8 Mart Dünya Kadınlar Günü

<p>Doğu kültüründen bakıldığında kadının adı yok.
Batı kültüründen bakıldığında, kadınlar gününe gerek yok. Mesela yaşadığım ülke Kanada’dan örnek vereyim;
Kadının toplumdaki yeri, çocuklardan sonra geliyor, çocuklar toplumsal sıralamada, ilk sırayı alıyor, geleceğin varisleri neticede, bizdeki gibi” sen ne anlarsın lan eşeoğlu eşşek “ yaklaşımı yok çocuklara.
Kadınlar çocuklardan sonra ikinci sırada,
Kedi ve köpekler, yani evcil hayvanlar üç numara.
Dört numarada erkekler var!
Anlayacağınız erkeğin batı kültüründe it kadar değeri yok!
Şu durumda erkeğin günü mü kutlanmalı, yoksa kadınlar günü mü?
Tabiki erkekler günü.
Bir çok barı toplumunda her gün , kadınlar günü zaten, neredeyse sınırsız özgürler.
Tabii dünyanın bütün kadınları bazı batı toplumlarındaki kadar şanslı değil doğrusu; Ortadoğu’da milletvekillerinde olmayan dokunulmazlık, batı kültüründe kalınlarda var.
8 Mart kadınlar gününün hikayesi de trajı komik aslında. Zam isteyen tekstilde çalışan kadınların, fabrikaya kapatılıp yakılmasının hikayesini taşıyor. Kadından ziyade, emek ve işçi hakları kokuyor konunun özünde, kapitalizmin mührü var yani. Tekstil çalışanları kadın olunca, yananlar da kadınlar olunca kapitalizmin “i’m sorry” si olarak 8 Mart kadınlar günü olmuş.
Oysa Dünyada çoğu yerde kadının adı yok.
Kız çocuklarını diri diri gömen araplar, Cennet’i anaların ayağı altına koymuşlar,
Yetmiş mi? Yetmemiş.
Sırtından sopayı, karnından sopayı eksik etmeyin demişler.
Eksik derken, doğu kültüründe kadın “eksik etek” tabir edilir!
Yaygın bir anlayışla, doğu kültüründe Kadın; şeytandır, Adem’i kandırandır, şahitlikleri bile erkekle eşit değildir, saçı uzun, aklı kısadır.
Gevezeliği, aptallığı, anlaşılmazlığı, şeytanlığı, kutsallığı ve güzelliği ile Romanlara, filmlere, hikayelere, fıkralara, hadislere konu olan kadınlar, aslında kendilerine 364 gün boyunca verilmeyen değerin vicdani ve ahlaki bir özrüdür.
Karısını döven adam, kadınlar günü kutlamış,
Aldatan da kutlamış
İki eşli vatandaş ta kutlamış!
Kadınların eğitilmesini ve okunmasını gereksiz gören,
Döven, söven, “ anam avradım olsun” diye yemin eden vatandaş ta kutlamış kadınlar gününü.
Ne diyordu Celal Şengör? En büyük sorunumuz nedir diyen sunucuya?
“ Milletçe doğruyu söyleyememe hastalığı”
Kadınlar günü de diğer saçma sapan günler gibi bir aldatmacadır.
Siz hiç;
Krallar günü kutlandığını gördünüz mü?
Mafyalar günü?
Ya da Cumhurbaşkanları günü?
Erkekler günü duydunuz mu?
Duyamazsınız!
Çünkü; Erk’i elinde tutanların, güçlü olanların günü olmaz, zaten her gün onların günüdür.
Ya kimin günü kutlanır?
Ezilenin, hakkı yenenin.
Ağıza bir parmak bal çalma hikayesidir bu aslında.
Ataerkil bir dünyada başka ne olabilir ki?
Kandırmayın kendinizi, hadi farkındasınız ve kandırıyorsunuz diyelim.
Abartmayın bir zahmet.
Dilinizdekiyle aklınız çelişiyor, çok belli!!!
İstisnalar kaideyi bozmaz tabi…
Ayhan Kilic
ayhankilic2001@yahoo.com
Edmonton, Canada</p> - 8E6B8C22 B2FC 40B1 8790 8094704DC076
, ,

Doğu kültüründen bakıldığında kadının adı yok.
Batı kültüründen bakıldığında, kadınlar gününe gerek yok. Mesela yaşadığım ülke Kanada’dan örnek vereyim;
Kadının toplumdaki yeri, çocuklardan sonra geliyor, çocuklar toplumsal sıralamada, ilk sırayı alıyor, geleceğin varisleri neticede, bizdeki gibi” sen ne anlarsın lan eşeoğlu eşşek “ yaklaşımı yok çocuklara.
Kadınlar çocuklardan sonra ikinci sırada,
Kedi ve köpekler, yani evcil hayvanlar üç numara.
Dört numarada erkekler var!
Anlayacağınız erkeğin batı kültüründe it kadar değeri yok!
Şu durumda erkeğin günü mü kutlanmalı, yoksa kadınlar günü mü?
Tabiki erkekler günü.
Bir çok barı toplumunda her gün , kadınlar günü zaten, neredeyse sınırsız özgürler.
Tabii dünyanın bütün kadınları bazı batı toplumlarındaki kadar şanslı değil doğrusu; Ortadoğu’da milletvekillerinde olmayan dokunulmazlık, batı kültüründe kalınlarda var.
8 Mart kadınlar gününün hikayesi de trajı komik aslında. Zam isteyen tekstilde çalışan kadınların, fabrikaya kapatılıp yakılmasının hikayesini taşıyor. Kadından ziyade, emek ve işçi hakları kokuyor konunun özünde, kapitalizmin mührü var yani. Tekstil çalışanları kadın olunca, yananlar da kadınlar olunca kapitalizmin “i’m sorry” si olarak 8 Mart kadınlar günü olmuş.
Oysa Dünyada çoğu yerde kadının adı yok.
Kız çocuklarını diri diri gömen araplar, Cennet’i anaların ayağı altına koymuşlar,
Yetmiş mi? Yetmemiş.
Sırtından sopayı, karnından sopayı eksik etmeyin demişler.
Eksik derken, doğu kültüründe kadın “eksik etek” tabir edilir!
Yaygın bir anlayışla, doğu kültüründe Kadın; şeytandır, Adem’i kandırandır, şahitlikleri bile erkekle eşit değildir, saçı uzun, aklı kısadır.
Gevezeliği, aptallığı, anlaşılmazlığı, şeytanlığı, kutsallığı ve güzelliği ile Romanlara, filmlere, hikayelere, fıkralara, hadislere konu olan kadınlar, aslında kendilerine 364 gün boyunca verilmeyen değerin vicdani ve ahlaki bir özrüdür.
Karısını döven adam, kadınlar günü kutlamış,
Aldatan da kutlamış
İki eşli vatandaş ta kutlamış!
Kadınların eğitilmesini ve okunmasını gereksiz gören,
Döven, söven, “ anam avradım olsun” diye yemin eden vatandaş ta kutlamış kadınlar gününü.
Ne diyordu Celal Şengör? En büyük sorunumuz nedir diyen sunucuya?
“ Milletçe doğruyu söyleyememe hastalığı”
Kadınlar günü de diğer saçma sapan günler gibi bir aldatmacadır.
Siz hiç;
Krallar günü kutlandığını gördünüz mü?
Mafyalar günü?
Ya da Cumhurbaşkanları günü?
Erkekler günü duydunuz mu?
Duyamazsınız!
Çünkü; Erk’i elinde tutanların, güçlü olanların günü olmaz, zaten her gün onların günüdür.
Ya kimin günü kutlanır?
Ezilenin, hakkı yenenin.
Ağıza bir parmak bal çalma hikayesidir bu aslında.
Ataerkil bir dünyada başka ne olabilir ki?
Kandırmayın kendinizi, hadi farkındasınız ve kandırıyorsunuz diyelim.
Abartmayın bir zahmet.
Dilinizdekiyle aklınız çelişiyor, çok belli!!!
İstisnalar kaideyi bozmaz tabi…
Ayhan Kilic
[email protected]
Edmonton, Canada

Okumaya devam et  ‘Kutlanacak bir gün değildir…’

Comments

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir