Türkiye’mizde bu fars/İran hayranlığını hala anlamış değilim, oysa onlar Türklerin en katı düşmanı. Bugün bile çoğu kişi onların manipülatif tarihlerine gerici edebiyatlarına bayılmaktalar!
Sanırım, bunun nedeni Osmanlı nostaljisi olsun. Ancak, geçen 40 yıl süresinde dinçi anlayış da buna eklenmiş, Ali Şeriati, Morteza Mutahheri gibi çakma aydın teorisyenlerin kitapları Türkçeye çevrilip geniş çapta yayınlanmıştır.
Ünlü tarihçi İlber Ortaylı yukarıdaki kategoriye girmez, ancak onun da fars diline, edebiyatına kendisine özgü abartılı bir olumlu takıntısının olduğu görünmektedir. İranlıları ise onun onlara karşı olumlu bakışlarını, bir Türk bilgininin sözleri diye de kanıt olarak kullanıp, Türkleri küçümsemeye, kendilerini yüceltmeye çalışıyorlar. Deyişinin kısası: Türkler barbarmışlar her şeyi Persler’den öğrenip almışlar.
İran denilen yerde 30 milyondan çok Türk yaşıyor, tüm hakları ellerinden alınarak asimile ediliyorlar.
25.06.22, Köln Yunus Emre Enstitüsü’nün düzenlediği “DİJİTAL ÇAĞDA MEDYA OKURYAZARLIĞI VE TÜRKÇE ÇALIŞTAYI”-nda tarihçi sayın İlber Ortaylı’ya soru sormak fırsatı olmadığından -2 kişi soru sordu- bu kısa notu (ekte) kendisine verdim.
Hilal
Köln, Almanya
Yazıları posta kutunda oku