Diploması Gizlenen Cumhurbaşkanı Kim?

Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından bu seçimde diplomayı göstersin” çağrısı yapmıştır.  Sayın Uçar “Bir Bilen Konuşsun” diyerek  bilen olarak  YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın  açıklamasına yer vermiştir:  Sayın Abdullah Gül’e de atıfta bulunarak “Bir bilen olarak Türk Milletine diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsiniz” demiştir. - Screenshot 31

Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından bu seçimde diplomayı göstersinçağrısı yapmıştır.  Sayın Uçar “Bir Bilen Konuşsundiyerek  bilen olarak  YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın  açıklamasına yer vermiştir:  Sayın Abdullah Gül’e de atıfta bulunarak “Bir bilen olarak Türk Milletine diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsinizdemiştir.

Sayın  Çölaşan’ın  tespiti doğrudur: “..günün birinde ortaya Aydın Ayaydın isimli bir CHP eski milletvekili çıktı ve şöyle dedi: Ben sayın cumhurbaşkanımızın o yıllarda hocası idim. Bu konuda söylenenler yalan yanlış! İyi de beyefendi ortalıkta meçhul bir diploma var, o nerede?”  

Şimdi, o  döneme ilişkin bildiklerimi paylaşmak istiyorum. Belki konunun açıklanmasına katkısı olur. 1979 yılında Anadolu Üniversitesi’nde “uluslararası iktisat” doçenti oldum. 1979-1981 döneminde akademi-üniversite çatışması vardı. Akademilerde profesörlük için doçentlikle bekleme süresi 2 yıl, üniversitelerde 4 yıldı. Ayrıca üniversitelerde lisan şartı vardı. Akademi üniversite çatışması olduğundan üniversite hocaları akademilere derslere boykot etmişlerdi. 

Aile dostumuz ve benim de hocam olan İİTİA Başkanı olan rahmetli Prof. Dr. Orhan Oğuz, 3. sınıflaraUluslararası İktisat” dersini vermem için  beni  aradı. 1979 yılında doçent olmuştum. Fakat bir şartı vardı. Her hafta gelerek İİTİA’de, sayın Cumhurbaşkanın kayıtlı olduğu Aksaray YO’da ve Şişli’deki 2 yıllık Gazetecilik Yüksek Okulu’nda “Uluslararası İktisat” dersini vermemi istedi.  Ö dönemde kalın  bir “Uluslarsın İktisat- Ekonomi”  teksirim vardı.

Şimdiki gibi hızlı tren  olmadığı için  Eskişehir İstanbul  arasındaki yolculuk süresi 6, 7 saat  idi. Ben her hafta gelemeyeceğimi, bu durumun bilimsel çalışmalarımı aksatacağını, iki haftada bir  gelebileceğimi  açıkladım. Orhan Hoca bunu kabul etti.  1979-1981 döneminde 3 okulda üçüncü sınıflara “Uluslararası İktisat- Ekonomi” dersini verdim. Şu yanlış bilgiyi açıklamak isterim.  Sayın Çölaşan’ın Aydın Ayaydın ile ilgili  tespiti doğru değildir. Sayın Ayaydın’ın özgeçmişi  aşağıdadır.

Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından bu seçimde diplomayı göstersin” çağrısı yapmıştır.  Sayın Uçar “Bir Bilen Konuşsun” diyerek  bilen olarak  YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın  açıklamasına yer vermiştir:  Sayın Abdullah Gül’e de atıfta bulunarak “Bir bilen olarak Türk Milletine diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsiniz” demiştir. - Screenshot 31

1978 yılında asistan  olan  Aydın Ayaydın  öğretim üyesi olarak derse giremez.  Ayaydın’ın,  sayın Cumhurbaşkanının hocası olduğu iddiasını o dönemde rahmetli Orhan Hocama sordum. Aldığım cevabı burada açıklamak istemiyorum. Sadece bir ipucu vereyim. Orhan Hoca sayın  Ayaydın’ın o dönemde Ankara’ya İİTİA ve Marmara Üniversitesi’nin Ankara’daki bürokratik işlemleri için görevlendirdiğini açıklamıştır.  

Özgeçmişinden görüleceği gibi 1978 yılında İstanbul İTİA’de asistan olarak göreve başlamış, 1983 yılında Yüksek Lisans, 1985 yılında ise doktorasını  tamamlamıştır. Bir asistanın bağımsız olarak derse girmesi mümkün değildir. Dolayısıyla derse girmesi söz konusu  olamaz.  Belki  sınavlarda gözetmen olarak görev yaptığı için kendisini öğretim üyesi saymış olabilir.

Sayın Nagehan Alçı’nın  geçmişteki   yazısındaki tespiti  şöyledir::  “Bu tartışma esasen 2014-2016 yılları arasında da yapılmış, o süreçte Erdoğan’ın diploması kamuoyu ile paylaşılmış ve Marmara Üniversitesi Rektörü konuyla ilgili açıklama yapmıştı. 2014’te, 17-25 Aralık sürecinin akabinde yapılan 30 Mart seçimleri FETÖ için büyük bir şaşkınlık ve hezimet olmuştu. AK Parti’nin aldığı galibiyetin ardından fısıltı gazetesiyle bu kez de Erdoğan’ın cumhurbaşkanlığının önünü kesmek için bu iftirayı ortaya attılar. Maalesef siyaset de buna alet oldu. İlk dillendirenlerden biri, şimdi İYİ Parti sıralarında siyaset yapan Yusuf Halaçoğlu idi. Halaçoğlu ‘Erdoğan 3 yıllık fakülte mezunu’ deyince Marmara Üniversitesi’nin o dönemki rektörü Prof. Dr. Zafer Gül yazılı bir açıklama yapmış ve şunları söylemişti:

“Sayın Başbakan’ımız, TC İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi’nden 1980- 81 öğretim yılı Şubat döneminde mezun olmuştur. Kendisine isteği üzerine 3 Nisan 1981 tarihinde geçici mezuniyet belgesi verilmiştir. Marmara Üniversitesi kurulmadan önce Sultanahmet’teki İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı olarak Aksaray’da 4 yıllık İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksekokulu vardı. Daha sonra burası Ticari Bilimler Fakültesi oldu. 1983’te Marmara Üniversitesi mevcut İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi ile bağlı fakülte ve yüksek okullar bünyesi üzerine kuruldu. Kurucu rektörümüz de Prof. Dr. Orhan Oğuz’dur. Dolayısıyla Sayın Yusuf Halaçoğlu’nun kamuoyuna açıkladığı bilgiler doğru değildir.”

Sayın Alçı yazısının sonuna sayın Erdoğan’ın diplomasını  eklemiştir. Fakat burada bir  tuhaflık  vardır. Marmara Üniversitesi İİBF YÖK Yasası sonrasında  Fakülte olmuştur. İmza Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel. 

Rahmetli  Batırel Marmara Üniversitesi Rektörü olmuştur ama Yüksek Okul Müdürlüğü yapmamıştır.  Çünkü o dönemde Marmara Üniversitesi yoktur: “Sayın Başbakan’ımız, TC İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Ticari Bilimler Fakültesi’nden 1980-81 öğretim yılı Şubat döneminde mezun olmuştur. Kendisine isteği üzerine 3 Nisan 1981 tarihinde geçici mezuniyet belgesi verilmiştir” açıklamasında  tutarsızlık vardır.

Lisans diplomasında Marmara Üniversitesi değil, İstanbul İTİİA  olması gerekir. Çünkü,  Akademi daha Üniversite olmamıştır. (Yükseköğretim Kanun Numarası:  2547 Kabul Tarihi : 4 Kasım 1981 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6 Kasım /1981 Sayı : 17506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 3)  Tüm bu gelişmeleri rahmetli Orhan Oğuz hocamızla paylaşmıştım.  Hocamız 1978 yılında İstanbul İTİA Başkanlığı, 1982-1992 yılları arasında Marmara Üniversitesi Rektörlüğü yapmıştır.

Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından bu seçimde diplomayı göstersin” çağrısı yapmıştır.  Sayın Uçar “Bir Bilen Konuşsun” diyerek  bilen olarak  YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın  açıklamasına yer vermiştir:  Sayın Abdullah Gül’e de atıfta bulunarak “Bir bilen olarak Türk Milletine diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsiniz” demiştir. - Screenshot 32

Bu kapsamda sayın Aytun Çıray  YÖK’e verdiği dilekçe ile yükseköğrenim yapmış olduğunu gösteren bir üniversite diplomasına sahip bulunup bulunmadığı hususunu gündeme getirmiştir.  Eski YÖK Başkanı Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan, KRT TV’de gazeteci İnan Demirel’e ‘Görev süresince Sayın Erdoğan’ın diplomasını çok araştırdığını ve bulamadığı’ yönünde açıklamada bulunmuştur. Özcan, YÖK Başkanı olduğumda iki şeyi merak ettim. Birisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın diplomasıydı. Marmara Üniversitesi’ndeki arkadaşlara sordum. ‘Hocam tek bir tane kayıt yok’ dediler ifadelerini kullanmıştır. Gelişen olaylar karşında  Marmara Üniversitesi   aşağıdaki açıklamada bulunmuştur.

Yukarıdaki başlık sayın Emin Çölaşan’ın  dünkü  yazısının başlığıdır.  Sayın Sultan Uçar    “Diploma kayalara çarpmış’başlığı ile sayın Cumhurbaşkanının diplomasını sorgulamış. Sayın Fatih Portakal ise “En azından bu seçimde diplomayı göstersin” çağrısı yapmıştır.  Sayın Uçar “Bir Bilen Konuşsun” diyerek  bilen olarak  YÖK eski Başkanı Yusuf Ziya Özcan’ın  açıklamasına yer vermiştir:  Sayın Abdullah Gül’e de atıfta bulunarak “Bir bilen olarak Türk Milletine diploma gerçeğini açıklamakla mükellefsiniz” demiştir. - Screenshot 33

Diplomada Fakülte Dekanı olarak rahmetli Prof. Dr. Ömer Faruk Batırel’in adı geçmektedir. Fakat o dönemde (1981 yılında) Fakülte yoktur, Aksaray’da 4 yıllık İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksekokulu vardır.  Yüksek Okul,  YÖK yasasından sonra  1982 yılında Fakülte olmuştur.  Açıkça söylemek gerekirse 6 Kasım 1981 tarihinden önce Marmara Üniversitesi yoktur.  “Dekan” değil, “Yüksek Okul Müdürü” vardır.  (Yükseköğretim Kanun Numarası:  2547 Kabul Tarihi : 4 Kasım 1981 Yayımlandığı R. Gazete : Tarih : 6 Kasım /1981 Sayı : 17506 Yayımlandığı Düstur : Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 3)

Erdoğan’ın diploması,  İletişim Başkanlığı tarafından bugün  basında yayınlanmıştır.: “T.C. Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.” İmzalar: Prof. Dr. Orhan Oğuz Rektör, Ömer Faruk Batırel.  Batırel için çok enteresan ne Dekan ne de Müdür yazılmamış.Yukarıda açıklandığı gibi lisans diplomasında Marmara Üniversitesi değil, İstanbul İTİİA  olması gerekir.  Çünkü o tarihte Marmara Üniversitesi yoktur. Fakülte değil   İktisadi ve Ticari Bilimler Yüksekokuluvardır.  Tarih: 3 Nisan 1981. Diplomanın sol köşesinde Anadolu Üniversitesi’nden arkadaşım Müdür Doç. Dr. Sinan yazılması  gerekirdi.

Uluslararası Ekonomi zor bir derstir. Ankara Üniversitesi SBF’de öğrencilik yıllarımda rahmetli Besim Üstünel bu dersi verirdi. Karmaşık şekilleri anlamak için en ön sıralarda otururdum. Besim hoca renkli tebeşirler kullanarak ders anlatırdı.  1966-1970 döneminde Türkçe kitap yoktu. Kindleberger’in kitabından yararlanırdım. Öğretim üyesi olunca ilk işim  “Uluslararası Ekonomi” kitabı yazmak oldu. O dönemdeki teksirim sonra kitap olarak basıldı: Uluslararası Ekonomi Teori- Politika” 10 baskı yaptı,  908 sayfa. 1979-1981 yıllarında 3 Fakülte ve Yüksek Okulda “üçüncü  sınıflara” bu dersi verdiğim için dikkatimi çeken  hususları  açıklamak ihtiyacını hissettim.  Takdir kamuoyunundur.


Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir