Sevgili takipçilerim!
Sn. Erdoğan ve atanmış hükümet bakanlarının dediğine bakarsanız; HAC farz, cebe bakarsanız himmete-yardıma muhtaç.
Neymiş efendim?
Avrupa’nın rafları boşmuş. Hamd olsun bizde raflar öylemi imiş!
Avrupalının cebi dolu ki, rafları boşaltmış.
Bizimkilerin cepleri boş, fiyatlar el yakıyor. İnsanlar AVM’leri gıda müzesi gibi geziyor. Ürünlere el sürmeden uzaktan bakarak ilerliyorlar.
Kendi evimden örnek vermek istiyorum.
Hani hiç durmadan zam gören doğalgaz var ya! Dört yılın Aralık ayı karşılaştırması.
06.12. 2019’da kalorifere: 250 TL,
07.12.2020’de kalorifere: 261 TL,
05.12.2021’de Kalorifere: 296 TL öderken:
05.12.2022’de Kalorifere: 866,5 TL. Ödedim.
Şimdi başta TÜİK olmak üzere ekonominin başında bulunanlara ve “Benim alanım ekonomi, bunların kafası basmaz” diyenlere soruyorum.
Aradaki bu uçurum fiyat farkını, bana nasıl izah edeceksiniz?
Maşallah algı mühendisliğinize şapka çıkarmamak ne mümkün!.. Anasını boyayıp babasına satan Kayserili bile sizin elinize su dökemez.
Bir kerede ASGARİ ücrete yaptığınız devasa zamla övünmek hakkınızdır, takdir ediyorum. Ama doğalgaza, elektriğe, harçlara, trafik cezalarına yaptığınız % 200 zamlara ne diyeceğiz?!
Suç altından elbise olmuş, kimse giymemiş.
Sizin politikanız da aynen böyle. İyi şeyler olursa (pek olduğu da yok ya)AK’tan, işler sarpa sararsa DIŞ GÜÇLER, lobiler, Bizi tökezletmek isteyenler, şimdi de üç harfi AVM’ler.
İyi de siz değil miydiniz; “mahalle bakkalları ölüyor, yok oluyor.” Diyenlere karşı, “Siz de üçer beşer birleşin AVM olun” diyen?
Ne oldu da bu üç harfli AVM’ler, enflasyonun, pahalılığın, can yakan zamların nedeni oldular?
Sahi siz kimden yanasınız?
Bir başka örnek vereyim, sizin dönemden:
Yıl: 2020. Asgari ücret: 2.850 TL. Ekmek: 1.25 kuruş. Alınan ekmek: 2.280 adet.
Yıl: 2021. Asgari ücret:4.250 TL. Ekmek:3 TL. Alınan ekmek:1.416 adet.
Yıl: 2022. Asgari ücret: 5.500 TL. Ekmek: 5 TL. Alınan ekmek: 1.100 adet.
Gerçekler ortada iken, “Hiç kimse 20 yılda bu hükümet bizi enflasyona ezdirdi diyemez.” Algısı ne oluyor, ekonominin neresine konuyor?
Eğer ben enflasyona ezilmeyeceksem, 2020’deki asgari ücretin aldığı 2.280 adet alacak parayı vermelisiniz. Onun da hesabı: 2280×5= 11.400 TL’dir.
Var mısınız bu ücreti vermeye? Demek ki, bu paranın altındaki her rakam, bir lütuf değildir. İşçinin, çalışanın alın terinin çalınmasıdır.
Bilmem anlatabildim mi?
Lafla peynir gemisi yürümüyor? Algı mühendisliğinden vaz geçin, gerçekleri görün ve hak edene HAK ettiğini verin lütfen.
Vergiyi tabana yaymaktan vaz geçin. Vergi zaten tabanda!. Biraz da yukarıya yayın. Şu ballı ihale alanlara bir uğrayınız.
Algınız zirveye koşarken; halkınız, yoksullaşmakta askıda ekmeğe muhtaç hale gelmektedir.
Dost acı söylermiş.
Esen kalınız. Nazım PEKER
Bir yanıt yazın