ADALET Mİ, CİNAYET Mİ?

F-CİA’nın yazdığı 28 Şubat iddianamesi ile ceza evinde tutulan ve bir süredir hasta olan Emekli Korgeneral Vural Avar cezaevinde hayatını kaybetti.

Suç davası değil, kin davasıydı. Türk Ordusunu HADIM ETME davasıydı. Hapiste insanları domuz bağıyla bağlayıp, canlı canlı gömen canavarlara bile emekli paşalara yapılan yapılmadı. Müebbet almadılar. Sonra da bıraktılar. PKK dedikleri HDP’nin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın  kalp krizi geçiren babasını görmesi için Diyarbakır’a özel jet ile götürüldüğünü öğrendik. Demirtaş’a  özel jet Tahsis ediliyor.

28 Şubat kumpas yargısından müebbet hapis cezası verilen 82 yaşındaki E. Orgeneral Çetin Doğan mide kanaması geçiriyor. Doğan’ın İstanbul Adli Tıp kurumuna gönderilmesi için on korumanın  uçak gidiş dönüş bilet parası aileden isteniyor(!)…

80 Yaş üstü askerler kin davasıyla içeri tıkıldı. Bütün hakları ellerinden alındı. Rütbeleri söküldü.  Peki, muhalefet partileri başkanlarından bu kin davasının kararları hakkında bir eleştiri duyduk mu? Duymadık. “Aman, bize darbeci demesinler”  korkaklığı ve pısırıklığıyla ile susarak bu zulme ortak oldular. Bu insanların içinde kendine bakamayan hasta insanlar var. Abdullah Öcalan için 2 defa gizli af çıkartıp, ortaya çıkınca “sehvene” yatan AKP, paşalara karşı duydukları kinle zulmü seyrediyor.

Dağdaki teröriste, “kazanılmış hak” diyerek maaş ödeyen(hala ödeniyor mu bilmiyorum) AKP, paşaların rütbelerini de söktü.

Sahi, Öcalan’ın kaldığı yeri İtalyan kağıtlarla kaplayıp, LCD televizyon verip, bir de spor salonu kurmuşlardı değil mi? Ha, bir de canı sıkılmasın diye yanına birkaç terörist vermişlerdi. Açılım denen rezil günlerde Öcalan CİA elemanları eşliğinde Marmara Denizinde yatta gezdirilmişti. Daha fazlası da var ama yazarsak devlet sırrını ifşa ettin derler. İhanet sırrından devlet sırrı olmaz ama neyse….

Erbakan’a sağlık sorunları nedeniyle ev hapsi verip, Sivas’ta insan yakan canavarı hastalık nedeniyle(!) tahliye etmişlerdi.

Paşalara yapılanlara ses çıkarmayan muhalefet(!), Demirtaş ile yatıp, Kavala ile kalkıyor. Demirtaş’ı merak etmesinler. Demirtaş’a mağdur kıyafeti giydirildi ya? Gelecekte kurmayı planladıkları özerk Kürdistan veya Kürdistan Eyaleti için Mandela rolüyle bir eyalet başkanı yetiştiriliyor. Sazı, sözü, verilen aile resmiyle de modern, hümanist bir başkan görünümü kazandırılıyor.

***               ***               ***

F-CİA ajanı Baransu bile bazı suçlardan beraat etti. Oysa vatana ihanet suçu işleyenlerden biriydi. “Sahi, vatana ihanet suçunu da Özal kaldırmıştı” değil mi?

F-CİA aparatı, Mümtazer Türköne;

“ Osmanlıda  olsa Öcalan paşa yapılıp maaş bağlanırdı. Öcalan Türk Bükünde gözetim altında tutulsun” demiştir. Tabii ki Osmanlı’da böyle bir uygulama yoktu. Yalan söylüyordu. Zaman Gazetesi yazarı olan ve bütün kumpas davalarda görev alan Türköne’de Bahçeli’nin teveccühü ile içeriden çıkmıştı.

Neden bunları yazıyorum? Karşılaştırın, arkasından gittiğiniz insanları tanıyın ve unutmayın diye tek tek yazıyorum. Çünkü;

Unutursan ölürsün.

