Ermeni Faaliyetleri ( 12 Kasım 2022 )
1.. Muhalefet Milletvekili: Artsakh (sözde Karabağ Ermeni Cumhuriyeti) ordusunun dağıtılması ‘kabul edilemez… Muhalefetteki Pativ Unem bloğunun milletvekili Tigran Abrahamyan, Ermeni ve Artsakh liderliğinin Artsakh silahlı kuvvetlerinin olası dağıtılmasına ilişkin açıklamalarını şiddetle kınıyor. Facebook’ta “Artsakh Savunma Ordusu’nun dağıtılması konusu yeniden gündemin en üst sıralarına itildi. Daha önce Azerbaycan tarafından tehditlerinin bir parçası olarak yapıldı, ancak, şimdi konu hem Ermeni liderliği hem de şaşırtıcı bir şekilde Artsakh yetkilileri tarafından gündeme getiriliyor ve tartışılıyor. Savunma Ordusu arasında silahsızlanmayı -tamamen veya kısmi- uluslararası garantiler veya Artsakh’ta konuşlanmış Rus barışı koruma birliğinin olası genişlemesi bağlamında sunma çabalarına rağmen, buna izin verilemez” dedi.
2. Paşinyan, “Soçi belgesi Ermenistan için kabul edilebilir”… Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Rusya Devlet Başkanı ile Soçi’de hem halka açık hem de halka açık olmayan görüşmelerde Ermenistan’ın Rusya Federasyonu’nun tutumunu desteklediğini söyledi. “Sonunda Soçi’de yapılan çalışmalar sonucunda herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir belge elde edildi” dedi. Ona göre masaya Ermenistan’ın imzalamayı kabul ettiği ve yararlı bulduğu bir belge konuldu. Paşinyan, Rusya’nın teklifinin halen dolaşımda olup olmadığı sorusuna, Rusya’nın bu soruya yanıt vermesi gerektiğini belirtti, “Bu seçeneğin bizim için kabul edilebilir olduğunu söyledik” dedi. https://armedia.am/eng/news/108780/the-sochi-document-is-acceptable-for-armenia-pashinyan.html
3. Past Gazetesi: “Ermenistan makamları barış anlaşması imzalamak için yasal gerekçeler bulmaya çalışıyor”… Gazete, “ Azerbaycan ile sözde olası barış anlaşması mevcut aşamada en çok tartışılan değilse de devamlı tartışılan konulardan biri. Bu bağlamda, Ermenistan yetkililerinin, Başbakan] Nikol Paşinyan ve siyasi ekibinin de saklamadığı gibi, Artsakh’ tan ellerini çektiği kaydediliyor. Böyle bir tartışmanın hukuksal açıdan iflas ettiği ve mesnetsiz olduğu defalarca dile getirilmiştir.
4. Ermenistan ve Fransa ekonomik ilişkileri geliştirmek istiyor… Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Paris’e yaptığı çalışma ziyaretinde Dış Ticaret, Ekonomik Çekicilik ve Yurtdışındaki Fransız Vatandaşları Bakanı Olivier Best ile görüştü. Muhataplar, iki ülke arasındaki ticari ve ekonomik bağların derinleştirilmesine ve mevcut potansiyelin daha etkin bir şekilde hayata geçirilmesi için atılması gereken adımlara değindiler. Taraflar, Aralık 2021’de imzalanan ve altyapı, enerji, yüksek teknolojili tarım, sağlık ve turizm alanlarında işbirliğinin geliştirilmesi için geleceği özetleyen Ermeni-Fransız ekonomik işbirliği yol haritasının önemini vurguladılar.
5. Ermenistan’ın uluslararası rezervleri yüzde 13,5 arttı…. Merkez Bankası tarafından yayınlanan verilere göre, bu yılın Ekim ayı itibarıyla, Ermenistan’ın uluslararası rezervleri 3 milyar 614 milyon ABD doları döviz olmak üzere 3 milyar 633 milyon ABD doları tutarındadır. Geçen yılın aynı dönemine kıyasla, Ermenistan’ın uluslararası rezervleri 432 milyon ABD doları veya %13,5 arttı.(Not: Biraz düşünelim!!!..,o.tan)
6. Ermenistan Dışişleri Bakanı, Beşinci Paris Barış Konferansı’na katıldı… Fransa’ya çalışma ziyaretinde bulunan Ermenistan Dışişleri Bakanı Ararat Mirzoyan, Beşinci Paris Barış Konferansı’na katıldı. Mirzoyan, 11 Kasım’da Fransa Dışişleri Bakanı Catherine Colonna ile bir araya geldi. Ararat Mirzoyan muhatabına Ermenistan ile Azerbaycan arasında barış anlaşmasının hazırlanmasına ilişkin son gelişmeleri, Dağlık Karabağ sorununun çözümüne ilişkin Ermeni tarafının tutumunu, Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki sınır belirleme sürecini ve Türkiye’nin önündeki engelin kaldırılması gereğini, Azerbaycan’ın fanatik yaklaşımları ve kavgacı söylemlerinin bölgede güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabaları baltaladığını söyledi.
7. Ermenistan – ABD Dostluk Grbu Üyeleri Kongreye yeniden seçildi…. Türkiye ve Azerbaycan Dostluk Grubu Eşbaşkanı Temsilci Steve Chabot ve Erdoğan Yanlısı Pensilvanya Cumhuriyet Senatosu Adayı Mehmet Öz seçimi kaybetti.
8. ANCA liderliğindeki Ermeni, Yunan, Yahudi, Kürt ve diğer müttefik Amerikalılardan oluşan koalisyon, Pensilvanya Senatosu yarışında kefeyi Ermeniler lehine çevirdi. ANCA başkanı Raffi Hamparian, “Bu tarihi galibiyetle ANCA, ABD Senatosu’nu, Pensilvanya halkını ve Amerikan demokrasimizi, Türkiye’nin düşman Erdoğan rejimiyle derin bağları olan bir Ermeni Soykırımı inkârcısından korudu. Bu dönüm noktası zaferi, bir yıldan fazla süren stratejik planlamanın ve muhalefet araştırması, seçmen eğitimi, medya desteği, oydan çıkma ve diğer hedeflenen seçim girişimlerine kadar uzanan amansız topluluk ve koalisyon çabalarının sonucuydu. Dr. Öz’ ün yenilgisinden memnunuz ve ANCA onaylı aday John Fetterman ile uzun yıllar birlikte çalışmayı dört gözle bekliyoruz” dedi. (Not; Mehmet Öz, seçimi çok küçük bir farkla kaybetti. Ne demeliyiz; “1.Ermeni nüfusu fazla? 2.Ermeniler daha iyi çalıştı?”.,o.tan)
9. Pozitif politikalar ve eylemler zamanı…Ermeni Diasporası trajediden doğan bir güçtür. Kendi yolunu izlemiş ve belki tesadüfen hesaba katılması gereken bir siyasi güç haline gelmiştir. Diaspora Ermenileri bazen Ermenistan’a ilişkin politikaları etkilemek için sahip oldukları nüfuzu tanımazlar. Ancak, ikincisinin düşmanları olan Türk ve Azerbaycan hükümetleri, potansiyelini fark ediyor ve kendileri için beklenen olumsuz sonuçları engellemek için silahlanıyorlar. Yakın tarihli bir açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın sözcüsü ve dış politika danışmanı İbrahim Kalın, konuyla ilgili yorum yaptı. “Ermenistan ve Azerbaycan’ın bir barış anlaşması imzalama ihtiyacı – Ermenistan için potansiyel tehlikelerle dolu bir barış anlaşması. Bu yorumu yaparken Ermenistan hükümetinin bazı olumlu sinyaller verdiğini belirtti. Ancak, diaspora Ermenilerinin de aynı çizgide olmaları ve böyle bir anlaşmanın tüm bölge için faydalarını anlamaları gerektiğini de sözlerine ekledi. Ermenilerin ABD ve Fransa’da geniş topluluklara sahip olduğunu biliyoruz” dedi.
10. Ohannes Kılıçdağı: Soykırımlarla neden ilgilenmeliyiz?…. Ermeni sözde> soykırımı özelinde konuşacak olursak, birçok değerli akademisyen ve araştırmacının çalışmaları sayesinde, bugün artık soykırım sırasında nelerin olup bittiği hakkında epey bilgi sahibiyiz. Fakat olan bitenlerin neden yaşandığı, hangi şartlar altında mümkün olduğu konusunda daha fazla araştırmaya ve tartışmaya ihtiyacımız var. Ve bunu yaparken kolay cevaplardan mümkün olduğunca kaçınmamız gerekiyor, zira herhangi bir soykırımın neden meydana geldiği, çok karmaşık bir mesele. Bu meseleyi daha anlaşılabilir kılmak için Ermeni <sözde> soykırımını mümkün kılan koşullar içinde uzun vadeli – kısa vadeli ayrımı yapabiliriz… Örneğin, Birinci Dünya Savaşı’nın yarattığı ortam kısa vadeli koşullar arasında sayılabilir. Şüphesiz, savaş ortamı olmasaydı Ermenileri böyle kitlesel bir biçimde sürmek ve katletmek mümkün olmayacaktı. Öte yandan, Ermeni <sözde> soykırımının sebebinin Birinci Dünya Savaşı olduğunu söylemek de mümkün değildir. Burada da devreye, adına toplu olarak ‘Ermeni sorunu’ denen uzun vadeli koşullar veya sebepler devreye girer. Bu sorunun soykırımdan evvelki 50-60 sene boyunca çözülememiş olmasının yarattığı, özellikle yerel ölçekteki gerginlikler soykırımın yaşanmasında etkili olmuştur. Fakat bunu der demez bir sarkacın bir yönde varabileceği son noktaya ulaştıktan sonra hemen aksi yöne salınması gibi, tekrar kısa vadeli sebeplere veya koşullara gelir ve sorarız: Ermeni sorunu, Ermeni <sözde> soykırımı için yeterli koşul idiyse, bu soykırım neden daha evvel değil de 1915’te ve takip eden yıllarda yaşandı?…
Bir yanıt yazın