DEPREM ÖNCESİ UYARILAR!!!

Değerli Arkadaşlar, - depremde saglam kalan bina

Değerli Arkadaşlar,

Güzel ülkemizde yine çok acı ve çok üzücü bir deprem felaketi yaşadık. 2.Şubat günü Kahramanmaraşın Pazarcık(04,17’de) ve Elbistan(13,24’de) ilçelerinde yaklaşık 9 saat arayla 7,7 ve 7,6 şiddetinde 2 tane büyük deprem oldu. Bu bölgede bulunan 10 adet komşu illerde (Hatay, Adana, Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Malatya, Şanlı Urfa, Osmaniye ve Elazığ) çok büyük hasar oluştu, 12.141 bine yıkıldı ve son verilere göre 38.044 vatandaşımızı da kaybettik. 108.068 adet de yaralı var. 4734 adet artçı depremler oldu ve halende devam ediyor. Bu bölgede kaliteli beton kullanılmadan ve kontrol edilmeden yapılan binalar yıkıldı.

Hem dış ülkelerin ve hem de ülkemizin depremle ilgili kurumlarının yardımı ile afet bölgemizde çok önemli çalışmalar yapılıyor. Yaklaşık 13 milyon vatandaşımızın yaşadığı bu bölgeye dış ve iç yardımlar da devam ediyor. Çok kötü kış koşullarında yaşamak zorunda kalanlara yapılan acil yardımlar çok önemli ve çok gereklidir. Yardım yapan devlet ve özel kurumlarımıza da çok teşekkürler.

Değerli Arkadaşlar,

Deprem haftası nedeniyle sizlere 31.10.2011 de yazmış olduğum DEPREM ÖNCESİ UYARILAR !!! başlıklı yazımı yaniden anımsatmak istedim. Çünkü dünyada yapılan birçok araştırmaya göre deprem öncesi oluşan uyarıları dikkate alırsak ve gereken duyuruları da toplumumuza yaparsak, olası depremlerin felaket etkilerini azaltabiliriz.

Ne yazık ki Van’ın Erciş ilçesinde, deprem öncesi 1 aydır bataklık alanda kor haline dönüşen toprağın yanma uyarısı dikkate alınıp, yerel yönetimler tarafından topluma gereken uyarılar yapılmamıştır. 644 vatandaşımızı kaybettiğimiz bu deprem feleketinde gereken uyarı yapılabilseydi birçok canımızı kurtarabilirdik.

Umarım, deprem ülkesi sayılan güzel vatanımızda, bu çeşit uyarılar geldiğinde, hemen gereken incelemeler yapılır ve topluma duyurulur. En kısa süreçte de yerel yönetimler tarafından da olası depremlere karşı önlemler alınır.

Sevgi ve saygılarımla (17.2.2023).

Okumaya devam et  Tanrı’nın gazabı mı?

Prof. Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR


Comments

“DEPREM ÖNCESİ UYARILAR!!!” için bir yanıt

  1. Enis Pınar avatarı
    Enis Pınar

    Değerli Prof. Dr. Mehmet Ali Körpınar,

    “Depremi Önceden Haber Veren Göstergeler” listenize Cumhuriyet gazetesinde bugün yayımlanan ve altta yer alan bilgiyi de ekleme konusunda değerlendirmenizi öneririm. Doğru ise, depremden yaklaşık belki iki gün önce uzaydaki peyklerden saptanabilecek somut bir belirti olması bakımından büyük önem taşıyabilir. Fakat jeofizik üzerine bilinçli bir dost ile bu haberi konuştuğumda, kendisi “Bence bu büyük bir tesadüf çünkü havadaki nem oranındaki farklılık yaşanan depremin büyüklüğüne nazaran çok az” yorumunda bulundu. Bilgilerinize arz olunur:

    https://www.cumhuriyet.com.tr/dunya/rus-bilim-insanindan-kahramanmaras-iddiasi-deprem-oncesi-fay-bolgesinde-ani-hava-degisiklikleri-tespit-edildi-2052700?utm_medium=Kategori%20Sayfasi&utm_source=Cumhuriyet&utm_campaign=Kategori%20Sayfasi

    “Rus basınında yer alan bir iddiaya göre, 6 Şubat sabahı yaşanan ilk sarsıntıdan iki gün önce uydular, depremin merkez üssünde ani ve keskin hava değişiklikleri tespit etti.

    Rusya Bilimler Akademisi Uzay Araştırmaları Enstitüsü Baş Araştırmacısı Dr. Sergei Pulinets, Moskova merkezli Life dergisine yaptığı açıklamada, Türkiye’deki depremden kısa bir süre önce atmosferik anomaliler tespit edildiğini öne sürdü.

    Fizik ve matematik bilimleri doktoru Pulinets, ilk sarsıntıdan iki gün önce bölgedeki nem oranının aniden yüzde 100’den neredeyse yüzde 35’e düştüğünü ve bunun, depreme yatkın bölgelerde, depremin açık bir habercisi olarak kabul edildiğini iddia etti.

    Dr. Pulinets, bu duruma şöyle bir açıklama getirdi:

    DEPREM VE NEM ORANLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
    ‘Depremler beklenmedik olaylar gibi görülür, ancak yıkımın yaşanacağı alandaki kabuk, felaketten birkaç gün önce yavaş yavaş çatlamaya başlar. Bu çatlaklardan, Dünya’nın iç kısmından yüzeye çeşitli gazlar yükselir. Bunlar çoğunlukla karbondioksit, metan, hidrojen ve helyumdur, ancak radon adı verilen radyoaktif gazın bir kısmı da bu çatlaklardan kaçar. Radon, uranyumun bozunmasıyla toprakta oluşur ve atmosferdeki parçacıkları etkileme konusunda özel bir yeteneğe sahiptir. Zira onları iyonize eder, yani onunla etkileşime girdiğinde, havadaki maddelerin atomları ya bir elektron kaybeder ya da tam tersine fazladan bir elektron kazanır.’

    ‘İyonlar, havada her zaman mevcut olan su buharının yoğunlaşma merkezleridir ve bu durum, depremlerden önce artış gösterir. Çok fazla radon açığa çıkar. Devamında iyonlar üzerinde su yoğunlaşır ve sonuç olarak nem düşer. Yoğunlaşma süreci, daha önce hava partiküllerinde depolanmış olan gizli ısıyı açığa çıkarır…’

    ‘VERİLER UYDULARDAN ELDE EDİLDİ…’
    Dr. Polinets’e göre, deprem öncesi depremin merkez üssünde, nem oranındaki düşüşle birlikte sıcaklıkta da bir artış kaydedildi.

    Tüm bu verilerin, benzer sıcaklık ve nem anomalilerini düzenli olarak kaydeden uydulardan elde edildiğini belirten Polinets, sözlerini şöyle bitirdi:

    ‘Bu bilgiler sadece bilim insanları arasında dolaşıyor ve hiçbir sorumlu kurum bunları kullanmıyor…’ “

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir