Türkiye Neden Sorunlarını Çözemiyor

Yaşanan Depremlerden Ders Çıkarabildik Mi? Gelecek için Ne Yapmalıyız

Türkiye Neden Sorunlarını Çözemiyor-4

‘Türkiye’nin Doğu Akdeniz ve Güney Doğusunun yer yüzeyinde büyük bir doğa dersi olarak kırılan fayların yarattığı depremin sonucu kentlerin depreme uygun olmayan yapılarının yıkılması sonucu on binlerce, insanın ve diğer canlıların ölümleri, kaybolan maddi manevi değerler bize bir şey öğretti mi?’ diye gelişmeleri çok yönlü olarak izliyorum. Günlerdir deprem eksenli haberlere yansıyan, kurtarma çalışmaları, hafriyatın kaldırılması, yeni yerleşim yeri seçimi ve afetin yönetilmesi konusunda yaşanan sorunlar ve gelişmeler sanki geçmişte kaldı ve bugün yaşadıklarımızdan hiç ders çıkarılmışa benzemiyor. 1999 Marmara, Düzce, Bingöl, İzmir ve Elazığ depremlerinden sonra yazdıklarıma bakıyorum. Neden o günden bugüne aynı yerde olduğumuzu görüyor ve yaşananlardan ders çıkaramayışımızı anlayabiliyorum.

Yaşanan Deprem Verileri Üzerinden Olası Sorular

Pazarcık merkezli deprem öncesi AFAD Pazarcık’ta bir simülasyon çalışması yaptığını ve hazırlıkların tamam olduğunu basından öğrendik. Simülasyon modelinde depremin büyüklüğüne göre olası ihtiyaçlar ve nasıl sağlanacağı belirli olmalıydı. Bölgeye hangi bölgeden ve hangi kanallar ile yardımlar ulaştırılacağı önceden planlanmalı ve tatbik edilmeliydi. Ancak deprem yaşandıktan birkaç gün sonra ancak toparlanmaya çalıştık. Evi başına yıkılan yakınlarımızın enkaz altından seslerinin geldiğini, ancak yeterli ekipman ve kurtarma ekibi olmadığı için can verdiklerini komşuları çok sonradan söylüyorlar.

Deprem sonrası Nurdağı’nda değişik kurtarma ekiplerinin çalışmalarının yanından geçerken, kimi yerde seyyar ışıklandırılma yapılırken, bazı ekiplerin ise deprem yardım tekniğine uygun ve jeneratörler yardımı ile sağlanan güçlü ışıklandırmalarla arama-kurtarma faaliyetlerini gerçekleştirdiklerini gözlemledik. Depremde hassas termal kameralar yanında çok uzaktan canlı varlık kokusu alan köpekler depremden 12 gün sonra dahi canlı insanları enkaz altından kurtararak dikkatleri üzerlerine topladılar. Bilim ve teknolojinin geliştirdiği ileri teknik malzeme can kurtararak bilimin önemini bir kez daha gözümüzün önüne sermiş oldu.

Sorunlar Yaşanmadan Önce Değil Ancak Sonrasından Harekete Geçiyoruz

 Her afet sonrası geç de olsa afet bölgelerine koşuyoruz, elimizden geleni bütün iyi niyetimizle yapıyoruz. Birkaç gün ve hafta boyunca hissi duygularla yapılan yardımlaşma ile yiyecek içecek paylaşımı taktire şayan. Ancak kısa sürede yine çıkar ilişkileri başlıyor ve yaşamları unutuyoruz. Ancak başımıza gelen yarayı sarmada birlikte ne tür yanlışlar yaptığımız, ne tür önlemler alacağımız konusunda siyasi kesimlerin gelişmeleri yeterince okuyamadığını düşünüyorum.

Peş peşe yardımlaşma kampanyaları ile kısa süreliğine umutlarımız tazeleniyor ancak uzun vadede yaşanacak unutkanlıklar umutları kaygıya dönüştürecek diye korkuyoruz. Evet, deprem yer yüzeyi kabuğunu büzüştürdüğü gibi ruhumuzu da kalbimizi de büzüştürdü. Ancak, bu topraklarda yaşamı şekillendiren insanlık binlerce yıllık birikimi, kültürü ile yeniden İMECE yolu ile daha sağlamını ve daha iyisini yapacaktır. Çok önemsediğim dayanışma, yardımlaşma kampanyalarına katılmayı insani bir görev olarak gören insanların çok olması, umutları yeşertiyor. Bir başkası için ne yapabilirim bilincinin oluşması, geleceği kurma konusunda bu tür birlikteliklerin kurulması, İMECE yardımlaşmalarının kardeşlik ruhu ile yürütülmesi, bu bakımdan tarihi öneme sahiptir.

Okumaya devam et  2700 karede büyük yıkım

Koordinasyon sorunu yaşandı

Kahramanmaraş depreminden önce Pazarcık’ta yapıldığı ifade edilen deprem tatbikatında saptanan olası belirtilere karşın yaşanan depremdeki yıkım ve sonrasında ihtiyaçların birkaç gün sonra ulaştırılmış olması hazırlıkların yapılmadığını gösteriyor. Yaşanan depremin yıkıcı etkisine karşı yazılan raporlar durumu tespit etmiş, uyarılara rağmen plan ve programla harekete geçilmemiştir. Deprem bölgeleri için çok önceden bir plan ve simülasyon yapılmalıydı. Kurumsal olarak bu tür riskleri öngörüp neyin nasıl ve hangi güçlerle yapılacağı belli olmalıydı.

Dr. Sabri Ergüney (emekli Cerrahpaşa Tıp Fakültesi öğretim üyesi) hocam 14 Mart 2023 tarihli e-posta iletisinde şunları iletti:

“…koordinasyon kusuru nedeniyle, sağlık hizmetleri konusunda da benzer sorunlar yaşandı. Bireysel gönüllü olarak bölgeye giden sağlık personeli dışında, sağlık müdürlüklerince görevlendirilen hekimler dahi, gittikleri bölgede, gerek çalışma koşulları, gerekse görev tanımları olmaması nedeniyle verimli, hatta yararlı olamadılar. Bir hafta boyunca oradan oraya, oradan da başka yere gönderilen, zamanında asistanımız olmuş pek çok hekim hikâyesi dinledim! Ellerini bir tek işe sürememiş genç arkadaşlarım oldu! En fazla, şanslı olanlar, vardiyalar üstlenerek meslektaşlarının yükünü hafiflettiler. Çoğu, bu imkânı da bulamadı.

Bu boyutta bir afeti, deneyim sahibi olmayan kurumların yönetmesi beklenemez. Bu yönetimi ancak, geçmiş dönemlerde olduğu gibi, gerektiğinde Sivil Savunma teşkilatlarıyla birlikte, askeri otorite sağlayabilir. Malumunuz, sadece aktif üyelerinin değil, ihtiyat güçlerinin dahi sefer görev emirleri vardır. Her ne sebepleyse, bu yaygın ve etkin gücü değerlendirmekten imtina edilmiştir. Koordinasyon dışında, sahada da gerek insan gerek teçhizat ve donanım (iş makina parkı, hava dahil ulaştırma araçları, sahra hastaneleri, seyyar fırın ve mutfaklar, vs.) Silahlı Kuvvetler en etkin ve yaygın güce sahiptir.”

Sonuçta yaşanan acı deprem bize birçok ders veriyor. Ders kadar sınav sorularını da önümüze koyuyor. Şöyle ki;

  • Deprem ve doğal afetlere karşı eğitimli, uzman insan gücümüz nedir? Olası büyük bir afete karşın ne kadar kurtarma gücümüz var? Alanında yetkin uzman kişiler, afet bölgesine en kısa sürede nasıl ulaşacaktır?
  • Toplum olarak herkese asgari bir deprem eğitimi verildi mi?
  • Binaların alt katlarındaki kolonların kesilmiş olması sonucu, kalan kolonların binanın yükünü taşımadığı görüldü. Ortalama insanımızın aklına neden asgari bir fizik yasası gelmedi. İş yapan müteahhitler ve teknik elemanlarının fizik ve matematik bilgileri sorunu sorgulanmadı mı?
  • AFAD, Hastahane, Belediye, Güvenlik Birimlerinin binaları yıkıldı. Kaldı ki bu binalar ve fonksiyonel görev üstlenen yetkililerin yaşamsal güvenliği sağlam olmalı ki afetzedelere hizmet sunabilsinler.  
  • Sivil savunma, AFAD sistemi ülkenin her bölgesinde her yönü ile müdahale edecek alt yapı ve mekanizmaya sahip mi? Sorumlu kişi ve yöneticilerin bilimsel ve teknik bilgisi ile afet yönetim bilgisi gibi soyut düşünmeyi gerektiren yetersizlikleri fark edildi mi?
  • Depremde çok ihtiyaç duyulan, vinç, kurtarıcı araç, gereç ne durumda?
  • Afet çadırı, ısınma, beslenme sorununun giderilmesi için hazırlığımız nedir?
  • Yeterli sayıda koku almaya duyarlı eğitimli kurtarma köpeğimiz var mı?
  • İleri termal kameralarımız var mı? Ne kadar var?
  • İleride olası depremler için yeterli dersler çıkarıldı mı?
  • Eksikliklerin giderilmesi için çok yönlü ve boyutlu proje, plan ve düzenleme yapıldı mı?
Okumaya devam et  Savaş’tan çarpıcı iddia

Topluma İş Tutma ve Kurallı/Planlı Yaşam Anlayışı Kazandırılması Gerekiyor

Bu arada toplumun iş tutma ve yapma konusunda kurallara uyan ve bir toplum olma yolunda yeniden kendini yenilenmesinde yarar görülmektedir. Yapıların belirli bir plan ve bilimsel ilkelere göre yapılmadığı konusundaki uyarılar, toplumun kurallı çalışması bağlamında da yapıldı. Yapılan bütün bilimsel çalışmalar ve öneriler ne yazık ki siyasi iradeler tarafından çok da dinlenmedi ve dikkate alınmadı. Yaşanan acı birçok yönden ağır ve yıkıcı olarak gerçekleşti.

Sorun çözme becerisi, soyut düşünme ve analitik yaklaşım sahibi insan potansiyeli yetiştirmemişiz. Yaptığımız işleri gereği gibi amaca uygun yapmadığımız görülüyor. İşimizi yeterince öğrenmemiş, kavramamış ve sorumluluk taşır nitelikte yurttaşlarımız ne yazık ki çoğunlukta değil. Dürüst ve etik olmayan yetersiz ve kalitesiz demir, eksik çimento kullanmak gibi bir dizi yetersizlikler sonucu birçok insanın canına ve malına neden oldu. Denetimsizlik, adamsendecilik, ihmalkârlıklar gibi çok ciddi iş ahlakı sorunları yaşanmaktadır. Dürüst ve ahlaklı insan olmayı nasıl sağlayacağımızı, toplum olarak düşünmek zorundayız

Yaşanan sorunlar ülke olarak bilimin ilkelerine uygun hareket etmediğimizi gösteriyor. İnsanı depremin etkisine maruz bırakan bütün önlemsizliklerin ve yöntemsizliklerin altında başta soyut düşünme (matematik mantığı ile düşünme) yetersizliği görülüyor. Konuyu bu yönden derinlemesine çok yönlü tartışmamız gerekiyor. Ülke olarak eğitim sistemimiz ve yönetim sistematiğimiz, kurumsal organizma olmayı sağlamıyor. Ülkemizin kurumları hazırlıklı olmadıkları gibi gerekli sorumluluğu da yüklenmemişler. Sorun çözme konusunda metot ve mekanizmaları bilmedikleri anlaşılıyor.

Sorunların sistemsel, yapısal ve insanın kendi düşünsel tutumlarından kaynakladığı görülüyor. Hepsinden önce nitelikli eğitimin verilmemesinde kaynaklanan bir dizi sorun oluşmuş. Eğitim tek başına yetmiyor, değerler, etik ve sorumluluk-sınırlar bilinci sorunu da yaşıyoruz. Ülkemizin ciddi bir kamu ahlakı, çalışma sistematiği yetersizliği depremdeki her taşın altında iyot çubuğu gibi ortaya çıktı. Aslında Kahramanmaraş merkezli deprem ülke olarak iş tutma tutumumuz ve becerimiz yanında, etik değerlerimizi, eğitim kalitemiz ve ülkenin yönetim ve denetim sisteminin aksaklıklarının bileşkesini önümüze koydu. Depremin yıktığı ve yıkamadığı binalar her alandaki nitelik sorunumuzu ve çalışma anlayışımız ortay koyarak yeni baştan kendimizi sorgulamamızı öneriyor.

Okumaya devam et  Depremde Sorumluluların Mal Varlıklarına El Konulsun

Depremden Öğrendiklerimiz ve Yeni Toplumsal Sözleşme

Jean-Jaques Rousseau (1762) Toplumsal Sözleşme ’de, “Özgürlüğün ancak, insanlar yasamada doğrudan yönetime sahip olduklarında, vatandaşların kendilerini yöneten temel kuralları seçebilme ve bunları ihtiyaç duyduklarında değiştirebilme gücüne sahip olmaları halinde var olabileceğini”, belirtir. Son dönemlerde yaşadığımız bir birçok sorun birbirinden bağımsız değildir.

Yeni toplumsal sözleşmede kuralların objektif olması sağlanmalı. Son dönemlerde yaşanan imar afları, adamsendecilik, siyasi kayırmacılıkların önüne geçilmelidir. Belediyelerin ruhsat, imar ve denetim işlemlerinin daha güçlü bir mekanizmaya bağlanması gerekiyor. Bunca eksik, yetersiz, çarpık kentleşme ve yapılanma nasıl oluştu? Kimler bu izinleri verdi, kimler denetimlerini yapmadı? Yasal olarak açık olan hiçbir kişi hesap veremez değildir ilkesinin realitede hayat geçirilebilmesi bağımsız yargıya olan güven artacaktır.

Nitelikli iş yapma anlayışının yanında güçlü bir denetim sistemi ve hesap verilebilirlik sağlanmalı. Ancak mevcut durumda yurttaşların koşullardan eşit dereceden yaralanması yanından işe alımlarda aracısız ve kendi bilgi ve çabaları ile hak ettiği yere gelme güveni kazandırılması önemli. İnsanların demokratik sorunlarını tartışma ve temsilcileri aracılığı sağlayabilecekleri ve kendi temsilcilerini doğrudan seçme hakkına sahip olması toplumun bir arada sinerji yaratarak üretmesi bakımından önemli.

Bu bağlamda tek tek bireylerin oluşturduğu bu toplum için yeni bir toplumsal sözleşme yapmak zorundayız. Öncelikle ülkenin insanın eğitim düzeyi ve niteliği beklenen düzeyde olmadığı anlaşılıyor. Yeni baştan bir eğitim ve toplumsal çalışama anlayış birliğine ihtiyacımız olduğu kaçınılmaz gözüküyor. Yeni toplumsal sözleşmede mutlaka fen-okuryazarlığı olmasının yanında tarih ve coğrafya bilgisi verilebilecek bütünlüklü bir eğitim sistemi kurulması sağlanmalı. Bilim-felsefe temelli değerler ve etik eğitimi sağlama konusunda birliktelik sağlanması gerekiyor.

Haberi paylaşın
Yaşanan Depremlerden Ders Çıkarabildik Mi? Gelecek için Ne Yapmalıyız - deprem bolgesinde sel sonrasi afad cadirlari

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Yorum yapan cahil cühela bu yazilanlarin hiç biri iftira degil hepsi gercek sizin osmanlinin aile cianyetlerini kabul etmemeniz bunlarin gercek…

  2. KUR’AN’da; TEK ‘ALLAH-TANRI’ya İtaat’ şartken; peygambere de ‘itaat’ aslında nedir?! turkishnews.com sitesi yazarlarından sayın Nazım Peker’in: ‘Anlamı çarpıtılan(Nisa,59)’ başlıklı yazısından…

  3. Biyyolojik terör saldrısı altındayız/ . İtalyada ortaya çıkan xylella fastadiosa hastalığı bütün şehirleri ka-plamıştır. Bu virüs kalp krizi ve kanser…

  4. Seçimi bile beceremez, hile hurdadan kurtaramaz, seçmen ile seçileni bile ayırt edemez hale geldi ülkemiz! Gerçekten AKP hükümetine yazıklar olsun.…

  5. Özür dileyerek söylüyorum. Anlamını çarpıtma yok. Siz Kuran’ı okumasını bilmiyorsunuz. Bir de şuan içinde bulunduğunuz, yönetime göre şartlı kabullerinizin esiri…

  • AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM-HÜSEYİN MÜMTAZ

    AYNEN DEVAM HÜSEYİN MÜMTAZ Bir süre önce KKTC Cumhurbaşkanı Tatar bir gazetecinin; “14 Mayıs sonrası Türkiye politikasını değişirse siz aynı çizgide kalmaya devam edecek misiniz?” […]


  • NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    NE PAHALILIK NE SOĞAN NEDE SARIMSAK GERÇEK SORUNUMUZ AHLAK

    Müslümanların Allah’ı diyor ki:“Bana kul hakkı ile gelme. Benden Kul hakkı yediğin için bağışlanma bekleme. Diğer bütün günahlarını affeder seni cennetime kabul ederim. Ama kul […]


  • ONCE THE MULLAH

    ONCE THE MULLAH

    Bir konuyu itiraf etmeliyim, okuma alışkanlığımı ilk okulda değil, yatılı okula gittiğimde kazanmıştım. Muhteşem bir kütüphanemiz vardı okulda. İlk okuduğum kitapları pek hatırlamamakla birlikte, Alice Geer […]


  • HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

    HAYDİ GEÇMİŞ OLSUN

                Zaman zaman CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na eleştiriler yöneltmiştim.             Ve yine, kendi görüş ve anlayışıma göre kimi eleştiriler de yöneltebilirim.             Ancak Cumhuriyet’i kuran parti […]


  • Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Bayram ikramiyesi 3 bin liraya mı çıkarılıyor?..

    Sıkı durun: Seçimi kazanan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Seçmene verdiğimiz sözleri tutacağız. Memur e emekli rahatlayacak. Daha sonra da enflasyon inecek” diyor. Özet: Memur ve emeklinin cebi […]


  • SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    SEÇİMLER BİTTİ, Bahanelere Gerek Yok! Bu muhalefetle bu kadar!

    Evet seçimler bitti.Türkiye yerinde duruyor. Millette öyle.Seçimleri RTE kazandı KK kaybetti.Bunun siyasi muhasebesini yapmak tabiki gerekir.Ama bu iki liderde 5 sene sonra siyasette yoklar.Peki ne […]


  • SOL NAPMALI?

    SOL NAPMALI?

    Tamam ilk tur seçimlerde hayal ettiğimiz gibi olmadı. Hayal kırıklığı, hüsran, isyan karışık depresyona girdik. İlk ve en önemlisi ilk turda alınan sonuçlar kesinlikle yenilgi […]


  • Doğal gaz

    Doğal gaz

    Sayin ve Sevgili Dostlar Ben ihtisasım dahilinde olmayan konularda konuşmaktan hoşlanmam. Benim ihtisasım derin deniz petrol ve gaz projelerinin idaresidir ve son 40 senedir bu […]


  • GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    GENÇLERE! 27 MAYIS: UNUTTURULAN YAKIN TARİHİMİZE BİR PENCERE…

    27 Mayıs… 68 kuşağının “Anayasa ve Özgürlük Bayramı”… Sosyal bilimlerde bir altın kural var: Her olguyu kendi “zaman”, “zemin”, “mekan” boyutları içinde el almak…Aksi takdirde, […]


  • Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Türk Yerine Türkiyelim Denirse Ne Olur?

    Pazar günü yapılacak seçimler öncesinde bazı kesimler tarafından kullanılan “TÜRKİYELİ” kavramının doğru olmadığı bir gerçektir. SBF yurdundan oda arkadaşım olan Prof. Dr. İlber  Ortaylı, “Türkiyeli […]


  • CEHENNEMİN KAPISI

    CEHENNEMİN KAPISI

                Hemen söyleyeyim; 28 Mayıs 2023 günü Türkiye ve bölgesi için ‘Cehennemin Kapısı’nın ya sonuna kadar açılacağı ya da tamamen kapanacağı gün olarak tarihe geçecek. […]


  • “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    “Türkiye’ye ilgi artıyor…”

    Turizmde 60 milyon turist hedefini tutturabilmek için yoğun bir çaba ve tanıtım atağı yapılıyor. Sektör temsilcileri yaptıkları açıklamada “Türkiye’ye ilgi her geçen gün daha da […]



Posted

in

by