örgüt kurdukları ve örgüt üyelerine askeri eğitim verdiklerine ilişkin bir haber basında yer almıştır.

      2013 verilerine göre sınır hattında 1955’ten itibaren döşenen 20.434 adet mayın bulunduğu açıklanmıştır.

     Türkiye-Ermenistan arasında başlayan ilişkilerin NORMALLEŞMESİ süreci kapsamında sınırın açılması planlanmıştır.

      23 Nisan 2014 Günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1915 olaylarının yıldönümüne bir gün kala, o dönem hayatını kaybedenlerin torunlarına dokuz dilde (… 20. Yüzyılın başındaki koşullarda hayatlarını kaybeden Ermenilerin huzur içinde yatmalarını diliyor, torunlarına taziyelerimizi iletiyoruz…) mesajını yayınlamıştır.

Okumaya devam et  Birkaç Rus uçağı daha düşürürsek, ABD bizi iyice sevecek…

      22 Haziran 2014 “Ermeni Devrimci Federasyonu’nun (ARF/Taşnak Partisi) Batı Amerika Bürosu ABD’nin Kaliforniya eyaletinin Montebello şehrinde yayımladığı bildiride Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinin Batı Ermenistan’ın parçası olduğu ifade edilmiştir. Ermenistan’ın Batı Ermenistan olarak adlandırdığı ve kendi toprakları içinde gösterdiği bölge günümüzde Türkiye Cumhuriyeti topraklarında 19 ili içine almaktadır. Bu iller; Ağrı, Amasya, Batman, Bitlis, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ,  Erzincan, Erzurum, Giresun, Hakkâri, Malatya, Mardin, Muş, Siirt, Sivas, Şırnak, Tokat, Van” olduğu bilinmektedir.

       2015 Şubat da Ermenistan Cumhurbaşkanı, Zürih Protokollerini, Ermenistan Parlamentosu’ndan geri çekmiştir.

      24 Nisan 2015 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nde yapılan dini törene gönderdiği mesajda; (…Ermeni vatandaşlarımız için özel bir anlam taşıyan bu günde, Birinci Dünya Savaşı şartlarında hayatını kaybeden tüm Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla anıyor, çocuklarına ve torunlarına taziyelerimi sunuyorum…) mesajını göndermiştir.

      24 Nisan 2016 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nde yapılan dini törene gönderdiği mesajda; (… Bu düşüncelerle, ebediyete intikal etmiş Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla anıyor, hayatta olan yakınlarına taziyelerimi sunuyorum. Aynı dönemde yaşamını yitiren etnik ve dini kökeni ne olursa olsun tüm Osmanlı vatandaşlarını da rahmetle ve saygıyla anıyorum. Bu ortak acıyı paylaştığımızı bir kez daha ifade etmek istiyorum. Ülkemize geçmişten bugüne katkıda bulunan tüm Ermeni vatandaşlarımıza da bu vesileyle yeniden teşekkür ediyorum…) ifadelerini kullanmıştır.

      24 Nisan 2017 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen dini törene (… Çok Değerli Ermeni Vatandaşlarım, Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bu yıl da saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimi sunuyorum…) mesajını göndermiştir.

      1 Mart 2018’de Ermenistan,  Zürih Protokollerini hükümsüz ilan etmiştir.

      24 Nisan 2018 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul’daki Ermeni Patrikhanesi’nde düzenlenen dini törene gönderdiği mesaj da (… Çok değerli Ermeni vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor ve sıkıntılı şartlarında vefat eden Osmanlı Ermenilerini anmak üzere, bugün İstanbul Ermeni Patrikhanesi’nin çatısı altında toplanmış bulunuyorsunuz. Hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yâd ediyor, çocuklarına ve torunlarına içten taziyelerimi sunuyorum…) demiştir.

      24 Nisan 2019 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ dan Türkiye Ermenileri Patrik Genel Vekili Sayın Ateşyan’a gönderdiği mektup da (… Çok Değerli Ermeni Vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla selamlıyor, saygılarımı sunuyorum. Sözlerime başlamadan önce, 8 Mart 2019 tarihinde kaybettiğimiz çok değerli Patrik Sayın Mesrob Mutafyan’ı saygıyla anıyor, ailesine, yakınlarına ve tüm Ermeni cemaatine başsağlığı diliyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini bu yıl da ihtiramla anıyor, torunlarına içten taziyelerimi iletiyorum…) ifadeleri yer almıştır.

      24 Nisan 2020 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ dan Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan’a (… Ermeni Toplumunun Çok Değerli Üyeleri, Sizleri sevgiyle, saygıyla selamlıyorum. Tüm dünya ile birlikte içinden geçtiğimiz bu zor günlerde, vatandaşlarımız arasındaki dayanışma güçlenerek sürüyor. Daha yakınlaşmış, birlik, beraberlik duyguları daha da güçlenmiş olarak yarınlara ulaşmayı Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyorum. Dünya halklarına büyük acılar yaşatmış Birinci Dünya Savaşı’nın ağır şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, torunlarına içten taziyelerimi iletiyorum. Bu vesileyle, bu acı dönemde yaşamını yitiren tüm Osmanlı vatandaşlarına Allah’ta rahmet diliyorum…) ifadeleriyle başlayan mektubunu göndermiştir.

      Haziran 2020; Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu’nun 5 saat süren Ermeni Meselesi hakkında ki basına kapalı toplantı sonrasında; “Toplantıda 1915 olayları hakkında Türkiye karşıtı asılsız iddialara karşı atılacak adımların masaya yatırıldığını ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, çarpıtılan tarihi olaylar üzerinden ekilmeye çalışılan husumet tohumlarının hakikat toprağında yeşerme imkânı bulamayacağını vurguladığı kaydedilmiş; Toplantıda, bütün Osmanlı vatandaşları için zorluk ve acıyla geçen bir dönemin çeşitli odaklar tarafından üretilen yalan ve iftiralarla siyasi hesaplar uğruna kullanılmaya çalışmasının önüne geçecek politikalar üzerinde durulduğunu, Türkiye’yi ve milletimizi karalamak için 1915 olaylarını malzeme olarak kullanan Ermeni lobisinin, konuyu siyasi hesaplarla istismar eden ülkelerin gerçek dışı iddialarla yaptıkları propagandanın önüne geçecek kapsamlı adımların ele alındığı toplantıda, konunun tarihi ve hukuki boyutlarının ulusal ve uluslararası kamuoyunda gerçekleriyle anlatılmasını sağlayacak projeler ve faaliyetler ele alınmıştır” açıklaması yapılmıştır.

    2020 Dağlık Karabağ Savaşı’nda Ermenistan kuvvetleri sözde Ermeni Dağlık Karabağ Cumhuriyeti’nin yanında fiilen savaşa katılmış, savaş, Azerbaycan’ın askeri ve diplomatik zaferi ile sonuçlanmışken,

      10 Kasım 2020 tarihinde Ermenistan Başbakanı Nikol Paşiyan ateşkesi imzaladığını duyurmuştur.

      24 Nisan 2021 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ dan Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan’a (… Ermeni Toplumun Kıymetli Üyeleri, Değerleri Vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla yâd ediyor, torunlarına taziyelerimi sunuyorum…) başlayan mesajı gönderilmiştir.

            Aralık 2021’de Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu iki ülke arasında NORMALLEŞME sürecinin başlatıldığını ve doğrudan görüşmelerin AZERBAYCAN ile istişare halinde yürütüleceğini açıklamıştır.

        2022 yılında Türkiye-Ermenistan sınırındaki mayınların temizlenmesine başlanılmıştır.

      14 Ocak 2022’de NORMALLEŞME sürecinde Türkiye müzakere sürecinde eski Washington büyükelçisi Serdar Kılıç’ı özel temsilci olarak atarken, Ermenistan, Meclis Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan’ı görevlendirmiş, özel temsilciler Moskova’da buluşarak ilk teması gerçekleştirmiştir. Bu kapsamda Ermenistan, Türk ürünlerine getirdiği yasağı kaldırmış, 2020 de kesilen doğrudan uçuşların tekrar başlatma kararı alınmıştır.

      2 Şubat 2022 den itibaren de Türkiye-Ermenistan doğrudan uçuşlar başlamıştır.

      24 Şubat 2022 Türkiye ve Ermenistan NORMALLEŞME süreci temsilcileri Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Parlamentosu Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan Viyana’da bir araya gelmişlerdir. Özel temsilciler, görüşmelerin nihai amacının Moskova’da yapılan ilk toplantıda ifade edildiği üzere, Türkiye ve Ermenistan arasında tam normalleşmeyi sağlamak olduğunu teyid etmişlerdir. Bu çerçevede, atılabilecek olası somut adımlara ilişkin görüş alışverişinde bulunmuşlar ve süreci önkoşullar olmaksızın sürdürme konusundaki uzlaşılarını yinelemişlerdir.

Okumaya devam et  ERMENİ FAALİYETLERİ ( 17 Kasım 2016 )

      Mart 2022 de UEFA 2024 Avrupa Şampiyonası eleme maçında A Milli takımımıza Erivan’da Ermenistan’la yaptığı karşılaşmada Ermeni seyirciler tarafından büyük saygısızlıklar yapılmıştır.

      24 Nisan 2022 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ dan Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan’a (… Ermeni Toplumun Değerli Üyeleri, Kıymetli vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın dayattığı zorlu koşullarda hayatını kaybeden Osmanlı Ermenilerini anmak üzere bugün İstanbul Ermeni Patrikhanesinin çatısı altında toplanmış bulunuyorsunuz. Vefat eden Osmanlı Ermenilerini bir kez daha saygıyla yâd ediyor, hayatta olan yakınlarına samimi taziyelerimi iletiyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zorlu şartlarında ebediyete irtihal eden tüm Osmanlı vatandaşlarına Cenâb-ı Hak’tan rahmet diliyorum…) ifadelerinin yer aldığı mesajı göndermiştir.

         3 Mayıs 2022 Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreci Özel Temsilcileri Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Parlamento Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan Viyana’da bir araya gelmiştir.

     1 Temmuz 2022 Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme süreci Özel Temsilcileri Büyükelçi Serdar Kılıç ve Ermenistan Parlamento Başkan Yardımcısı Ruben Rubinyan Viyana’da dördüncü defa bir araya gelmiştir.

     1 Temmuz 2022 tarihinde Türkiye-Ermenistan sınırının üçüncü ülke vatandaşlarına açılması ve iki ülke arasında havayolu kargo ticaretinin başlatılması kararı alınmıştır.

   24 Nisan 2023 Günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan’a (… Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan, Ermeni Toplumunun Kıymetli Üyeleri, Değerli Vatandaşlarım, Sizleri en kalbi duygularımla, muhabbetle selamlıyorum. Birinci Dünya Savaşı’nın zor şartlarında hayatlarını kaybeden Osmanlı Ermenilerini saygıyla anıyor, torunlarına taziyelerimi sunuyorum…)  mesajını göndermiştir.

      25 Nisan 2023 Ermenistan Erivan’da Yunan mitolojisinde İNTİKAM TANRIÇASI (Düşman) anlamına gelen Nemesis anıtının açılışını yapmıştır.

      26 Nisan 2023 Dışişleri Bakanlığı; “1920’li yılların başlarında Osmanlı siyasi ve askeri liderlerinin yanı sıra dönemin Azerbaycanlı yetkililerine ve hatta bazı Ermeni asıllı Osmanlı vatandaşlarına karşı gerçekleştirilen suikastların faillerine ithaf edilen “Nemesis Anıtı” nın Erivan’da açılmasını şiddetle kınıyoruz” demiştir.

     3 Mayıs 2023 Türk hava sahası Ermenistan uçaklarına kapatılmış, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu teröristler için Nemesis anıtının yapılması konusunda, “Ermenistan uçaklarına hava sahamızı kapattık” demiştir.

      Özellikle Ermeni Diasporası öncülüğünde Ermenilerin soykırımı yalanını ısrarla sürdürmeleri karşısında, bizim yaptıklarımızın bazılarını sizlere aktarmaya çalıştım. Her 24 Nisan da soykırım anmalarına sadece “kabul etmiyoruz” “şiddetle kınıyoruz” “yok hükmünde” demekten öteye tepki koymayan, son dönemde nasıl ve neden verildiği tartışılacak sınır gibi, hava sahası gibi tavizlerin, Nemesis anıtıyla tepkiye dönüşmesi, savaş şartlarında SENİ öldürenleri, “SAYGIYLA ANMAYI” mı, yoksa “ÖZEL BİR ANLAMI” mı ortadan kaldıracaktır?

      Ülkemizin bu davranışları, yaptıkları, yapamadıkları ve yapmadıklarını nedenleriyle düşünmemiz gerekmektedir. Bir gün olsun, yıllardır vatandaşı olduğu ülke yönetimine başkaldıran, isyan eden, Türk Milletine katliam uygulayan Ermenilerin, öldürülen 3.000.000 Türk için siz ne Ermeni Diasporası ne de onun güdümünde ki Ermenler ve de Ermenistan’ın hiç başsağlığı dilediğini duydunuz mu? Soykırım YALANINI tanımış olan şu tabloya baktığınız da ÜLKE olarak;

       ABD – 2019 /Almanya – 2016 /Arjantin – 2004 /Avusturya – 2015 /Belçika – 1998 /Bolivya – 2014 / Brezilya – 2015 / Çek Cumhuriyeti – 2017 /Ermenistan – 1995 /Fransa – 2001 /Hollanda – 2004 /İsveç – 2010 /İsviçre – 2003 /İtalya – 2000 /Kanada – 1996 /Kıbrıs Rum Cumhuriyeti – 1962 /Libya – 2019 /Litvanya – 2005 /Lübnan – 1997 /Lüksemburg – 2015 / Paraguay – 2015 /Polonya – 2005 /Portekiz – 2019 /Rusya – 1995 /Slovakya – 2004 /Suriye – 2020 /Şili – 2007 /Uruguay – 1965 /Vatikan – 2000 /Venezuela – 2005 /Yunanistan – 1996 görmekteyiz. Soykırım YALANINI tanımış olan ABD’NİN 49 Eyaleti; Ve de Birleşik Krallık da; Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda , Avustralya’nın Yeni Güney Galler’i, Abu Dabi Emirliği, İsrail Parlamentosu Eğitim, Kültür ve Spor Komitesi ile – Katolik Kilisesi/- Avrupa Parlamentosu- Avrupa Konseyi/- Avrupa Yeşiller Partisi/- Amerikan Yahudi Komitesi gb. Uluslararası Kuruluşların da soykırımı tanımış olduğunu gördüğünüz de acaba bu nasıl NORMALLEŞME denilmez mi?

      Başa dönersek; Ancak, DEVLET dediğimiz kurum, o kurumu yönetenlerin ACABA demek hakları olamaz, olmamalıdır. Ermeni soykırım yalanının hiçbir tutarlığı yokken, gerek kendi ARŞİVLERİMİZ de, gerekse diğer DEVLETLERİN ARŞİVLERİNDE ki binlerce ARŞİV belgesinin nasıl göz ardı edildiğinin izahı bulunmamaktadır. Bazılarının duyarsızlığı, görevleri gereği gerekeni yapmayanların yine izahı zor ve anlaşılmaz tutumları, onların ise durmaksızın “365 gün, 24 saat” YALANLARINI ısrarla savunmaları ACABALARI bambaşka mecraya taşımaktadır. 

      Konuyu TARİHÇİLER KOMİSYONUNA BIRAKALIM ifadelerinin arkasında bekletmek yerine, düzenlenecek bir ULUSLARARASI TARİH KONGRESİ’ n de de, diplomatlar, siyasiler, hukukçular ve tarihçilerle birlikte, Ermeni Diasporasının güdümünde, siyasi hesaplarla konuyu bütün gerçeklere rağmen istismar eden ülkeleri, hatta o ülkelerin devlet başkanlarını, Joe Biden (ABD), Charles Philip Arthur George (İNGİLTERE), Emmanuel Macron (FRANSA), Sergio Mattarella (İTALYA) ve Vladimir Putin (RUSYA) başta olmak üzere davet ederek, söz konusu DEVLETLERİN ARŞİV BELGELERİNİ de kullanılarak, artık bu ERMENİ YALANLARININ olmadığı bir dünyada ERMENİ MESELESİNİ ANLAYARAK NORMALLEŞELİM…

YARARLANDIĞIM KAYNAKLAR:

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/43521 – Yrd. Doç. Dr. Reha YILMAZ-TÜRKİYE-AZERBAYCAN İLİŞKİLERİNDE SON DÖNEM

https://www.mfa.gov.tr/turkiye-ermenistan-siyasi-iliskileri.tr.mfa – TÜRKİYE-ERMENİSTAN SİYASİLERİ İLİŞKİLERİ

http://ankaenstitusu.com/abdnin-turkiye-cumhuriyeti-donemindeki-ermeni-politikalari/-ÖMER LÜTFİ TAŞCIOĞLU -ABD’NİN TÜRKİYE CUMHURİYETİ DÖNEMİNDEKİ ERMENİ POLİTİKALARI

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/639713-  -Yrd. Doç. Dr. DENİZ ALTINBAŞ-İNSANLIĞA KARŞI SUÇLAR VE YENİ SÖMÜRGECİLİK

https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/639201 -ÖMER ENGİN LÜTEM-TÜRKİYE-ERMENİSTAN İLİŞKİLERİNİN GÜNCEL DURUMU

  https://www.iletisim.gov.tr/turkce/stratejik_iletisim_calismalari/detaylar/cumhurbaskanligi-iletisim-baskanligindan-sehit-diplomatlar-sergisi-23-4-21CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANLIĞINDAN “ŞEHİT DİPLOMATLAR SERGİSİ” 

https://www.agos.com.tr/tr/yazi/28503/erdogan-dan-patrik-masalyan-a-taziye-mesaji -CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, TÜRKİYE ERMENİLERİ PATRİĞİ SAHAK MAŞALYAN’A BİR TAZİYE MESAJI GÖNDERDİ     

https://www.bbc.com/turkce/haberler/2014/04/140423_erdogan_1915_aciklama -1915’TE ÖLEN ERMENİLER İÇİN İLK TAZİYE MESAJI

. -AYKUT KÜÇÜK- TÜRKİYE POLİTİKASINDA PKK

ÖMER LÜTFİ TAŞCIOĞLU- ABD’NİN KÜRESELLEŞTİRME POLİTİKALARI

ÖMER LÜTFİ TAŞCIOĞLU – YABANCI DEVLETLERİN TÜRKİYE’Yİ PARÇALAMA PLANLARI


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir