Deprem İçin Yapılan Yardımların İsrafa Dönüşmemesi İçin İhtiyaçların Organize Edilmesi Gerekir
Doğru kişi, doğru yerde ve doğru işte konuşlandırılması durumunda üstesinde gelmeyeceğimiz bir sorun yoktur.
Deprem Alanları İsrafa Yol Açmamalı
Deprem ve benzeri afetler sonrası kadirşinas insanlar, hızlıca olası ihtiyaçları bölgeye iletmektedirler. Ancak iyi niyet amaca uygun olarak planlanıp organize edilmediği zaman kısa sürede tam bir israf ve değersizliğe neden olabilmektedir. İlk birkaç gün özelinde ekmek, su, giyecek ve barınma çadırı başta olmak üzere bazı ihtiyaçların hızlıca karşılanmadığı için farklı yerlerde farklı ihtiyaçlar bazen talepler üzerinden gerçekleştirildi, bazı bölgelere ise daha az ulaştırıldı.
Deprem sonrası memleketime Kahramanmaraş ve köylerine giderken olası ihtiyaçları düşünerek arabamızın arkasına yiyecek-içecek ve hijyen malzemesi almıştık. Depremden sonra gittiğim bölgelerde gördüğüm ilk izlenim ise çok sayıda kişi, sivil toplum kurum-kuruluşları, belediyeler ve AFAD’ın yönlendirdiği yardımlar gelmeye başlamıştı. Ancak yardımları getiren kurum ve kişiler genelde ihtiyaca bakılmaksızın ekmek torbaları ve su kolileri bırakıyordu. Zaman içinde çuvallarla bırakılan ekmek miktarı, giyecek ve diğer yardımların bir kısmının ihtiyacın çok üzerindeydi. İsraf ve tutumluluk konularında duyarlı oluğumdan köylülerimize ve yakınlarıma ihtiyaç fazlası malzemeleri almayarak ihtiyacı olan kişi ve yerleşim alanlara yönlendirilmesini önerdim. Ancak o acılı ilk günlerde kimsenin ekmek yiyecek hali bile yoktu. Ancak büyük torba ve çuvallarla bırakılan ekmek ve diğer gıdaların gelişigüzel bir şekilde ortama bırakılmasının arka planında bir planlama ve organizasyon yetersizliği olduğu çok bariz olarak görülüyordu. O süreç içinde bu durumda anlayışla karşılanabilirdi.
Ancak geçen hafta sonu gittiğimde yardımların ihtiyaca ve amaca uygun dağıtılmasında halen sorunların olduğu yönündeydi. Gelen yardımların dağıtımında bazıları çok alırken, bazılarının hiç alamadığı, gelen gıda kolilerini toptan aldığı ve evlerinde ihtiyaçtan fazlasını tutanların olduğu, çadır dağıtımında köyler, bölgeler arasında hakkaniyetli bir dağıtım yapılmadığı gibi bir dizi şikayetleri dillendirildi.
İhtiyaç Fazlası Yiyecek ve Giyecek Dışarıda Tutulmaktadır
Deprem sonrası erken ya da geç hızla bölgeye ulaştırılan yardım malzemelerinin koordineli olarak ihtiyaç sahiplerine gereksindiği oranında dağıtılmadığı için ihtiyaç fazlası malzemelerin olduğu alanlar adeta açık panayır alanına dönmüştü. Depremin de etkisi ile çoğu yerde doğru dürüst depo olmadığı için gelen malzemelerin kamuya ait açık alanlarda istiflendiği görüntüleri çok sıkça ekranlara yansıyor. Önümüzdeki en küçük bir yağmur yağması durumunda bütün ürünlerin ve giysi türü yardımların bozulacağı ve çamurun içinde kalacağını belirtirsek abartı olmaz.
Kendi gözlemlerim yanında basına yansıyan haber ve görüntüler istenmemesine rağmen israfında yer yer oluştuğu yönünde. Hatay’da yayın yapan bir TV kanalının arka planına yansıyan görüntülerde, depremzedeler için gönderilen çuvallar dolusu kıyafetin yerlere saçıldığı ve insanların içlerinde kendilerine uygun giysi aradıkları görülüyor. Benzer bir haber 28 Şubat 2023 günlü gazetelerin sayfalarında Yayladağı’ndaki yardımların yerlere serildiğine ilişkin “yardım malzemeleri yol kenarlarına atıldı” başlığı ile sunulmuştu. Haberlerin birinde “Yayladağı-Hatay yoluna gelişi güzel bırakılan giyecekleri ayıklayan çocukların ne olup bittiğini bilmediklerini” belirtiyorlar. Bir çocuk “kıyafetleri buraya atmışlar, ihtiyacı olan gelip buradan alıyor” diyordu.
En Ciddi Sorun Planlama ve Organizasyon
Kaynakları dengeli dağıtmak konusunda organizasyon ve planlama yapılamadığı için gelen yardımlar bazı bölgelerde açık alanlarda adeta kullanılamaz konumuna gelmiş görülüyor. Bütün görüntü ve haberler sonrası gıda güvencesi kavramının ne denli zedelendiğini beynimde geçiriyorum. Deprem bölgesindeki kurtarma operasyonları, yardımların ihtiyaç sahiplerine doğru miktarda, yerinde ve sürekli sağlanması konusunda ciddi yetersizlikler görüldüğü gerçeği bir yana, gelen yarımların bozulmadan hedef kitleye ulaştırılması sorunu da yaşanmaktadır.
Yeniden Kendimizi Sorgulatarak Eksikleri Gidermemiz Gerekiyor
Ülkemizin genel ortalama kültürünün, kendiliğinden organize olma konusunda yetersiz kaldığı görülmektedir. Bu konuda ileride olası daha büyük risklere karşın kurumsal düzeyde bütünlüklü bir yapılanmaya gidilmesi gerekiyor. Devletin ilgili AFAD; Sivil Savunma, Kızılay, İtfaiye ve benzeri arama kurtarma ekiplerinin eğitimi, donanımları yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Yapılan hataların belirlenip daha iyisini yapmak için ne “yapılabiliri” açık yüreklilikle masaya yatırmak gerekir. Sorunları görmemezlikte gelemeyiz. Gelişmişlik ve gelişme hataların ve sorunların çözülmesi ile sağlanır. Bu tür afet sorunlarını çözebilecek, durumdan vazife çıkaracak, analitik düşünme becerisi kazanmış, çok yönlü düşünebilen liyakat sahibi insanların işe alınması gerekir. Deprem ve afetlerde kurtarmanın salt bir kazma-kürek, fiziki erken gücü olmadığı bu depremde çok net görüldü. Termal kamere ile dinleme, duruma göre enkazda yaratıcı yöntemler geliştirerek içerideki canlıya ulaşabilmeyi başarmaktır.
Yaşan bütün gelişmeler konusunda eksik ve yanlışların belirlenmesi ve yeni baştan ihtiyaç duyulan bütün kurum ve mekanizmaların kendi eksiklerini de görerek yeniden yapılanmaya gitmesi gerekiyor. İleride olası bir durumda artık özürümüz olamaz.
Yaşanan ağır depremin yükünü ve acılarının da üstesinde gelecek irade ve insan gücüne sahip oluğumuzu düşünüyorum. Doğru kişi, doğru yerde ve doğru işte konuşlandırılması durumunda üstesinde gelmeyeceğimiz bir sorun yoktur.
4-5 Mart 2023, Adana
Bir yanıt yazın