SON SAATLER

            Ülkece, gerçekten ‘olağanüstü’ bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, başka herşeyin yanında ‘insan kalitesi’nin de ortaya çıktığını görebiliriz.

            Böylesine büyük bir ‘felaket’, en tepedeki yöneticiden en alttaki yöneticelere değin, kimin gerçek ‘yönetici’ olduğu, kimin ‘görev bilinci’ taşıyıp taşımadığı, kimin ‘inisiyatif’ kullanıp kullanamadığı ve kimin açıkca ‘art niyetli’ olup olmadığını da ortaya çıkarmış bulunmaktadır.

            ‘Art niyetli’ olmakla, ‘krizi fırsata çevirmek’ de denilen özde ‘kişisel hırs ve kaprisleri’ni gerçekleştirme çabasını kasddetiğimizi ayrıca belitelim.

            Örneğin, zaten ‘kamu’ya ait olan finansman olanaklarını, depreme ‘bağış’ olarak göstererek kendisi ve yakınlarının denetimine almak, ‘art niyetli’ olmanın feriştahı olup aynı zamanda ‘krizi fırsata çevirme’ye çalışmış olmak demektir.

            Burada, ‘insan kalitesi’ tartışmasız en belirgin bir ‘nitelik’ olarak ortaya çıkmaktadır.

            Konumuz, yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinde ‘nasıl bir aday?’ olmalı sorusu olduğuna göre, bu ‘nitelik’teki bir adayın, normal koşullarda, ‘seçilecek aday’ grubuna girmesi düşünülmemelidir.

            O nedenle ‘iktidar bloku’ndan herhangi bir kişinin, peygamber soyundan gelse bile, ‘seçilemeyecek’, ‘seçilmemesi gereken’  biri olması ve hatta ‘aday’ bile olmaması gerekir.

            Oysa geçen yazıda ‘seçilecek aday’ın ‘normal’ bir ‘insan’ olması yeterli demiştim.

            Bu, ‘iktidar bloku’ndan herhangi birinin ne ‘normal’ ve ne de ‘insan’ olmayacağı anlamına gelecekse, gelebilir.

            Ki, üzerinde daha fazla durmayacağım.

            Ancak ‘muhalefet bloku’ndan herkes ‘normal insan’lar mıdır diye sorulacak olursa; pek çoğu öyledir ama istisanaları da yok değildir diyeceğim.

            Örneğin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘iyi bir yönetici’ olduğu, ‘inisiyatif’ sahibi olduğu, ‘sempatik’ olduğu ve ‘yetenekli’ biri olduğu söylenmektedir.

            Ancak ve ne var ki ‘içtenlik’ konusunda aynı şeyi söylemek mümkün müdür?

            ‘Art niyetli’ olup olmadığından emin olabilir miyiz?

            Dolayısıyla ‘krizi fırsata çevirmek’ konusunda kişisel ‘hırs ve kapris’lerini ön plana çıkarıp çıkarmayacağını biliyor muyuz?

            Bilmiyoruz.

            Çünkü ‘muhalefet bloku’nda kaynatılan ‘cadı kazanı’nın baş aktörü bizzat kendisi olduğu halde, çıkıp ‘içtenlikle’ ben aday değilim diyememiştir.

            Peki ama İstanbul Belediye Başkanlığını kazanmak, birbaşına Çankaya’ya çıkmak için yeterli bir koşul olarak görülebilir mi?

            Deyim yerinde ise, daha Belediye Başkanığı mazbatasındaki mühür bile kurumamıştır.

            Aynı şey Mansur Yavaş için de geçerlidir.

            Ancak, ‘kazın ayağı’nın öyle olmadığını görmek için başka bir açıdan bakmak gerekmektedir.

            İYİ Parti hakkında hep ‘iyi’ düşünmeye çalıştık.

            Parti yüneticileri içinde ve yakın çevremizde gerçekten ‘iyi’ insanların olduğunu biliyoruz.

            Meral Akşener hakkında da ‘iyi’ düşünmekten yanayız.

            Ne var ki, hemen hepsi Meral Akşener’in bilgi ve belki de yönlendirmesiyle ‘muhalefet bloku’ içinde, sürekli bir ‘huzursuzluk’, sürekli bir ‘bilinmezlik’, sürekli bir ‘kuşku’ yaratmanın gerekçesini de tahmin etmiyor değiliz.

            Bunda Ekrem İmamoğlu’nun, ‘Meral abla yorulma, ben bu dönem aday olamam’ dememiş olmasının büyük payı vardır.

            Ancak Meral Akşener’in İmamoğlu ve Yavaş da olmaz ise, başka isimler üzerinde çalıştığına ilişkin duyumlar da alıyoruz.

            Nitekim bugün Meral Akşener, yine yetiştiği kulvarın diliyle ve bir türlü ‘maksad’ını dosdoğru açıklamamayı bir ‘maharet’ gibi göstererek ‘vatan/millet’ edebiyatı yaptı.

            Yani, son dakika denilebilecek bugün bile, lafı dolandırmayı sürdürdü.

            Demek ki, lamı cimi yok; İYİ Partili dostlarımız dışında, Meral Akşener ve taifesinin Kemal Kılıçdaroğlu karşıtlığını ‘iyi niyet’le açıklamanın olanak ve olasılığı kalmış değildir.

            Kendi köşemden açıkça yazayım o zaman; ‘madam istediğiniz adamı aday gösterebilir, isterseniz masadan kalkabilirsiniz’!

            Bir yıldan fazla bir süredir, ‘seçilecek aday’ diye diye Kemal Kılıçdaroğlu hakkında ‘seçilemez’ propagandası yapageldiniz.

            Oysa niyetinizi baştan söylemiş olsaydınız, bugüne değin ‘seçilemeyecek aday’ı bile ‘seçilecek’ duruma getirebilirdiniz.

            Hem zaten işiniz ‘belirlediğiniz adayı’, her koşulda seçtirmeye çalışmanız değil miydi?

            Yok eğer, sizin asıl ‘’iniz Kemal Kılıçdaroğlu’nu seçtirmemek idiyse, görevinizin bitmesi için ‘son yirmidört saat’e girmiş bulunuyoruz.

            Yani yarınki toplantıdan Kemal Kılıçdaroğlu’nun elini ‘sayın cumhurbaşkanım’ diye sıkarak ayrılmamanız sizin ‘gerçek niyet ve niteliğinizi’ ortaya koyacaktır.

            Şu anlamda ki, hangi anket şirketi ne derse desin, hangi ‘siyaset bilimci’ ne yumurtlayacak olursa olsun, Türkiye gerçek bir ‘yol ayrımı’na girecek demektir.

            Artık kimsenin kimseyi ‘katlanılacak yurttaş’ olarak görmesine gerek kalmayacak demektir.

            Ya bu ‘adaletsiz, namussuz ve adi düzen’ yıkılacak ve çevresindeki fırfır böcekleri de onunla birlikte enkaz altında kalacaktır ya da o başörtülü, sakallı/sarıklı ya da kravatlı  sözde ve sahte ‘mütedeyyin’ sürünün desteklediği, sadece Türkiye’nin değil ama insanlık tarihinin göreceği  ‘alçaklık ve namussuzluk düzeni’nde bir üst aşamaya geçilecektir.

            Ve İYİ Parti’nin Türkiye’ye yapacağı ‘iyilik’ de böylece tarihe geçmiş olacaktır.

            Birkaç ay ya da yıl değil, tam on yıldır ‘yumuşak iniş’ diye yırtınıp duruyoruz; ancak görünen o ki önümüzdeki gün değil ama saatler ‘kaosa pike’ yapıp yapılmayacağına ilişkin kararın verileceği saatler olacaktır.

Haberi paylaşın
            Ülkece, gerçekten ‘olağanüstü’ bir dönemden geçtiğimiz şu günlerde, başka herşeyin yanında ‘insan kalitesi’nin de ortaya çıktığını görebiliriz. - meral aksener in plani ortaya cikti 11524901119

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. fatma sibel yüksek ankara yenimahalle’de meydana gelen düşük şiddetli, pek çok vatandaşın hissetmediği depremden 20 dk. önce içinde tahteravalli kelimesinin…

  2. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  • ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    Atatürkçülüğün en önemli ilkelerinden biri de milliyetçiliktir. Bu ilke, Millî Mücadele’nin doğuşunda ve başarıya ulaşmasında başlıca rolü oynamıştır; zira yeni kurulan devlet, artık milletler topluluğuna […]


  • HAZARALAR

    HAZARALAR

    İSTANBUL MALTEPE BELEDİYESİ YAŞAR KEMAL KÜLTÜR MERKEZİNDE AFGANİSTAN HAZARALARI KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN BÜYÜK BULUŞMASI 23 Eylül tarihinde Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organize […]


  • Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Gizlenen tarih; 670-740 Türk Katliamları ve Türklerin İslamiyet’i kabul edişi. TARİHİN EN AŞAĞILIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİ – TALKAN KATLİAMI … O dönemlerde Türklerin Orta-Asya’dan göç edip, […]


  • YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    BAĞIMSIZ KKTC YARGISI BASKI ALTINA ALINMAK, YARGININ VERECEĞİ KARAR ETKİLENMEK İSTENİYOR. Yasalarımıza göre mahkemede olan veya görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak mahkemeyi baskı […]


  • KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    HÜSEYİN MÜMTAZ KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin’in “Kısa Türkiye Tarihi”ni okurken satırların altını çizmiş, sayfa kenarlarına notlar almışım. İlk sayfanın […]


  • Diktatörlüğe giden Türkiye

    Diktatörlüğe giden Türkiye

    Sayın Temel Sağıroğlu‘ nun „En büyük ihanetin fitili bu şekilde ateşlendi“ (3.10.2023) yazısına bir katkı. Sayın Bedrettin Dalan’ın 16.12. ve 23.12.1998 tarihinde Kanal E‘ nin „Kantarın […]


  • YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

    YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

            Benim candan aziz okurlarım! Sizlere biraz düşünmenizi ve etrafınıza şöyle bir bakmanızı sağlayacağını umduğum bir yazı kaleme almak istedim.         Efendim hepimiz başarıyı yakalamak isteriz. Başarılı […]


  • Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış turizmi ilgi görüyor. Daha ucuz ve hesaplı tatil yapmayı düşünenler Ekim-Kasım aylarını tercih ediyor. Rus ve Ukrayna’dan sonra Almanya’da e çok Türkiye’yi tercih eden […]


  • Kör Topal Dünya

    Kör Topal Dünya

    Sayın Erdem , Kapitalizmin şahlanması bakır ve demir-çelik üretiminin patlamasıdır.. Bakır madeni tröstler hem maden işletir hem elektrik iletkeni bakır tel üretir.2 ülke ABD ve […]


  • Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı rahmetli Ganire Paşayeva ve Türk milliyetçiliği Son derece saygın bir isim olan, turan ülküsü ile yaşamış Türk milliyetçisi, turancı rahmetli Ganire Paşayeva’nın vefatı üzerine […]


  • TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    FETO-AKP DÖNEMİ KULLANIŞLILARI TÜKENMEYE , HIZLANARAK , DEVAM EDİYOR.. nâgehan ve ozan kütahyalı 03.10.23’te boşandı Duruşma sonrasıUzun stres yıllarında Nagehan yıpranmış çöp olmuş ,Ozan Kütahyalı […]


  • ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ÇEDES’E YÖNELİK ADD(ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ) İDARESİNDEN ÇOK ŞÜKÜR SES ÇIKTI! Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ·  öğrencilerin açlık, ·  sefalet ve cehalete mahkûm edilemeyeceğini vurgulayarak 4+4+4 sistemi, ·  ÇEDES’ten […]


  • MARX’TA PARA (15)

    MARX’TA PARA (15)

                Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor.             Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir […]


  • Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası için gerçekleşen ödül törenine katılan ünlü isimler damga vurdu. Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı gece oldukça renkli geçti.


  • Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    İşin sıkıntılı tarafı şu: Tarlada fiyatı 5 lira olan ürün markette 25-30 lira arası satılıyor. Fiyatlar Pazar tezgahlarında da değişmiyor. Özetle: Üretici ile market-Pazar fiyat […]


  • HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    Bugün sizlere 2010 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Benim candan aziz okurlarım, yazdığım Almanya’da Türk Olmak (Turke zu sein in Deutschland) isimli kitabımla ilgili […]


  • HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    ÖLÜMÜN BİTMEYEN UFKUNDA YATARKEN  GENE SAĞ,  BİR AVUÇ TOPRAK OLURKEN  GENE DAĞ…   Sevgili ve değerli okurlarım, TBMM uzuuun bir aradan sonra açılırken, sağlık durumunun iyice […]


  • İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

    İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

                Eğitimin önemi hakkında pek çok şey söylenebilir ancak eğitimin en önemli özelliği; dünyayı yaşanabilir bir dünya haline getirmesidir.            Yeterli eğitim almamış toplumlarda insanların; mutlu, başarılı, […]


  • MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    Sene 1925 …Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi…15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kası Tayyare ve Motor Türk […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    Ekim’in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla […]


  • MARX’TA PARA (22)

    MARX’TA PARA (22)

              Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da […]



Posted

in

by