JETON

Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya bastırdığınızda telefonda çevir sesini alırdınız. Telefon santrallarının kapasitesine bağlı olarak evvelden telefon sahibi olmak oldukça lüks sayılırdı.  Bu gün gibi telsiz veya cep telefonu yoktu. O günlerde evlere telefon bağlatmak için hatırlı bir kişi veya bir Bakan devreye girer, ciddi bir para verilip, eve telefon bağlatılırdı. Bir iş yerindeki telefonu kullanmak için jeton alınır, onunla telefon edilirdi. JETONlu telefon kulübeleri PTT tarafından kurumdan çok önce, telefonu olan ticari müesseselerden etelefon için rica ederdik. 

Daha sonraları büyük şehirlerin merkezlerinde, meydanlara ankesörlü telefonlar konuldu. Bu telefonlarda JETON la çalışırdı. Çapı 2 santim ve yivli pirinçten yapılan jetonlar, bu telefonların kumbaralarının girişine konur, biraz itince jeton düşer ve çevir sesi gelirdi. Numarayı çevirip beklerdiniz. Karşı taraf açtığından jeton düşer konuşmaya o zaman başlayabilirdiniz. Jeton düşmeden konuşmanız mümkün olmazdı. 

Çevirdiğiniz telefon numarası cevap vermezse, ahizeyi yerine koyar, jeton iade haznesine düşerdi. Daha sonraları bu iri jetonlar çap olarak küçülmeye, ankesörlü telefonların jeton delikleri de küçülmeye başladı . 

İstanbul’da 17 Kânunusani 1875  de, Londra metrosunun 1863 de hizmete girmesinden sonra  dünyanın 2 inci en eski yer altı raylı taşıma sisteminde de yolcular ücret ödeyerek  JETON alırlardı. Fünikülere binmek için Jetonları, geçiş turnikelerindeki deliklere bırakırlardı. Jeton düşünce turnike çalışır ve içeri girebilirdiniz. Jetonlar yine sarı pirinçten yapılmış olurdu. Jeton düşmeden turnikeden geçilmesi mümkün olmazdı.  

İstanbul’un ana caddelerinde Tramvay çalışırdı. Beyazıt ile Taksim arasında, Taksimle Şişli arasında, hatta Kadıköy’le Bostancı arasında tramvay çalışırdı. Aklımda kaldığı kadarı ile öğrenci ücreti 6 kuruştu. Tramvay ücretleri biletli idi, ve tramvayın içinde bir biletçi dolaşıp bilet keserdi. Daha sonraları jeton almaya başladığımızı hatırlarım. Tramvayı kullanan Vatmanın yanında bir jeton kutusu bulunurdu. Onun yanında ve gözetiminde jetonu kumbarasına atardık. 

İstanbul’da şehir içi vapurlarında da eskiden kartondan yapılmış biletler vardı. Kanımca karton maliyetinden kurtulmak için olsa gerek, bilet yerine Jeton kullanımı başladı. Gişeden Jeton alıp, turnikenin boşluğuna bıraktığınızda, turnikeden geçmek serbest kalırdı. Metal para koleksiyonumda hala bu jetonlardan birkaçı vardır. Zaman zaman bakarım bu metallere, eskileri hatırlarım.

Bir çok daha başka yerlerde de jeton kullanıldığı olurdu. Ankara ve İstanbul da şehir içi banliyö trenlerinde de önceleri kartondan yapılan biletler kullanılırdı. Karton bilet metal bir aparatın içine itilir, alet geçerli tarihi karton biletin üstüne işlerdi. Daha sonraları bu işlemden vazgeçilip Jeton kullanımına geçildiğini hatırlarım. Jetonların üstünde nereye ait olduğu işlenmişti. Her ne kadar vapur, tramvay veya tren jetonları bir birine çok benzese de, üzerinde hangi kuruma ait olduğu belirgin olurdu. Tam olarak bilmemekle birlikte her taşımanın jeton ağırlığı ayrı olduğundan yanlış attığınız jeton iade bölümünden geri size dönerdi. 

Şimdi artık jeton devrinin son bulduğunu düşünmekteyim. Bilhassa telefon jetonu tarihe karıştığına inanmaktayım. Diğerleri için geçerli olmayabilir ama artık JETON düşünce telefon konuşmaya açılır diye bir konu, tarihin tozlu sayfalarında kaldı. 

Jetonun düşmesi’deyim olarak bu gün hala yaşamakta. Bir konuyu anlattığınızda karşınızdaki dinleyici eğer anlamaz ve de boşluğa bakar gibi size bakarsa, ‘JETON HALA DÜŞMEDİ ‘  denir . Hatta konuyu geç fark edip tehirli anlarsa, kişiye ‘Jeton Geçdüştü’ diye, ortamda alay konusu olabilir.  

Velhasıl JETON’un hayatımızda girişini hatırlarız da, çıkacağına pek inanmamaktayım.

Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun 08.03.2012 tarihinde 6284 sayı ile kabul edildiği biliyoruz. Bu kanunun ilk maddesi çok önemli bir tarifi içermekte. Cümle aynen şöyle demekte: 

  1. Bu Kanunun amacı;Şiddete uğrayan veya şiddete uğrama tehlikesi bulunan kadınların , çocukların , aile bireylerinin ve tek taraflı ısrarlı takip mağduru olan kişilerin korunması ve bu kişilere yönelik şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. 

Kanunun  maddeleri Büyük Millet Meclisinde görüşülürken, Millet Vekillerinin maddeler hakkında görüşlerini, hatta Partileri adına görüşlerini dile getirirken millet vekilleri ‘ Kadınların Korunmasına‘ bigane kalmalarını izledim.  İnsan olarak utandığımı hatırlarım. 11 senedir bu kanunun uygulanması, kadın cinayetlerinin artması, çocuk istismarlarının artmasına kayıtsız kalan iktidar partisinin, seçimler yaklaşırken, kırıntı oylara muhtaç olmaları nedeniyle, Hizbullah yanlısı HÜDA PAR partisi ile görüşmelerinde, 6284 sayılı kanun, pazarlık konusu olduğuna şahit olduk. 6284 sayılı kanunun  değiştirilmesi konusunun, HURPA tarafından dayatılmasına, iki önemli kadının gösterdiği tepkiyi, keşki İstanbul Sözleşmesinin iptaline de göstermiş olsalardı. Kadınlar tarafından dışlanmaya başlanan iki önemli kadın ‘ Şiddete Uğrayan Kadınlar, Çocuklar, ve aile bireyleri konusunda’ JETONLARININ yeni düşmeye başladığına inanmaktayım diye bir sözüm geldi söyledim Hem Nalına Hem Mıhına.

Metin Atamer     

Haberi paylaşın
Günlük hayatımızda ‘Jeton’ çok önemli yer tutmaktaydı. Çevirmeli telefonlar vardı. Telefonlara bağlı birde JETON kutusu bulunurdu. Jeton satın alırdınız. Kutunun boşluk yerine Jetonu yerleştirip aşağıya bastırdığınızda telefonda çevir sesini alırdınız. Telefon santrallarının kapasitesine bağlı olarak evvelden telefon sahibi olmak oldukça lüks sayılırdı.  Bu gün gibi telsiz veya cep telefonu yoktu. O günlerde evlere telefon bağlatmak için hatırlı bir kişi veya bir Bakan devreye girer, ciddi bir para verilip, eve telefon bağlatılırdı. Bir iş yerindeki telefonu kullanmak için jeton alınır, onunla telefon edilirdi. JETONlu telefon kulübeleri PTT tarafından kurumdan çok önce, telefonu olan ticari müesseselerden etelefon için rica ederdik.  - kadin korku siddet

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. Yazılmış olan yıllar için düşülen notlar şimdilik şöyle dursun. Kalemşör olduğuna inananlar da kurtarıcı arama sevdasından kurtulamamışlar ise  bizim gibi…

  2. Bu kadar aklı başında makul mantıklı cevaplar verebiliyorsun da (yani aklın gayet başındayken), günümüz sözde Atatürkçü chp sini habis ur…

  3. ‘KUR’AN’da, hiçbir şeyi eksik bırakmadık, her şeyi ayrıntılı açıkladık.’ Ayetleri! Asırlardır, başı açık dokunamazsın, abdestsiz okuyamazsın, belinden aşağıda taşıyamazsın,…..yoksa! ateşlerde…

  4. bay kemal ve partisi vede adamları ülkeye hiç hizmet yapmadılar..pkk lılaştılar.apocuları bünyesine aldılar.teröristlerin ihanetlerinimi unuttu bay kemal.inanca başörtüsüne vel hasıl…

  5. KUR’AN’da; ‘Şehit’ ve ‘Şefaat’?! KUR’AN’ın işaret ettiği anlamdan çok uzak, yine saptırılmış, dini, saltanatları için kullanan yönetimlerin, acımasızca sömürdükleri iki…

  6. Unutmayalım ki Nazım Hikmet karısını ve küçücük çocuğu Mehmet’i Türkiye’de terk etmiş, ilgilenmemiş ve Vera’yla sonradan evlenmiş hayırsız bir babadır.…

  • “Şehir turizmi kaliteli restoranlarla gelişir…”

    “Şehir turizmi kaliteli restoranlarla gelişir…”

    Şu görüşümüzü yineleyelim: Turizmde dengeler değişiyor. Turistler artık, deniz, kum ve güneşin ötesinde yeni şeyler istiyor. Şehir turizminin kaliteli restoranlarla geliştiği de gerçek. Turizmdeki en […]


  • CIA raporu tesadüf değil

    CIA raporu tesadüf değil

    ABD Dış İstihbarat Örgütü CIA’nin 2006 Türkiye raporundaki başkanlık tavsiyesi ve bugünkü durum tesadüf değil Başkanlıkla ilgili en çarpıcı ifadeler ise eski CIA Türkiye şefi […]


  • Oteller zam şampiyonu…

    Oteller zam şampiyonu…

    Otel fiyatlarının yükseldiğinden daha önce söz etmiştik. Artık orta sınıfın otellerde konaklaması artık zora giriyor. Türkiye İstatistik Kurumunun (TÜİK) açıkladığı verilere göre enflasyon Mayıs ayında bir önceki […]


  • Kara Ahmet

    Kara Ahmet

    Osmanlı’da Diri Diri Mezara Gömülen Cihan Pehlivanı Kara Ahmet’in Trajik Öyküsü..! Türkler için itibarlı ve millî bir spor olan güreşin geçmişi Osmanlı dönemine kadar uzanıyor. […]


  • Köşe yazarımıza hapis cezası

    Köşe yazarımıza hapis cezası

    Yazılarını Turkish News’da takip ettiğimiz Turkish Forum köşe yazarı Temel Sağıroğlu’na “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla 1 yıl 2 ay hapis cezası verildi. Ceza 5 yıl aynı suçu […]


  • Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Almanya Corona’yı biliyor muydu?

    Uzman Psikiyatrist dr. Sedat İrgil’in 21 Haziran 2023 tarihinde „yapay zeka“ konulu sunumu hakkındaki bilgiler alt tarafta. Tıp mesleğindeki insanları çok beğenirim, zira bütün ömürlerini […]


  • Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zekanın Sağlık alanındaki kullanımı

    Yapay zeka, sağlık sektöründe son derece önemli bir rol oynamaktadır ve gün geçtikçe daha da önem kazanmaktadır. Yapay zeka, görüntü analizi, ses analizi ve büyük […]


  • Memur ve emekliye kademeli zam…

    Memur ve emekliye kademeli zam…

    Seçim öncesi memur ve emekliye zam yapılacağı açıklanmıştı. Şimdi bu vaatlerin yerine getirilmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan en düşük emekli aylığı ve bayram ikramiyesinin yeniden […]


  • BATAR MI BATMAZ MI ?

    BATAR MI BATMAZ MI ?

                Şu kendine ‘ekonomist’ diyenlerin çoğunluğunu birkaç yıl ekonomi öğrenimi görmüş olmalarına bağlayan ‘şapşal’ların sayısı her geçen gün artmaktadır.             Bunların ‘en iyi’leri ise, ekonomi […]


  • AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    AH KEMAL KILIÇDAROĞLU AH!!!

    Ah Kılıçdaroğlu ahhhh!Sevgi dedin, saygı dedin, özgürlük dedin, adalet dedin, insanca yaşam dedin. Yetmedi…“Yolsuzluğa son verip, hırsızlığa izin vermeyeceğim” dedin.“Halk sefalet içinde yaşarken saray benim […]


  • SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    SUUDİ ARABİSTAN’DA İSLAM

    Türkiye’de devletin dine bakışını ve tavrını eleştiren, laik eğitim karşıtı dinci ve siyasal İslamcılara ithaf olunur. Okuyun da ülkenizdeki dini serbestliğin demokrasinin değerini bilin. Türkiye’de […]


  • Resim bize ne anlatıyor?

    Resim bize ne anlatıyor?

    Bn. Sümer’e teşekkür ediyoruz. Yalnız olmadığımızı duyumsattı. 1929 yılına ait bu resim bize ne anlatıyor? Henüz Cumhuriyet yönetimine geçeli 7 yıl olmuş. Her yaştan 10 […]


  • Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Türkçe Bilmeyen Türk Vatandaşı Olmamalı

    Seçimler öncesi Türkçe bilmeyenlere vatandaşlık verilmesi çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Türk vatandaşlığı doğum yoluyla veya sonradan başvuru yoluyla kazanılabilir. Yabancılar sonradan kazanma şansına sahiptir. Türk […]


  • TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    TÜRKÇE’Yİ TANIYAN TÜRK’E ”BUYURSUNLAR ÜLKEMİZE” DİYECEKTİR

    KAŞGARLI MAHMUD ARAPLAR’A TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETMEK VE ARAPLARA TÜRKÇE’NİN ARAPÇA’YA ÜSTÜNLÜĞÜNÜ DE GÖSTERMEK İÇİN YAZAR DİVAN-ÜL LÜGAT’ÜT TÜRK’Ü. KİTABIN BİR NÜSHASINI , KİTABIN BÜYÜK BÖLÜMÜNÜ YAZDIĞI […]


  • Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehalet ve gericilikle savaş, halkla savaş değildir

    Cehaletin mutlaklaştırıldığı bir süreçte olduğumuz doğru. Doğru, lakin cehaletle savaş halkın kendisi ile savaş değildir. Mesela deprem bölgesindekilerin, mağduriyetlerine rağmen, iktidara oy vermesini suçlamak, halkla […]


  • ABD`de 60 YIL

    ABD`de 60 YIL

    İmza gunu 10/06/23 Değerli dostlar,     Geliri tamamen Türk Amerikan Toplumu Merkezi Ataturk fonuna bagışlanacak ”ABD`de 60 YIL” adlı kitabımın imza ve satış günü 10 […]


  • TÜRKLER MİLLET VE DEVLET OLARAK DAKİKADAN DAKİKAYA YOK OLMA SÜRECİNDE

    TÜRKLER MİLLET VE DEVLET OLARAK DAKİKADAN DAKİKAYA YOK OLMA SÜRECİNDE

    Olaylar gösteriyorki, Türkiye’yi Türklerin yönetemediği, çok açık olacak bir şekilde ve her yeni kabine’nin açıklanmasından sonra dahada ve açıkça ortaya çıkıyor. Vatandaş’ta Atatürk’ün kendisine vasiyet […]



Posted

in

by