Hukuksuz siyasi kararlar sevdiklerimize yapıldığında ayağa kalkıp, sevmediklerimize yapıldığında susuyorsak, vicdan ve ahlak sorunumuz var demektir. Sevmediklerimize yapılan yargı kumpaslarına susarsak, suç ortağı oluruz. Ve gün gelir sevdiklerimizi de alırlar. Susanlar yargı cinayetlerine ve kumpaslara pasif ortak oldu. Yargı cinayetlerinin bir kısmına susanların bu gün yargı sopası kafasına iniyor. Bu duruma; “ektiğini biçmek deniyor.”

***         ***       ***

Emekli Korgeneral Vural Avar’ın ruhu şad olsun. Ailesi ve sevenlerine baş sağlı ve sabır diliyorum.

AKP YARGISI ASKER ÖLÜMLERİNE doymadı. Ali Tatar, Abdülkerim Kırcı, Kozinoğlu,  Murat Özenalp “AKP+F-CİA” ortaklığında ölüme yollandılar. Bir gün gerçekten milli olan bir iktidarın bu kumpas şehitlerimizi, tıpkı kumpasla idam edilen Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey gibi şehit ilan etmesidir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey’i şehit ilan ederek ailesine maaş bağlamıştır.

Yazıyı Atatürk’ün 31 Temmuz 1920 tarihinde Afyon’da Kolordu Dairesi’nde subaylara yaptığı uyarıdan bir cümle ile bitirelim;

“Orduyu imha etmek için mutlaka subayını mahvetmek, aşağılamak lazımdır.”

Zahide UÇAR (21.12.2022)  

Haberi paylaşın
F-CİA’nın yazdığı 28 Şubat iddianamesi ile ceza evinde tutulan ve bir süredir hasta olan Emekli Korgeneral Vural Avar cezaevinde hayatını kaybetti. - zahide engin ucar

KONU HAKKINDA DAHA FAZLA:

GİRİŞ TARİHİ:

GÜNCELLEME:

Bu gibi içeriklerin devam etmesini istiyor, Akademik yayınları veya vatandaş gazeteciliği destekliyorsanız, maddi katkıda bulunabilirsiniz.

İçerik desteği, sponsorluk veya işbirliği teklifleri için bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Yorumlar

“ADALET Mİ, CİNAYET Mİ?” için bir cevap

  1. Yasemin Çin avatarı
    Yasemin Çin

    Riba,(fâiz?!)-KUR’AN!

    Üniversitede İşletme okumuş, 30 yıldır 20’den fazla Türkçe çeviriyi karşılaştırmalı inceleyen bir KUR’AN hayranı ve Atatürk’e minnettar bir Cumhuriyet kadını olarak; yaptığım araştırmaları, bulduğum her yerde paylaşıyorum. Amacım, KUR’AN bilinsin!
    KUR’AN bilinirse, din satıp, saltanat kuramazlar!

    Riba,(fâiz?!)-KUR’AN!

    KUR’AN’da, (Bakara,275) ayette; Türkçe’ye ‘Fâiz’ olarak çevirisi yapılan kelime, Arapça
    metinde, ‘Riba’ olarak geçmektedir.

    (Bakara,275)’Riba’ ile ilgili Ayet için; 3 farklı KUR’AN mealinden dipnot bilgileri aşağıya alıntıladım.

    Erhan Aktaş:
    “Riba, ‘haksız fazlalık’ demektir. Vade farkı, alım satım arasındaki kâr farkı gibi fazlalıklar “kazanç” türü fazlalıklardır. Bu nedenle her fazlalık riba değildir. Fâiz de bir fazlalık olmakla birlikte bu “kazanç” bağlamında olan bir fazlalıktır. Fâiz, vade ve hizmet karşılığı olan bir kazançtır. Fâiz sözcük olarak Kur’an’da kazanç anlamında birçok ayette yer almaktadır. Riba sözcüğüne “fâiz” anlamı vermek önemli bir yanılgıdır. Riba gerek mal gerek hizmet olarak bir karşılığa dayanmaksızın “fazladan ve haksız olarak” elde edilen kazançtır; diğer bir deyimle “haksız” fazlalıktır. Riba, “haksız fazlalık”, fâiz ise verilen hizmete karşılık elde edilen kârdır. Kâr farkının/kazancın, verilen hizmete ve piyasa koşullarına denk olması esastır. Denkliğin gözetilmemesi, yüksek vade farkının olması durumunda fâiz ribaya dönüşür. Bu bağlamda, yalnızca fâiz değil, alışverişteki aşırı kâr miktarı da vade farkındaki aşırı fark da ribadır. Verilen hizmet, vade farkı ve piyasa koşullarına denk olma esasına göre belirlenen fâiz, ribayı (tefeciliği) önleyen önemli faktördür.”

    İsmail Yakıt:
    ” ‘Riba’ Arapçada, “r-b-v” kökünden gelir. Kök; yüksek tepe, tepeye çıkma, artma, fazlalaşma gibi anlamlara gelir. Kendi kendine artan anlamında ‘riba’ kullanılır.
    Fâiz kelimesi, Arapçada dolan, taşan ve akan demektir.
    Riba ile fâizi ayırmak gerekir. ‘Fâiz’ kelimesi de Arapçadır ama Allah ayette; ‘riba’ kelimesini kullanmıştır.
    Kur’an, kavramları teknik kullanır. Kur’an’da vurgulanan riba, tefeciliğin tâ kendisidir. Birilerinin emek ve kazancını, hiç emek sarf etmeden sömürmenin adıdır. Riba kelimesinin ‘fâiz’ diye tercüme edilmesi yanlıştır.
    Fâiz, ribanın karşılığı değildir. Riba, tam anlamıyla tefeciliktir. Enflasyonun var olduğu bir ekonomide paranın alımgücü değerini korumaya çalışmak, ribaya girmez.”

    Edip Yüksel:
    “Kuran’ın yasakladığı fâiz, daha doğrusu tefecilik, iş yapma ve geliştirme amacıyla serbest piyasada alınan borçlar konusunda olmayıp, zaruri ihtiyaçlara harcanmak amacıyla bireyler tarafından alınan borçlarla ilişkilidir. Önceki ve sonraki ayetlerle birlikte değerlendirildiğinde burada kınanan tefeciliğin, banka fâiziyle bir ilişkisi olmadığı anlaşılır. Kur’an ayetleri bu konuyu, ticaret ve kâr bağlamında değil zekat ve sadaka bağlamında işler.”

    KUR’AN;
    (Bakara,276,278-Rum,39-
    Âli-İmran,130-Nisa,161)
    ayetler de ‘riba’ kelimesini kullanıyor; ‘fâiz’i değil!.

    Tanrı’ya iftira etmemek için; bütün kök kavramlar, gerçek anlam boyutlarıyla çok iyi araştırılmalı!!!

    Kendi işlerine gelince, ülke ekonomisini alt-üst etmek pahasına, ‘fâizin(!) haramlığı’ söz konusu oluyor da; bankanın, alacağına karşılık bir de yüksek ‘fâiz’ ekleyerek; insanların mallarını-mülklerini ellerinden almak ne oluyor? Bu yüzden intihar edenlerin/canlarından vazgeçenlerin yaşam hakkı ellerinden alınınca, ‘fâiz’ haram olmuyor mu?

    Öğrencilerin eğitim hakkının gasbına sebep, kredi(!) borçlarının geri ödeme fahiş ‘fâiz’ eklemesi, harama girmiyor mu?

    Önceleri, ihtiyaç sahiplerine verdikleri krediler karşılığı, sundukları hizmet/hak oranında faiz uygulayan bankalar; artık bir çeşit riba ile tefecilik yapmaktadırlar!!!

    Emek vererek, çalışıp üreterek elde ettiklerinin özgürlüğünü, bereketini, huzurunu, vicdanî rahatlığını bilmeyen toplum; ‘bedava’larla hazıra alıştırılıyor ve kolay yoldan(!) kazanmaya davet ediliyor.

    Bankalar; sırada öncelik vermek yoluyla yaptığı gibi, Kur Korumalı Mevduatla da, üç kuruş parası olana her durumda ayrıcalık sağlayarak hak çizgisini aşmaktadır!

    Acımasızca, paradan para kazanan-kazandıran zulüm kurum, kuruluş, yolları; yaşamın ‘araç’larından olması gereken ‘para’yı; yaşamın ‘amacı’ yaptıkları gibi, ‘para’ya tap(tır)ıyorlar!

    Yaşamın en büyük gücü BİLGİ; insanlar, sorguladıkça, araştırıp doğru bilgilerle donandıkça, kula-maddeye kulluk ettiren zulüm sistemlerinden kurtulup özgürleşecekler!!!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bugün Gündem

  1. fatma sibel yüksek ankara yenimahalle’de meydana gelen düşük şiddetli, pek çok vatandaşın hissetmediği depremden 20 dk. önce içinde tahteravalli kelimesinin…

  2. arkadaşlar sallıyorsunuz angelina jolie nin cia ajanı olduğu rockfellerin çıkarları doğrultusunda abd nin saldıracağı yerlerin savaş hatlarını oluşturmak müdahaleye zemin…

  • ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    ATATÜRK VE MİLLİYETÇİLİK

    Atatürkçülüğün en önemli ilkelerinden biri de milliyetçiliktir. Bu ilke, Millî Mücadele’nin doğuşunda ve başarıya ulaşmasında başlıca rolü oynamıştır; zira yeni kurulan devlet, artık milletler topluluğuna […]


  • HAZARALAR

    HAZARALAR

    İSTANBUL MALTEPE BELEDİYESİ YAŞAR KEMAL KÜLTÜR MERKEZİNDE AFGANİSTAN HAZARALARI KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİNİN BÜYÜK BULUŞMASI 23 Eylül tarihinde Afganistan Hazaraları Kültür ve Dayanışma Derneği’nin organize […]


  • Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Türk Katliamları ve İslamiyet’i kabul

    Gizlenen tarih; 670-740 Türk Katliamları ve Türklerin İslamiyet’i kabul edişi. TARİHİN EN AŞAĞILIK SOYKIRIMLARINDAN BİRİ – TALKAN KATLİAMI … O dönemlerde Türklerin Orta-Asya’dan göç edip, […]


  • YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    YARGI BASKI ALTINA ALINMAK İSTENİYOR

    BAĞIMSIZ KKTC YARGISI BASKI ALTINA ALINMAK, YARGININ VERECEĞİ KARAR ETKİLENMEK İSTENİYOR. Yasalarımıza göre mahkemede olan veya görülmekte olan bir dava ile ilgili olarak mahkemeyi baskı […]


  • KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET

    HÜSEYİN MÜMTAZ KISA ORDU TARİHİ (1) MUAVENET HÜSEYİN MÜMTAZ                 Sina Akşin’in “Kısa Türkiye Tarihi”ni okurken satırların altını çizmiş, sayfa kenarlarına notlar almışım. İlk sayfanın […]


  • Diktatörlüğe giden Türkiye

    Diktatörlüğe giden Türkiye

    Sayın Temel Sağıroğlu‘ nun „En büyük ihanetin fitili bu şekilde ateşlendi“ (3.10.2023) yazısına bir katkı. Sayın Bedrettin Dalan’ın 16.12. ve 23.12.1998 tarihinde Kanal E‘ nin „Kantarın […]


  • YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

    YÜZDE YÜZ BAŞARININ ALTIN KURALI

            Benim candan aziz okurlarım! Sizlere biraz düşünmenizi ve etrafınıza şöyle bir bakmanızı sağlayacağını umduğum bir yazı kaleme almak istedim.         Efendim hepimiz başarıyı yakalamak isteriz. Başarılı […]


  • Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış dönemi satışları artıyor…

    Kış turizmi ilgi görüyor. Daha ucuz ve hesaplı tatil yapmayı düşünenler Ekim-Kasım aylarını tercih ediyor. Rus ve Ukrayna’dan sonra Almanya’da e çok Türkiye’yi tercih eden […]


  • Kör Topal Dünya

    Kör Topal Dünya

    Sayın Erdem , Kapitalizmin şahlanması bakır ve demir-çelik üretiminin patlamasıdır.. Bakır madeni tröstler hem maden işletir hem elektrik iletkeni bakır tel üretir.2 ülke ABD ve […]


  • Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı Ganire Paşayeva

    Turancı rahmetli Ganire Paşayeva ve Türk milliyetçiliği Son derece saygın bir isim olan, turan ülküsü ile yaşamış Türk milliyetçisi, turancı rahmetli Ganire Paşayeva’nın vefatı üzerine […]


  • TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    TÜKENMEYE DEVAM EDİYORLAR

    FETO-AKP DÖNEMİ KULLANIŞLILARI TÜKENMEYE , HIZLANARAK , DEVAM EDİYOR.. nâgehan ve ozan kütahyalı 03.10.23’te boşandı Duruşma sonrasıUzun stres yıllarında Nagehan yıpranmış çöp olmuş ,Ozan Kütahyalı […]


  • ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ADD’den çok şükür ses çıktı!

    ÇEDES’E YÖNELİK ADD(ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE DERNEĞİ) İDARESİNDEN ÇOK ŞÜKÜR SES ÇIKTI! Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), ·  öğrencilerin açlık, ·  sefalet ve cehalete mahkûm edilemeyeceğini vurgulayarak 4+4+4 sistemi, ·  ÇEDES’ten […]


  • MARX’TA PARA (15)

    MARX’TA PARA (15)

                Brunhoff, R.Luxembourg’un neredeyse Marx’tan daha marksist bir tutumla ‘para’ konusuna önem verdiği söylenebilir diyor.             Çünkü, bir dolanım aracı olarak para, kapitalist yeniden-üretimin onsuz olmaz bir […]


  • Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bodrum Türk Filmleri Haftası ve Sinema Sektör Zirvesi

    Bu yıl on birincisi düzenlenen Bodrum Türk Filmleri Haftası için gerçekleşen ödül törenine katılan ünlü isimler damga vurdu. Ali Poyrazoğlu, Fikret Kuşkan, Suzan Kardeş, Murat Şeker, Mustafa Uslu, Sinem Uslu, Sera Tokdemir, Güven Kıraç, Müfit Can Saçıntı, Açelya Elmas ve Tarık Pappuççuoğlu gibi ünlü oyuncu, yönetmen ve yapımcıların katıldığı gece oldukça renkli geçti.


  • Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    Üretici ile market fiyat farkı açılıyor…

    İşin sıkıntılı tarafı şu: Tarlada fiyatı 5 lira olan ürün markette 25-30 lira arası satılıyor. Fiyatlar Pazar tezgahlarında da değişmiyor. Özetle: Üretici ile market-Pazar fiyat […]


  • HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    HEİDİ’NİN GÖZÜNDE TÜRKİYE

    Bugün sizlere 2010 yılında yazdığım bir yazımı paylaşmak istiyorum. Benim candan aziz okurlarım, yazdığım Almanya’da Türk Olmak (Turke zu sein in Deutschland) isimli kitabımla ilgili […]


  • HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    HEYHAAAT BİR ZAMANLAR MECLİS ÇALIŞMALARINA BAŞLARKEN…

    ÖLÜMÜN BİTMEYEN UFKUNDA YATARKEN  GENE SAĞ,  BİR AVUÇ TOPRAK OLURKEN  GENE DAĞ…   Sevgili ve değerli okurlarım, TBMM uzuuun bir aradan sonra açılırken, sağlık durumunun iyice […]


  • İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

    İLMİ VE DİNİ EĞİTİM

                Eğitimin önemi hakkında pek çok şey söylenebilir ancak eğitimin en önemli özelliği; dünyayı yaşanabilir bir dünya haline getirmesidir.            Yeterli eğitim almamış toplumlarda insanların; mutlu, başarılı, […]


  • MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    MİLLİ ÜRETİMLERİMİZ NASIL ENGELLENDİ?!..

    Sene 1925 …Alman­ya’ya on sekiz teknisyen ve Fransa’ya uçak mühendisliği öğrenimi için beş öğrenci gönderildi…15 Ağustos 1925… Türkiye’de ilk uçak fabri­kası Tayyare ve Motor Türk […]


  • Beklentiler Boşa Çıktı

    Beklentiler Boşa Çıktı

    Rumlar, yıllardır arkalarını Hristiyan birliği olan batılı emperyalist güçlere dayayıp, BM’den Kıbrıs konusunda, insanlık dışı ve akıl almaz kararları çıkarttırmayı başarmışlardı. Bir başka Hristiyan kulübü […]


  • DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    DÜNYA HABİTAT GÜNÜ

    Ekim’in ilk Pazartesi günü, Dünya Habitat Günü olarak kutlanan bir gündür.Sürdürülebilir kentleşme, uygun konut politikaları, yaşanabilir çevrelerin oluşturulması ve toplumda barınma sorunlarına dikkat çekmek amacıyla […]


  • MARX’TA PARA (22)

    MARX’TA PARA (22)

              Kişisel yoksulluk veya zenginlerin lüks amaçları için ya da kapitalist olmayan, örneğin köylü, zanaatkâr vb’nin kredi alması durumunda, Marx, alınan borcu ödememe ya da […]



Posted

in

by

Tags: